Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/658 E. 2022/171 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/658 Esas
KARAR NO : 2022/171

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından, fatura ve ticari ilişkiye dayanan cari hesap alacağı sebebiyle ödenmeyen borç nedeni ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından vaki takibe itiraz edildiğini, karşı yanın bu itirazının haksız ve dayanaksız olup iptali gerektiğini, davalı borçlunun itiraz ettiği alacağın ticari alışverişten kaynaklı olup faturaya bağlandığını, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlar ile cari hareket dökümünden de borç miktarı açıkça gözükmekte olup, davalının takip tarihi itibari ile müvekkil şirkete cari hesap borcu 5.536,83 TL borcu bulunduğunu, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının haksız itirazının iptali ve ayrıca alacağın belirli olduğundan asıl alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi için işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı-borçlunun Büyükçekmece ……İcra Müdürlüğü ……… E. sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlu takibe haksız ve kötü niyetli İtiraz ettiğinden ayrıca alacak likit olduğundan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı borçludan tahsiline, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Şahsı ile davacı şirket arasında iddia ettiği gibi fatura ve cari hesaptan doğan borç iddiasının asılsız olduğunu, söz konusu şirketle fatura, irsaliye ve benzeri resmiyete dayanan karşılıklı ticari ilişkisinin olmadığını, davacı şirket ile tanışıklığı, iş görüşmesi karşılıklı iş anlaşması olmadığını, iddia edildiği gibi ticari olarak karşılıklı olarak ilişkisi olmadığını, davacı firma personelleri tarafından kendisinin bilgisi ve rızası dışında kişisel bilgilerini ve firma bilgilerini başka şahıslardan, başka firmalardan, başka kurum ve kuruluşlardan veya çalıntı yoluyla elde edilerek haberi olmadan ve onayı olmadan tek taraflı cari hesap oluşturulduğunu, davacı firmaya borçlanacak herhangi bir ticari alış verişi olmadığını, olmamış bir ticari ilişkiyi ilamsız icra yöntemiyle olmuş gibi göstermeye çalışmanın tamamen haksız ve kötü niyetle hazırlanmış hayal mahsulü bir kurgudan ibaret olduğunu, bahsi edilen cari hesabın tek taraflı kendi personelini tarafından kafasına ve isteğine göre düzenlendiği bir düzmeceden ibaret olduğu için hukuki bir değeri de olmadığını, davacının davayı kendisi ile değil kişisel bilgilerini ve firma bilgilerini kullanarak adına cari hesap oluşturup kendisini borçlu gösteren kendi çalışan personeli veya personelleriyle görmeleri gerektiğini, davacı iddialarını kabul etmediğini, davacı ile karşılıklı onayladığı bir ticari evrak ve belgenin olmadığını, tek taraflı hazırlanmış evrak veya muhasebe kaydı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını rızası olmadığını, davacının fotokopi, resim, yazılmış ve benzeri gibi araçlarla elde ettiği kişisel bilgilerini ve firma bilgilerini içeren belgelerin tarafına teslim edilmesini, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açtığı davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, dava masrafları ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Büyükçekmece …… İcra Dairesi ’nün …….. esas sayılı dosyası, faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağından kaynaklı başlatılan Büyükçekmece ……… İcra Müdürlüğü’nün …….. sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Büyükçekmece ……. İcra Dairesi’nün ……… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 5.536,83.- TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi Mali Müşavir …….. 17/05/2021 tarihli raporunda; Davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesi aracılığıyla işletme defterini ibraz külfetini yerine getirdiği, ibraz edilen işletme defterinin Defter-Beyan üzerinden oluşturulmuş olduğu, Defter-Beyan üzerinden tutulan defterin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında geçerli kanuni defter olduğu, davacının davalıdan, rapor muhteviyatındaki açıklamalar ışığında (tamamıyla davacı yanın sunduğu açık cari hesap ilişkisinden hareketle) 128.01.001.102 numaralı ……… hesabında takip tarihi itibariyle açık cari hesap bakiyesi tutarı olan 5.536,83 TL kadar alacaklı gözüktüğü, davalının işletme defterinde; davacıdan mal ve/veya hizmet alımlarına ilişkin fatura ve
davacıya hasılat ve/veya diğer gelir satışlarına ilişkin fatura görülemediği, davacı yanca elektronik ortamda oluşturulan faturaların yine elektronik ortamda düzenleme
tarihi itibariyle …….. @gmail.com e-posta hesabına iletildiği,
davalının, ihtilaf konusu faturalara noter aracılığıyla veya Kayıtlı Elektronik Posta (KEP)
yahut taahhütlü mektup ile Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesi hükmü uyarınca yasal süre
olan 8 gün içinde itiraz getirip getirmediğinin görülemediği,
davalının, gerek icra takibine itiraz gerekse huzurdaki davaya cevap dilekçesinde faturaların içeriğine Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesi hükmü uyarınca yasal sürede itiraz ettiği
yönünde bir savunma getirmediği, takdiri tamamıyla Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere; davacının davaya konu faturalar
muhteviyatı malların davalıya verildiğini ispat etmesi gerektiği, aksi takdirde davaya konu
alacak tutarına hak kazanmayacağı,
sayın Mahkemenin alacağa hükmetmesi durumunda, davacının asıl alacağa takip tarihinden
itibaren ticari işlerdeki avans oranında faiz isteyebileceği, faizin infaz aşamasında
hesaplanması gerektiği, davacının icra inkâr tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, sonuç
kanaatine ulaşıldığını beyan etmiştir.
Bilirkişi raporuna itirazlar doğrultusunda mahkememizin 21/06/2021 tarihli duruşmasında bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi Mali Müşavir …….. 14/08/2021 tarihli ek raporunda; Davalı alım satım ilişkisini kabul etmediği, bu nedenle davacının fatura deliline dayanabilmesi için faturada yazılı malı davalıya teslim ettiğini, bu teslimin borç doğurucu sözleşmesel hukuki bir ilişki sonucu olduğunu, faturanın da bu ilişki sonucu düzenlenmiş olduğunu kanıtlaması gerektiği, dava dışı ……… Et Ürn.San.ve Tic.Ltd.Şti. hesabından davacı hesabına “…….. Gıda Et Ödemesi” açıklaması ile 5.000,00 TL havale edildiği, dava dışı ……… Et Ürn.San.ve Tic.Ltd.Şti. hesabından davacı hesabına yapılan havalenin davalı ile davacı arasında ticari ilişki kurulduğunu kanıtlamadığını, davacının davaya konu faturalar muhteviyatı malların davalıya verildiğini ispat etmesi gerektiği, aksi takdirde davaya konu alacak tutarına hak kazanmayacağı, sonuç kanaatine ulaşıldığını beyan etmiştir.
Yemin delili 6100 Sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması sebebiyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için açıkça yemin deliline dayanılmış olması da gerekir. Davacı vekiline yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda süre verilmiştir. Davacı vekilince yemin deliline dayanılacağı bildirilmiş olup yemin metni mahkemeyi ibraz edilmiştir. Yemin metni davalı şirket yetkilisine tebliğe çıkartılmıştır. Davalı vekilinin yemin metnine itirazları mahkememizce yerinde görülmüş olup mahkememizce düzenlenen yemin metni yemin için belirlenen duruşmada davalı şirket yetkilisine açıkça okunarak yemini yaptırılmıştır.
Davalı ……… Mahkememizin 15/02/2022 tarihli celsesinde;
“Davacı ……. SAN. VE TİC. A.Ş. ile hiçbir ticari ilişkim olmadığına, dosyası içerisinde yer alan 24.06.2019 tarih ve ……. seri sıra numaralı ve 22.07.2019 tarih ve ….. seri sıra numaralı faturalara konu malların davacı ………. ET SAN. VE TİC. A.Ş. tarafından, tarafıma tesliminin gerçekleştirilmediğine, faturalar ve faturalar içeriğinde yer alan hiçbir malı teslim almadığıma, …….. bank ……. Gıda hesabı ile ticari bir ilişkim olmadığına, davacı tarafa hiçbir ödeme yapmadığıma, ………’yla ticari ilişkim kapsamında faturaya konu ürünlerin hiçbir yerde tarafımca kullanılmadığına, faturaya konu et ham maddelerden fason üretim ile hiçbir ürün üretmediğime, faturaya konu et ham maddelerden fason üretim ile üretilen hiçbir üründen faydalanmadığıma dair namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Yemin 6100 Sayılı HMK gereğince iddiayı ispat eden kesin taraf delili olmakla, HMK 225. maddesi uyarınca yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca iddiasını HMK’da belirtilen usulle ve mevcut delillerle kanıtlayamayan taraf yemin delili ile iddiasını ispatlayabilir. Mevcut davada ispat külfeti davacı tarafta olduğundan, mahkememizce, iddianın kanıtlanamadığı kanaatine varılarak, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 66,88.-TL harcın mahsubuyla bakiye 13,82.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalının yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip ……… e-imzalıdır

Hakim …….. e-imzalıdır