Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/492 E. 2023/740 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/492 Esas
KARAR NO : 2023/740

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/07/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davacu şirketin, … A.Ş. bayii olan … San. A.Ş.’den 28.12.2017 tarihinde tanesini 462.114,40TL bedelle satın almış olduğu, 4 adet 2018 model … araçtan …. Şasi No.lu, … plaka sayılı aracın 2 yıllık garanti süresi içinde olan 06.11.2018 tarihinde arızalanmış olduğunu, … Yol Yardım Müşteri Hizmetlerinin arandığını, gelen ekiplerin aracın retarderdan su kaçırdığını ve retarderın tutmadığını tespit ettiğini arızanın giderilmesi için aracı … Servisine yönlendirdiğini, servisten gelen teknisyenlerin arızanın giderilmesi için aracın servise getirilmesi gerektiğini bildirdiklerini, aracın 07.11.2018 tarihinde … Servisine teslim edildiğini, retarderın değiştirileceğini bildirdiklerini, birkaç gün sonra retarderın garantiden istendiğini ve parçanın yurt dışında olduğu söylenerek aracın 22.11.2018’de tarafımıza çalışır durumda teslim edildiğini, ancak aynı araç teslim alındıktan 5 gün sonra 27.11.2018’de aynı arızayı tekrar verdiğini, yukarıda bildirilen prosedürün aynen işlenerek aracın 28.11.2018’de tekrar … Servisine teslim edildiğini, arızasının giderilerek 11.12.2018’de tarafımıza teslim edildiğini, akabinde yine 1 aydan daha kısa bir süre sonra aynı aracın 05.01.2019’da 3. kez aynı arızayı verdiğini, gerekli prosedürün eksiksiz yerine getirildiğini, 06.01.2019 tarihinde aracın 3. Kez …. Servise teslim edildiğini, arızanın bu kez haklı hiçbir sebep ileri sürülmeksizin garantiye girmediğinin taraflarına bildirildiğini, ve 28.03.2019 tarihinde KDV dahil 1.500,00 TL çekici bedeli fatura edilerek tarafımıza teslim edilmişse de aynı aracın 30.03.2019 tarihinde aynı arıza ile bu sefer Bursa’da bulunan … Servisi’ne teslim edildiğini, aracın 10.05.2019’da teslim alındığını, 06.11.2018 tarihinden itibaren garanti süresi içinde ardısıra 4 kere aynı arızayı tekrarlayarak, bu süre zarfında geçen 185 günün 152sinde aracın serviste tamirat gördüğünü, davacının satın aldığı araçtan beklediği faydayı sağlayamamakla birlikte büyük oranda iş kaybı yaşadığını, davacı şirketin 28.12.2017 tarihinde aynı model araçtan 3 adet daha satın almış olduğunu, tüm araçların aynı güzergah ve aynı şartlar altında çalıştığını, diğer araçlarda herhangi bir arızayla karşılaşılmadığını, davaya konu araçta üretim hatasından kaynaklanan kronik arızanın mevcudiyeti izahtan vareste olduğunuı, aracın sürekli arızalanması ve serviste geçirdiği süre nedeniyle 06.11.2018 tarihinden bu yana davacının araçtan beklediği faydayı sağlayamamış olup sürekli iş kaybı yaşağıdını, davacının Balıkesirde bulunan …. Fabrikasına taşeronluk yapmakta olduğunu, satın alınanın uzun süre kullanılamamasından kaynaklı olarak fabrika tarafından talep edilen üretim ve nakliyatı sağlayamadığını, zararın giderilebilmesi için satın alınanın emsal kira bedeli tespit edilerek ve mahrum kalınan süre gözetilerek zararın tam miktarının tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu araçın davalı ….’nin Aksaray fabrikasında üretilen araçlardan olduğunu, şirketin web sitesinde “Aracınızın garanti süresi, aracın teslim tarihi itibariyle başlar. Aksaray’da üretilen kamyonlarda garanti süresi km sınırsız 2 yıldır (Akü garantisi 1 yıldır)” ibaresinin mevcut olduğunu, garanti süresi içinde meydana gelen arızadan dolayı davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı şirketlere, satın alınanın ayıplı olduğu, ayıbın tamirle giderilememesi nedeniyle ayıpsız 0 km misli araçla değiştirilmesi, tarafımızdan haksız tahsil edilen 1.500,00TL çekici bedeli ile araçtan mahrum kalınan süre içinde davacının uğradığı zararın tazmin edilmesi için Ankara …. Noterliği’nin 26.04.2019 tarih, … y. Nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarname davalılara 02.05.2019 tarihinde tebliğ edilmişse de davalılarca ihtarname ile verilen 7 günlük süre içinde ihtar konularından hiçbirinin yerine getirilmediği gibi herhangi bir cevap da verilmediği, dava şartı olan arabuluculuğa tarafımızca başvurulduğunu, davalıların da katılımıyla arabuluculuk görüşmeleri yapılmış ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığından işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu beyanla, satılanın aynı teknik özellik ve donanıma sahip 0 km ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde satın alma bedelinin iadesi için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00TL’nın davalıların temerrüde düştüğü 10.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, garanti süresi içinde araçta meydana gelen arızadan dolayı davacıdan haksız şekilde tahsil edilen çekici hizmet bedelli olan 1.500,00 TL’nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, satılanın ayıplı olması nedeniyle davacının yaşadığı iş kaybını tazmin için davacının araçtan mahrum kaldığı süre boyunca uğradığı zararın tespiti ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00TL’nın davalıların temerrüde düştüğü 10.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, ayıpsız misliyle değiştirilmesini talep ettiği 462.114,40.-TL tutarındaki araç için harca esas değerin 10.000,00.-TL Üzerinden beyan edemeyeceğini, öncelikle eksik harcın tamamlatılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacının, dava dilekçesinde ayıplı olduğunu iddia etmiş olduğu aracın misli ile değişimini talep etmiş, buna ilişkin değeri olan 10.000,00.-TL’nin hüküm altına alınmasına karar verilmesini de talep ettiğini, davacının da belirtmiş olduğu üzere, dava konusu aracı 28.12.2017 tarihinde 462.114,40 TL’ye diğer davalı … San. A.Ş.’den satın aldığını, ayıpsız misliyle değiştirilmesi talep edilen aracın satış bedeli hususunda bir çelişki olmadığına göre, davacının harca esas değeri 10.000,00 TL olarak beyan ederek bu tutar üzerinden harç yatırmasının hukuka aykırı olduğunu, 492 Sayılı Kanun’un 32. Maddesinde açıkça yer aldığı üzere, yargılamada esas girilmesi dava harcının eksiksiz olarak yatırılmasına bağlı olduğunu, eksik harcın tamamlanması için davacıya kesin süre verilmesini, harç ikmal edilmediği halde davanın açılmamasına karar verilmesini, davalı … firmasının adresinin Esenyurt/İstanbul olduğunu, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu itibarla dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep ettiklerini, davalı müvekkilinin aracın satıcısı olmadığını, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle müvekkili bakımından reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının, taleplerinin aracın ayıplı olduğu iddiasına dayandığını, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an olsun aracın ayıplı olduğu düşünülse dahi aracın satıcını olmayan müvekkili olan şirket’in TBK’nın 219 ve devamı maddelerin uyarınca pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, araçtaki bazılarının garanti kapsamında, bazılarının ise ücreti mukabilinde giderildiğini, aracın sorunsuz çalışır vaziyette davacıya teslim edildiğini, seçimlik hakkını bir kez kullanan ve tüketen davacının, artık başka seçimlik hakka tahvil ederek ayıpsız misliyle değiştirilmesini talep edemeyeceğini, davacı, aracın çeşitli tarihlerde arızalanması nedeniyle gizli ayıplı olduğunu iddia etse de servis istasyonuna yapılan başvurulardaki azami tamir süreleri aşılmadan araçtaki sorunun giderildiğini, üstelik, davacının her arıza başvurusu da garanti kapsamında değerlendirilmediğini, aracın ücreti mukabilinde tamir edildiğini, aracın retarder parçası ilk olarak 28.11.2018 tarihli iş emrine konu başvuruda, aracın 100.045 Km’de iken garanti kapsamında değiştirildiğini, aracın 28.03.2019 tarihli servis başvurusunda yapılan işlemlerin tamamı ücreti mukabilinde yapıldığını, davacının, hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürmeden ödeme yaptığını ve aracı teslim aldığını, 06.01.2019 ile 30.03.2019 tarihli servis başvurularının ise garanti kapsamında giderildiğini, buna göre, davacının seçimlik hakkını kullanarak tükettiğini, araçta başkaca bir sorun da bulunmadığına göre davacının kullandığı seçimlik hakkını bu kere aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi şeklide yeninden ileri süremeyeceğini, dolayısıyla maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zira söz konusu maddenin, ayıba karşı tekeffül sorumluluğunu sadece satıcı için öngördüğünü, aracın satış faturasında yer aldığı üzere satıcısı diğer davalı … San. A.Ş olduğunu, dolayısıyla, davalı müvekkili olan şirket’in huzurdaki dava bakımından pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, aynı şekilde, davacının aracı kullanamadığından bahisle tazminat talebinin hukuki ve maddi dayanağının bulunmadığını, davacının, aracı çimento fabrikasında taşeronluk işinde kullanmak için satın aldığını, aracı arıza nedeni ile “150” gün kadar kullanmadığını, bundan dolayı kazanç kaybına uğradığını beyanla şimdilik 10.000,00.-TL tazminat talep ettiğini, delil listesinde ise benzer bir aracın “1” aylık kira bedelinin sorulması için çeşitli hafriyat firmalarına müzekkere yazılmasını talep ettiğini, delil listesinde, aracı taşeronluk yapmak için satın aldığını belirttiğini, çimento fabrikasıyla olan sözleşmeyi göstermediği gibi, sözleşmede “1” araç için kararlaştırılan bedelin ne kadar olduğunu, sözleşmenin süresi vs. hususlara ilişkin açıklama da yapmadığını, yine davacının aracı kullanmadığından bahisle başkaca işler alamadığını, mevcut elindeki işler için başka bir araç kiralamak zorunda kaldığına ilişkin de hiçbir beyanı olmadığını, o halde, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının gerçekten zarara uğradığı düşünülse dahi, bu durumda davacının hiç kiralamadığı bir aracın yapmadığı bir masrafın tespiti için aynı aracın başka şirketlerden kiralanması halinde ödeyeceği muhtemel kira bedelinin araştırılmasına gerek olmadığını, kazanç kaybının da bu şeklide hesaplanamayacağının tartışma dışı olduğunu, dolayısıyla hiçbir belgeye dayanmayan davacı iddialarının reddine karar verilmesinin gerektiğini, diğer yandan, davacının aracın servis istasyonuna ulaştırılması için ödediği 1.500,00.-TL tutarındaki çekici hizmet bedeli talebininde reddine karar verilmesi gerektiğini, zira aracın servis başvurusunun garanti kapsamında değerlendirilmediğini, tamir&onarım işlerinin ücreti mukabilinde yapıldığını, bu bakımdan, araçtaki kullanım hatasına bağlı arızanın giderilmesi dahilinde yapılan işlemlere dair yapılan ödemelerin davacıya iadesinin söz konusu dahi olamayacağını, davacının bu talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla; bir an için dava konusu araçta meydana gelen sorunların üretimden kaynaklandığı, davacının da aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini talep edebileceği düşünülse dahi, aracın satış bedeline nispeten son derece düşük olması nedeniyle, davacının TMK’nın 2. Maddesine göre aracın misli ile değiştirilmesi talebinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, arızanın basit bir tamir, onmarım işiyle giderildiği, davacının aracın misliyle değiştirilmesi talebinin menfaatler dengesine açıkça aykırı olduğunu, araç üzerinde mümkün olması halinde … aksi halde … otomotiv kürsüsü öğretim üyelerinden oluşturulacak bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep ettiklerini beyanla öncelikle eksik harcın tamamlatılması için davacıya kesin süre verilmesine, harcın tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, maddi ve hukuki mesnetten yoksun davanın müvekkili şirket bakımından reddine, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesine, yargılama gider ve masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … San.A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle değinilmesi gereken hususun, cevap dilekçeleri ekinde sundukları fatura örneğinin incelenmesinden anlaşılacağı üzere dava konusu aracın, davacı yanca müvekkil ortaklıktan 28/12/2018 günü 462.114,40TL bedelle satın alındığını ve bu hususun davacı yanca da kabul edildiğini, uyuşmazlık konusu yapılmadığını, 6100 sayılı HMK’ nın Kısmi Dava başlıklı 109. maddesi ”Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.” biçiminde düzenlenmiş olup, taraflarca tartışma konusu yapılmayan ve bölünebilir bir niteliğe sahip olmayan araç bedeli için 10.000,00TL’ lik kısmi dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı açıkça gözüktüğünden, dava türünün ıslahla dahi değiştirilemeyeceğini, dolayısıyla başlangıçta kısmi dava olarak açılmış davanın ıslah yoluyla bile belirsiz alacak davasına dönüştürülemeyeceğini, kısmi dava olarak açılan davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, dava konusu aracın tamir işlemlerinin … Tic. A.Ş. Susurluk Şubesi tarafından yapılmış olduğu, ve davanın bu şirkete ihbar edilmesini talep ettiklerini, dava konusu aracın yetkili servise götürülmesinden dolayı ödenen çekici bedelinin ve ticari kazanç kaybının müvekkil ortaklıktan istenemeyeceğini, iddiaları kabul manasına gelmemekle birlikte, dava konusu aracın tamirat işlemlerinin … Tic. A.Ş. Susurluk Şubesi tarafından yapılmış olduğundan, verilen hizmetin ayıplı olmasında müvekkili olan şirkete bir kusur yüklenemeyeceğinin ve aktif bir husumet bulunmadığının açık olduğunu, dava dilekçesi ilişkinde taraflarına hiçbir kanıt bildirilmediğini, kanıt bildirme haklarını saklı tuttuklarını, davacı yanın dava konusu ayıplara karı ücretsiz onarım hakkını kullandığını, ikinci bir seçimlik hak kullanamayacağını, dava konusu aracın sadece belli bir süre kullanılamamış olmasının ticari kazanç kaybının ispatı için yeterli olmadığını, bu nedenden oluşan zararın ayrıca ispatlanması gerektiğini, beyanla dava şartı yokluğu, husumet ve zaman aşımı itirazları dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dışı … Sanayi A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı … şirketi tarafından davanın, … Ticaret A.Ş. Susurluk şubesinde tamir edildiğinin belirtildiğini ve ihbarının talep edildiğini, ticaret sicil kayıtlarında yapılan araştrırma neticesinde, bu şirketin adresinin … Yolu, … Cad. No:27 Avcılar/ İstanbul olduğunun tespit edildiğini, ancak müvekkili olan şirketin ünvanının … Sanayi A.Ş. Olduğunu, merkezinin “… Mah. … Sokak, … Plaza Kat: 28 Sarıyer-İstanbul” adresinde olduğunu, Susurluk şubesinin olmadığını ve dava ile ilgilerinin olmadığın beyan etmiştir.
DELİLLER:
Araç kira bedeline ilişkin yazılar, … pkalalı araca ait ödeme ve servis kayıtları, … pkalalı aracın tescil kayıtları, ticaret sicil kayıtları, araç tamirine ilişkin iş emirleri, Ankara …. Noterliği’nin 26/04/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ve tebellüğ belgesi suretleri, Kocaeli …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasından aldırılan 27/09/2021 tarihli bilirkişi raporu, Kocaeli … Asliye ticaret mahkemesi’nin …. talimat dosyasından aldırılan 06/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporu, mahkememiz dosyasından alınan 02/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ve 22/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, … plakalı araçla ilgili konu satım sözleşmesinde yer alan aracın gizli ayıplı olması nedeniyle benzeri ile değiştirilmesi, aksi takdirde, satın alma bedelinin iadesi, çekici hizmet bedelinin tahsili ve araçtan mahrum kalınan sürede iş kaybı tazminatının tahsili isteminden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememiz talimat yazısı ile aldırılan Kocaeli …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasına ibraz edilen Bilirkişi Prof. Dr. Mak. Yük. Müh. … 25/09/2021 