Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/409 E. 2023/230 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/409 Esas
KARAR NO : 2023/230

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirket ile davalı-borçlu …-… arasında uzun zamandır süregelen ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ilişki kapsamında müvekkilinin davalıya hizmet vermekte olduğunu, bu hizmet bedelinin faturalandırıldığını, müvekkili şirketin, yurtdışı konumunda olduğu için bu faturalandırma sonrası ikrarı imza yolu ile değil, taraflar arasındaki teamül gereği elektronik posta yolu ile aldığını, yapılan mailleşmeler neticesinde müvekkilinin kendisine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini ancak davalı tarafın gereken ödemeleri yapmadığını, söz konusu ödemelerin istenilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla Küçükmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek davalı borçlu aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyası nezdinde başlatılan 77.831,16 USD asıl alacak ve 19.917,32 USD işlemiş ticari faiz alacağı konulu icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin 77.831,16 USD asıl alacak ve 19.917,32 USD işlemiş ticari faiz alacağı ile toplam 97.748,48 USD’nin karşılığı 575.719,01 TL alacağının devamına, haksız itirazı nedeniyle davalı şirket aleyhine alacağın 77.831,16 USD asıl alacak ve 19.917,32 USD işlemiş ticari faiz alacağı ile toplam 97.748,48 USD’nin karşılığı 575.719,01 TL üzerine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı hesaplanmak suretiyle hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafta bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin otomatik kapı ve kepenk sistemleri işi ile iştigal eden şahsi bir firma olduğunu, davacı şirketin otomatik kepenklerin çalışmasını sağlayan motorları üreten bir firma olduğunu, Tarafların hukuki ilişkisinin 2015 yılında başladığını, tarafların arasında bayilik ilişkisinin kurulduğunu, kendisinin … ‘dan aldığı ürünlerin fiyatlarının piyasada yüksek bulunması sebebiyle satamadığını, bir kısmının elinde kaldığını, hatta bazı firmalara çek karşılığı satsa da alınan çeklerin karşılıksız çıktığı sebeplerle işlerinin bozulduğunu, yine başka bir firmaya yaptığı satışların bedellerini tahsil edemediğini, başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, taraflarının 14.08.2017-13.06.2018 tarihleri arasında yaptıkları ödemenin bayilik sözleşmesinin bir göstergesi olduğunu, döviz kurunda dalgalanmaların ticari hayatını zora soktuğunu, küresel salgınların yaşandığını, dava konusu faturadan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığını, temerrüde düşmediğini, davacının beyanlarını ve borcu öncelikli olarak kabul etmemekle birlikte aksi bir durumda müvekkilinin ödenmesine karar verildiği takdirde dahi işbu borcun TBK. 138. Maddesi uyarınca uyarlanması gerektiğini beyan ederek davanın reddi ile haksız başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkili lehine %20 tazminata hükmedilmesini savunmuştur.
DELİLLER:Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, fatura suretleri, mail yazışmaları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce 20/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporundaki tespitin olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Celp edilen Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı …, Tarafından davalı … (…) Aleyhine, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından sunulan 15/11/2019 tarihli dilekçe ile takibe itiraz edildiği, itiraz nedeniyle takibin 15/11/2019 tarihinde durdurulmasına karar verildiği, takibin durması nedeniyle davacı tarafından yasal süresinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen, … bankası A.Ş genel Müdürlük tarafından 08.01.2022 tarihli yazı ile ; (Davalı) … e ait
… Bankası … Mah. Şb … hesabından 24.08.2020 tarihinde … işlem referansı ile alacaklı (Davacı firma ) … adına … Bankasına 25.000 USD tutar swift işlemi yapıldığı, dekont ve swift mesajının sunulduğu görülmüştür.
Küçükçekmece VD tarafından 14.06.2022 Tarih ve … Sayılı yazı ile ; VD nin … olan vergi kimlik numaralı mükellefi … 2016-2018 dönemlerine ait BA form yazı ekinde gönderildiği anlaşılmıştır.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler,Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, fatura suretleri, mail yazışmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, ticari ilişkinin yazılı bir anlaşmaya bağlanmadığı sözlü olduğu, davacı tarafın Küçükçekmece … İcra Dairesi, … esasta belirtilen ilamsız takipte ödeme
emri açıklamalarında asıl tutar ve ödenen tutarların bilgisi sunulduğu anlaşıldığından dolayı
taraflar arasında asıl borç alacak tutarı ve ödeme transferlerinde ittifak olunduğu, ihtilafın ise kalan bakide oluştuğu, davalı firmanın ithal ettiği ürünleri yurt içi müşterilere satışa konu ettiği, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum, dünyadaki Covid sağlık krizi ,tahsilatlarda sıkıntılı durum oluşturmasından dolayı motor satışlarından dolayı tahsilat sıkıntıları yaşadığı itibar edilen bilirkişi raporu ile tespit edildiği ancak ticaretin olağan akışı içinde değerlendirilebilecek bir durum olduğundan dolayı yurtdışı müşteriyi doğrudan ilgilendiren bir
durumun bulunmadığı, dosyaya sunulan dekont örneğinden davalı tarafın 24.08.2020 Tarihinde 25.000 USD ödeme yaptığı, bu işlemin ticari kayıtlarda mevcut olduğunun tespit edildiği taraflar arasındaki ticari ilişkinin Yurt dışı ithalat-ihracata dayalı uluslar arası ticaretten kaynaklı olması, Alışverişe konu emtianın Fatura bedelinin USD olması, Karşılıklı
hesabın USD üzerinden işlem görmesi, Ticarete konu bedellerin USD olarak bankadan gönderilmesi ile Borç-Alacak ilişkisinin USD olarak devam etmesinin uygun olması esası ile
davaya konu bakiyenin hesaplanmasında USD olarak esas alınmış olup,
mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda, icra takip tarihinde davacının beyan ettiği Fatura ve Ödeme bilgileri ile davalının defter
kayıtları arasındaki Fatura-Ödeme bilgileri arasında fark olmadığından dolayı toplam ithalat tutarının 127.812 USD icra takip tarihine kadar ödenen tutarın 71.971 USD olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile K.çekmece … İcra Müd. … esas sayılı dosyasındaki itirazın 55.841,00 USD asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibinin faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan asıl alacağın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına TL cinsinden tazminata hükmedilmesi uygun görülmüştür. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2019/14477 esas 2020/6312 karar )
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile K.çekmece … İcra Müd. … esas sayılı dosyasındaki itirazın 55.841,00 USD asıl alacak üzerinden iptali ile kabul edilen miktar üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca (davacının talebini aşmamak kaydıyla) yasal faiz yürütülmesine,
2-Fazlaya ilişkin diğer taleplerin reddine,
3-Dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında değerlendirilmesine,
4-Asıl alacağın %20 sine tekabül eden 65.778,46 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine (takip tarihi 1 USD=5,8898)
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 26.205,60 TL harçtan peşin alınan 6.967,33 TL harcın mahsubu ile eksik 19.238,27 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 3.199,85 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 2.132,06 TL. yargılama gideri ile. 7.029,53 TL. toplam harç masrafı ki toplam 9.161,59 TL.yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 56.707,87 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 29.813,70 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
11-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
02/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır