Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/470 E. 2021/158 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/470 Esas
KARAR NO : 2021/158

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 10/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2021
Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. esas, ……. karar sayılı görevsizlik kararına yapılan itiraz üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin ……. esas, …… karar sayılı ilamı gereğince dosya mahkememize gönderilmiş olup, mahkememiz esasına kaydedilen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …… Konut arasında ……. Projesinde …… blok-……. nolu bağımsız bölüm için, düzenleme şeklinde İstanbul …… Noterliğinin 08 Kasım 2017 tarihli ve …… yevmiye no’lu konut satış vaadi sözleşmeleri yapıldığını, yine aynı projedeki değişik bağımsız bölümler için davalı …… Konut şirketi ile davacının yetkilisi olduğu ……’ün yetkilisi olduğu diğer şirketler arasında da sözleşmeler yapıldığını, bu çerçevede toplam 5 adet bağımsız bölümün, davacı şirkete ve ……’ün yetkilisi olduğu diğer şirketlere devrinin yapılması kararlaştırıldığını, davalılardan ……. şirketinin davacıya borçlu olduğunu, aynı zamanda diğer davalı …… Konut şirketinin ……. Projesindeki konutları pazarlamaya tek yetkili firma olduğunu, ……. şirketi borcunu …… Konut firmasının söz konusu projesindeki dairelerle ödemeyi teklif ettiğini ve bu çerçevede Satış Vaadi sözleşmeleri yapıldığını, yani, sözleşmelerin amacının ……. Gayrimenkul Danışmanlık A.Ş.’nin, ……’ün yetkilisi olduğu davacı şirket ve diğer şirketlere olan borcunu satış vaadi sözleşmesine konu bağımsız bölümlerin tapu devri ve teslimi şeklinde ifa etme amacı oluşturduğunu, buna göre, taraflarca davacıya teslim edilecek dairelerin toplam satış bedeli olan yaklaşık 12 milyon TL’nin büyük bir kısmı olan 9 milyon TL’sinin, …… Konut şirketinin projeyi pazarlamaya yetkili kıldığı ……. Gayrimenkul Danışmanlık A.Ş. tarafından ödenmesi kararlaştırıldığını, davalı …… Konut şirketi tarafından, davacının yapacağı ödemeler için çek ve senetler alındığını, ……. şirketi’ nin …… A.Ş.’de kullanılabilir hesabı olduğuna ilişkin belgeleri davacıya verdiğini, ödeme gücü olduğu hususunda güven uyandırdığını ve ayrıca diğer davalı …… şirketine de ……. çekleri verdiğini, …… Konut şirketi ile yapılan sözleşmeler uyarınca ……. Gayrimenkul tarafından ödenecek tutar dışında kalan 5 adet bağımsız bölüme karşılık toplamda 3.000.000 TL tutar, davacı tarafından davalılara ödenerek taşınmazların tapu devrinin yapılmasının amaçlandığını ve bu kapsam da davacının yetkilisi olduğu şirketlerce …… Konut firmasına çeşitli tarihlerde ödemeler yapıldığını, davacı şirketin bu kapsamda ……. Projesinde …… yevmiye no’lu sözleşmeye konu …… nolu bağımsız bölüm için 13.12.2017 tarihinde 5.490,76 USD, 8.1.2018 tarihinde 5.489,75 USD,12.2.2018 tarihinde 5.490,03 USD, 8.3.2018 tarihinde 5.490,03 ve 11.4.2018 tarihinde 49.410,07 USD,10.5.2018 tarihinde 7.320,04 USD ve 12.6.2018 tarihinde 7.320,04 olmak üzere toplamda 86.010,72 USD ödendiğini, davacı şirketin ödemelerini iyiniyet çerçevesinde yapmış olmasına karşın, …… şirketi ……. firmasının bakiye ödemeleri tarafına yapmadığını gerekçe göstererek, davacıya gönderilen ihtarname ile sözleşmeye konu senetlerin ödenmediğini, temerrüde düşüldüğünü, bu nedenle satış vaadi sözleşmesinin feshedildiği ve yapılan ödemelerin cezai şart, kullanım bedeli vs. bedeller için mahsup edildiğinin belirtildiğini, davalı şirketlerin davacıya karşı birlikte hareket ettiklerini, ……. şirketi diğer davalı …… şirketinin davaya konu projedeki taşınmazların pazarlanması hususunda ticari ortağı ve yetkili kılınan firma olduğunu, davalıların iç ilişkisinin davacı firmayı ilgilendirmemekle birlikte, ……. Gayrimenkul ile …… şirketi arasında yapılan 10.4.2018 tarihli tutanakta davacıya devri gereken dairelerin borcunun olmadığı ve tapu devrinin yapılacağı açıkça davalılarca kabul edildiğini, hal böyle iken, …… şirketi tarafından tamamen kötü niyetli şekilde sözleşmenin feshedilmesi ve davacı tarafından yapılan ödemelerin alıkonulması hukuka ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davalılardan …… Konut, bakiye ödemelerin davacı tarafından yapılamayacağına ilişkin beyan verilmesi sonrasında taraflarına verilmiş çek ve senetlerin iadesi ve yapılmış ödemelerin ödeneceğini belirtmiş olmasına ve davacıyı oyalamasına karşın bugüne kadar ödemeler yapılmadığını, hatta kendi fiili ile meydana getirdiği durumdan yararlanarak ödemelerin davacı tarafından yapılamayacağının beyan edildiği gerekçesi ile sözleşmeyi feshettiğini belirttiğini, davalılar birlikte hile yaparak davacıya borçlarını ifa etmek bir yana davacının zararının daha da fazla artmasına neden olduklarını, davalı …… şirketine davacı tarafından keşide edilen Beyoğlu …… Noterliğinin 4 Ocak 2019 tarihli ihtarnamesi ile her türlü yasal hakları ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 3 gün içinde, 86.010,72 USD’nin ödeme tarihlerinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyen faizi ile birlikte davacının belirtilen hesabına ödenmesi, aksi halde yasal hakların kullanılacağı bildirildiğini, iş bu ihtarımız 7 Ocak 2019 tarihinde davalı …… şiketine tebliğ edildiğini, ancak davalılar tarafından ödeme yapılmadığını, davalıların ödenen tutarını cezai şart olarak alıkoymasının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olup kabul edilemez olduğunu, davalıların sözleşmeyi haksız feshettiği, sözleşmeye konu taşınmazları üçüncü kişilere devrettiği ve davacının yapmış olduğu ödemeler nazara alındığında ……. Projesinde davalılar üzerinde yer alan taşınmazlar üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine, İstanbul …… Noterliğinin 08 Kasım 2017 tarihli ve …… yevmiye no’lu konut satış vaadi sözleşmelerinin haksız feshi ve davalıların edimlerini ifa etmemesi nedeniyle, davacı tarafından söz konusu sözleşme gereği davalılara ödenmiş olan 86.010,72 USD’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik, 1.500 USD’sinin, ödeme tarihlerinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyen faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama masraf ve giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı – Karşı Davacı … vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmede İstanbul Çağlayan Merkez Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, HMK 17.maddesi kapsamında yapılan yetki sözleşmesi gereğince mahkemenin yetkisiz olduğu ve yine aynı sözleşme gereği sadece müvekkili şirket defter ve kayıtlarına itibar edilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı – Karşı Davacı … vekili Karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 08/11/2017 tarihli sözleşmenin alıcının temerrüdü …… Konut İnşaat A.Ş. tarafından sözleşmenin feshi ve sonuçları başlıklı 5.maddesinin 1.fıkrasının a ve e bendlerinde sayılan fesih nedenlerinin gerçekleştirilmiş olması dolayısıyla 06/08/2018 tarihinde sözleşmenin feshedildiğinin, fesih sonucu sözleşmede satış bedelinin %15’i oranında cezai şartın, taşınmazın davacı zilliyetliğinde bulunduğu her ay için satış bedelinin %1’i oranında ecrimisil bedeli, satış bedelinin %1’i oranında koruma kollama bedeli, ödenmemiş site yönetim giderleri ile aidatlarının alıcı(davacı) tarafından ödeneceğinin düzenlendiğini, bu düzenlemeler doğrultusunda şimdilik 100.000,00 TL’lik kısmının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, taraflar arasındaki Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’nin haksız feshedildiği ve davalıların edimlerini ifa etmediği iddiasıyla açılan kısmi alacak davası; karşı dava ise sözleşmenin feshi nedeniyle talep edilen cezai şart ecrimisil bedeli ve sözleşmede kararlaştırılan diğer alacakların tahsili istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı …… Konut İnşaat A.Ş. arasında 08/12/2017 tarihinde konut satış sözleşmesi düzenlenmiş olup, davalı …….. ise davalı …… Konut İnşaat A.Ş.’ne ait ……. Projesindeki konutları pazarlamaya yetkili firma olarak davalı gösterilmiştir. Davanın, satış vaadi sözleşmesini haksız feshi nedeniyle ödenen bedellerin iadesi istemine ilişkin olduğu dikkate alındığında davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp, davalı …… Konut İnşaat A.Ş. tarafından yetki itirazında bulunulduğundan davalı ……. yönünden dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
Davacı ile davalı …… Konut İnşaat A.Ş. arasında düzenlenen 08/11/2017 tarihli Satış Vaadi Sözleşmesinin 15.maddesinde İstanbul Çağlayan Merkez Mahkemeleri ve İcra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki sözleşmesi yapılmış olup, HMK 17.maddesinde tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilecekleri taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılacağı hükme bağlanmıştır. HMK’nun 19/2. maddesinde yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği belirtilmiş olup, davalı … tarafından usulüne uygun şekilde, yetki itirazının cevap dilekçesi ile ileri sürüldüğü ve davaya konu uyuşmazlığın gayrimenkulün aynına ilişkin bir dava olmayıp, satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu, karşı davadaki talebin ise yine sözleşmenin feshi nedeniyle talep edilen cezai şart ve ecrimisil bedeline ilişkin olup, gayrimenkulün aynına ilişkin bir dava olmadığı dikkate alınarak yetki itirazının kabulü ile mahkememizin dava ve karşı dava yönünden yetkisizliğine İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, davalı … yönünden dosya tefrik edilmiş olmakla, davalı-karşı davacı … yönünden mahkememizin yetkilili olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(ç) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE;
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı …… Konut vekilleri yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/02/2021

Katip …

Hakim …