tarihli raporunda; … plakalı kamyonun satın alındıktan sonra Hidrodinamik Retarder arızası ile 4 kez yetkili servislere gittiği, Retarder arızasının 07.11.2018-01.04.2019 tarihleri arasında ve 100045-112599 kilometre aralığında 4 kere meydana geldiği, Araçtaki retarder arızasının kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, Araçtaki retarder arızasının araç satın alındığı zaman görünmesinin mümkün olmadığı, araç çalıştıkça ortaya çıktığı ve bu nedenle bu tür arızaların gizli ayıplı arızalar olduğu, Araçta 4 kez retarder arızasının meydana gelmesi araçtan beklenen faydanın sürekliliğini bozduğu ve aracın bakım için serviste kaldığı sürelerde davacının araçtan faydalanamadığı, Dosyadaki iş emri belgelerinde ve diğer ilgili belgelerde aracın onarılıp servisten çıkış tarihleri görülemediği için retarder arızasına bağlı olarak aracın kaç gün çalışmadığının hesaplanamadığı, Araç üzerinde yapılan incelemede aracın çalışır durumda olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememiz talimat yazısı ile aldırılan Kocaeli …. Asliye ticaret mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasına ibraz edilen Bilirkişi Prof. Dr. Mak. Yük. Müh. … 06/12/2021 tarihli ek raporunda; …. plakalı kamyonun satın alındıktan sonra Hidrodinamik Retarder arızası ile 4 kez yetkili servislere gittiği, Retarder arızasının 07.11.2018-01.04.2019 tarihleri arasında ve 100045-112599 kilometre aralığında 4 kere meydana geldiği, 07.11.2018 tarihli ve 20683 nolu iş emrinde araç 100045 kilometrede iken ilk olarak retarder arızanın meydana geldiğinin tespit edildiği, araçtaki retarder arızasının kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, araçtaki retarder arızasının araç satın alındığı zaman görünmesinin mümkün olmadığı, araç çalıştıkça ortaya çıktığı ve bu nedenle bu tür arızaların gizli ayıplı nitelikteki arızalar olduğu, araçta 4 kez retarder arızasının meydana gelmesi araçtan beklenen faydanın sürekliliğini bozduğu ve aracın bakım için serviste kaldığı sürelerde davacının araçtan faydalanamadığı, dosyadaki iş emri belgelerinde ve diğer ilgili belgelerde aracın onarılıp servisten çıkış tarihleri görülemediği için retarder arızasına bağlı olarak aracın kaç gün çalışmadığının hesaplanamadığı ve bu konuda dosyaya yeni bilgi ve belge sunulmadığı, araçta 100045-112599 kilometre aralığında 4 kere retarder arızasının ortaya çıkmasında farklı etkenlerin rol oynamadığı, böyle bir etken ile arıza ortaya çıkmış olsaydı yetkili servisin bu durumu rapor etmesi gerektiği ve dosya kapsamında böyle bir rapor veya fotoğraf veya belge bulunmadığı, araçtaki arızanın gizli ayıplı olduğunun tespit edilmesinde matematiksel olarak ifade edilebilecek teknik bir formül olmamasına rağmen, dosyadaki teknik bilgi ve belgelerin, arızanın tekrar etkisinin ve sürücü hatasının olmamasının birlikte değerlendirilmesi neticesinde aracın gizli ayıplı olduğuna karar verildiği, keşif sırasında araç üzerinde yapılan incelemede aracın çalışır durumda olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişiler makine mühendisi … ve mali müşavir … 02/08/2022 tarihli raporunda; davacı tarafın 2017-2018-2019 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı …. San. A.ş. vekilinin 18.05.2022 tarihli defter inceleme günü gelmediği, ticari defter sunmadığı, 14.04.2022 tarihli dilekçesinde satış faturası dışında sunulacak herhangi bir belgelerinin olmadığını beyan ettiği, davalı … A.ş. vekilinin 18.05.2022 tarihli defter inceleme günü geldiği, ticari defter sunmadığı, 21.01.2022 tarihli dilekçeleri çerçevesinde inceleme yapılmasını talep ettiklerini beyan ettiği, davalı tarafın ticari defter kayıtları üzerinden inceleme yapılamadığı, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesinin yer aldığı, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2017 yılı: … San. A.