Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/570 E. 2022/805 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/570
KARAR NO : 2022/805

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 04/09/2020
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın …… Şubesi ile davalı kredi lehtarı ……. Kebap ve Tab. Yem. Hiz. Ara. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. arasında Çerçeve Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu bu sözleşmeyi davalı kefilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşmeler kapsamında davalıya kredi kullandırıldığı, kredi tutarı 117.431,84 TL nakdi ve 4.800,00 TL Gayrinakdi borcun ödenmemesi üzerine Beyoğlu …… Noterliğinin 01.11.2018 tarih ve …… yevmiye no.lu ihtarı ile kredi hesaplarının kesilip kat edildiği, ihtarname davalıların gösterdiği tüm adreslere gönderildiği ve borcun ödenmediği, akabinde Küçükçekmece …… İcra Md. …. E. sayılı dosyası ile alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, davalı/borçluların, asıl borca ve takibin tüm fer’ilerine itirazları üzerine takibin durduğu, ) :Talep edilen faizin sözleşmenin 4.2 m. göre 657 oranında olduğu, sözleşmenin 5.1 m. göre müvekkil bankanın defter ve kayıtlarının yegane delil olacağının taahhüt edildiği belirtilerek 146.968,92 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Bilirkişi 02/09/2021 havale tarihli raporunda; Davacı/alacaklı banka ile davalı kredi lehtarı ……. Kebap ve Tab. Yem. Hiz. Ara. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, bahse konu sözleşmeyi davalı/kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin kararlaştırılan süre içerisinde ödenmemiş olduğu nazara alındığında, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler de dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı/kefillerin sorumluluğu: Davalı kefilin, kefalet sözleşmesinde gösterilen kefalet limitleri toplamının 400.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 110.910,69 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı sorumlu oldukları nazara alınarak, borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği, fazlaya ilişkin 22.021,12 TL (146.968,92-124.947,80 =) reddi durumunda, takıp tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 120.926,98 TL tamamen ödeninceye kadar, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla sözleşmesel olarak yıllık %57 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, Gayrinaki Çek Taahhüt Bedelinin Depo Edilmesi Yönünden: davalı kredi lehtarı şirketten (1) adet çek yaprağından dolayı 2.225,00 TL depo edilebilineceği, ancak takip talebinde 2.030,00 TL depo edilmesinin talep edildiği, bu durumda taleple bağlı kalınmasının yerinde olacağının düşünüldüğü, ancak davalı kefilin, sözleşme içeriğinde gayrinakdi çek taahhüt bedelinin depo edilmesinden sorumlu olduğunu gösteren açık bir düzenlemeye rastlanılmadığı, bu nedenle davalı/kefilin gayrinakdi çek taahhüt bedeli kredisinin (2.225,00 TL) depo edilmesinden sorumlu olup olmadıklarının mahkemenin takdirinde olduğu, ….. A.Ş. kefaleten tazmin ettiği bedel yönünden; …. fonu A.Ş.’nin kefaletiyle kullandırılan kredi borcuna karşılık anılan kurum (…. A.Ş.) tarafından davacı bankaya dava tarihinden önce 17.12.2019 tarihinde 81.762,95 TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığı, davacı bankanın kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen işbu bedelin davalılardan tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı banka ….. ‘dan hi tahsilat yapılmamış gibi tazmin edilen bedel bakımından da takibe aynen devam etme yükümlülüğü bulunduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi 24/03/2022 havale tarihli ek raporunda; davalı yanın beyan ve itirazlarının tek tek değerlendirmeye çalışıldığı, mevcut delil durumuna göre kök raporda herhangi bir revizyon yapılamadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi 20/05/2022 havale tarihli ek raporunda; tarafların beyan ve itirazlarının tek tek irdelenip değerlendirmeye çalışıldığı, mevcut delil durumuna göre kök raporda herhangi bir revizyon yapılamadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılan Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 120.926,98 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı banka ile davalı kredi lehtarı ……. Kebap ve Tab. Yem. Hiz. Ara. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, bahse konu sözleşmeyi davalı kefil … ‘ in de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin kararlaştırılan süre içerisinde ödenmemiş olduğu, davalı kefilin, kefalet sözleşmesinde gösterilen kefalet limitleri toplamının 400.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç miktarının ise 110.910,69 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun kefalet limitinden daha düşük miktarda olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı sorumlu oldukları nazara alınarak, borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduğu ve takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 120.926,98 TL tamamen ödeninceye kadar, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla sözleşmesel olarak yıllık %57 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği anlaşılmış olup, gayrinakdi alacak talebi yönünden Hukuk Genel Kurulu’nun 06/11/2018 tarih ve 2018/19-689 Esas 2018/1624 Karar sayılı emsal içtihatı “…..5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalardan ve yasal düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir. Eldeki kredi sözleşmesinde ise depo talebinin müteselsil kefilleri de kapsayıp kapsamayacağı hususunda açık bir hüküm bulunmamaktadır….”, şeklinde olup bu doğrultuda davacı bankanın sözleşmelerin müteselsil kefili olan davalının, imzalanan genel kredi sözleşmes,i ile kefalet sözleşmesinde kefilin gayri nakdi kredilere yönelik depo sorumluluğuna ilişkin herhangi bir özel bir düzenleme bulunmadığı gibi henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceğinden gayri nakdi alacak yönünden davanın reddi gerekmekle, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20/03/2018 tarih ve 2016/16494 esas sayılı ile 2018/1375 karar sayılı emsal içtihatı) nakdi alacak yönüyle davanın kabulü ile gayrinakdi alacak yönünden ise davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
1-Nakdi alacak talebi yönünden davanın, 120.926,98 TL asıl alacak, 3.829,35 TL işlemiş faiz, 191,47 TL BSMV olmak üzere toplam 124.947,80 TL alacak yönünden kabulü ile davalılar tarafından Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile asıl alacak olan 120.926,98 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %57,00 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesap edilen %20’si oranında 24.185,39 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Gayrinakdi alacak talebi yönünden davanın reddine,
4-Alınması gerekli 8.535,18 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.775,03 TL harcın mahsubuyla bakiye 6.760,15 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.775,03 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.837,23 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 799,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 679,15 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 19.742,17 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranı üzerinden takdiren 197,78 TL’nin davacıdan, 1.122,22 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır