Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/432 E. 2021/295 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/432 Esas
KARAR NO : 2021/295

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
KARAR YAZILMA TARİHİ : 17/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/02/2014 tarihinde …… ile davalı arasında adi satım sözleşmesi imzalandığını, akabinde iş bu sözleşmenin ……. Konut Satım Sözleşmesi’ne uygun olarak müvekkiline tapu devri için Talimatname ve Taahhütname verilerek devredildiğini, iş bu sözleşme gereği tarafların İstanbul ili …… ilçesi …… mahallesi …… blok …… Kat daire …… ‘te bulunan bağımsız bölümün tapu kayıtlarının müvekkiline devri konusunda anlaştıklarını, ancak sözleşmede belirtilen ilgili taşınmazın tapu devrinin halen müvekkiline yapılmadığını, davalı adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek müvekkili adına tesciline, tedbiren belirtilen taşınmazların pürüzsüz ve takyidatsız olarak davalı adına tapusunun iptalini ve müvekkili adına tapuya tesciline teminatsız olarak karar verilmesini ve tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, bağımsız bölümler üzerindeki taşınmazın müvekkiline satışından sonra davalının borçları sebebi ile konulan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı …… arasında dava konusu taşınmazın satımına ilişkin olarak 20/02/2014 tarihli ……. Konut Satım Sözleşmesi akdedildiğini, 29/02/2016 tarihli ……. Konut Satım Sözleşmesi’nin Devir ve Temlik Sözleşmesi ile ilgili taşınmaz sözleşmedeki koşullarla ve bütün ödemeleri, aktifleri, pasifleri, hakları ve yükümlülükleri ile birlikte davacı tarafa devir ve temlik edildiğini , bu sözleşmelere istinaden taşınmazın tapu iptal ve tescili hususunda müvekkili şirketin üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu, takyidatsız tescil için taşınmaz üzerine konan haciz ve ipoteklerin ilgili kurum ve kişilerce kaldırılması gerektiğini, müvekkili şirketten kaynaklanmayan sebeplerle resmi makamların kısıtlamaları ve iş bu makamlar nezdinde sürdürülen çalışmalar nedeniyle taşınmazların tescilinde zorunlu bir gecikme meydana geldiğini, davanın esastan reddi gerektiğini, müvekkil şirketin müşterilerinin sözleşmesel şartları yerine getirmesi halinde mülkiyet devrine hazır olduğunu, ancak davacı tarafından satın alınan bağımsız bölüm üzerinde ….. bank T.A.Ş lehine 1.750.000.000,00-TL, … lehine 53.621.000,00-Euro değerinde ipotek tesis edildiğini, ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebi ile davacı tarafa takyidatsız tapu devri yapılamadığını, müvekkil şirketin taşınmazı takyidatlı olarak devre hazır olduğunu, takyidatların kaldırılmasına ilişkin sorumluluğun ……. bank T.A.Ş. ve ……. Kiralama A.Ş.’e ait olduğunu, ilgili bankaların taahhütlerini yerine getirmemesi nedeni ile müvekkili şirketin ticaret hayatının sekteye uğradığını, bu süreçte müvekkili şirketin içinde bulunduğu zor durumdan dolayı adına kayıtlı taşınmazların hepsine haciz uygulandığını, tüm bu hacizlerin haciz alacaklıları tarafından kaldırılması gerektiğini, davanın ihbarını ve ayrıca davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına konut satım sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan davalı lehine takyidatların kaldırılması ve ipoteklerin fekki istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Davada istem, davacı ile davalı ……. İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan konut satış sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin ve varsa davacı lehine takyidatların fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir.
Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedinin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.
6502 sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir.
Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş, satın aldığı ve tapuda adına tescil edilen konut niteliğindeki taşınmazın tapu kaydındaki sınırlandırmalar (ipotek, haciz ve sair takyidatlar) nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu ileri sürerek bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir.
Taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerin ve varsa hacizlerin, takyidatların kaldırılmasına yönelik açılan davada taşınmazın davacı adına tapuda tescil edilmiş olması davacının tüketici sıfatını kaldırmayacağı gibi yükleniciye karşı davanın yöneltilmiş olması nedeni ile tüketici işleminin sona erdiği sonucuna varılamaz. Davacı tüketici olup davalı yüklenici ile arasındaki ilişki tüketici işlemi olmakla davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerekir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/2116 E. – 2020/2095 K., 2020/2276 E. -2020/2070 K., 2020/2075 E. -2020/2069 K. Sayılı ilamları)
Somut olayda, davacı tarafın beyanları, sözleşme içerikleri, satın alınan taşınmazın niteliği gözönünde bulundurulduğunda davacı taraf söz konusu taşınmazı mesleki veya ticari amaçlarla satın almadığı, kullanım amaçlı aldığı, taşınmazın konut niteliğinde olduğu, dolayısıyla gerek sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre ve gerekse de 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın 3. Maddesi uyarınca tüketici sıfatına sahiptir.
Özetle bu dava tüketicinin yaptığı sözleşme ile aldığı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkin olup, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanacaktır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu Kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilerek, yargılama yapma yetki ve görevinin Türketici Mahkemesi olması sebebiyle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde, davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2021

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)