Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/356 E. 2021/1016 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/356 Esas
KARAR NO : 2021/1016

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından Bakırkoy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile davalı şirket hakkında ilamsız icra takibi başlattığını, borçlu tarafından bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davacı şirketin uluslararası nakliyat, dağıtım ve depolama alanında faaliyet gösterdiğini, davacı ile borçlu arasında 2013 yılından itibaren devam eden bir ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkili şirketin davalı – borçlu şirkete nakliye hizmeti sunduğunu, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunmamakla birlikte açık hesapta tarafların birbirlerinden borç ve alacaklarını takip ettiklerini, davalı – borçlu şirketin ticari ilişki süresi boyunca yapılan hizmetlerin bedellerini davacı şirkete peyder pey ödediğini, 2019 yılı içerisindeki bir takım taşımalar için ödeme yapmadığını, taraflar arasında takip edilen açık cari hesap uyarınca davalı – borçlu şirketin en son bakiye borcunun 24,425,97-USD olduğunu, bu tutar üzerinden icra takibi başlatıldığını, davacı şirketin davalıya söz konusu borcunu ödemesi için taleplerde bulunduğunu ancak bir sonuç alınamayınca Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. E.sayılı dosyasıyla takibe geçilmiş olduğunu, davalı tarafından da ilgili borca itirazda bulunduğunu, işbu itiraz neticesinde arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, arabuluculuk safhasında da anlaşma sağlanamadığını, davalı şirketin ekonomik açıdan sıkıntı içerisinde olduğunu, her an kaçma ve şirket malvarlığını kaçırma ihtimalleri bulunduğunu, böyle bir durum karşısında davacı şirketin alacağının tahsilinin imkânsız hale geleceğini, arz ve izah edilen nedenlerle; davacı şirketin dava konusu alacağının ileride tahsilinin temini için davalı – borçlunun menkul, gayrimenkul malları ve 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine İhtiyati Tedbir (Haciz) kararı vaz edilmesine, davalı – borçlu tarafından Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……… E.sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 24.425,97-USD üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren en yüksek reeskont avans faizi işletilmesine, davalı – borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibe konu olarak gösterdiği “açık cari hesap alacağı” açıklamasıyla 24.425,97-USD takip tutarlı isteminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 6 Ekim 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ……… No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, konusu serbest bölgeler dâhil yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramayacaklarını, karar uyarınca, sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerin taraflarca yeniden belirlenecek şartlarda, 13 Eylül 2018 tarihinden geçerli olmak üzere, en geç 30 gün içerisinde yenilenmesi zorunlu olduğunu, Kararname’nin açık olmasına karşın yasal süresi içerisinde bahsi geçen cari hesabın Türk Parasına göre uyarlanmadığını, dolayısıyla, davacının talep etmiş olduğu miktarların haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup borcun doğumu ile takip tarihi arasındaki olağandışı döviz artışlarına istinaden çıkarılan Kararname hilafına talepte bulunulmasının takibi hukuka aykırı hale getirdiğini, dolayısıyla henüz muaccel hale gelmemiş alacak için yeniden uyarlama yapılması gerektiği göz önüne alınarak itirazlarında haklı olduklarından bahisle davanın reddini talep ettiklerini, davacının takip talebinde talep etmiş olduğu 24.425,97-USD tutarlı alacağın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, taraflar arasında cari hesap mutabakatı bulunmadığını, davalı şirketin davacının iddia ettiği tutarda bir borcu söz konusu olmadığını, davacı alacaklı tarafın takibe mesnet alacağını ve iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde itirazlarındaki haklılığın ortaya çıkacağını, davacının takip talebinde asıl alacağı işleyecek USD mevduat faizi (sabit oran) talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının taleplerinin Yargıtay içtihatlarına ve dövize işletilecek en yüksek banka mevduat faizi oranlarına aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının takip mesnedi olarak açık cari hesabı gösterdiğini, ancak taraflar arasında her hangi bir hesap mutabakatı yapılmadığını, döviz cinsi borçlanmalara uyarlama yapılmadığını, Kararname hilafına alacak talebinde bulunulduğunu, bu itibarla davacının talep etmiş olduğu alacağın belirli veya belirlenebilir olmaktan çıkmış olup likit olmadığını, davacı tarafından haksız ve sebepsiz zenginleşmeye matuf fahiş kur farkı gözetildiğinde de itirazlarının haklı olduğunu, bu itibarla davacının alacağı likit olmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesinin mümkün olmadığını, arz ve izah edilen sebeplere binaen; yasa ve usule aykırı, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesi ile, takipte haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırkoy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası, cari hesap ekstresi, tarafların ticari defter ve belgeleri, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının açık cari hesap alacağına dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 24.425,97-USD (146.509,41-TL) asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10 USD mevduat faizi ile birlikte tahsili için açık cari hesap alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi Mali Müşavir Bağımsız Denetçi ……. 18/05/2021 tarihli raporunda; davacının 2018-2019 ve 2020 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davacının davalıdan rapor muhteviyatındaki açıklamalar ışığında (tamamıyla davacı yanın sunduğu açık cari hesap ilişkisinden hareketle) ……… numaralı ……. Tekstil Turizm İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret Ltd.Şti. hesabında takip tarihi itibariyle açık cari hesap bakiyesi tutarı olan 24.425,97-USD karşılığı 06/02/2020 tarihli Merkez Bankası efektif satış 5,9981 kuru üzerinden 146.509,41-TL kadar alacaklı gözüktüğü, davalının davacıdan rapor muhteviyatındaki açıklamalar ışığında (tamamıyla davalı yanın sunduğu açık cari hesap ilişkisinden hareketle) ……. numaralı …….. Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş. hesabında takip tarihi itibariyle açık cari hesap bakiyesi tutarı olan 69.000,00 TL kadar alacaklı gözüktüğü, davalının davacıya rapor muhteviyatındaki açıklamalar ışığında (tamamıyla davalı yanın sunduğu açık cari hesap ilişkisinden hareketle) 320.002.0001 numaralı …….. Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş. hesabında takip tarihi itibariyle açık cari hesap bakiyesi tutarı olan 162.123,88 TL kadar borçlu gözüktüğü, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine verdikleri 2018 yılı Form Ba Form Bs Bildirimleri yönünden birbirlerini teyit etmediği, aralarında 7 adet belge karşılığında K.D.V. Hariç 113.020,00 TL fark bulunduğu, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine verdikleri 2019 yılı Form Ba Form Bs Bildirimleri yönünden birbirlerini teyit ettiği, Davacı tarafın 2018/12 dönemi itibariyle kendi cari hesaplarının 50.179,14 USD borç bakiyesi verdiğini belirtip davalı tarafa mutabık olup olmadıklarını web üzerinden sorduğu ve gelen onaylı (web-sistem) cevapta mutabık olduklarının belirtildiği, Mutabakat mektubunun davacı şirket adına …….. tarafından web üzerinden davalı şirkete 18.02.2019 tarihinde gönderildiği, muhasebe (orgibijuteri.com) tarafından 20.02.2019 tarihinde …….. IP adresinden onaylandığı, takdiri tamamıyla mahkemeye ait olmak üzere mutabakat mektubunda imzası bulunan kişinin şirketin yetkilisi olmasının gerektiği, aksi takdirde söz konusu mutabakat mektubunun İ.İ.K. madde 68’de öngörülen şartları taşıyan bir borç ikrarı olamayacağı, dava dosyasına taraflar arasında mevcut yazılı bir sözleşme sunulmadığı, mahkemenin alacağa hükmetmesi durumunda, davacının asıl alacağa takip tarihinden itibaren Devlet Bankaları’nın o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı kadar temerrüt faizi isteyebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, takdirinin ise mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi 15/08/2021 tarihli ek raporunda; Davalının davacıya, rapor muhteviyatındaki açıklamalar ışığında (tamamıyla davalı yanın sunduğu açık cari hesap ilişkisinden hareketle) ……. numaralı …….. Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş. hesabında takip tarihi itibariyle açık cari hesap bakiyesi tutarı olan 162.123,88-TL kadar borçlu gözüktüğü, Davalının davacıyı takip ettiği …….. numaralı …….. Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş. hesabının borç bakiyesi, davalının davacıyı takip ettiği ……. numaralı …….. Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş. hesabının ise alacak bakiyesi verdiği görülmekle, bu hesapların takas ve mahsup etmek suretiyle belirli bir süre sonunda ortaya çıkan borç ve/veya alacağın davalı tarafça ticari defterler üzerinde açıkça görülebilir bir şekilde ortaya konulması gerektiği, Davalının davacıyı takip ettiği, …… numaralı …….. Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş. hesabının 69.000,00 TL borç bakiyesi verdiği ki alacaklı cari hesabın (Satıcılar), işletmenin faaliyet konusu ile ilgili kredili (veresiye, vadeli, açık hesap) olarak mal ve hizmet alımından kaynaklanan ve bir belgeye (çek, senet gibi) bağlanmayan borçlarının izlendiği hesap olmakla, bu hesabın kalan (bakiye) verdiği zaman sadece alacak kalanı vermesi gerektiği bu nedenle davalının ticari defterlerinin genel kabul görmüş muhasebe standartları, muhasebe sistemi uygulama genel tebliğ hükümlerine uygun olarak tutulmadıkları, ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için öncelikle kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerektiği, ancak, açılış ve kapanış onayları yapılmış olmakla birlikte usulüne göre tutulmamış veya kayıtları arasında çelişki bulunan defterler de sahibinin aleyhine delil olamayacağı, takdirinin ise Mahkemeye ait olduğunu, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkındaki 85 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile; sadece menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşme tiplerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak düzenlenemeyeceği kararlaştırıldığı, faturaların döviz cinsinden düzenlenmeyeceği ile ilgili yasak bulunmadığı, bu bakımdan faturaların, Türk Parası Karşılığı yazılmak kaydıyla döviz cinsinden düzenlenmesine ilişkin hiç bir yasak bulunmadığı, takdiri tamamıyla Mahkemeye ait olmak üzere mutabakat mektubunda imzası bulunan kişinin şirketin yetkilisi olmasının gerektiği, aksi takdirde söz konusu mutabakat mektubunun İ.K.K. madde 68’de öngörülen şartları taşıyan bir borç ikrarı olamayacağını, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, takdirinin ise mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında açık cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacı şirketin 2018 – 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin davalı firmayla ilgili fatura belgelerinin muhasebe teknik ve usullere uygun olarak defter kayıtlarına işlendiği bu nedenle davacı lehine delil niteliği taşıdığı, faturaların, Türk Parası Karşılığı yazılmak kaydıyla döviz cinsinden düzenlenmesine ilişkin hiçbir yasak bulunmadığı, davalının ticari defterlerinin genel kabul görmüş muhasebe standartları ve genel tebliğ hükümlerine uygun olarak tutulmadıkları, davacının ticari defter ve kayıtları, BA – BS formları, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 24.425,97.-USD faturaya dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın %20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile: davalının Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamına,
2-Davacı lehine 29.301,88 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, belirtilen değerin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.,
3-Alınması gerekli 10.008,06-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.769,47- TL harcın mahsubuyla bakiye 8.238,59-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40- TL başvurma harcı, 1.769,47-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.823,87-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta/ tebligat/ bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 890,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 17.868,39-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …….
¸(e-imzalıdır)

Hakim …….
¸(e-imzalıdır)