ş ile cari hesap ilişkisinin 17.05.2017 tarihli 250.000,00 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2017 tarihinde davacı tarafın … San. A.ş.’ne 85.843,27 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, 2018 yılı: 31.12.2018 tarihinde davacı tarafın … San. A.ş.’ne 39.813,57 TL borçlu olduğu, 2019 yılı: 28.02.2019 tarihi itibariyle davacı tarafın … San. A.ş.’den 243.668,32 TL alacaklı olduğu, davalı … San. A.ş’ nin davacı tarafa düzenlendiği davaya konu araca ait faturanın, 28.12.2017 tarihli, …. numaralı ve KDV dahil 462.114,40 TL tutarlı olduğu, iş bu faturanın açıklama kısmına araç diye yazıldığı, faturanın davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, davacı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığı, . “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21–(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesinin yer aldığı, servis formlarından anlaşılacağı üzere, dava konusu aracın retarder arızası sebebiyle 4 kez servise girdiği, bu arızanın yanı sıra başka kısımlarda da meydana gelen arızaların giderildiği anlaşılmakta olup, retarder arızası sebebiyle meydana gelen kazanç kaybının hesaplanabilmesi için, sadece retarder arızası için serviste geçirilen sürenin dosya muhteviyatına sunulması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler makine mühendisi …. ve mali müşavir … 22/02/2022 tarihli ek raporunda; Dava konusu … plaka sayılı, … model, …. marka, …tipinde damperli kamyonun 100.045 km-112828 km arasında 4 kez retarder arızası sebebiyle servis hizmeti alması olayında; meydana gelen arızaların kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı ve gizli ayıp niteliğinde olduğu, aracın 143 gün kullanılamamasından doğan kaynaklanan kazanç kaybı bedelinin yaklaşık olarak KDV Dahil 95.619,00 TL olacağı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Mahkememizce aldırılan 02/08/2022 tarihli bilirkişi kök raporu ve 22/02/2023 tarihli ek raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Taraf şirketlerin ticari defterleri ile ilgili olarak;
Davacı şirkete ait ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, 2017-2018-2019 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı … San. A.Ş. Vekilinin, 18/05/2022 tarihli defter inceleme günü gelmediği, ticari defter sunmadığı, 14/04/2022 tarihli dilekçesinde satış faturası dışında sunulacak herhangi bir belgelerinin olmadığını beyan ettiği tespit edilmiştir.
Davalı …. A.Ş. Vekilinin 18/05/2022 tarihli defter inceleme günü geldiği, ticari defter sunmadığı, 21/01/2022 tarihli dilekçeleri çerçevesinde inceleme yapılmasını talep ettiklerini beyan ettiği tespit edilmiştir.
Davalı tarafların ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yapılamamıştır.
HMK. 222/(5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinin incelenmesinde, … San. A.Ş. ile cari hesap ilişkisinin 17.05.2017 tarihli 250.000,00 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2017 tarihinde davacı tarafın … San. A.Ş.’ne 85.843,27 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. 31.12.2018 tarihinde davacı tarafın … San. A.Ş.’ne 39.813,57 TL borçlu olduğu, 28.02.2019 tarihi itibariyle davacı tarafın … San. A.Ş.’den 243.668,32 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı … San. A.Ş.’nin, davacı tarafa düzenlendiği davaya konu araca ait faturanın incelenmesinde, 28.12.2017 tarihli, …. numaralı ve KDV dahil 462.114,40 TL tutarlı olduğu, iş bu faturanın açıklama kısmına ARAÇ diye yazıldığı, faturanın davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği tespit edilmiş, davacı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici bir belgeye rastlanılmamıştır.
6102 sayılı TTK’nin 23.maddesi; “Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır…
c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
TBK madde 223; ” Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. “
Madde 219- “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.”
Alıcının seçimlik haklarının düzenlendiği 227.madde; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
Davaya konu olan araç, davacı şirket tarafından 28.12.2017 tarihinde … A.Ş.’nin Bayii olan … Sanayi AŞ.’den 462.114,40 TL bedelle sıfır olarak satın alındığı, aracın satın alındıktan sonra HİDRODİNAMİK RETARDER arızası ile 4 kez yetkili servislere gittiği, Retarder arızasının 07.11.2018-01.04.2019 tarihleri arasında ve 100045-112599 kilometre aralığında 4 kere meydana geldiği, 07.11.2018 tarihli ve … nolu iş emrinde araç 100045 kilometrede iken ilk olarak retarder arızanın meydana geldiğinin tespit edildiği, araçtaki retarder arızasının kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, araçtaki retarder arızasının araç satın alındığı zaman görünmesinin mümkün olmadığı, araç çalıştıkça ortaya çıktığı ve bu nedenle bu tür arızaların gizli ayıplı nitelikteki arızalar olduğu, araçta 4 kez retarder arızasının meydana gelmesi araçtan beklenen faydanın ve aracın bakım için serviste kaldığı sürelerde davacının araçtan faydalanamadığı, araçta 100045-112599 kilometre aralığında 4 kere retarder arızasının ortaya çıkmasında farklı etkenlerin rol oynamadığı, böyle bir etken ile arıza ortaya çıkmış olsaydı yetkili servisin bu durumu rapor etmesi gerektiği ve dosya kapsamında böyle bir rapor veya fotoğraf veya belge bulunmadığının bilirkişi raporu ile sabit olduğu, aracın üretimden kaynaklı ayıplı olduğu tespit edilmekle davalıların zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiş ve reddine karar verilmiştir. Dava konusu kamyondaki arızanın üretim hatası sonucu olduğu, gizli ayıp teşkil ettiği, kullanıcının kusurundan kaynaklanmadığı hükme esas alınan bilirkişi raporları ile sabit olup aracın lüzumlu bir vasfında eksiklik söz konusudur. Davacının araca ilişkin şikayetleri halen devam etmekte olup ayıbın niteliği gereği araçtan beklenen faydalanmayı ortadan kaldıran nitelikte olması, araçta gizli ayıp olması nedeniyle alınmasındaki amaç ve beklentilerin karşılanmadığı hususları dikkate alındığında davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin iyiniyet kurallarına aykırı olmayacağı anlaşılmakla davacının ayıpsız misli değişim talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı …’nin yetkili satıcı, diğer davalı … ‘nin üretici firma olması nedeniyle aracın misliyle değişiminden birlikte sorumlu olduklarına hükmedilmiştir.
Davacının, çekici masrafı talebi yönünden dosyaya sunulan belge tutarı kapsamında bilirkişi raporu da dikkate alınarak talebin kabulüne karar vermek gerekmiş olup, kazanç kaybı tazminatı talebi yönünden ise servis formlarından anlaşılacağı üzere, dava konusu aracın retarder arızası sebebiyle 4 kez servise girdiği, bu arızanın yanı sıra başka kısımlarda da meydana gelen arızaların giderildiği tespit edilmiştir. Davaya konu aracın iş emri açılış, iş emri kapanış ve onarım faturalarının incelenmesi neticesinde, davaya konu … plakalı aracın serviste toplam 143 gün kaldığı, dosyaya celp edilen, emsal araç kiralama bedelleri baz alınarak, dava konusu aracın 2019 yılı aylık kiralama bedelinin 22/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporunca tespit edilen değerlerden 17.000,00-TL+ KDV olarak hükme esas alınmış, davaya konu aracın 143 gün kullanılmamasından kaynaklanan kazanç kaybı bedelinin KDV dahil 95.619,00-TL olduğuna kanaat getirilerek yapılan yargılama sonucu aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davacıya ait … plakalı 2018 model, … marka ve tipteki damperli kamyonun ayıpsız misli ile DEĞİŞTİRİLMESİNE,
2-Davacıya ait … plakalı aracın birlikte ifa kuralı gereğince (hükmün infazı ile) aynı anda (davacı tarafından her türlü kısıtlamalardan, vergi ve trafik cezalarından arındırılmış olarak) yeni aracı davacıya verecek olan davalı tarafa İADESİNE (noterden araç devir işleminin davacı tarafından yapılmasına)
3-95.619,00 TL kazanç kaybı tazminatı ile 1.500,00 TL çekici bedelinin 10/05/2019 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 38.201,24 TL harcın, peşin ve tamamlama harcı olarak alınan ‭toplam ‭‭9.550,31‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭‭‭‭28.650,93 TL davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ‭3.416,55‬ TL posta masrafı+bilirkişi masrafı ile toplam harç gideri ‭9.550,31‬ TL’den oluşan toplam ‭‭‭13.017,66‬ TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 79.515,67 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
8-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı …. vekili, ihbar olunan … vekilinin yüzüne karşı, davalı …’un yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır