Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/630 E. 2023/456 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/630 Esas
KARAR NO : 2023/456

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şahıs arasında 01/01/2019 – 31/12/2019 tarihleri arasında 29.808,00 TL tutarında muavin defter gereğince ticari işlerden kaynaklı borcun muaccel olduğunu, alacakların vadesi gelmiş olmasına rağmen süresinde ödenmediğinden dolayı Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla 30/06/2020 tarihinde alacağa ilişkin davalı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun borca itiraz ettiğini, davalı borçlu ile davacı şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklanan bir alacak mevcut olduğunu, bu alacak dolayısıyla müvekkil borçluya usulüne uygun fatura gönderdiğini, davalı faturaya itiraz etmediği gibi borcu da ödemediğini, bu sebeple işbu itirazın iptali davasını açma zarureti hasıl olduğunu, faize yapılan itirazların haksız olduğunu, faiz borç muaccel hale geldiğinden itibaren talep olunduğunu ve yasal faiz uygulandığını, arabuluculuk görüşmesine davalı taraf toplantıya davete rağmen katılmadığını, anlaşamama ile sonuçlandığını beyanla anılan sebeplerle haksız itirazın iptaline, davalı borçlunun % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve bu suretle icra takibinin kaldığı yerden devam etmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının adresinin Güngören olmadığını, hiç bir zaman da olmadığını, bu sebeple arabuluculuk toplantısından da haberi olmadığını, davalıya arabuluculuk daveti hiç ulaşmadığını, davalı hakkında açılan Bakırköy … İcra MD. … Es. Sayılı dosyasındaki tebligat davalının … Mah. … Cad. No:… …/İstanbul adresine tebliğ olduğunu, arabuluculuk toplantısına katılmamaya ilişkin yaptırımların davalı hakkında uygulanmamasını talep ettiklerini, davalının iş yeri adresi de davacı tarafından kesilen faturada mevcut olduğunu, bu aderisin … Mah. … Cad. No:.. … Merkezi D:… …/İstanbul olduğunu, davacı bu adresleri bilmesine rağmen davalı ile alakası olmayan bir adresi bildirmesi kötü niyetli olduğunu, davalının davacıya hiçbir borcu olmadığını, davalıya davacı tarafından 13.12.2019 düzenleme tarihli … Seri numaralı 7452 TL, 28.12.2019 düzenleme tarihli … Seri numaralı 7452 TL, 14.12.2019 düzenleme tarihli … Seri numaralı 7452 TL tutarında olmak üzere üç tane fatura kesildiğini, davalı ödeme makbuzları ile iş bu bedelleri ödediğini, beyanla davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, cari hesap alacağının tahsili talebiyle başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 29.808,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 1.378,62 TL faizi ile birlikte 31.186,62 TL’nin tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 23/03/2021 havale tarihli raporunda; dava konusunun davacının davalı ile 2019 yılındaki ticari ilişkisinden doğan 29.808,00 TL tutarında alacağın tahsili amacıyla yürüttüğü takibe itirazın iptali talebine ilişkin olduğunu, davacı defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davalı …’dan 29.808,00 TL alacağının göründüğü, davalının defter kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davacı firma şirketine borcunun görünmediği, davalı kayıtlarında davacı firmaya ödeme olarak gözüken ve dava dosyasına asılları sunulan makbuzların tetkikinde, makbuzlarından 13.12.2019 Tarihli para makbuzunun (Makbuz numarası yok) … no.lu faturaya istinaden, 14.12.2019 Tarih ve … nolu para makbuzunun … no-lu faturaya istinaden ve 28.12.2019 Tarih ve … nolu para makbuzunun … nolu faturaya istinaden yapılan ödemelere ilişkin olarak düzenlendiği, davalının kayıtlarında davacıya ödeme olarak gözüken 12.12.2019 tarihli 7.452,00TL tutar ile ilgili olarak dava dosyasına sunulan herhangi bir belgeye rastlanılmadığını, davalı kayıtlarında davacı firmaya ödeme olarak yer alan bu üç para makbuzunun toplamı olan (7452,00 x 3 ) =22.356,00 TL’nin davalının davacı firmaya yaptığı ödeme olarak kabul edilmesi halinde Davalının, Davacı Firmaya olan borç tutarının (29.808,00-22.356,00) = 7.452,00 TL olacağı, ödeme olarak kabul edilmemesi halinde ise 29.808,00 TL olacağını, davalının kayıtlarında davacıya ödeme olarak gözüken 12.12.2019 tarihli 7.452,00 TL tutar ile ilgili olarak dava dosyasına sunulan herhangi bir belgeye (Para Makbuzu v.b) rastlanılmamış olup, davalının kayıtlarında para makbuzlarına istinaden ödeme olarak gösterilen ve 3 ödemenin haricindeki bu tutarın ödeme olarak kabul edilip edilemeyeceği hususunun da tamamen Yüce Mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Adli Tıp kurumu tarafından sunulan 19/02/2023 tarihli raporunda; İnceleme konusu para makbuzlarındaki imzalar ile …’ın diğer karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından benzerlik noktasında bir İlişki bulunmamakla birlikte, karşılaştırma belgeleri arasında yer alan para makbuzlarındaki imzalar ile karşılaştırma belgelerindeki faturalarda yer alan ve … tarafından atıldığı belirtilen imzalar arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan yüksek derecedeki uygunluk ve benzerlikler nedeni ile … adına düzenlenmiş 13.12.2019, 14.12.2019 ve 28.12.2019 tarihli, 7.452 TL bedelli para makbuzlarındaki imzaların …’ın eli ürünü olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve isticvap içeriğine göre; taraflar arasında satımdan kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 29.808 TL alacaklı göründüğü, davalının ticari defterlerine göre davalıya borcun gözükmediği, davalı tarafından borcun ödendiği savunmasında bulunulduğu ve 13.12.2019, 14.12.2019 ve 28.12.2019 tarihli, 7.452’şer TL’lik para makbuzlarının dosyaya ibraz edildiği, 12.12.2019 tarihli 7.452,00 TL tutar ile ilgili olarak herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı, davacı şirket yetkilisinin dosyaya ibraz edilen para makbuzlarındaki imzayı inkar ettiği, bunun üzerine yapılan imza incelemesi sonucu para makbuzlarındaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davalı tarafından sunulan makbuzlar yönünden ödeme savunması ispatlandığından 12.12.2019 tarihli 7.452 TL’lik miktar yönünden davanın kısmen kabulü ile alacak faturadan kaynaklandığından ve likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davalı adına arabuluculuk davetiyesinin gönderildiği adresin, davalıya ait kayıtlı adres olmadığı, icra takibindeki ödeme emrinin bu adrese tebliğ edilmediği, mahkememizce bu adrese çıkartılan tebligatın bila ikmal döndüğü, sonrasında davalının mernis adresine tebliğ işleminin gerçekleştirildiği görülmekle; davalıya usulüne uygun davetiye gönderilmediğinden, tarafların haklılık oranlarına göre yargılama giderleri hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE
7.452,00 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin kabul edilen miktar yönünden aynı koşullarla devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.490,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 509,04 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 353,12 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 155,92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 54,40 başvurma harcı, 353,12 TL peşin harç olmak üzere toplam 407,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.719,45 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 429,86 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 7.452,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’den kabul red oranına göre 330,00 TL’sinin davalıdan, 990,00 TL’sinin davcıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar yönünden kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2023
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.