Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/455 E. 2022/702 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/455
KARAR NO : 2022/702

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/08/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde …….. numaralı trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan…….. plakalı aracın sürücüsü ……… sevk idaresindeyken 02/11/2015 tarihinde ……… plakalı aracında karıştığı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasına karıştığını kazadan bir süre sonra yapılan alkol testinde sürücü ………’ın 0,69 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, ……… plakalı aracın kusursuz olduğunu ve araç yolcusu ……..’in tedavi gördüğünü, ………’in tedavi evrakları ile müvekkili davacı sigorta şirketine başvurduğunu, ……..’e yapılan mütala sonunda poliçe limiti dahilinde 61.727,59 TL ödendiğini, ve bu ödenen tazminatın %100 oranında davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu ve hasarda sorumlu olan davalı hakkında …….. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı yanca takibe itiraz edildiğini, davalı yanın itirazı üzerine 19/06/2019 tarihinde ……. başvuru numarası ile İstanbul Arabuluculuk Bürosu nezdinde arabulculuk başvurusu yapıldığını, yapılan müzakereler sonunda 29/07/2019 tarihli …….. dosya numaralı ……. arabuluculuk numaralı dava şartı arabuluculuk son tutanağı ile müzakere sonucu Anlaşamama yönünde tutanak tutulduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve vekalet ücreti ve yargılama ücretinin davalı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili adına davacı yanca başlatılan İstanbul …….. İcra Müdürlüğünün…… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine müvekkili adına itirazda bulunulduğunu ve takibin durdurulduğunu müvekkilinin adresinin Küçükçekmece/İstanbul olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi 22/12/2020 havale tarihli raporunda; Raporun genelinde belirlenmiş hususlar ile sürücü ………’ın…….. plaka sayılı aracın 2918 Sayılı KTK’ nu md.48 de bulunan trafikte sürücüler alkollü araç sürüşlerini ( trafikte motorlu taşıt sevk ve idare edemez) yapmaları yasaktır. Sürücü 1 1/2 saat sonra yapılan alkolü içecek muayenesinde 0.69 Promil alkollü olmasının kazaya münhasıran nedenle olduğu kanaati ile kazanın gerçekleştiği sonucuna varıldığı, 2918 Sayılı KTK’nu md.52/a -1 ”Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hem zemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken hızlarını azaltmak zorundadırlar.” ”Md.52/b Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara aracını uydurmak zorundadırlar” ve de kendisinin sağından gelen araca md.84/h ” Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” öncelik vermeyerek…….. plakalı aracı sevk ve idare eden ………’ ın be belirtilen trafik kural ihlallerini yaparak yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, bu kazaya karışan ……… plaka sayılı araç sürücüsünün tamamen kusursuz olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı sigorta şirketine Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan davalının maliki olduğu aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle davacı sigorta şirketinin 3. Kişiye yaptığı ödemenin rücuen tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
İstanbul ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 61.727,59 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dava, davacı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olan aracın sürücüsünün allollü olarak karıştığı iddia edilen kaza sonucunda, davacı şirket tarafından kazada yaralananlara tazminatın davalıdan rücuen tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu kazanın salt alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediği, rizikonun teminat dışı hallerden olup olmadığı, rücu şartlarının oluşup oluşmadığı, işleten sıfatının davalıda olup olmadığı, rücu şartları oluştu ise rücu edilebilecek miktarın ne kadar olduğu noktalarında toplanmıştır.
Davacı ile davalı arasında ZMMS poliçesi mevcuttur.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası(Trafik Sigortası) Genel Şartlarının B.4. maddesine göre; Tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa, sigortacı sigorta ettirene rücu edebilir.
2918 s. KTK.nın 85. Maddesine göre: “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Araç işleten ise; anılan Kanunun 3.maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliği (KTY)’nin 3. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre: “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışla alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görünen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Yargıtay HGK 27.6.2012 tarih, 2012/17-215 E. 2012/413 K. Sayılı içtihadında: “Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluk bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, a.g.e., s. 631 vd.; Ahmet M. Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd.).” şeklindeki açıklaması ile işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğu olduğunu belirtmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 86. maddesinde ise “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.” Şeklindeki hükmü ile anılan Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma halleri düzenlenmiştir.
Davalı, sigortalı aracın işleteni olup, açıklanan nedenlerle hasardan sorumludur. Davalının sorumluluğu ZMMS’nin tarafı olması ile kanun gereği ve tehlike sorumluluğu olduğundan hasardan her zaman sorumlu olup, ancak iç ilişki de sürücüye rücu hakkı bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı ile davalı arasında 22/08/2015-22/08/2016 vadeli ZMSS poliçesi düzenlenmiş olup poliçede sigortalı davalı…….. Oto Kiralama… Ltd Şti.’dir. Davalı şirket tarafından sigortalı olan…….. plakalı araç ile alkol etkisi altında dava dışı ………’ ın sevk ve idaresinde iken, ……… plakalı araç ile dava konusu kazanın meydana geldiği ve ……… plakalı araçta bulunan 3. Kişi ……… yaralanmıştır. Davacı sigorta şirketi tarafından kaza nedeniyle zarar gören 3. Kişilere zarar bedeli ödenmiş ve trafik sigortası genel şartları uyarınca ödenen tazminatın sigorta ettirenden (sigortalı,akit) rücuen tahsili için başlattığı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali talepli işbu dava açılmıştır.
Eldeki dosyanın mahiyeti gereği mahkememizce öncelikle, meydana gelen kazada zarar gören ve bu zarar kapsamında davacı tarafından yapılan ödemenin uygun olup olmadığının, davacının dava dışı kişilere ödeme yaptığı tarihlerde gerçekte ödemesi gereken miktarın tespiti gerektiğinden zarar gören 3. Kişi olan ……..’ in maluliyet tespitine ilişkin kaza tarihindeki tüm tedavi belgeleri ve buna ilişkin diğer veriler esas alınacak şekilde, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre belirlenecek bedel ile ödenmesi gereken miktar tespit edilmesi gerektiğinden her ne kadar mahkememizce zarar görenin hazır edilmesi hastahaneye sevkinin sağlanarak yukarıda açıklandığı şekilde rapor hazırlanması için davacıya defaten süre verilmiş ise de, eldeki davada ispat yükünün lehine hak çıkaracak olan davacı üzerinde bulunduğu halde davacı tarafından dava dışı 3. Kişinin gerçek zararının tespitine yönelik gerekli raporun düzenlenmesi için hazır edilmediği görülmüş ve yine her ne kadar davacı ve dava dışı …….. hakkında düzenlenmiş olan …… Hastahanesi raporunu esas alınarak karar verilmesini talep etmiş ise de, kişide meydana gelen yaralanmanın dava konusu olması ve yargılama sırasında mahkeme kanalıyla alınacak rapor ile bu hususun tespit edilmesi gerektiğinden ve sunulan sağlık raporunda uygulanan yönetmeliğin kaza tarihi itibariyle somut olayda uygulanamayacağı bu sebeple hükme esas alınamayacağı sabit görülerek ve dolayısı ile iddiasını ispat edemediği anlaşılmış olup bu sebeplerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 819,41 TL harcın mahsubuyla bakiye 738,71 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.619,84 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır