Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/641 E. 2023/433 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/641 Esas
KARAR NO : 2023/433

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına alacağının tahsili için 01.10.2019 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas numarasıyla başlatılan icra takibinin 11.10.2019 tarihinde davalı borçlu tarafından itiraz edilerek durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazlarının takibi sürüncemede bırakmak amaçlı olup itirazın iptali gerektiğini, davalı borçlunun müvekkili şirketten takip konusu faturaların içeriğinde belirtilen özellik, nitelik ve miktarda baskı, kalıp işleri yaptırdığını, davalının istediği baskı ve kalıpların ” bilgisayar ortamında hazırlandığını, mail aracılığı ile davalının onayına sunulduğunu, davalının da onay vermesi neticesinde baskı ve kalıpların fiziksel olarak hazırlandığını, müvekkili şirketin davalı şirkete gerek telefon yoluyla gerekse bizzat şirket merkezine giderek davaya konu ürünlerin teslim alınması hususunda çağrıda bulunmuş olmasına rağmen davalı şirketin bu iyi niyetli çağrılara cevap vermekten kaçındığını, müvekkili davacının yapmış olduğu işlere istinaden faturalar ve faturalar ekinde yer alan sevk irsaliyeleri tanzim ettiğini, davalının haklı bir sebep olmaksızın faturaları ödemekten imtina ettiğini, davalının fatura bedellerini ödemek istememesi üzerine davacı müvekkili şirketin, faturalar ve eki sevk irsaliyeleri 06.09.2019 tarihinde davalıya iadeli taahhütlü posta evrakı yolu ile gönderdiğini, fatura ve irsaliyelerin 10.09.2019 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin haklı bir sebep olmaksızın ve kötü niyetli olarak Bakırköy ….Noterliğinin 12.10.2019 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile müvekkilin gönderdiği fatura ve irsaliyeleri müvekkile iade ettiğini, davalı Bakırköy …. Noterliği 12.10.2019 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile her ne kadar müvekkili tarafından yapılan işleri kabul etmese de faturaların varlığını ve kendisine 10.09.2019 tarihinde tebliğ edildiğini kabul ettiğini, davalı tarafın faturaların kendisine tebliğ tarihi olan 10.09.2019 tarihinde açıkça temerrüde düştüğünü, davalı borçlu aleyhine 01.10.2019 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun 11.10.2019 tarihinde iş bu takibe kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durduğunu, davacının, davalı şirkete ait işleri yapmasına rağmen fatura bedelinin karşılığını alamaması neticesinde mağdur olduğunu, takip konusu alacağın likit fatura alacağı olduğunu, davalı yanın likit alacağa karşı yaptığı haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhine takip konusu miktar üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, arz ve izah olunan sebeplerden dolayı; borçlu şirket tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu şirket tarafından haksız ve dayanaksız olarak yapılmış bulunan itiraz sebebiyle takip bedelinin %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkilinden alacak iddiasına dayanak olarak, müvekkiline kalıp sattığını ileri sürdüğünü ve buna dayanak faturaları sunduğunu, ancak, davacının müvekkiline kalıp satması veya müvekkilinin davacıya kalıp sipariş etmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının düzenlemiş olduğu faturalara itiraz edildiğini ve davacıya iade edildiğini, davacı ile müvekkili arasında 2018 yılında baskı hizmeti fason üretim ilişkisi kurulduğunu, müvekkilinin davacıdan baskı hizmeti satın aldığını, bu şekilde süre gelen ticari ilişkide müvekkilinin davacıya sürekli ön ödeme/avans ödemesi yaparak çalışa geldiğini, davacının, bir süre sonra fiyatlarda anlaşamadıklarını söyleyerek müvekkil şirkete hizmet vermemeye başladığını, bunun üzerine müvekkili şirketin davacıya yaptığı fazla/avans ödemelerinden doğan 63.577,58 TL alacağı için 04.04.2019 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takip alacağının tahsili için icrai işlemlere devam edildiği dönemde, davacının karşı taraf müvekkilin alacağından vazgeçmesi ve bu borcu ödememek adına kalıp satış bedeli adı altında huzurdaki davaya konu ettiği 03.09.2019, 05.09.2019 tarihli faturalar ve sevk irsaliyelerini düzenlediğini, bu faturalara ve irsaliyelere müvekkili şirket tarafından Bakırköy … Noterliği’nin 12 Eylül 2019 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarı ile itiraz edildiğini ve faturalar ile irsaliye örneklerinin davacıya iade edildiğini, davacının, ticari faaliyeti için, eş deyişle müşterilerine baskı hizmeti verebilmek için kendi işletmesinde kullandığı baskı kalıplarını, müvekkile satış olarak gösterme çabası içerisine girdiğini, davacının işletmesinde kullandığı kalıpların müvekkil ile bir ilgisi bulunmadığını, müvekkili şirketin davacıdaki alacağını tahsil etmek için 04.04.2019 tarihinde icra takibi başlatınca ve alacağı almak için icrai işlemleri devam ettirince, davacının da buna karşılık verebilmek adına davaya konu faturaları 5 ay sonra düzenleyerek kendince alacak ihdas etmeye çalıştığını, müvekkilinin davacıdan kalıp alım satımı veya davacının bu yönde bir satışı veya mal teslimi veya buna dair bir ticari ilişki kurulmasının söz konusu olmadığını, müvekkilinin davacıdan sadece baskı hizmeti satın aldığını, bunun dışında davacı ile herhangi bir şekilde kalıp veya başkaca bir mal alım satımı ilişkisi söz konusu olmadığını, müvekkili şirket hakkında 263.786,41 TL bedelli alacak iddiası ile icra takibi başlatıldığını, ancak, davacının bu takipte müvekkil şirketin grup firması olan İdeateks firması adına düzenlendiği 57.082,50 TL tutarlı faturayı da takibe alacak olarak yazdığını, dava açar iken bu faturayı dışarda tuttuğunu ve davada 205.379,00 TL alacak iddia ettiğini, takibe konu edilen ancak davada dışarda tutulan bu fatura içinde ayrıca takip başlatıp buna ilişkinde Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.Sayılı dosyası ile dava açtığını, davacının, müvekkili şirkete ticari ilişkiye konu olmayan, teslim edilmeyen, satın alınmayan, kendi işletmesine ait kalıpları satmış gibi göstermeye çalışarak müvekkilden alacaklı olmaya çalışması, bunun için icra takibi başlatması kötü niyetin açık bir göstergesi olduğunu, bu nedenlerle, hukuken ve vicdanen haksız olan davanın reddi ile birlikte davacının kötü niyet tazminatı ödemesine de karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafça haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen itirazın iptali davasının reddine, haksız ve kötü niyetle açılmış olan dava nedeniyle davacının %20 tazminat ödemeye mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER : Bakırköy … İcra Dairesi’nün … esas sayılı dosyası, faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, fatura alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekili icra dosyasına yapmış olduğu itirazında; müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy … İcra Dairesi’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 262.461,50 TL asıl alacak 1.324,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 263.786,41 TL ile ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti Mali Müşavir … Tekstil Bilirkişisi … 15/06/2021 tarihli raporunda; Davalının 2018, 2019 ve 2020 yılı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, Davacı ve davalı arasında ticari ilişkinin bulunduğu, aralarında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, açık cari hesap şeklinde çalıştıkları, Davacının davalıdan, rapor muhteviyatındaki açıklamalar ışığında (tamamıyla davacı yanın sunduğu açık cari hesap ilişkisinden hareketle) … numaralı … San.Tic.Ltd.Şti. hesabında açık cari hesap bakiyesi tutarı olan 205.379,97 TL kadar alacaklı gözüktüğü, davalının davacıdan, rapor muhteviyatındaki açıklamalar ışığında (tamamıyla davacı … sunduğu açık cari hesap ilişkisinden hareketle) 128.01.022 numaralı … İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti. hesabında açık cari hesap borç/alacak bakiyesi gözükmediği, tarafların ticari defter bakiyelerinde 205.379,97 TL farklılığın bulunduğu, bu farklılığın nedeninin; 2019 yılı açılış bakiyelerinden kaynaklanan 0,97 TL fark haricinde, davacının defterinde kayıtlı olup davalı defterinde kayıtlı olmayan … tarih … numaralı yevmiyesi maddesindeki 03.09.2019 tarih 65.991,50 TL tutarında … seri sıra numaralı, 03.09.2019 tarih 41.624,50 TL tutarında … seri sıra numaralı, … tarih 97.763,00 TL tutarında … seri sıra numaralı fatura kayıtlarından kaynaklandığı, Dava dosyasına taraflar arasında mevcut yazılı bir sözleşme sunulmadığı, Davacı … düzenlenen faturalara ait sevk irsaliyelerinin teslim eden kısmında davacı … kaşesi üzerinde imza taşımakla isim taşımadığı, teslim alan kısmında ise hem isim ve hem imza taşımadığı, Davaya konu alacağın dayanağı faturaların muhteviyatı baskı ve kalıpların davalı/borçluya teslim edildiği hususunun ispata muhtaç olduğu, davaya konu alacağın dayanağı faturaların muhteviyatı baskı ve kalıpların davalı/borçluya teslimine yönelik ispat külfetinin davacı/alacaklı üzerinde olduğu, takip konusu faturalar ve faturalara ait sevk irsaliyelerinin davacı … iadeli taahhütlü posta yoluyla davalı yana 10.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, takip konusu alacağa konu faturalara, davalı tarafça Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesi hükmü uyarınca yasal süre olan 8 gün içinde Bakırköy … Noterliği 12.09.2019 tarih … yevmiye numaralı İhtarnamesi ile itiraz edildiği, Bakırköy … Noterliği’nce davacıya çıkartılan 12.09.2019 tarih … yevmine numaralı İhtarnamenin 19.09.2019 tarihinde adreste mukim davacı şirket çalışanına tebliğ edildiği, davacı ve davalının bağlı bulundukları vergi dairelerine verdikleri 2019 yılı Eylül ayı Form Ba Form Bs Bildirimleri yönünden birbirlerini teyit etmedikleri, davacı ve davalı tarafın davaya konu olan ticari çalışmada davacı firmasının davalı tarafa yapmış olduğu numune çalışmalarının ne kadarının siparişe döndüğünü ispat etmesi halinde, beyan ettiği üzere şayet davalı firmasına yapmış olduğu numune çalışmaları adetlerinin %10-%20’si kadarı siparişe dönüşmüşse, bu durumda %80-%90 gibi bir oranda, yapmış olduğu numune çalışmalarının karşılığını alamaması sebebiyle haklı olduğu ve hazırladığı numunelerin içinden sipariş verilmeyen kaç adet numune çalışmasının olduğunu ispat edilmesi halinde, davalı tarafından siparişinin verilmemesi sebebiyle üretimi yapılmayan numunelere harcanan, emek, masraf ve zarar kaybına sebep olup değerlendirilmeyen numunelerinin maliyet bedellerini talep edebileceği, davacının, icra takibinden önce temerrüde düşürülmemiş olan davalı borçludan “işlemiş” temerrüt faizi talep edilmesi mümkün olmadığından, takip tarihi itibariyle faiz yönünden alacağının bulunmadığı, takdirinin ise Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, Sayın Mahkemenin alacağa hükmetmesi durumunda, davacının asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari işlerdeki avans oranında faiz isteyebileceği, ancak davacı vekilinin takip talebindeki talebine bağlı kalınarak yıllık %9 oranında yasal faiz talep edebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, takdirinin ise Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, davacının icra inkâr tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, sonuç kanaatine ulaşıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti Mali Müşavir … Tekstil Bilirkişisi … 20/03/2022 tarihli raporunda; Yazışmalar ve CD içeriği görseller birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında …. tarihleri arasında desen/kalıp, koleksiyon çalışmaları mevcut olduğu, davacı … , davalı … Tekstile fason baskı/kalıp hizmeti sunduğu, taraflar arasında fason hizmete dayalı ticari ilişki mevcut olduğu, kapalı kalıp usulü (yani davalı … firmasına yapılan kalıp/desen çalışmalarının … firmasının onayı ve izni olmadan başka firmalara verilemeyeceği) ve ön ödemeli çalışma yapıldığı, taraflar arasında 05.06.2018-31.12.2018 tarihleri arası çalışma döneminde 217.619,25 TL ticari ciroya ulaşıldığı, iş adeti olarak 43.300 adet iş adetine ulaşıldığı, siparişe dönüşüm açısından bu değerin piyasa şartlarına uygun olduğu, bu döneme ilişkin … tarafınca (05.06.2018-31.12.2018) … firmasına – toplam 217.619,25 TL hizmet bedeli faturası kesildiği, 02.01.2019 ve 26.02.2019 tarihleri itbarıyla 2 adet Şablon Kalıp Giderleri içeriği ile toplam 41.418,00 TL tutarlı faturalar düzenlendiği, CD içeriğinde toplam 394 adet desen kalıp çalışması mevcut olduğu, 20 adetinin değiştirilmiş veya revize edildiği, 1 adetinin boş olduğu, 2018 yılı ortalama birim fiyatı 50,00 TL ile desen kalıp çalışmalarının piyasa değeri 75.107,00 TL — olduğu, … firmasınca 02.01.2019 ve 26.02.2019 tarihlerinde toplam 41.418,00 TL bedelli Şablon Kalıp Gideri ile fatura edildiği, aradaki fark 33.683,00 TL bedelin 2018 yılı çalışması yapılan 217.619,25 TL olarak fatura edilen fason baskı işlem bedeline konu olabileceği, bu hususta taktirin mahkemeye ait olduğu, davaya konu faturaların düzenlenme tarihleri 03.09.2019 ve 05.09.2019 tarihleri olduğu, dosya eki bilgi belge kapsamında taraflar arasında 26.02.2019 tarihinden itibaren fason işlem ve/veya kalıp desen çalışmasına ilişkin herhangi bir yazışma/fatura vb..mevcut olmadığı, faturalarda beyan edilen birim fiyatı 75,00 TL toplam 1147 adet normal kalıp bedeli ve birim fiyatı 175,00 TL 503 adet Numune baskı (işçilik boya) bedelinin hangi işler için hangi tarihte gerçekleştirildiği, hangi tarihte teslim edildiğine dair değerlendirme yapılamadığı, tarafların 15.06.2021 tarihli bilirkişi raporu ve tarafımızdan yapılan tespitlere göre ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, faturaları ile uyumlu ticari defterlerin sahipleri lehine delil kabul edilebileceği, heyetimiz teknik bilirkişisi tarafından yapılan incelemeye göre dava konusu fatura bedelleri teslimlerin yapıldığının tespit edilemediği davacının haklı haksız ya da dava konusu alacaklara hak ettiği hususundaki takdir sayın Mahkemeye ait olmak üzere Sayın Mahkeme davacının dava konusu alacağı hak ettiği kanaatinde olması halinde davacının 205.379,00 TL alacaklı olduğunun kabul edilebileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedelini ödemiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Başka bir deyişle fatura, akdin şartlarını belirleyen değil, belirlenmiş olan şartların bir kısmını gösteren belgedir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir. Bu nedenle faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Somut olayda davacı, icra takibine konu faturalarda yazılı işlerin yapıldığını ve davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise borcu inkâr etmiştir.
Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı tarafta olup, dosya içeriğinde davacı tarafından davalıya malın teslimine ilişkin bir delil bulunmamaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler,Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; Davacı ve davalı arasında ticari ilişkinin bulunduğu, taraflar arasında TTK 89. Madde anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmadığını, Taraflar arasında cari hesap benzeri ticari bir münasebet bulunmakta olup bu ticari münasebet açık hesap İlişkisi olduğunu, Faturalara
dayalı olarak karşı taraftan alacaklı olduğunu iddia eden taraf faturadaki mal ve
hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini belge ile ispat etmelidir. Somut davamızdaki
ilişkide en önemli belge BA-BS belgesidir. BA-BS belgesi ile tebliğ ve satışı
kanıtlayamayan davacı, bunu fatura ile kanıtlaması gerekir. Davacının tarafından dosyaya fatura sunulmuş ise de, tek taraflı düzenlenen
faturalar hiçbir zaman bir akdi ilişkiyi ispat vasıtası olmayıp, akdi ilişkinin ifası
aşamasında düzenlenen bir belgedir. Faturalara dayalı olarak karşı taraftan alacaklı olduğunu iddia eden tarafın faturadaki mal ve hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini belge ile ispat etmesi gerektiği, ispat
aşamasındaki en önemli belgenin BA-BS belgesi olduğu ve bu belgeye göre davalının beyan
edilen faturaları vergi dairesine bildirimi yapmadığı, davacı tarafın iddia ettiği cari hesap alacağının yazılı delil ve belgelerle ispatlayamadığı gibi yemin deliline de açıkça dayanmadığı, bu haliyle davasını ispatlayamaması sebebiyle davanın reddine, davacının kötü niyetli olarak icra takibi yaptığından söz edilemeyeceği, itirazın iptali davasında kötüniyet tazminatının, kötüniyet olduğunun davalı tarafından ispat edilmesi gerekeceği, talebin yargılamayı gerektirdiği, mahkememizce de verilmiş olan tedbir kararı bulunmadığı dikkate alınarak kötüniyet tazminatı talebinde yasal şartlarının oluşmaması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 2.188,43 TL harçtan mahsubuyla bakiye 2.008,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapıla yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 31.753,06 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır