Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/529 Esas
KARAR NO : 2023/174
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2020
KARAR TARİHİ : 21/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil ile borçlu arasında 04.01.2019 tarihli hizmet sözleşmesi ile başlayan ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, müvekkil sahibi olduğu … plaka sayılı servis aracını kullanıcısı ile birlikte borçluu/davalı şirketin kullanımına verdiğini, bu süreçte mesai bitiminde Silivri Cezaevinde bu araçlar için gösterilen yerde park edilmekte haftasonlarında dahil olmak üzere araç burada kaldığını, borçlu davalı şirketin de aracının Silivri Cezaevi için hem personele hem de tutuklu hükümlü, hastane, adliye vs nakil işlemlerinde kullandığını, müvekkilin çalışılan döneme ilişkin aylık, fatura düzenlemekte, davalı borçlunun da ödemelerini ona göre yaptığını, müvekkilin icra takibine konu aylara ilişkin çalıştığını, bu çalışmanın Silivri Cezaevi idaresinden sorulup kamera ve giriş çıkış evrak kayıtlarından tespit edilebileceğini, ancak müvekkilin çalışmış olduğu ve faturasını da borçluya bildirdiği bu aylara ilişkin ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkilinin Bakırköy … Noterliği 23.01.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile borçludan bu dönemlere ilişkin alacağını talep ettiğini ancak ihtarname ile borçludan bu dönemlere ilişkin alacağını talep ettiği, ancak ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi borç da ödenmediğini, borçlu hakkında Bakrıköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu yapılan arabuluculuk görüşmesinden de sonuç alınamadığını, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil firma ile davacı arasında yapılan sözleşme uyarınca 04/01/2019 ile 31/12/2019 tarihleri arasında hasta taşıma işlerinin davacı tarafından çalıştığı günler için günlük 150-TL +KDV yevmiye karşılığında yerine getirilmesi konusunda anlaşıldığı, sözleşme yapıldıktan sonra Cezaevi Yönetimi tarafından hasta nakillerinin hafta için mesai saatleri ile sınırlandırıldığını ve haftanın 5 günü hasta taşıma işlemi gerçekleştirildiğini, sözleşme uyarınca servis aracı ve şoförü davacı firma tarafından karşılandığını servis çalışma günlerinin sınırlandırılmasından sonra servis aracının hafta sonları çalışmadığını, cezaevi yönetimi tarafından alınan karar neticesinde müvekkil firmanın hak edişlerinde de düşme meydana geldiğini müvekkilin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmeye devam ettiğini, davacının işi gerekçesiz terk etmesinin temel sebebinin cezaevi tarafından çalışma süresinin hafta içi ile sınırlandırılması olduğunu bahse konu aracın davacıya ait ve davacının kontrolünde olduğundan hafta sonralı araçların nerede muhafaza edildiğinin kendilerini ilgilendirmediğini dava konusunun dışında olduğunu, davacının davasının reddine , davacı aleyhine takip talebindeki miktarın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, kötü niyetli davacı aleyhine HMK 329. maddesi uyarınca kötü niyet disiplin para cezasına hükmedilmesine yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava,davacının, bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Dava 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır.
6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın tacir ve ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, “6102 sayılı Kanun’un 5.maddesinin başlığı” 2. ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler” şeklinde, 1. fıkrasında yer alan “davalara” ibaresi ise davalar ve ticari nitelikteki “çekişmesiz yargı işlerine” şeklinde 3.ve 4. fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır”. şeklinde düzenlenmiştir.
TTK’nun 19.maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; Davalının tacir olduğu çekişmesizdir. Buna karşılık davacı …’in, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde gerçek kişi işletme kaydının bulunmadığı, bağlı bulunduğu vergi dairesinden geken yazı cevabına göre ise, işletme hesabına göre defter tuttuğu ve tacir olmadığı bildirilmiştir. Dolayısıyla davaya bakmakta Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu açıktır. (İstanbul BAM 37. HD 2021/1737E., 2022/707K., Adana BAM 6. HD 2021/406E., 2021/438 K. Sayılı ilamları)
Belirtilen nedenlerle; Ticaret Mahkemelerinin sadece ticari davalara bakmakla görevli olduğu, TTK’nın 5/3 maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olduğu, taraflar ileri sürmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği ve görev hususunun dava şartı olduğu ve benzer nitelikteki Yargıtay ilamları nazara alınarak; mahkemenin görevine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın, HMK’nın 114/1-c,115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3- HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/02/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır