Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/386 E. 2021/583 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/386
KARAR NO : 2021/583

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin ayakkabı ve ayakkabı tabanı işini yaptığını, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkilinin ayakkabı yapımı için davalı tarafla ham madde tedariki konusunda anlaşma yaptığını, bu amaçla müvekkili şirket tarafından davalının hesabına 12 adet banka dekontlarından oluşan toplamda 146.885,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin davalı ile aralarında yapılan ticari mal alımı satımı gereğince edimini yerine getirdiğini, malların teslimi için davalının banka hesabına ödeme yaptığını, davalı tarafın haksız bir şekilde malların teslimini yapmadığını, teslimi yapmayan davalının malların bedeli için ödenen toplamda 146.885 TL’yi müvekkili şirkete iade etmediğini, bunun için Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçluya örnek 7 ödeme emrini 12.02.2020 tarihinde tebliğ ettiklerini , davalı tarafça borca kötü niyetle itiraz edilerek takibin durduğunu, müvekkilinin bu durum nedeniyle mağdur olduğunu, davalı tarafça dosyaya konu icra itiraz dilekçesinde hesaba gönderilen paraların müvekkilinin davalıya yaptığı borç ödemesi iddiasının öne sürüldüğünü, dosyaya sunulu banka dekontlarının açıklama kısmında gönderilen paraların ” ham madde alma, alımı , termo ham madde ” şeklinde açıklamaların olduğunu, davalının bu iddiasının hukuki ve fiili gerekçelerle örtüşmediğini, açıklanan nedenlerle ve resen nazara alınacak tüm sebeplerle fazlaya ve başkaya ilişkin tüm hukuki ve cezai haklarının saklı kalması talebi ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü ….. Esas sayılı dosyasından yapılan usul ve yasa hükümlerine aykırı itirazların iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilinin arasında ticari ilişki ve hammadde tedariki anlaşması olduğu iddialarının gerçek dışı olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki ve hammadde tedarik anlaşmasının bulunmadığını, müvekkilinin davacı şirketi ve davacı şirket ortak ve yetkilisi ……’yı uzun zamandan beri tanıdığını, müvekkilinin davacı şirketle bir ilişkisinin olmadığını, davacı şirketin sadece müvekkilinin ortak ve yetkilisi olduğu ……. Kimya ve Makine San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile bir dönem ticari ilişkisi olduğunu, taraflar arasında uzun tanışıklık dönemi sebebi ile dostluk ve güven ilişkisinin oluştuğunu, …….’nın bu tanışıklık ilişkisine binaen bir çok kere müvekkilinden şahsı ve davacı şirket için borç para aldığını, …….’nın müvekkilin şirketi……. Kimya ve Makine San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ den de borç para alıp ödemediğini, …….’nın kendisi ve davacı şirket için aldığı borç paraların bir kısmını değişik tarihlerde parça parça havale yolu ile ödediğini ve bir kısmını ödemediğini, müvekkilinin belli bir tarihten sonra davacı şirketin ve …….’nın borç aldığı paraları geri ödeme havalelerinde değişik açıklamalar ve rakamlar yazdığını fark ettiğini bunun sebebini sorduğunu, …….’nın mantıklı bir açıklama yapmadığından ötürü müvekkilinin güveninin sarsıldığını, müvekkilinin …….’dan şahsına ve davacı şirket için aldığı tüm borçların ödemesini istediğini, bu görüşmeden sonra …….’nın müvekkili ile ilişkisini keserek ödemeleri yapmadığını, akabinde……. Kimya’ya verdiği bir çek için çek iptal davası açtığını, çek davasından sonuç alamayınca …….’nın sahibi olduğu davacı …. Pls. Şirketi üzerinden davaya konu icra takibini yaptığını, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki ve mal alışverişi olmadığından takip ve dava konusu paraların mal siparişi için gönderilmediğinden teslim edilmesi gereken bir malın olmadığını, müvekkilin alacaklıya böyle bir borcunun olmadığını, icra takibine konu borcun sebebinin alacaklının müvekkiline yaptığı borç ödemeleri olduğunu beyanla, davanın reddini, davacının % 20 tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, havale dekontları uyarınca davalıya gönderdiği para alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde 146.885,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için havale dekontlarına dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
11/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde bulunduğunu, davacı şirketi ile davalı … arasındaki ticari ilişkinin sadece davacı şirket tarafından gönderilen ödemelerden kaynaklı olduğunu, davacı şirketin dava dışı şirket olan……. Kimya ve Makine San.ve Tic. Ltd.Şti ile 1 adet faturadan kaynaklı ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu, davalı tarafın ortağı ve müdürü olduğu şirket dışında adına kayıtlı herhangi bir şahıs firmasına rastlanmadığını, davalı taraf vekilinin davacı şirket tarafından gönderilen ödemelerin, davalı müvekkilinin davacı şirkete ve/veya davacı şirket sahibi …….’ya verilen borçların ödemesinden kaynaklı olduğundan bahsetmiş ise de , davalı tarafın davacı tarafa ne zaman, nasıl borç verdiğinden ve ne kadar borç verdiklerine dair bir belge sunmadıklarından bu konudaki iddialarının belge sunmadıklarından ötürü soyut kaldığı ve bu konudaki iddialarının değerlendirmeye alınamadığını, davacı şirketin ticari defterlerinden çıkarılan ve yukarıda arz edilen yevmiye defteri kayıtlarına göre davalı …’ndan 2019 yılı sonu itibariyle 12 adet banka yolu ile göndermiş oldukları ve dosyaya sundukları dekontlara göre 146.885,00 TL alacaklı göründüğünü bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı vekili müvekkili şirketin, davalı taraftan hammadde satın aldığını, bu nedenle 146.885,00 TL ödeme yaptığını iddia etmiş, delil olarak Türkiye İşbankası havale dekontlarını sunmuştur. Davalı ise ödemenin borç karşılığı yapıldığını savunmuştur.
Mahkemelerin görevleri kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5.maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. (İstanbul BAM 37. H.D. 2019/1988- 2020/244 E.K.)
Dosya kapsamı itibariyle; davalı hakkında yapılan tacir araştırmasında, davalının gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığı, davalının dava dışı……. Kimya ve Makina San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortak ve yetkilisi olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede de, davacı ve davalının ortak ve yetkilisi olduğu şirket arasında 2018 yılında ticari ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle davalının tacir olmaması, davalı adına bir ticari işletme bulunmaması, davalının ortak ve yetkilisi olduğu şirketin tüzel kişiliğe haiz olup şirketin tacir olduğu, ticari işletme kaydının şirket adına olduğu ancak davanın tacir olmayan ve ticari işletme kaydı bulunmayan davalıya yöneltildiği, bu nedenle davaya bakmak konusunda Mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmakla, Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin genel yetkili mahkeme olan Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır