Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/651 E. 2021/424 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/651
KARAR NO : 2021/424

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 02/04/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 06/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açıklanan alacağın, davalı tarafça ödenmediğinden 18/03/2020 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü ….. E. sayılı dosyası
ile davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, Bakırköy … İcra Müdürlüğünce 26/08/2020 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davanın görevli ve yetkili mahkemede 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığını, davacının alıcı, davalının ise satıcı olduğu 06/04/2012 tarihinde Bakırköy ….. Noterliği’nin …. yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinin taraflar arasında akdedildiğini, bu araç satış sözleşmesine istinaden Ticaret Bakanlığı Yeşilköy Gümrük Müdürlüğü’nün ” …… ” sayı ve ” …… ” konulu bildiriminde ilgili araç için, 19.07.2019 tarihinde 30836 sayılı Resmi Gazetenin Mükerrer sayısında yayımlanan 7186 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 14. Maddesiyle 4458 sayılı Gümrük Kanununa eklenen geçici 10. Maddenin uygulanmasına yönelik düzenlenen 09.08.2019 tarihli 30857 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Gümrük Kanununa göre Mülkiyetin Kamuya Geçirilmesi Kararına Konu Kara Taşıtlarının Sahiplerine İadesi Hakkında Yönetmelik” kapsamında işlem tesis edilmesinin talep edildiğini, yönetmelik”in 7. maddesinin 2. fıkrasına göre; ÖTV nin %25 ine isabet eden tutarın tebliğ tarihinden itibaren 1(bir) ay içerisinde…….’ne ödenmesi ve ödeme belgesinin ibraz edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, davacı şirketin, bu bildirime istinaden ödeme yükümlülüğü kendisinde olmadığı halde ÖTV bedelinin %25’ni…….’ne haksız yere ödediğini, davalının yurt dışından motorlu araç ithal eden bir şirketin ortağı olup, yurt dışından araç ithalinin davalının mesleği olduğunu, davalının ortak olduğu şirketin çok sayıda aracı yurt dışından ithal ettiğini, ithalatı yaparken daha az vergi ödemek için araçların değerini eksik beyan ettiğini, davalının bu işi meslek olarak yapması sebebiyle davacı şirkete satmış olduğu araç dışında belki yüzlerce araçta araç bedelini eksik belirtmek suretiyle haksız kazanç elde ettiğini beyanla davalı borçlunun Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü ….. E. sayılı dosyası
dahilinde icra takibine yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, dosya borcunun tamamına itiraz edildiğinden, borçlunun takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davalının dava konusu aracın ithalatçısı ve distribütörü olmadığını, müvekkilinin aracı ikinci el alıp, aldığı şekilde sattığını, müvekkilinin aracın eksik ÖTV ile ithal edilmiş olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, araç alımında ve satımında araç üzerinde ne şerh ne de başkaca takyidat olmadığını, müvekkilinin de başkasından satın almış olduğu araca ilişkin alım satımda hiç bir şekilde var olmayan bir bedelin müvekkilinden talep edilmesinin kabul edilebilir olmadığını, söz konusu aracın müvekkili tarafından daha önceki sahibinden bedel ödenerek satın alındığını, müvekkilinin satışı yapmış olduğu dönemde eksik ÖTV olduğunu bilmesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin aracın eksik ÖTV ile ithal edilmesinden dolayı hiç bir şekilde hukuki sorumluluğu bulunmadığını, sorumluluğun ithalatçının ve aracın eksik ÖTV ile ithal edilmesine engellemeyen kamu kuruluşu ve çalışanları olduğunu müvekkilinin, söz konusu aracı ikinci el olarak satın aldığını, bedelini ödeyerek almış olduğu aracını 2012 yılında bedel karşılığında davacıya sattığını, müvekkilinin sonradan ortaya çıkan ve hiç bir sorumluluğunun olmadığı ÖTV sebebiyle davacıya karşı bir yükümlülüğünün olduğunun ileri sürülmesini kabul etmediğini, icra takibinde belirtildiği gibi davacı tarafından yapılan ödemenin müvekkili namına yatırılmış bir vergi borcu olmadığını, bu verginin doğrudan muhatabı aracı ithal eden firma ya da kişiler olduğunu, davacı tarafından aracın vergisinin haksız yere ödendiği yani aracın ayıplı olarak kendilerine satıldığı iddia ediliyorsa bu ayıbın müvekkiline ihbar edilmesi gerektiğini, ancak müvekkiline yapılan bir ihbar olmadığı gibi dosya kapsamında da buna ilişkin bir evrak bulunmadığını, davacı tarafından doğrudan icra takibi başlatılmış olup müvekkiline başkaca bildirimde bulunulmadığını, ÖTV affından faydalanmanın davacının tek taraflı tasarrufu olduğunu, eğer sorumluluğun müvekkilinde veya başkasında olduğu iddia ediliyorsa bu kişilere malı iade etme ve ödenen bedelin iadesi için talepte bulunulması gerektiğini ancak doğrudan ödeme yapılarak müvekkilinden bu ödenen bedelin iadesi talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin yurt dışından araç ithal etmediğini, hem oto servis işi yapmakta olup hem de ikinci el araç satışı yaptığını müvekkilin satmış olduğu araçların ikinci el araçlar olup hepsinin kendisinden önce maliki bulunduğunu müvekkilinin ikinci el araç satışı yapmış olması nedeniyle kendisine yurt dışı araç ithalatçısı ve vergi kaçıran bir kişi olduğu yaftasının yapılmasının doğru olmadığını, belirterek davanın reddine, kötü niyetli icra takibi başlatıldığından alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, davalıdan satın aldığı araç nedeniyle ödediği vergiden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre; davacının Bakırköy …. Noterliğinin 06/04/2012 tarih, ……. yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile ….. plakalı aracı davalıdan satın aldığı, davacının araç için ödemek zorunda kaldığı ÖTV tutarın tahsili için başlattığı takibe davalının itirazı nedeniyle iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır. Davalı hakkında gerçek kişi tacir araştırması yapılmış, davalının gerçek kişi tacir/ticari işletme kaydı olmadığı, davalının ….. Araçlar Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı ve genel müdürü olduğunun bildirildiği görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5.maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. (İstanbul BAM 37. H.D. 2019/1988- 2020/244 E.K.)
Dosya da, araç satış sözleşmesinin davacı şirket ile davalı arasında yapıldığı, davalının aracı genel müdürü olduğu ……Araçlar Tic. Ltd. Şti. adına satışını yapmadığı, davalının tacir olmayıp, tüzel kişiliğe haiz …… Araçlar Tic. Ltd. Şti.’nin tacir olduğu, ticari işletme kaydının şirket adına olduğu ancak davanın tacir olmayan ve ticari işletme kaydı bulunmayan davalıya yöneltildiği, bu nedenle davaya bakmak konusunda Mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmakla, Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin genel yetkili mahkeme olan Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır