Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/375 E. 2021/1038 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/375 Esas
KARAR NO : 2021/1038

DAVA : İtirazın İptali (sigorta rücu alacağından kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……… Mağazacılık Hizmetleri Turizm ve Dış Tic. A.Ş. nin “…….. Mh. …….. Bul. …….. Kısım ……… merkezi Apt. Dışkapı No:…….. A blok Z 01 Başakşehir/İstanbul” adresindeki işyerinin rizikoları 08/09/2017 başlangıç tarihli ……… sigorta poliçesi ile ……… sigorta tarafından İşyerim Paket Sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, 07/04/2018 tarihinde bu adreste meydana gelen hırsızlık olayında sigortalının uğradığı zararın müvekkili tarafından giderildiğini, sigortalı ……… A.Ş. ile ……… Ayakkabıcılığın gurup şirketi olduğunu, bu şirketlerin tamamının sigortalının bulunduğu adreslerde farklı katlarda/ bölümlerde faaliyet gösterdiğini, ……… Ayakkabıcılık gurup şirketlerinin faaliyet gösterdiği bu alanda meydana gelebilecek riskleri sigortalattığı gibi aynı zamanda davalı …….. güvenlikten de özel güvenlik hizmeti aldığını, davaya konu olayın gerçekleştiği gün davalı …….. güvenliğin çalışanı diğer davalı ……..’nın bir güvenlik görevlisinin titizliğinden uzak hareketler sergileyerek işyerindeki hırsızlığın oluşmasına sessiz kaldığını, halbuki kendisinden beklenen sabahın bu kadar erken bir saatinde gelen bu araçtan şüphelenmesi ve onları içeri almaması gerektiğini, bu şahıslara karşı hiçbir sorgulama yapmadığını, hatta kim olduklarını dahi tespit etmediğini, en azından kimliklerini isteyerek deftere kayıtlarını yapması ve güvenlik hizmeti verdiği kişilere haber verdikten sonra içeriye girişlerine izin vermesi gerektiğini, davalı …….. Güvenlik çalışanının gerek kasti ve gerekse ihmali hareketlerinden dolayı üçüncü kişilere verdiği zarardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin sigortalısına ödediği 75.810,00-TL için halefiyet şartları gereğince davalılara rücu hakkına sahip olduğunu, borçlular aleyhine Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalılar – borçluların dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …….. Özel Güvenlik Koruma Eğit. ve Danış. Hiz. Ltd. Şti yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı dosyasına itiraz edildiğini, daha sonra davacı tarafın talep ettiği toplam hasar miktarının 27/09/2019 tarihinde icra dosyasının kapak hesabı çıkartılarak 87.555,00-TL ödendiğini, davacının kötü niyetli olarak haricen tahsil ettiği miktarı icra dosyasına bildirmediğini, davanın kabulünün sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, bu nedenlerle kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …….. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alt işveren …….. Özel Güvenlik Koruma Eğitim ve Danışmanlık Hiz. Ltd. Şti. şirketinin elemanı olarak dava dışı asıl işveren ……… Ayakkabıcılık’ta özel güvenlik görevlisi pozisyonunda çalışmış olduğunu, davalılar arasında güvenlik hizmeti alma sözleşmesi olduğunu, yani asıl işveren – alt işveren ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin bu ilişki çerçevesinde çalıştırıldığını, zarar gören dava dışı ……… Ayakkabıcılık ile diğer davalı …….. Özel Güvenlik arasındaki anlaşma ve rücu hükümlerinin hiç bir şekilde müvekkilini bağlamadığını, sigortacıların rücu etme hakkını sadece meydana gelen zarardan sorumlulara karşı kullanabilme imkanı olduğunu, dolayısıyla sorumluluk isnat edilemeyen hallerde meydana gelen hırsızlıktan kaynaklı zararların özel güvenlik hizmetini sağlayan yükleniciden talep edilmesinin mümkün olmadığını, sigortalı firmanın 7200 m2’lik bir alanda faaliyet gösterdiğini bu alanın oldukça büyük olduğunu, korunması için ciddi güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğini, Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi”nin 4. Maddesi incelendiğinde “……… Ayakkabı San. A.Ş. Yönetiminin talep ettiği haftanın 7 günü 24 saat 2 (iki) güvenlik görevlisi ile…” beyanı geçtiğini, belli bir noktada yeterli güvenlik önlemi talep etmediğini, böylesine büyük bir alanı korumak için sadece ve sadece 2 adet güvenlik görevlisinin yeterli olduğunu düşündüğünü, hizmet alımında ucuza kaçtığı için hırsızlığın gerçekleşmesinde dava dışı sigortalı şirketin payının oldukça büyük olduğunun açık ve net bir biçimde ortada olduğunu, depo içerisinde her hangi bir alarm sistemi bulunmadığını, müvekkilinin içeri giren aracın yukarı aşağı gidip gelmesi üzerine araçtan şüphelenmiş, aracın plakasını kayıt altına almış ve aracın ayrıldığı depo kapısına hızlıca intikal ettiğini, dava dilekçesinde müvekkilinden içeri giren her araçtan şüphelenmesi beklenmişse de müvekkilinin 6 katlı ve 7200 m2’lik bir binada bulunan 2 adet güvenlik görevlisinden biri olduğunu, müvekkilinden bu alana girip çıkan tüm araç ve kişilerden şüphelenmesi beklenmemesi gerektiğini, müvekkilinin bu olaydan sonra işten çıkartıldığını, dolayısı ile müvekkilinin de mağdur edildiğini belirterek haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı dosyası, özel güvenlik hizmet sözleşmesi, sigorta poliçesi, eksper raporu, hasar dosyası, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı ile sigortalısı arasında akdedilmiş olan 08/09/2017 başlangıç tarihli ……… sigorta poliçe nolu işyerim paket sigorta poliçesinden kaynaklı sigortalısının iş yerinde gerçekleşen hırsızlık olayı nedeniyle yapmış olduğu sigorta ödemesinin davalılardan TTK 1472. Maddesi kapsamında rücuen tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan İİK 67. Maddesinde düzenlenen itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 75.870,00-TL asıl alacak, 10.692,32-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 86.502,32-TL ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 avans faizi ile birlikte tahsili için sigorta tarafından ödenen miktarın rücuen tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların süresinde borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalılarının ayrı ayrı icra dosyasına yapmış olduğu itirazlarında alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun olmadığını bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan ettikleri tespit edilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan ayakkabı sektör, sigorta ve özel güvenlik alanlarında uzman bilirkişilerce inceleme yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ayakkabı Öğretmeni/ Muhasebe Uzmanı ………, Sigorta Tahkimi İtiraz Hakemi/ Avukat …… ve Güvenlik Uzmanı/ Emekli Emniyet Müdürü ……. ‘den müteşekkil Bilirkişi heyeti 19/08/2021 tarihli raporunda; somut olaya ilişkin hırsızlık olayının meydana gelmesinde, riziko adresi olan ………. Mah. ……… San. Bölgesi ……. Bul. No: ……… Başakşehir / İstanbul adresinde bulunan depoyu kiracı olarak işleten dava dışı sigortalı ……… Mağaza. Hizm.Turizm ve Dış. Tic. A.Ş.’nin tamamen kusursuz olduğu; belirtilen yerde diğer davalı …….. Uluslararası Özel Güvenlik Kor. ve Eğit. Ltd. Şti. tarafından görevlendirilen özel güvenlik görevlisi davalı ……..’nın görevi esnasında hizmet sebebiyle ihmal derecesinde %100 Oranında Asli Kusurlu olduğu; davalılardan …….. Uluslararası Özel Güvenlik Kor. ve Eğit. Ltd. Şti.’nin, Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi gereği güvenliğini üstlendiği “…….. Mah. ……. San. Bölgesi …… Bul. No:……… Başakşehir/ İstanbul” adresinde görev yapmakta iken; istihdam ettiği, işvereni ve çalıştıranı olduğu Özel Güvenlik Personeli davalı ……..’nın hizmet kusuru sebebiyle, Davalı ……..’nın kusuru oranında, adı geçen işçisi olan davalılardan ……..’dan dolayı TBK 66. Madde kapsamında adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu çerçevesinde sorumlu olduğu, somut olayda, davalılardan …….. Özel Güvenlik Kor. ve Eğit. Ltd. Şti., hırsızlık olayının meydana geldiği depoda, alarmın olmaması, kilidinin evye ile kolayca kırılabilecek şekilde basit bir kilit olması başta olmak üzere işyerinde zararın meydana gelmesini önlemeye elverişli hâle getirmediği sabit olduğundan somut olaydaki hırsızlık olayında bu açıdan sorumluluğu bulunduğu ve aynı zamanda diğer davalı olan çalışanı ……..’nın, görevini ifa ederken gerekli ihtimamı göstermediği de sabit olduğundan TBK 66. Madde kapsamında adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu kapsamında da sorumluluğu bulunduğu, davalının TBK m.66/2. fıkra kapsamında gerekli özeni gösterdiğini ispatlayıcı bir belge sunmadığı için kusursuz sorumluluğu ortadan kalkmadığı, uyuşmazlık konusu poliçede, poliçenin riziko tarihini kapsadığı; hırsızlık emteası için 2.500.000.-TL teminat verdiği, emtea hırsızlığı için muafiyet klozu olmadığı, somut olayda ex-gratia (hatır ödemesi) olmadığı için TTK 1472. Madde kapsamında davacının davalılara kusuru oranında rücu hakkı olduğu, bu çerçevede, davacının dava dışı sigortalısına ödediği 75.810,00-TL’nin, piyasa rayiç bedeli ile uyumlu bir tazminat olduğu görüldüğünden davalılardan …….. Uluslararası Özel Güvenlik Kor. ve Eğit. Ltd. Şti.,’nin davacıya yapmış olduğu ödemenin mahsubu ile bakiyeden sorumluluğunun devam ettiği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi davacı, davasını TTK’nın 1472. maddesinde yazılı halefiyet hakkına dayandırmıştır. Böyle bir davada sigortacı, ödediği tazminatı değil, ödenmesi gerekli gerçek zarar miktarını zarar sorumlusundan isteyebilir. Davalının kusur oranın ve meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece konusunda uzman bilirkişiden kusur oranı ve hasar bedeline ilişkin rapor alınarak sonucuna gidilmesi gerektiği belirtilmiştir. TBK’nun 66. maddesi uyarınca, bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzenini zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısı ile sebep olunan zararı gidermekle yükümlü olduğu bu nedenle meydana gelen kaza sonucunda oluşan hasardan sorumlu olduğu, davacı sigorta şirketinin meydana gelen zarar nedeni ile yapmış olduğu ödeme dolayısı ile TTK 1472. maddesi gereğince halefiyet hakkını kazandığı tespit edilmiştir.
Davalı şirket tarafından 27/09/2019 tarihinde davacı sigorta şirketine 87.555,00-TL ödeme yaptığı davacının kabulünde olup, davalı şirket tarafından da dosyaya ödeme yapıldığına dair deliller ibraz edilmiştir. Davalı şirket tarafından davacıya ödeme yapıldığı tarih itibariyle İcra Müdürlüğünden kapak hesabı istenilmiş olup, İcra Müdürlüğü dosyasında yer alan 02/03/2021 tarihli, ödeme tarihi 27/09/2019’a ilişkin hesaplatılan kapak hesabında bakiye borç miktarının 112.376,22-TL olduğu tespit edilmiştir. Borçlularca icra takibine yapılan ödemeler öncelikle asıl alacağın faiz, masraf ve ferilerinden mahsup edilir. Bu sebeple davalı şirketin ödeme yaptığı tarihte davacının 24.821,22-TL asıl alacağı halen ödenmemiş olup davacı davasını açmakta haklı görülmüştür. Alacağın yargılamayı gerektirmesi, ödenmesi gerekli gerçek zarar miktarı bilirkişilerce hesaplandığı bu sebeplerle alacağın likit olmaması dikkate alınarak davacının icra inkar tazminatının reddi gerekmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, incelemeye sunulan belgeler, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davacının sigortalısının işyerinde gerçekleşen hırsızlık olayına ilişkin haksız fiilden kaynaklı zararı aralarındaki sigorta ilişkisi gereği karşıladığı, TTK 1472. Maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olduğu, davalı şirketin çalışanı ve diğer davalı olan ……..’nın %100 oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin de TBK 66. maddesi gereği bu zarardan sorumlu olduğu, davalıların gerçekleşen 75.810,00-TL’lik zarardan birlikte müşterek müteselsil sorumlu oldukları, her ne kadar icra takibi 75.870,00-TL asıl alacak, 10.692,32-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 86.502,32-TL üzerinden başlatılmış olsa da, davalı şirketin 27/09/2019 tarihinde yapmış olduğu ödemenin öncelikle asıl alacağın ferilerinden mahsup edilmesi gerektiği ilkesi karşısında davacının yapılan ödeme tarihi itibariyle halen 24.821,22-TL alacağının devam ettiğinin anlaşıldığı, dava tarihi itibariyle davalıdan taleple bağlılık ilkesi gereği 24.500,00-TL rücuen tazmine dayalı alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalıların bu değer bakımından icra takibine yapmış olduğu itirazının iptaline karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile davalıların Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali takibin 24.500,00 TL asıl alacak üzerinden aynı koşullarda devamına,
2-Alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 1.673,60-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 54,40-TL harcın mahsubuyla bakiye 1.619,20-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 108,80-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta/ tebligat/ bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.629,00-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde ilgili davalıya iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzünde davalı …….. vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim ………
e-imzalıdır