Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/403 E. 2023/522 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/403 Esas
KARAR NO : 2023/522

DAVA : Menfi Tespit, Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/02/2012
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde, … İli, … ilçesi, … pafta, … ada, 3 parsel sayılı taşınmazı müvekkilinin aldığını, … Bankası … şubesi … nolu 28/02/2012 tarihli 15.000,00 TL bedelli, yine aynı şube … nolu 28/03/2012 tarihli 15.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 30.000,00TL 2 adet çek verdiğini, bir miktarı nakit olarak kalanı çekler ile ödenmesine rağmen davalı … ile birlikte hareket eden diğer davalıların türlü mazeretler uydurarak arsayı davacıya devretmekten kaçındığını, davacıya Bakırköy …. Noterliği’nin 14/11/2011 tarihli … yevmiye nolu düzenleme şeklinde satış vekaletnamesi verildiğini, Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı …’ın satıştan para almadığını iddia ederek dava açtığını açıklamış, çeklere ihtiyati tedbir konularak ödememesine, çekler nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazı davacının satış vekaletnamesini aldıktan sonra … isimli şahsa 110.000 TL ye sattığını, alım satım harcını düşük göstermek için 16.500 TL ye satış gösterdiğini açıklamış, söz konusu çeklerin müvekkili adına keşide edilmediğini, ciro edilmediğini, bu nedenle de Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığını ve davanın ön inceleme aşamasında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılarca davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER : tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibinde borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas … sayılı kararı ile Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas … sayılı kararı ile görevsizlik ile mahkememize gönderilmiş dava mahkememiz iş bu esasına kayıt olmuştur.
Birleşen davada davacı tarafından … Şubesinin … nolu 28/02/2012 tarihli 15.000 TL bedelli çekin asıl davanın açılmasından sonra davalı … tarafından tahsil edildiği diğer çekin davalı tarafından bankaya ibraz edildiği ancak tedbir kararı nedeniyle tahsil edilemediği belirtilerek davalı …’e karşı çekler nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelin istirdadına karar verilmesi talebinde bulunulduğu, 04/03/2015 tarihinde birleştirme kararı verildiği görülmüştür.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
HMK’nun 200. maddesinde, miktar ve değeri belli bir miktarın üzerinde olan hukuki işlemlerin senetle ispat edilmesi gerektiği, aynı kanunun 201. maddesinde de, senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilemeyeceği hüküm altına alınmış, yine aynı kanunun 203. maddesinde de, senetle ispat zorunluluğunun istisnaları belirtilmiştir. Yakın hısımlar arasındaki bir hukuki işlem senede bağlanmış ise, bu senede karşı ileri sürülecek savunmalar tanıkla ispat edilemez ancak senet ile ispat edilebilir. (Yargıtay 3. HD. 2015/12261 esas, 2015/19517 sayılı ilamı)
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir.
Karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir.Kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır. Borçlu, bononun başka bir amaçla verildiği yönündeki iddiasını yazılı delil ile ispatlamalıdır. Bu konuda tanık dinletilmesi de mümkün değildir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2018/2939 Esas, 2019/4786 Karar sayılı 2017/3521 Esas, 2019/1844 Karar sayılı kararları)
Senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası yönünden ise 6102 sayılı TTK 778 yollamasıyla 680. maddesi gereğince açık bono düzenlenebileceği ve davacının bu iddiasını da ancak yazılı delille ispat edebileceği görülmektedir.
Somut olayda davacı vekili tarafından, dava konusu senedin veriliş amacının, taşınmaz devri için olduğunu ve davalılar ile arasında bir ticari ilişki olmadığını ileri sürmüş ise de, gerel asıl gerekse de birleşen dava yönüyle davacının iddialarını ispat edemediği, davalıların ağır kusurlu ve kötü niyetli olduklarına dair de delil ibraz edemediği görülmüş olup, ceza dosyasında, dava konusu edilen çekle ilgili bir beyanın da bulunmadığı hususları dikkate alınarak asıl ve birleşen dava yönüyle ispatlanamayan davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edişmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davanın reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 512,33 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 332,43 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Birleşen dava yönünden alınması gerekli 179,90-TL harcın davacı tarafça yatırılan 27,70-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 152,2‬0-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde taraflara iadesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı …’in yüzene karşı … mirasçılarının yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge , 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu gereği elektronik imza ile imzalanmıştır.