Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/54 E. 2020/827 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/54 Esas
KARAR NO : 2020/827

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıya satıp teslim ettiği mal ve hizmetlerle ilgili alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketçe talep edilen dava konusu edilen borcun bulunmadığını, davacıya olan borçların ödendiğini(şirket tarafından, şirket müdürü ………. ), bu konuya ilişkin ödeme belgelerinin sunulduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 7.722,54 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 29/09/2020 havale tarihli raporunda; davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve dava konusu borcun doğmasına neden olan patates satışına ilişkin mal bedeli olarak 10.605,00 TL’lik 27/06/2019 tarihli irsaliyeli faturanın üzerinde davacı imzası bulunduğundan açık fatura olmasına rağmen davalı tarafından yevmiye defterine kasadan yapılan peşin ödeme olarak kaydedilmiş olup, bu ödemeye ilişkin davalı tarafından düzenlenen ve taraflarca imza altına alınan tediye fişi ve benzeri bir belgeye rastlanılmadığı, davalı tarafından dosyaya sunulan, davalı firmanın ……. Platinium Kredi Kartı ile davacı adına ödediği görülen 10/07/2019 tarihli, 1.500,00 TL tutarlı ve 08/08/2019 tarihli 1.500,00 TL tutarlı ve 07/08/2019 tarihinde kime ait olduğu ve hangi kartla ödendiği belli olmayan sadece …… ibaresi bulunan …… adına ödendiği görülen 800,00 TL tutarlı ve göndericisinin …….. olduğu, alacaklının kim olduğuna ilişkin bilgilerin yer almadığı, 6.500,00 TL tutarlı ödemelere davalı firmanın defter kayıtlarında rastlanılmadığını, 27/06/2019 tarihli irsaliye faturasında teslim eden ve teslim alan kısmında imzaların bulunduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; dava konusu alacağın taraflar arasında mal alım satımına ilişkin düzenlenen 27/06/2019 tarihli, 10.605,00 TL’lik irsaliye faturasından kaynaklı borca ilişkin olduğu, irsaliye faturası imzalı olduğu gibi davalı tarafça fatura konusu malın alınmadığı beyan edilmeyip, fatura konusu borcun ödendiği beyan edildiğinden irsaliye faturasında bulunan imza gereğince davalı adına isticvab davetiyesi çıkartılmasına gerek görülmemiş olup, davacının fatura konusu malı teslim ettiği, davalı beyanı ile sabit hale gelmiştir. Davalı ödeme savunmasında bulunarak ispat yükünü üzerine almıştır. Davalının iddia ettiği 1.500,00 TL’lik ödemelerin dava konusu borca ilişkin olup olmadığı belli olmadığı gibi, davacı defterinde 1.500,00 TL ve 1.000,00 TL’lik kredi kartı ile yapılan ödemeler mahsup edilmiştir.
Davalının bahsetmiş olduğu 6.500,00 TL’lik ödemeye ilişkin evraklar kendi defterlerinde de, kayıtlı olmayıp davalı ödeme iddiasını ispat edemediğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 7.722,54 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.544,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 527,52 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 131,89 TL harcın mahsubuyla bakiye 395,63 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 131,89 TL peşin harç olmak üzere toplam 186,29 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 667,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip …

Hakim …