Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/418 E. 2021/286 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/418 Esas
KARAR NO : 2021/286

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
KARAR YAZILMA TARİHİ : 03/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında kira ilişkisinden kaynaklı olarak İstanbul ….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ……. esas ……. karar ve 25/05/2017 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne dava konusu taşınmazın 27/11/2015 tahliye tarihi itibari ile aylık 19.2000 Euro+KDV’den olmak üzere 3 aylık kira bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müvekkili şirketten tahsili ile davalı tarafa ödenmesine kararı verildiğini, istinaf denetiminden de geçen mahkeme kararının taraflarınca temyiz edildiğini, davalı tarafın iş bu ilama dayalı olarak mahkeme dosyasının temyiz aşamasında iken 29/11/2019 tarihinde Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra takip dosyası ile müvekkili şirketi aleyhine ilamlı icra takibi başlattığını, takibe yönelik olarak alacaklı tarafından yapılan döviz cinsi asıl alacağın Türk Lirasına çevrilmesine uygun olmayan faiz hesabına, faiz oranına ve KDV alacağına işletilmiş faizden dolayı yasal süresi içerisinde 09/12/2019 tarihinde Büyükçekmece ……. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası ile şikayet yoluna gidildiğini, İcra Hukuk Mahkemesi davasının hali hazırda derdest olduğunu, ancak ilamlı icraya dayanak mahkeme kararının Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin ……. esas …… karar sayılı 03/02/2020 tarihinde onanması ile kesinleşmesi akabinde müvekkilinin icra baskı ve tehdidi altında kalarak dosya borcunu ihtirazı kayıtlı ödemek zorunda bırakıldığını, müvekkili şirketin İcra Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davanın neticesinin beklenilmeksizin, kesinleşmiş icra dosyasına, davalı tarafın döviz cinsi asıl alacağın Türk Lirasına çevrilmesine uygun olmayan usul ve yasaya aykırı faiz uygulamasına, faiz oranına ve KDV’nin hesaplanan işlemiş faizine ilişkin olarak her türlü talep, itiraz ve dava açma hakları saklı kalmak kayıt ve koşulu ile icra takip dosyası borcunu icra baskısı ve tehdidi altında ihtirazi kayıt ile 04/03/2020 tarihinde 677.000,00-TL ödediğini, müvekkilinin şirket icra baskısı ve tehdidi altında icra dosyası borcunu ödemek zorunda kaldığı için ihtirazi kayıtlı ödediği döviz cinsi asıl alacağın Türk lirasına çevrilmesine uygun olmayan fazla asıl alacağı faizi, KDV’ye yürütülmüş işlemiş faizini, bunlara göre hesaplanmış ve ödenmiş icra masraf, icra avukatlık ücreti ve takipten sonraki faizin fazla kısmını, tahsil harcının fazla ödenen kısmını İİK 72/7 fıkrası uyarınca iş bu istirdat davasını açtıklarını, İİK 72 vd maddeleri uyarınca davalı tarafa fazla ödenen tutara mahsuben şimdilik en az 100.000,00-TL’nin ödeme tarihi olan 04/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdatıyla tahsilini ve müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun ihtarnameye rağmen davaya cevap sunmamış duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLER : İstanbul…… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …… esas …… karar sayılı dosyası, Büyükçekmece……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra takip dosyası, Büyükçekmece …… İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası, ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; davacı aleyhine ilama dayalı başlatılan takipte yersiz ödendiği ileri sürülen bedelin istirdatına ilişkindir
İstanbul …… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …… esas – …… karar sayılı dosyası incelenildiğinde; mahkememiz davalısı tarafından mahkememiz davacısına karşı açılan kira alacağı davası olduğu, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, dava konusu taşınmazın 27/11/2015 tahliye tarihi itibari ile aylık 19.200,00-Euro + KDV’den olmak üzere 3 aylık kira bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ili birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verildiği tespit edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin …. esas – ……. karar sayılı 15/10/2019 tarihli dosyası incelenildiğinde; mahkememiz davacısının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği tespit edilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın …… esas – …… karar sayılı 03/02/2020 tarihli ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra takip dosyası incelenildiğinde davalı tarafından davacı tarafa karşı İstanbul ……. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …… esas ……. karar sayılı 25/05/2017 tarihli ilamından kaynaklı icra takibi başlatıldığı, 430.237,00-TL aylık kira bedeli 19.200-Euro+KDV’den olmak üzere toplam 3 aylık kira bedeli (1 Euro =6,33-TL günlük kur), 7.067,26-TL ilam vekalet ücreti, 796,00-TL yargılama gideri, 151.172,32-TL toplam kira alacağına işleyen dava tarihinden itibaren geçmiş yasal faiz olmak üzere toplam 590.872,30-TL talep edildiği tespit edilmiştir.
Büyükçekmece ….. . İcra Hukuk Mahkemesi’nin ……. sayılı dosyası incelenildiğinde; mahkememiz davacısının şikayet eden olduğu, davalısının karşı taraf olduğu, icra emrinin ve takip talebinin iptalinin talep edildiği, davacı tarafça doğmamış KDV alacağına ilişkin faiz alacağına, asıl alacağa 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince faiz işletilmesi gerektiği yönünde itirazlarının bulunduğu, yargılamanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davacının istirdat istemi yönünden yapılan değerlendirmeye göre, hukuki yarar; davacının sübjektif hakkına hukukî koruma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasıdır. Hukuki yarar dava şartlarından olup (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesi), davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Bu şart, dava konusuna ilişkin genel dava şartlarından biri olup, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve esas hakkında hüküm verilebilmesi için varlığı gerekli olduğundan olumlu dava şartları arasında sayılmaktadır.
2004 sayılı İİK’nun İcranın Geri Bırakılması başlıklı 33. maddesinin 1. fıkrasında “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içerisinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.”, aynı maddenin 4. fıkrasında “Borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72. madde mucibinde istirdat davası açarak paranın geri verilmesini istemek hakkı saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca İİK’nun İcranın İadesi başlıklı 40. maddesinde ise “İlamın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. Bir ilam hükmü icra edildikten sonra Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilamla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur. Ancak üçüncü kişilerin hüsnüniyetle kazandıkları haklara halel gelmez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı tarafça doğmamış asıl alacağın kdv oranına faiz işletildiği ve yanlış faiz uygulandığı ileri sürülerek, faiz oranı ile ilgili kanunlar gereğince hesap yapılması ve bu şekilde belirlenecek bedelden fazla yapılan ödeminin tenzili ile istirdatı talep edilmişse de davacının faiz oranına, KDV’ye işletilen faize ilişkin icra müdürlüğü ve icra mahkemesine başvuru yapmak suretiyle netice alabileceği, İcra Hukuk Mahkemesi’ne yapmış olduğu şikayet başvurusunun henüz neticelenmediği anlaşılmaktadır. İstanbul …… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…… esas – ……. karar sayılı dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay denetiminden geçerek onandığı, Somut uyuşmazlıkta; dava konusu para, davacıdan ilama dayalı olarak icra marifetiyle tahsil edildiğine göre bu durumda davacının dava açmasına veya takip yapmasına gerek olmaksızın ilgili icra müdürlüğüne müracaatla icranın eski haline getirilmesini talep etmesi yeterli ve gerekli olup, bir hakkın, mahkeme kararına gerek olmaksızın, başka bir yolla ve aynı ölçüde güvenli olarak elde edilmesinin mümkün bulunduğu hallerde o hakla ilgili olarak dava açılmasında hukuki yarar yoktur. (Y.11 HD.2011/3118 E.2012/9678 K. HGK 22.06.2011 gün 2011/11-367 E.2011/439 K.).
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 54,40-TL harcın mahsubuyla bakiye 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk ücreti 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/03/2021
Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)