Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/335 E. 2021/537 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/335 Esas
KARAR NO : 2021/537

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/08/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava açan dilekçesinde, müvekkil şirketin alacağının tahsili amacıyla Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı üzerinden … hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun, borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, itirazın sadece takibi sürüncemede bırakarak müvekkilin haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla haksız ve mesnetsiz olduğunu, icra takibine karşı itirazın iptali amacıyla arabuluculuk sürecinde anlaşma olmadığını, davalı takip borçlusunun kötü niyetli olarak takibe itiraz durmasına yol açmak suretiyle müvekkilin alacağına kavuşmasına engellediğini, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hak ve alacak haklan saklı kalmak kaydı ile davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekâlet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekâleten talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk başvuru fontumda davacı tarafça vekil olarak gösterilmelerine rağmen dava dilekçesinde vekil olarak gösterilmediklerini, müvekkilinin eşine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin dava konusu tarihlerde tacir değil esnaf olduğunu, bu sebeple de görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, dava konusu alacağı kabul etmemekle birlikte var olduğu iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, bu sebeple de zamanaşımı itirazlanmn olduğunu, davacı tarafın arabuluculuk başvurusunun stajyer avukat tarafından yapıldığını, avukatın yanında stajyer avukat olarak muvafakatname ile dahi işlem yapamayacağını, bu sebeple işbu davanın mütemmim cüzü olan arabuluculuk sürecinin yok hükmünde olduğu, davanın bu sebeple de reddi gerektiğini, dava konusu icra takibinin dayanağın cari hesap olduğu, müvekkil ile davacı arasında cari hesap sözleşmesinin olmadığını, cari hesap ilişkisine dayanmak için cari hesap sözleşmesinin varlığı ve yazılı olmasının şart olduğunu, dava konusu alacağın kaynağı olarak gösterilen faturaların içeriğindeki malların müvekkile teslim edilmemiş olup faturaların da müvekkile tebliğ edilmediğini, dava dilekçesi ekindeki davacı tarafından sunulan muavin deftere göre müvekkilin 26.10.2012 tarihi itibariyle davacıya borcu olmadığını, bunu takip eden 01.01.2013 tarihli açılış fişinde 30.132,00 TL borçlu göründüğünü, davacı tarafça alacağın kaynağı olarak sunulan 11.10.2012 tarihli fatura bedeli davacının sunduğu muavin deftere göre ya hiç doğmadığını ya da ödendiğini, davanın zorunlu arabuluculuk sürecinin yok olması sebebiyle usulden reddine, davanın görevli mahkemede açılmamış olması sebebiyle mahkemenin görevsizliğine, davanın yetkili mahkemede açılmamış olması sebebiyle mahkemenin yetkisizliğine, davanın dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olması sebebiyle usulden reddine, davanın icra takibine sıkı sıkıya bağlı olması ve diğer nedenlerle esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yanda bırakılmasına ve davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini bilvekale talep etmiştir.
DELİLLER : Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası, ticari defterler ve belgeler, tarafların vergi dairelerinden BA BS formları, bilirkişi raporu , tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 30.132,00-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 5.014,50-TL faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir Bağımsız Denetçi Adli Muhasebeci Bilirkişi ……. 28/01/2021 havale tarihli raporunda özetle; davacının 2011 yılına ait defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığını, ticari defterlerinin birbirini teyit etmediğini, davacının 2015 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını, ticari defterlerinin birbirini teyit etmediğini, davacının 2012, 2013, 2014, 2016, 2017, 2018, 2019 yıllarına at ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu ve sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının defterlerini mahkemeye ibraz etmediğini, davacının davalıdan kendi kayıtlarına göre açık cari hesap bakiyesi olarak 30.132,00-TL alacaklı olduğunu, davacı tarafça düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edilip edilemediğinin görülemediğini, davalının ilgili dönemlerde mal veya hizmet alımına ilişkin bildirim formu Form Ba bildiriminde bulunmadığını, davacının davalı yan unvanına düzenlemiş olduğu faturaların, davacının ilgili dönemlerde mal veya hizmet satışlarına ilişkin bildirim formu Form Bs bildirimleri yönünden uyumlu olduğunu, davalının icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğini bildirmiştir.
Mahkememizin 22/03/2021 tarihli celsesinde yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda 2 haftalık süre içerisinde beyanda bulunmak üzere süre verilmiş ve ihtarat yapılmış olup, davacı tarafça süresi içerisinde beyanda bulunulmamış, Mahkememizin 24/05/2021 tarihli celsesinde yemin deliline dayanılmadığı şeklinde beyanda bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde 30.132,00-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 5.014,50-TL faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçilmiş ise de; davacı tarafça düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edilip edilmediği ile alacağa hak kazanmak için ispatı şart olan davaya konu faturaya dayanak malların davalıya teslim edildiği hususlarının dosya kapsamından ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı tarafın sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 22. Maddesi gereğince alınması gerekli 59,30-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 338,85-TL harçtan mahsup edilerek hazineye irat kaydına, bakiye 279,55-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT 6. maddesi gereğince hesap edilen 4,519,80-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/05/2021

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)