Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/58 E. 2021/1056 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/58 Esas
KARAR NO : 2021/1056

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2015
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin Fransa Merkezli olarak 35 yıldır çakmak tasarım, üretim ve dağıtım üzerine çalıştığını, Türkiyede de faaliyet gösterdiğini, davalının müvekkilinin kendine özgü tasarımları ile piyasaya sürdüğü çakmakları gerek üreterek gerekse ithal etmek suretiyle piyasaya sürdüğünü beyanla haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi, maddi durumun ortadan kaldırılması, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araç ve mallara el konulması için tedbir kararı verilmesi ve haksız rekabetin tespiti ile el konulan araç ve malların imhası, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1000 TL maddi ve 50000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline teslimini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkilince haksız rekabet oluşturduğu iddia edilen çakmağın müvekkilinin tescilli tasarımı olduğunu bu nedenle davanın reddi gerektiğini beyanla, yetki ve görev itirazlarının kabulünü, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. esas, …… karar sayılı yetkisizlik kararına istinaden dosya mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
Dava, haksız rekabetin tespitin, meni, haksız rekabet sonucu oluştuğu iddia olunan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 19/10/2021 havale tarihli raporunda; davacının çakmakları, davalının satış ve üretimini yaptığı iddia edilen çakmaklar ile davalı adına…… sayıyla tescilli çakmak tasarımı kıyaslandığında aralarında ayrı ayrı bazı küçük farklılıkların bulunduğu; ancak dava konusu ürünlerle davalı adına tescilli tasarımın, ürün bütünselliği bakımından, ortalama dikkat düzeyine sahip tüketicinin toplam algısında yakın derecede bir benzerlik taşıdığı; bu nedenle davalının ürünlerinin kendi adına tescilli tasarım hakkının koruma kapsamında kaldığı, SMK’nın yürürlüğe girmesinden önceki Yargıtay uygulaması dikkate alındığında, tasarım tescil belgesinden kaynaklı hakların kullanılması, tescilli hakkın kapsamı içerisinde kaldığından davalının dava konusu çakmakları üretmesinin haksız rekabet teşkil etmediğinin kabul edilebileceği bildirmişlerdir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı, …… şirketi tarafından kendisine verilen yetki kapsamında dava konusu ürünleri ürettiğini ve pazarladığını, kendisine ait patentlerinin olduğunu, davalının kendi ürünlerini taklit ettiğini belirterek haksız rekabetin tespiti talebiyle eldeki davayı açmış olup, yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının markasını taşıyan çakmakların davalının piyasaya sunduğu …… markalı çakmaklar ile davalı adına…… sayıyla tescilli tasarım arasında dış görünüş açısından dikkat çeken belirgin bir benzerlik bulunduğu tespit edilmiştir.
Haksız rekabet hukuki niteliği itibariyte haksız fiilin özel bir türüdür. Haksız rekabet düzenlemeleriyle kanun koyucu aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı davranış ve ticari uygulamaları engelleyerek dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasını hedeflemektedir. Bir davranışın veya ticari uygulamanın dürüst ve bozulmamış rekabetin kapsamında kalıp kalmadığının tespitinde emek ilkesi önemli bir rol oynamaktadır. Bu ilke uyarınca, ticari hayatta herkes kendi meşru emeği karşılığında ve oranında bir sonuç elde etmelidir. Buna göre bir tacirin uygun bir emeği olmaksızın başkasının emeğinden faydalanarak rekabette bulunması haksız ve hukuka aykırı değerlendirilebilecektir. Yargıtay …… HD., …… E., …… sayılı kararında şu ifadelere yer verilmiştir; “dosyada mevcut ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporlarına ve toplanan delillere göre, davacının çizimlerini yaptığı ve TSE belgesi aldığı panoları “Endüstriyel Tasarım” niteliğinde değildir. Ancak, davacının emek, masraf ve zaman harcayarak meydana getirdiği çizimlerinden davalıların; izin almadan veya ayrıca bir bedel ödemeden yararlanmaları TTK’nun 56. maddesi uyarınca hüsnüniyet kaidelerine aykırıdır. Davalların bu eylemleri, TTK.nun 57/5. maddesinde düzenlenen başkasının iş mahsulleriyle iltibasa yol açacak şekilde faaliyette bulunmaktır. Bu nedenle mahkemece endüstriyel tasarım olmasa bile, davacının emeğiyle meydana getirdiği iş mahsulünün TTK.nun 56. ve 57/5.maddeleri uyarınca korunarak, bilirkişi raporuna göre davanın kabulü ile tazminat tayini gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” Yine başka bir kararda (11. HD E, 2004/14760 K.2005/12302), “haksız rekabet hukukunun konusu, dürüstlük ilkesine aykırı ticaret yönetimi ve uygulamalarına karşı emek ilkesi uyarınca, işletmesel çabayı, birikimi ve yatırımı kapsayan emeğin korunması” olduğu ifade edilmiştir.
Karıştırılmaya yol açma ve başkasının emeğinden haksız bir biçimde yararlanma TTK’nun 54/2.maddesi kapsamında kalmasına rağmen, TTK 55/1-4’te özel olarak düzenlenmektedir. Somut olaya uygulanması gereken 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanununun 55. Maddesinin “a) dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar” kategorisinin (4) numaralı alt bendinde, yanıltıcı duruma( karışıklığa veya karıştırılmaya) yol açma(iltibas ve iktibas) fiili, “başkasının malları, işürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklinde ifade edilmiştir.
Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticari işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, özellikle başkasının haklı olarak kullandığı, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak haksız rekabettir.
Davalı tarafça, dava konusu ürünlerin tescilli tasarımı kapsamında üretildiği savunmasında bulunulduğundan bilirkişiler tarafından bu savunma kapsamında yapılan incelemede; davacı ve davalının ürettiği çakmaklar ile davalı adına…… sayılı tescilli çakmak tasarımı arasında genel itibariyle çok yakın bir benzerlik bulunduğu, diğer bir ifadeyle davalı ürünlerinin yine davalı adına tescilli tasarımın koruması kapsamında kaldığı tespit edilmiştir.
Davacının çakmak modellerini daha önce piyasaya sürmüş olduğu kabul edilse bile, davalı adına tescilli bir çakmak tasarımı bulunduğundan tasarım tescil belgesinden kaynaklı hakların kullanılmasının tasarım hakkının koruma kapsamında kalacağı kabul edilerek davalının dava konusu çakmakları üretmesinin haksız rekabet teşkil etmediği kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 870,96 TL harcın mahsubuyla fazla alınan 811,66 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 7.430,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili (e-duruşma yöntemiyle) ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2021

Katip …

Hakim …