Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/324 E. 2023/567 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/324 Esas
KARAR NO : 2023/567

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2020
KARAR TARİHİ : 22/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili … Nakliyat ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin (…”)1996 yılından beri uluslararası nakliye, turizm, inşaat ve dış ticaret alanında başarılı bir şekilde faaliyet gösterdiğini, müvekkili Şirket’in …, … , … vb. Ülkelere başarılı bir şekilde yapmakta olduğu uluslararası kara taşımacılığında günden güne artan ticari faaliyetleri sonucu iş yapmış olduğu firmalara daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla nakliye işinde kullandığı araçları sürekli olarak güncellemekte olduğu gibi sahip olduğu araç filosunu da bu amaçla genişletmekte olduğunu, bu doğrultuda müvekkili Şirket tarafından sunulan faturalardan da görülebileceği gibi davalılardan toplamda 5 (beş) adet … marka çekici tipi kamyonet satın aldıklarını, davacı müvekkil Şirket’in satın aldığı tüm araçları muayene ettikten sonra satın aldığı, diğer araçlar gibi … plakalı … (doğru numara) şasi numaralı kamyoneti de uluslararası nakliye işinde kullanmaya başladığını, ilgili aracın müvekkili Şirket’in SGK’lı çalışanı olarak görev yapmakta olan şoförlerinden … kontrolünde, … güzergahında transit uluslararası yük taşımacılığında seyir halindeyken 10.09.2019 tarihinde ilgili güzergahta trafik ekipleri tarafından rutin kontrol işlemine tabi tutulduğunu, yapılan denetim sırasında … devleti Trafik Kanunları’ nın ilgili maddesinin ihlali sonucu oluşan suç gerekçesiyle konu hakkında idari soruşturma başlatıldığını, başlatılan idari soruşturma sonucunda Ek-4’te sundukları yeminli tercümesi yaptırılmış olan … Karayolu Ulaştırma Müfettişliği ekipleri tarafından tanzim edilen 10.09.2019 tarihli belgeden görülebileceği gibi 12.360,00 … (… ) tutarındaki trafik cezası kesilmiş ve işbu trafik cezasının sundukları kredi kartı slipinden görüleceği üzere aracın şoförü tarafından kredi kartı aracılığıyla ödendiğini, kredi kartı aracılığıyla yapılan bu ödemenin gerçekleştirildiği tarihteki Merkez Bankası Euro/döviz satış kuru esas alındığında | … — 1,4673 TL olmak üzere 12.360 … 18.135,828 TL’ye denk geldiğini, 18.135,828 TL’nin cezanın ödendiği tarihteki Euro efektif satış kuruna bölünmesi ile de işbu davaya konu talepleri olan 2.850 Euro’ya denk geldiğini, cezanın ödendiği 10.09.2019 tarihine ilişkin Merkez Bankası döviz kurlarına ilişkin belgeyi Ek-6’da sunduklarını, davacı müvekkil Şirket yetkililerince ceza sonrası aracın şoförü tarafından kendilerine yapılan bilgilendirme sonrası Ek-7’de sundukları mail yazışmalarından da açıkça görüleceği üzere hiç zaman kaybetmeksizin cezanın ödendiği, gerek … Pazarlama (“…”) yetkilisi … gerekse de diğer davalı Mercedes-Benz yetkilisi ile e-posta ve telefon yoluyla iletişime geçildiğini, görüşmelerde müvekkili Şirket yetkilisi tarafından satım sözleşmesinin unsurlarından biri olan ve satıcı tarafından doğru biçimde doldurulup teslim edilmesi gereken bu belgenin tam aksine hatalı bir biçimde doldurulup teslim edilmesi sonucu oluşan bu durum kendilerine ayrıntılı bir şekilde izah edilerek cezaya konu motor şasi numarasının yanlış yazıldığının belirtildiği, buna ek olarak … Uygunluk Belgesi’nin eksiksiz bir şekilde düzeltilerek kendilerine teslim edilmesi ve sonrasında ise bu hatadan kaynaklı olarak ödenmek zorunda kalınan ceza bedelinin tahsilinin talep edildiğini, sonuç olarak sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemiş (sözleşmeye aykırı ifadan) kaynaklanan zararın giderilmesinin talep edildiğini, davacı müvekkilinin ilk talebinin davalılar tarafından kabul görerek Ek-8’de sundukları şasi numarasının doğru olarak yazıldığı … Uygunluk Belgesi’nin düzenlenerek davacı müvekkillerine gönderildiğini, her ne kadar davalılar tarafından yaptıkları hata düzeltilerek hukuki nitelemeyle ikrar edilerek motor şasi numarasının doğru yazıldığı belge tanzim edilmişse de hatanın sonucunda oluşan zararın (dava konusu trafik cezasının) karşılanması talebinin kabul görmediğini, bu durum üzerine taraflarınca işbu davaya konu ceza bedelinin tahsili amacıyla sundukları arabuluculuk son oturum tutanaklarından görüleceği üzere arabuluculuk kurumuna başvurulmuş ise de görüşmeler sırasında davalıların olumsuz ve katı tavırları sebebiyle herhangi bir anlaşma sağlanamamış olması sonucu Sayın Mahkemeniz nezdinde görülmekte olan işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, davanın konusunu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (‘TBK”)’nın 209 vd. maddelerinde düzenlenen taşınır satışının oluşturduğunu, md 207/1’de düzenlenen temel nitelikteki asıl yükümlülüğün doğal sonucu olarak kanun koyucunun taşınır satışlarında satıcı tarafa satılan malın ithal-ihraç izin belgeleri ve gümrük belgeleri gibi bazı belgelerin eksiksiz hazırlanıp alıcıya teslim edilmesi gibi bazı yan yükümlülüklerin yüklendiğini, asıl edime sıkı sıkıya bağlı olduklarını iddia ettikleri Euro-VI kodlu Teknik ve Güvenlik Gereksinimlerine Sahip Motorlu Taşıt İçin … Uygunluk Belgesi’nin yanlış düzenlenmesinin doğurmuş olduğu önemli sonuçların anlatılmış olduğunu, araçların egzoz ve ü emisyonlarına ilişkin belgelerin tanziminde yetkili ve sorumlu tek kişinin aracın üreticisi ve satıcısı konumunda olan taraflar olduğunu, taşımacılığın gerçekleştirileceği güzergâhta bulunan ülkelerin aradığı kriterdeki belgelerin düzgün ve eksiksiz bir şekilde araçta bulunmasının asıl önemli olan husus olduğunu, davalıların kanun gereği kendilerine yüklenen bu yükümlülüğe rağmen borcu kötü ifa etmeleri nedeniyle açıkça borca aykırı bir durumun ortaya çıkmasına sebep oldukları gibi ortaya çıkan borca aykırılık sonucundaysa malın tesliminde temerrüt halinin meydana gelmesine sebebiyet verdiklerini, Sayın Mahkemeniz nezdindeki işbu davanın konusu tacir sıfatını haiz taraflar arasında gerçekleşen ticari taşınır satış sözleşmesinden kaynaklı hukuki sorunun (ayıbın) teşkil ettiğinin açıkça görüldüğünü, gerek doktrinde gerekse de Yargıtay kararlarında işbu davaya konu ayıp türünün hukuki ayıp olarak nitelendirileceğini, sonuç olarak belirtilen ve Sayın Mahkemeniz tarafından resen dikkate alınacak olan hususlar çerçevesinde fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili Şirket tarafından davalılardan satın alınan ve davalı tarafların taşınır satış sözleşmesine aykırı davranışları sonucu satın alınan araçlardan biri olan … model … marka … plakalı kamyonet adına tanzim edilen trafik cezası sebebiyle davacı müvekkili Şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan 2.850 Euro’nun şimdilik 1.000 Euro’sunun ödendiği tarihten itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca Euro üzerinden devlet bankalarına 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiziyle birlikte ftili ödeme günündeki TL karşılığının davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin beyanları bakımından öncelikle husumet itirazları bulunduğunu, müvekkili Şirket’in davaya konu araca ilişkin mevzuatta yer alan tüm bilgi ve belgeleri aracın satışı ile birlikte davacı şirkete teslim etmiş bulunduğunu, gerek mevzuat gerekse taraf olunan uluslararası anlaşmaların hiç birinde bahse konu … uygunluk belgesinin müvekkil Şirket tarafından sağlanacağına dair hiçbir hüküm ve müvekkile yüklenmiş bir yükümlülüğün bulunmadığını, bununla birlikte dava konusu araca ilişkin olarak yapılan satım sözleşmesine müvekkili şirketin taraf olmadığını, dolayısıyla huzurdaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, hak düşürücü süre bakımından davanın Türk Ticaret Kanunu (CTTK”)’nın 23. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu (“TBK”)’nın 223. Maddesi gereği ilgili yasal süresi içerisinde açılmadığını, buna ilişkin Yargıtay içtihatlarını sunduğunu, bunlara ilişkin olarak davacı tarafın davaya konu aracı mübrez faturadan da anlaşılacağı üzere 07.12.2018 tarihinde satın aldığını, bu tarihten sonra bu araç ile defalarca yurt dışı işlerine gittiğini, davacı tarafın huzurdaki dava ile müvekkili Şirket’in kendilerine hatalı … Uygunluk Belgesi verdiğini 10.09.2019 tarihinde yani aracın satışından yaklaşık 9 ay sonra bildirdiğini, oysa davacı tarafın iddia ettiği hata/eksiklik/ayıbın dava konusu aracın ve ilgili belgenin teslimi sırasında basit bir kontrol ile ortaya çıkabilecek nitelikte olduğunu, bu konuda basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacı şirketin, kendilerince yapılan açıklamalar, mevzuat ve Yargıtay içtihatları gereği farz-ı mahal davacı tarafın iddiasının doğruluğu kabul edilse dahi davacı tarafın mevzuat uyarınca öngörülen ayıp ihbar sürelerine riayet etmemiş olması sebebiyle huzurdaki davanın başkaca araştırma yapılmaksızın reddinin gerektiğini, Esasa ilişkin beyanları bakımından ise; huzurdaki davaya konu araca ilişkin … Uygunluk Belgesi’nin aracın satış tarihinde davacı şirkete teslim edilmiş olup bu belgede davacı tarafın iddia ettiği gibi herhangi bir hata veya eksikliğin bulunmadığını, kaldı ki farz-ı mahal aksi düşünülse dahi müvekkili şirketin davacı şirketin iddia ettiği gibi satış sözleşmesi kapsamında ayıp vs. hususlarında sorumluluğunu gündeme getirmeyeceğini, zira müvekkili şirketin dava konusu araca ilişkin satım sözleşmesine taraf olmadığını, taraf olmadığı bir sözleşme kapsamında müvekkili şirketten birtakım taleplerde bulunulabilmesinin mümkün olmadığını, kaldı ki davacı şirket tarafından sunulan tercümeden ibaret ceza evrakının doğru olup olmadığının gerek müvekkili şirket tarafından gerekse de Sayın Mahkemeniz tarafından denetlenebilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple ilgili kurumlardan bu evrakın celbinin zorunlu olduğunu, bununla birlikte Sayın Mahkemeniz tarafından izahatlarına rağmen aksi bir kanaatin hasıl olması durumunda dahi davacı tarafın bir Ltd. Şti. olduğunu ve basiretli bir tacir gibi davranmasının yani dava konusu araca ilişkin belgeleri kontrol etmesi gerektiğini Sayın Mahkemenizin dikkatine sunduklarını, davacı tarafın bu muayene ve kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediğini, mezkur cezanın doğumundan müterafik kusurlu davrandığını, işbu sebeple davaya konu edilen cezanın tamamından müvekkili Şirket’in ve diğer davalı Şirket’in sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, öncelikle davanın husumet yönünden reddine, sonuç olarak davanın tüm yönleriyle reddiyle birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı Şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin beyanları bakımından öncelikle pasif husumet ehliyeti itirazları bulunduğunu, davalı müvekkillerinin, ithalatçısı diğer davalı … A.Ş.’nin … marka araçlarını satan bayi konumunda olduğunu, bu itibarla davalı müvekkillerinin bayi sıfatıyla hareket ettiğini, davacı tarafın bayi olan müvekkillerinden satın aldığı araçlarla ilgili yasal belge, evrak düzenlenmesi ve ibrazının diğer davalı … A.Ş.’nin inisiyatifinde olduğunu, yani davacının iddia ettiği belgelerin düzenlenmesi ve ibrazında davalı müvekkilinin bir görev ve sorumluluğunun bulunmadığını, eksik harcın davacıya tamamlatılması gerektiğini, bu hususun davanın usulden reddini veya davanın açılmamış sayılmasını gerektirecek bir eksiklik olduğunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”)’nın 33. Maddesi uyarınca eldeki davada hangi hukuksal nedene dayanıldığının davacı tarafa açıklattırılması gerektiğini, hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddinin gerektiğini ve aynı zamanda zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, esas hakkındaki beyanları bakımından ise davacının araçları satın aldığı sırada kendisine ibraz edilen belgelerin kontrol sorumluluğunun kendisinde olduğunu, bundan dolayı talep ettiği ceza meblağının kendisine ödenmediğini, dava konusu olayda davalı müvekkili … ve Pazarlama A.Ş.’nin aracı konumunda olup bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın basiretli tacir ilkelerine uymadığını, yasal süreleri içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davayı ve talebi kabul etmemekle birlikte davacının 18.135,828 TL’ye tekabül ettiğini söylediği ceza miktarını Euro kurundan hesap ederek Euro karşılığı ve Euro’ya işletilen en yüksek faiz üzerinden talep etmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının Euro üzerinden talebinin de hukuki bir dayanağının bulunmadığını, sonuç olarak öncelikle davanın pasif husumet eksikliği nedeniyle usulden reddine, devamında davanın tüm yönleriyle reddiyle birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı Şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, Esasa ilişkin beyanları bakımından ise; huzurdaki davaya konu araca ilişkin … Uygunluk Belgesi’nin aracın satış tarihinde davacı şirkete teslim edilmiş olup bu belgede davacı tarafın iddia ettiği gibi herhangi bir hata veya eksikliğin bulunmadığını, kaldı ki farz-ı mahal aksi düşünülse dahi müvekkili şirketin davacı şirketin iddia ettiği gibi satış sözleşmesi kapsamında ayıp vs. hususlarında sorumluluğunu gündeme getirmeyeceğini, zira müvekkili şirketin dava konusu araca ilişkin satım sözleşmesine taraf olmadığını, taraf olmadığı bir sözleşme kapsamında müvekkili şirketten birtakım taleplerde bulunulabilmesinin mümkün olmadığını, kaldı ki davacı şirket tarafından sunulan tercümeden ibaret ceza evrakının doğru olup olmadığının gerek müvekkili şirket tarafından gerekse de Sayın Mahkemeniz tarafından denetlenebilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple ilgili kurumlardan bu evrakın celbinin zorunlu olduğunu, bununla birlikte Sayın Mahkemeniz tarafından izahatlarına rağmen aksi bir kanaatin hasıl olması durumunda dahi davacı tarafın bir Ltd. Şti. olduğunu ve basiretli bir tacir gibi davranmasının yani dava konusu araca ilişkin belgeleri kontrol etmesi gerektiğini Sayın Mahkemenizin dikkatine sunduklarını, davacı tarafın bu muayene ve kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediğini, mezkur cezanın doğumundan müterafik kusurlu davrandığını, işbu sebeple davaya konu edilen cezanın tamamından müvekkili Şirket’in ve diğer davalı Şirket’in sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, öncelikle davanın husumet yönünden reddine, sonuç olarak davanın tüm yönleriyle reddiyle birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı Şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER : Bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taşınır satış sözleşmesinden aykırılık olduğu iddiası ile davacı yanın yurt dışında ödemiş olduğu trafik ceza bedelinin davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği yönünde uyuşmazlığın toplanıldığı davacının buna ilişkin alacak davasıdır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 25/10/2021 havale tarihli raporunda; Dava konusu, … markalı, … Tipindeki, … Şasi numaralı, … Motor numaralı Çekicinin, … Sertifika numaralı … Belgesinin imzasız ve tarihsiz olduğu ve motor ve şasi numaralarının hatalı olduğu iddia edilen … belgesinin kim tarafından düzenlendiğinin heyetimizce tespit edilemediği, dolayısıyla davacının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, Davacı tarafın araçların Avrupa/yurt dışına çıkmadan önce, araçların tüm belgelerini eksiksiz/hatasız bir şekilde kontrol etmeleri gerektiği ve işbu vakada davacı tarafın kusurlu olduğu, Davacı tarafın ayıp iddiasının ispata muhtaç olması yanında, davacının ayıba bağlı hakları kullanması için süresi içinde yerine getirmesi gereken gözden geçirme ve bildirim külfetlerini yerine getirmemiş olduğu, bu nedenle davacının ayıba bağlı haklardan yararlanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi 01/03/2022 havale tarihli raporunda; Davacı şirket yetkilerinin, araçların; Avrupa/yurt dışın: belgelerini eksiksiz hatasız bir şekilde kontrol etmeleri gerektiği, yetkililerinin kusurlu olduğu, çıkmadan önce, araçların tüm ve iş bu vaka da davacı şirket varlığı ileri sürülen ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu ve davacının gözden geçirme ve bildirim külfetlerini süresi içinde yerine getirmediği, bu nedenle ayıba bağlı zarar tazmin hakkını kullanmasının mümkün olmadığı, Davalı şirketlerin oluşan zararda sorumluluklarının olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi 28/09/2022 havale tarihli raporunda; Davalılardan … ‘nin sorumluluğunda olan … Pazarlama AŞ’nin sıfır olarak satmış olduğu araca ilişkin bilgilerin zorunlu belgelerdeki bilgilerle birbirini teyit edip etmediğini kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediği, hatalı düzenlenen belge ve kontrol eksikliği nedeniyle davacının ödemek zorunda kaldığı para cezasına neden oldukları, davacının direkt üreticinin yetkili bayisinden aldığı sıfır, kullanılmamış araca ait belgelerde bulunan şasi numarasını kontrol etme yükümlülüğünden bahsedilemeyeceğinden, davacının sorumlu olamayacağı, Davalıların müteselsil sorumluluklarını yerinme getirmemeleri nedeniyle davacının ödemek zorunda kaldığı 12.360 … para cezasının 2.850,00 Euro karşılığının taleple bağlılık ilkesi gereği şimdilik 1.000,00Euro tutarını rücuen talep edebileceği, Davacının rücuen talep edebileceği alacağına, 3095 Sayılı Kanun’un 4 a md. Gereğince dava tarihinden başlamak üzere kuma bankalarının euro cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranında faiz talep edebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi 22/03/2023 havale tarihli raporunda; … belgesinin Davalılardan … A.Ş. tarafından hatalı düzenlendiği, Davalı … A.Ş. Satıcı olması nedeniyle araca ilişkin zorunlu belgeleri kontrol etmekle yükümlü olduğu ve oluşan zarardan müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu, Davacının 12.360 … para cezasının 2.850,00 Euro karşılığını ödediği, talebe bağlılık ilkesi gereği 1.000,00 EURO tutarı talep edebileceği, Davacının talebine ilişkin 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince, dava tarihinden itibaren başlamak üzere Kamu Bankalarının Euro cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranında faizi talep edebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından 30/03/2023 tarihli ıslah dilekçesi sunularak dava değeri 2.850 Euro’ya yükseltilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu, bilirkişi ek rapor içeriğine göre; 07.12.2018 tarihli …, nolu fatura ile … plakalı kamyonun davacıya satışının yapıldığı, davaya söz konusu olan … plakalı kamyona ait l1.12.2018 tarihli ruhsatın ve aynı tarihte düzenlenen davalı … tarafından imza ve kaşeli 2 yıllık araç garanti belgesinin düzenlendiği, yanlış olan yeşil motor belgesinin, 10.09.2019 tarihli … sayılı Denetim Tutanağının ilavesi açıklamasıyla tespit edilen ihlallerin listesinin Almanca’ dan Türkçe’ ye çevrili belgelerin dosyaya ibraz edildiği, 12.360 … (…) tutarlı 10.09.2019 tarihli ceza kâğıdı sonucunda aynı tarihte12.360 … ödemesine ilişkin cezanın kredi kartıyla ödendiği, … markalı, … Tipindeki, … Şasi numaralı, … Motor numaralı Çekicinin, … Sertifika numaralı -doğru – … Belgesinin, 05.08.2018 tarihinde … A.Ş tarafından düzenlendiği ve imzalandığı, araç kimlik (şasi)
numarasının, doğru olan … yerine, … şeklinde son beş rakamının tamamen farklı olacak şekilde yanlış yazılarak düzenlendiği, bunun sonucunda da belgelerde karışıklıklar olduğunun sabit olduğu, … AŞ’nin sorumluluğunda olan EMCT belgesinin hatalı düzenlenmesi, diğer davalı yetkili satış bayi olan … Pazarlama AŞ’nin sıfır olarak satmış olduğu araca ilişkin bilgilerin zorunlu belgelerdeki bilgilerle birbirini teyit edip etmediğini kontrol yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediği, hatalı düzenlenen belge ve kontrol eksikliği nedeniyle davacının ödemek zorunda kaldığı para cezasına neden oldukları sonucuna varılmakla,davadan önce temerrüde düşürülmemeleri nedeniyle alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile; 2.850,00 Euro alacağın dava tarihi olan 09.06.2020 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun uyarınca devlet bankalarının euro cinsinden açılmış 1 yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz üzerinden hesaplanacak faiz ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.493,22 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 130,99 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.362,23 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 130,99 TL peşin harç ve 665,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 850,39 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 10.127,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin, davalı … ve … vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/05/2023

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)