Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/330 E. 2023/313 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/330 Esas
KARAR NO : 2023/313

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/06/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalı tarafa ticari alım için avans olarak verilen, … Bankası … Şubesinin 26.04.2019 tarih … seri numaralı 80.000- USD bedelli çekin davalı edimlerini yerine getirmediğinden bedelsiz kaldığını, çekin, 70’e 1 ekru naylon tekstüre ipliklerin alımı için avans olarak verilmesine karşın ipliklerin davalı tarafça teslim edilmediğini, 30 Ekim 2018 tarihinde çekin karşı tarafa verildiğini, bu tarih itibariyle tarafların kayıtları incelendiğinde davacının alacaklı olduğu ve bu çekin avans çeki olarak verildiğinin anlaşılacağını, davalı taraftan çekin iadesi talep edilmiş ise de çekin iade edilmediğini, müvekkilinin bu çekten dolayı borçlu olmadığını beyan ederek – … Bankası … Şubesinin 26.04.2019 tarih … seri numaralı 80.000- USD bedelli çekin icra takibine konu edilememesi için tedbir kararı verilmesini, mezkûr çekin bedelsizliğinin ve çekden dolayı davalıya borcu bulunmadığının tespitine, çekin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının müvekkili şirkete teslim ettiği çekin gerçek bir ticari ilişki kapsamında verildiğini, müvekkilinin ticari defterleri ve cari hesapları incelendiğinde bahse konu dönemde taraflar arasında yoğun bir alım satım olduğunun anlaşılacağını, davacı şirket tarafından müvekkiline gerçek bir ticari ilişki kapsamında verilen çekin karşılıksız olduğuna yönelik iddiaların asılsız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, Kötü niyetle dava açan davacının akdi vekalet ücreti ile disiplin para cezasına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Çek fotokopisi, Satış faturaları, irsaliye faturaları, teslim-tesellüm evrakı, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, borçlu olunmadığının tespiti ve çekin iadesi taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce 28/12/2022 tarihli bilirkişi raporundaki tespitin olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
HMK m.190’da ispat yükü, “ İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Buna göre, bir vakıayı kimin ileri sürdüğü değil, kimin bundan lehine bir hak çıkardığı önemlidir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişlerse, bu durumda hâkimin ispat yükünün kime düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. İlk olarak hâkim tarafların göstermiş oldukları delilleri incelemekle yükümlüdür. Tarafların göstermiş oldukları delillerle çekişmeli vakıalar ispat edilmişse bu durumda da ispat yükünün hangi tarafta olduğunun araştırılmasına gerek yoktur. Delil ikamesi, bir davada tarafların kendi vakıa iddialarının doğru olduğu veya karşı taraf iddialarının doğru olmadığı hususunda ispat sonucuna ulaşabilmek ve kendi lehine karar verilmesini sağlayabilmek amacıyla çekişmeli vakıalar hakkında deliller sunarak gerçekleştirdikleri usûli bir faaliyettir. Delil ikame etmemenin veya delil ikame faaliyetinin başarısız kalmasının yaptırımı, bu faaliyet için zorlanmak değil, sadece ulaşılmak istenen usuli hedefe ulaşamamak ya da aleyhte sonuçlara katlanmaktır.Bu bakımdan ispat yükü ile delil gösterme yükü, aynı kavramlar değildir. Nitekim ispat yükü, olayın ispat edilmeme riskinin kime ait olduğunu belirlerken; delil gösterme, ispat yükünün yerine getirilmesinin biçimi ve yöntemi ile ilgilidir. Delil ikame yüküyle ilgili kurallar, ispatın biçimini ve yöntemini belirleyen kurallar olduğu için usul hukukuna ilişkindir ve bir vakıanın ispat edilememiş olmasının sonuçlarına yönelikken, delil ikame yükü, bir vakıa hakkında kendi iddiasının doğruluğu veya karşı tarafın iddialarının asılsızlığı hususunda hâkimde kanaat oluşmasını sağlamaya yönelik olup yargılamanın ilerleyişine ve hâkimin takdirine göre, taraf değiştirebilir.
Çoğu kez ispat yükü taşıyan taraf delil gösterme yükünü de taşır fakat bu her zaman böyle değildir. Zira ispat yükünün sabit olmasına rağmen delil ikame yükü, taraf değiştirir. Üzerinde delil ikame yükü bulunmayan taraf, karşı tarafın iddia ve savunmalarının haklılığı bağlamında, delil göstermesini beklemeden, asılsızlığı ortaya koymak maksadıyla delil gösterebilir. Bu halde karşı delilden söz edilir. Karşı delil göstermiş olan taraf, bu davranışı nedeniyle ispat yükünü üzerine almış sayılmayacaktır (HMK m.191,c.2).
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, bu hususun tarafların kabulünde olduğu, ticari alış veriş neticesinde ödeme aracı olarak çekler sunulduğu, dava konusu çekin satıcı konumdaki davalı … A.Ş firmasına 30.10.2018 tarihinde 5 adet çek ile birlikte 26.04.2019 taribli vadede 80.000 USD tutarlı çek .Cari hesaba mahsuben kaşeli imzalı olarak davacı tarafından sunulduğu, alıcı firma tarafından itibar edilen bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere kanuni defter kayıtlarına alındığı, çek vadesi geldiğinde çekin ödenmediği, çek ile olan tutar ödemesi hakkında Avans-Sipariş gibi farklı amaç ile ödeme sunulduğu ve sipariş edilen mal teslim edilmediği takdirde çek iadesinin yapılacağı gibi akit-sözleşme bulunmadığı, Avans ödemesi-karşılığı mal sunulmaması çekin iadesi gibi delay bilgi ve destekleyici somut belge-olgu ve bağımsız kaynak teyidi bulunmadığı, çek ödemesi olarak sunulan makbuz da da ayrıca detay bilgi sunulmadığı, ödeme yapılırken avans ödemesi olduğu açıklaması da olmadığından, çek tutar ödemesinin normal cari ödeme olarak kayıtlara intikal ettiğinin raporda tespit edildiği, bahse konu çeke özel mal teslimi hakkında bilgi ve belge olmadığı, devam eden ticari satış fatura ödemelerine istinaden çek sunulduğu kayıtlardan anlaşıldığı, dava konusu çekin ödenmediği, bu hususta çekişmenin bulunmadığı, karşılıksız çek haricinde borç bakiyesinin devam ettiği, davacı tarafın davalı tarafa dava tarihi itibariyle ödenmemiş devir eden borcunun bulunduğu, davalının alacaklı olduğu ve davacının borcu ödediğine dair bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, çek niteliği itibariyle sebepten mücerret olmakla davacının çek düzenleyerek avans olarak ibraz ettiğini ispatlaması zorunlu olup dava konusu çeklerin avans olarak verildiğini, çeklerin bedeli kadar malları teslim almadığı iddia eden davacının bu iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği bu haliyle davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, kötüniyet tazminatının, kötüniyet olduğunun davalı tarafından ispat edilmesi gerekeceği, talebin yargılamayı gerektirdiği, mahkememizce de verilmiş olan tedbir kararı bulunmadığı dikkate alınarak kötü niyet tazminatının yasal şartlarının oluşmaması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddi ile;
2-Davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 9.290,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.110,26 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 77.840,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
9-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır