Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/426 E. 2022/405 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/426
KARAR NO : 2022/405

DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait ……. plakalı TIR aracının, tamir işlemleri için davalı tarafla anlaşılarak, davalı tarafça aracın fren sisteminde parça değişimleri yapılmış, bu tamir işlemlerinden sonra 13.06.2019 tarihinde teslim alınan araç nakliye işlemlerinde kullanılmaya başlanmış, çok kısa bir süre sonra, tamir sürecinde yanlış “rakor” parçasının monte edilmesi nedeniyle ortaya çıkan kilitlenme nedeniyle araç kontrolden çıkarak yol kenarındaki bariyerlere çarparak durabilmiş olduğu ileri sürülerek bu nedenle ortaya çıkan 104.500,00 TL onarım masrafları ve 180.000,00 TL kazanç kaybından oluşan zararın tazmini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, ……. Oto Makas ve ……. Servisi ünvanına sahip şahıs şirketinde kamyon ve tır gibi ağır tonajlı araçlara servis hizmeti verdiğini, davacıya ait ……. plakalı araca sevis hizmeti verildiğini, davacının talebi ile bir takım parçaların değiştirildiğini, davacı tarafın servis hizmetinin bedelini de ödemediğini, aracın servisten çıktıktan uzun bir süre sonra kaza yaptığını, davacı vekilinin dilekçesinde tekerleğin kilitlendiğini, bu nedenle şoförün aracı bariyerlere çarptırarak durdurabildiğini beyan ettiğini ancak Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan ……. Değişik İş dosya numaralı delil tespiti davasında yine davacı tarafın kazadan hemen önce araçtan hava sesi geldiğini, sonrasında sağ tekerleğin kilitlendiğini neticede kaza meydana geldiğini iddia ettiğini, beyanlar arasında çelişki olduğunu, dava konusu aracın 21.05.2019 tarihinde lastik patlaması sonucu körüğü, rekoru, hortumu ve başkaca da parçalarının hasar almış olması neticesi müvekkiline ait servise getirildiği burada hasar gören parçaların değiştirilmesi gerektiği tespit edildiği bunun üzerine araç sahibinin bilgisi dahilinde ……. marka hareketli rekor takıldığını rekorun takıldığı hortumun müvekkili tarafından temin edilmediği davacı tarafından dışarıdan getirilerek takıldığını, davaya konu aracın davacının arkadaşının servisine çekildiğini, sonrasında mahkemece keşif yapıldığını, müvekkilinin taktığı rekorun söz konusu serviste çıkarılıp çıkarılmadığının muamma olduğunu, rekorun çekildiği serviste kasten sökülmüş olabileceği gibi aracın kaza yaptığı esnada kazadan kaynaklı bir darbenin etkisi ile de çıkmış olma ihtimali bulunduğunu, lastik patlaması durumunda dahi rekor ve körüğün hasar aldığını, meydana gelen kazanın müvekkilinin araca taktığı parçadan kaynaklandığını kabul etmenin imkansız olup haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olan davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi 14/09/2021 havale tarihli raporunda; Dava konusu kaza ile yapılan inceleme sonucunda, mevcut verilere göre; dava konusu kazanın rakor çıkması nedeniyle oluşmuş olması halinde, bu durumdan hatalı montaj veya yanlış hortum kullanma nedenleriyle davalı servisin sorumlu olduğu, hasar onarım faturalarının, söz konusu onarımın bütününün dava konusu kaza ile ilgili olup olmadığını belirleyen bir eksper raporu dosya kapsamında görülemediğinden dava konusu hasar ile ilgili onarım tutarının belirlenmesinin mümkün olmayacağı, bahse konu onarım için bir aylık bir sürenin yeterli olacağı, bu süre zarfında davacının uğrayacağı net zararın hesap uzmanı tarafından söz konusu döneme ait defterlerin incelenmesi ile anlaşılabileceği kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi 09/03/2022 havale tarihli ek raporunda; Yapılan ek inceleme sonucunda kök raporda ifade edilmiş olan kanaate eklenecek veya değiştirilecek bir hususun mevcut olmadığı kanaatini bildirmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, haksız fiil sebebiyle uğranılan zararın tazmini hakkında açılan tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; her ne kadar davacı, davaya konu kendisine ait aracın, davalı tarafça tamir edildiği ve bu tamir işleminden sonra aracın arızalandığı ve bu arıza sebebiyle ticari amaçlı kullanılan aracın çalışamamasından dolayı kazanç kaybı ve araçta meydana gelen hasarın giderilmesine yönelik tamir masraflarının tazminine yönelik eldeyi davayı açmış ise de; gerek mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporu gerekse aracın kazası sonrası alınan tespit raporuna göre, davaya konu olayda araçta rakorun çıkması sebebiyle meydana gelmiş olabileceği ancak kazanın oluşumuna neyin sebep olduğunun net olarak tespit edilemediği, yine davacı ve davalı tanık beyanları ile de kazanın meydana gelmesine sebep olan arızanın nerden kaynaklı olduğu şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilemediği anlaşılmakla, davalının, meydana gelen kazada kusuru tespit edilememiş olduğundan davanın reddine dair karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 341,55 TL harcın mahsubuyla bakiye 260,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır