Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/316 E. 2022/356 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/316
KARAR NO : 2022/356

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2020
KARAR TARİHİ : 01/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.02.2019 tarihinde müvekkili şirkete …….. numaralı işyeri poliçesi ile sigortalı …… Otomotiv Pazarlama ve Tic. AŞ.’ nin faaliyet gösterdiği ……. Mah. ….. Cd. No:131/1 Büyükçekmece/İstanbul adresinde meydana gelen hırsızlık neticesinde müvekkil şirkete sigortalı firmadan araç çalındığı, meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde sigortalı firmanın toplam 156.181,54 TL zarara uğradığı, sigortalının faaliyet gösterdiği iş yerinin güvenliği, sözleşmeden de anlaşılacağı üzere davalı ……… Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından sağlandığı, yapılan inceleme ve ekspertiz sonucunda; sigortalısı ………. Otomotiv Pazarlama ve Tic. AŞ.’ ye 156.181,54 TL hasar tazminatı ödendiği, ancak akabinde hırsızlık olayına konu araç Tekirdağ ili Ergene İlçesinde bulunmuş olduğundan 127.800,00 TL sovtaj tahsilatı sağlandığı, davalı güvenlik firmasının sigortalı firma ile yapmış olduğu özel güvenlik hizmetleri sözleşmesi gereği meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, bu sebeple hırsızlık sonucunda oluşan ve sigortalıya ödenen hasar bedelinin (kalan bakiye olan 28.381,54 TL) rücuen tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine İstanbul …….. İcra Dairesinin …….. E. sayılı dosyası ile yasal takip başlatılmış ise de, davalı şirketin süresi içerisindeki yetki itirazı ile dosya yetkili Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün …….. E. sayılı dosyasına gönderildiği ancak bu takibe davalının itiraz etmesi neticesinde, huzurdaki davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğu, arabuluculuk müessesinde, anlaşma sağlanamadığı, açıklanan nedenlerle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalının itirazının iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına ve ayrıca davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davetiyeye rağmen davaya cevap vermemiştir.
Bilirkişi 07/02/2022 havale tarihli heyet raporunda; 25.02.2019 tarihinde gerçekleşmiş dava konusu hırsızlık olayında ……. plakalı, 2009 model ……. marka, ……. tipi, beyaz renkli, *……… * şasi numaralı aracın dava dışı ………. Otomotiv Pazarlama ve Tic. A.Ş. ticari isimli iş yerinden çalınmış olduğu, davacı……. Sigorta Anonim Şirketi’nin sigortalısına Demir Kapı Tamiri, Kaynak işçiliği (500-TL), Tel Örgü Tamir ve Onarım (500-
TL), . Kilit Kutusu (531,54-TL) ve …….. Model Araç 2. El Değeri (154.900,00-TL) kalemlerinden oluşmak üzere toplamda 156.181,54-TL ödeme gerçekleştirdiği, davacının dilekçesinde hırsızlık olayına konu aracın Tekirdağ ili Ergene İlçesinde bulunduğu ve 127.800,00-TL sovtaj tahsilatı sağlandığını belirtmiş olduğu, dolayısıyla davalıdan 28.381,54-TL kalan bakiye zararını tazmin etmek üzere dava açtığının anlaşıldığı, dava konusu olayda çalınmış olan 2009 model ……. marka, ………. tipi, beyaz renkli, *…….* şasi numaralı araç için ……… Eksperlik Limited Şirketi tarafından 05/03/2019 tarihinde düzenlenmiş Hırsızlık Ekspertiz Raporunda belirlenmiş olan ………. değerinin asgari serbest piyasa koşulları ile uyumlu olduğu kanaati değerlendirildiği, ilgili Hırsızlık Ekspertiz Raporunda belirlenmiş Demir Kapı Tamiri, Kaynak işçiliği, Tel Örgü Tamir ve Onarım, Supra Kilit Kutusundan oluşan ekipman ve işçilik kalemlerinde takdir edilen değerlerin de piyasa koşulları ile uyumlu olduğu görüşüne varıldığını, bu bağlamda davacının 25.02.2019 tarihinde gerçekleşmiş dava konusu hırsızlık olayında uğramış olduğu zararın 28.381,54-TL olduğu kanaatine varıldığı, davacı …….. Sigorta A.Ş.’nin sigortalısı dava dışı ………. Otomotiv Pazarlama ve Tic. A.Ş.’ye 10.04.2019 tarihinde 156.181,54 TL ödediği anlaşılmış olup, davacı sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödeme neticesinde ve TTK hükümleri gereğince rücu hakkını elde ettiği, davacı …….. Sigorta A.Ş.’nin kalan bakiye zararının, davalı ……… Özel Güvenlik
Hizmetleri Ltd. Şti.’nin; %70 olan kusuru oranında, (28.181,54 x70 = 19727,07 TL) talep
edebileceği, davacı …….. Sigorta A.Ş.’nin sigortalısına ödediği tazminat bedelinin, sigortalısı dava dışı ………. Otomotiv Pazarlama ve Tic. A.Ş.’nin %30 kusuru oranında (28.181,54 x30 = 8454,46 TL) talep edebileceği, ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, uyuşmazlık hakkında yalnızca görüş bildirildiği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tutarın rücuen tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 156.181,54 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte tahsili için sözleşmeye dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir.
Davada taraf sıfatı (husumet) dava konusu yapılan, maddi hukuktan doğan (subjektif) hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı (husumet) dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Başka bir ifadeyle sıfat, dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilenlerin, maddi hukuk açısından, gerçekte bu niteliği taşıyıp taşımadığıyla ilişkilidir ve esas hakkında verilecek olan kararın içeriğinin belirlenmesi bakımından önem taşır.
Uygulamada sıfat için ”husumet” terimi kullanılmaktadır. Fakat, husumet (özellikle Husumet Ehliyeti) teriminin, Taraf Ehliyeti ve Dava Ehliyeti (ve hatta Dava Takip Yetkisi) terimleri için de kullanıldığı görülmektedir. Böylece, bugün uygulamada kullanılan ”husumet” teriminin belirli bir anlamı yoktur. Bu terim ile neyin kastedildiğini anlayabilmek için her olayın ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, husumet terimi yerine, daha açık olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve taraf sıfatı terimlerinin kullanılması doğru olur. Yukarıda da belirtildiği gibi, sıfat, dava konusu yapılan ve maddi hukuktan doğan hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şeklen o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası bakımından bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı olmak sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemez ve dava sıfat yokluğundan (husumetten), esastan reddedilir. Taraf sıfatının (davacı bakımından Aktif Husumet Ehliyetinin; davalı bakımından, Pasif Husumet Ehliyetinin) yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için (def’i değil) bir itirazdır. Diğer bütün itiraz hallerinde olduğu gibi sıfat yokluğu da ancak dava dosyasından anlaşılabildiği ölçüde hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir. Sıfat yokluğu, bir davada dava şartlarından sonra, yani tahkikat aşamasında incelenir. Sıfat yokluğunun, mümkünse diğer itirazlardan önce incelenmesi gerekir. Çünkü, taraflardan birinin taraf sıfatı yoksa, diğer itiraz ve def’ilerin incelenmesine gerek kalmaz (HMK’nın madde 143). (Prof. Dr. Ramazan Arslan, Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Prof. Dr. Sema Taşpınar Ayvaz; Medeni Usul Hukuku 1. Baskı Ankara 2016 S. 258-261).
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay bakımından; her ne kadar davacı takip dosyasında ……… Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd.Şti. Adlı şirketi borçlu göstermek kaydıyla, 25/02/2019 tarihli sözleşmeyi dayanak göstererek takip yapmış ise de, davalının vermiş olduğu cevap dilekçesinde davacı ile aralarında bir sözleşme bulunmadığı, davacının dava dışı ……… Danışmazlık Gözetim Denetim ve Temizlik Hizmetleri Ltd.Şti ile sözleşme akdettiğini ve yine dava tarafından dosyaya sunulan 30/02/2018 tarihli risk analiz raporu da dava dışı şirket tarafından ikame edilmiş olup, eldeki davanın itirazın iptali davası olması ve takibe sıkı sıkıya bağlı olması sebebiyle davacının takibe dayanak yaptığı sözleşme ilişkisinin davacı ve davalı taraf arasında olmadığı anlaşılmakla, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Pasif husumet nedeniyle davanın HMK 114/1-d maddesine istinaden usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 484,69 TL harcın mahsubuyla bakiye 403,99 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/04/2022

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim ………