Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/578 E. 2021/204 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/578
KARAR NO : 2021/204

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; müvekkillerinin birlikte maliki oldukları, İstanbul İli, …… İlçesi,…… Mahallesi, ……. Ada,…… Parselde Kayıtlı Arsa Niteliğindeki Taşınmaz, İstanbul İli, ……. İlçesi, …… Mahallesi, ……. Ada,……. Parselde Kayıtlı Arsa Niteliğindeki Taşınmazların …… Yapı A.Ş’nin (VKN:……) sermaye artışında kullanılmak üzere şirkete ayni sermaye olarak konulmak istenildiğini, ayni sermaye olarak şirkete konulacak olan bahse konu gayrimenkuller için değer tespitinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 343. maddesi kapsamında değer tespiti istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 342. maddesinde; üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabileceği, hizmet edimlerinin kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olamayacağı, aynı yasanın 343. maddesinde; konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçileceği, değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğunun; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342. maddeye uygunluğunun belirleneceği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerlerinin; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığının tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanacağı, bu rapora kurucuların ve menfaat sahiplerinin itiraz edebileceği, mahkemenin onayladığı bilirkişinin kararının kesin olacağı, düzenlemesi yer almaktadır.
Ayni sermaye olarak konulmak istenilen taşınmazların takyidatlarını da gösterir şekilde tapu kayıtları celp edilmiştir.
Celp edilen tapu kayıtlarına göre, ……. Ada, …… Parselde Kayıtlı davacılardan …’ın payı üzerinde ipotek mevcut olduğu, 18.04.2018 tarihindeki % 48 akdi faizli ipotek alacağının değerinin 12.230.000 TL olduğu, bu miktarın bilirkişiler tarafından tespit edilen taşınmaz değerinden fazla olduğu görülmüştür.
Her ne kadar davaya konu edilen taşınmazlar yönünden inceleme yapılarak bilirkişi kurulundan rapor alınmış ise de; taşınmazların tapu kayıtlarında sınırlı ayni hak olan ipotekler bulunduğundan rapor alınması sonuca etkili olmamıştır.
Somut olayda davacı tarafından bir kısım taşınmazların yeni kurulacak anonim şirkette sermaye olarak konulacağı belirtilerek işbu dava açılmıştır.
Mahkememizce 09/11/2020 havale tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış, talep eden tarafından yapılan itiraz sonucu bilirkişilerden 29/12/2020 tarihli ek rapor alınmıştır.
TTK.nun 342.maddesinde “Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.” düzenlemesi yer almaktadır. Şirkete ayni sermaye olarak konulmak istenen taşınmazlarda ipotekler (sınırlı ayni hak) bulunduğu, ipotek alacak değerinin taşınmaz değerinden fazla olduğu , Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığının 12/11/2014 tarih, 2014/10640 Esas, 2014/17466 Karar sayılı ilamı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi Başkanlığının 15/11/2017 tarih, 2017/738 Esas, 2017/695 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, ayni bir hak bulunan taşınmazlar ayni sermaye olarak konulamayacağından, TTK.342. maddesinin açık hükmüne göre üzerlerinde ayni bir hak bulunan taşınmazlar ayni sermaye olarak konulamayacağından talebin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 4,90 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021
Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)