Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/490 E. 2021/229 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/490 Esas
KARAR NO : 2021/229

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalının 13/08/2018 ile 18/09/2019 tarihleri arasında müvekkili firmada ihracat müşteri temsilcisi olarak çalıştığını, çalıştığı süre içerisinde görevi gereği birçok ticari sırra sahip olduğunu, bu ticari sırların saklanması ve gizli tutulması kapsamında taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinin 12. Maddesi gereğince “davalının işten ayrıldıktan sonra 2 yıl süreyle rakip bir firmada çalışmaması ve sahip olduğu ticari sırları paylaşmaması” hususunun belirtildiği, buna istinaden İş Sözleşmesi dışında Rekabet Yasağı ve Sırların Saklanması Sözleşmesi’ninde akdedildiğini, sözleşme yasaklarına uyulmaması halinde en son alınan brüt aylık ücretinin işverene olan maliyeti üzerinden 10 katı tutarında cezai şart ödeneceğinin taahhüt edildiğini, buna rağmen davalının sözleşmeye aykırı davranarak müvekkili ile aynı konuda faaliyet gösteren dava dışı ……. Deri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nde işe girdiğinin ve aynı işi yürüttüğünün tespit edildiğini, bu durumun sözleşmenin ihlali anlamına geldiğini ve davalının cezai şart ödemesi gerektiğini, yine davalının, müvekkili şirketten mal temin eden ve bunları dağıtan, başka dağıtım kanallarına veren yani hem müşterileri olan hemde müvekkili şirketin satış kanallarını bilen dava dışı …… isimli kişiyi de şu an çalıştığı şirket ile görüştürdüğünün bildirildiğini belirterek fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 90.105,70 TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek %9 yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında akdedilen İş Sözleşmesi’nin gerekli şekil şartlarını taşımadığını ve geçersiz olduğunu, söz konusu sözleşmede işveren ünvanı olarak “……. Deri” ibaresinin bulunduğunu, bunun gerçek veya tüzel kişi anlamını taşımadığını, sözleşmenin işveren imza kısmında davacı ünvanı ve kaşesinin bulunmadığını, müvekkilinin, davacı şirkette, ürünlerin yurtdışına pazarlama görevini yürüttüğünü, şu an çalıştığı firmanın ise fason imalat ile ilgilendiğini, farklı bir biçimde çalıştığını, dava dışı …… isimli kişinin kendisinin müvekkilini aradığını ve işten ayrıldığından bu şekilde haberdar olduğunu, ayrıca bu kişi ile müvekkilinin çalıştığı firma olan ……. Deri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin davacı firmada çalıştığı süre içerisinde hiçbir ticari sırra vakıf olmadığını ve edindiği bilgileri hiç kimseyle paylaşmadığını, müvekkilinin rekabet yasağına aykırı olarak davranmayıp, davacı şirketi zarara sokabilecek hiçbir eylemde bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, haksız rekabet nedeniyle talep edilen cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
Davalının, 13/08/2018 – 18/09/2019 tarihleri arasında davacı şirkette çalıştığı ve en son belirsiz süreli iş sözleşmesinin haklı sebep bildirilmeden feshi koduyla işten ayrılışının yapıldığı ve dava dışı ……. Deri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nde 21/09/2019 tarihinde işe başladığı, taraflar arasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinde ve rekabet yasağı ve sırların saklanması hakkında anlaşmada iş akdinin sonlandırılmasından sonra Marmara ve Ege Bölgesinde 2 yıl süreyle davacının iştigal mevzuunda faaliyette bulunan bir işyerinde rekabet yasağına ilişkin düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.
Davalı işçinin iş akdinin sona erdiği tarihte yürürlükte olan 7036 sayılı yasa 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Bundan önce iş akdinin son ermesinden sonra oluşacak rekabet yasağına ilişkin davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki Yargıtay kararları hükmünü yitirmiş olduğuna ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2019/6 esas – 2019/715 karar sayılı ilamı dikkate alındığında mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğuna dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy İş Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/02/2021

Katip …

Hakim …..