Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/349 E. 2021/503 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/349 Esas
KARAR NO : 2021/503

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2016
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin davacı şirkete cari hesap ekstresine göre takip konusu asıl alacak miktarı kadar borçlu olduğunu, bu nedenle davalı şirkete Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacının, cari hesap ekstresine dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 3.469,20 TL asıl alacak, 7,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.477,18 TL alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin …. Esas, …… karar sayılı ilamında “icra takibinin cari hesap alacağına dayalı olarak yapıldığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edildiği, cari hesap alacağının 09/02/2016 tarihli 3.469,20 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, davacı tarafın ticari defterlerinde takip konusu alacağın kayıtlı olduğu, davacı vekilinin fatura ve ve irsaliyelerin bilirkişi tarafından incelendiğini beyan ettiği ancak dosyaya ibraz edilmediği, davacı tarafça delil listesinde davalı defter ve kayıtlarına delil olarak dayandığı, davacı tarafça davalı B/A formlarının celp edilerek incelenmesinin talep edildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince fatura ve varsa irsaliyenin dosyaya ibrazının sağlanarak, Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalı B/A formlarının celbi ile incelendikten sonra gerekli görülürse ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediği belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiş olup, mahkememizce tekrardan yapılan yargılamada, her ne kadar dava konusu fatura BA ve BS bildirim sınırı altında kalmakta ise de, kesin olan istinaf kararında belirtildiği üzere tarafların BA ve BS formları celbedilmiş ve davalının 2016 yılına ait BA bildirimlerinde dava konusu faturanın bulunmadığı görülmüştür.
Yine mahkememizce daha önce yapılan yargılamada HMK 140/5 maddesi gereğince taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak sunmadıkları tüm belgeleri sunmak üzere ihtaratlı bir şekilde kesin süre verilmiş olmasına rağmen irsaliyeli faturanın ibraz edilmediği görülmüş ise de, yine kesin olan istinaf kararında belirtildiği üzere bu konuda davacıya tekrardan verilen süre sonunda davacı tarafça bu kez davaya konu faturaya ilişkin 09/02/2016 tarihli irsaliye faturası ibraz edilmiş olup, faturada bulunan imza nedeniyle davalı yetkilisine isticvab davetiyesi çıkartılmış olup, usulüne uygun isticvab davetiyesi tebliğine rağmen davalı şirket yetkilisinin isticvaba icabet etmediği ve böylece imzayı kabul ettiği, kaldı ki, SGK’na yazılan müzekkere cevabında irsaliye faturası tarihi olan 09/02/2016 tarihinde davalının ….. isimli sigortalı çalışanının bulunduğunun bildirilmesi karşısında davacının, 09/02/2016 tarihli faturaya istinaden mal teslimini ispat ettiği anlaşılmıştır.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 3.469,20 TL faturaya dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 3.469,20 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 693,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 236,98 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 59,25 TL harcın mahsubuyla bakiye 177,73 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 59,25 TL peşin harç olmak üzere toplam 88,45 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 742,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.469,20 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2021

Katip …

Hakim …