Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/314 E. 2022/1096 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/314 Esas
KARAR NO : 2022/1096

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/06/2020
KARAR TARİHİ : 21/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hepsiburada.com domain adresli internet sitesi üzerinden satış yaptığını, ……. Monitor televizyonun 1.179,00 TL bedelle satılarak davalı kargo şirketine teslim edildiğini, 09.04.2019 tarihinde ……… Kargo takip numarası ile gönderildiği ancak ürünün hasarlı olmasından kaynaklı iade edildiğini, ürünün teslim sırasında hasarlı olduğunu, bunun üzerine tutanak tutulup davalı şirket içi tazmin süreci başlatıldığını, yine müvekkili tarafından …….. telefonun 1.549,00 TL bedelle satılarak davalı kargo şirketine teslim edildiği 24.06.2019 tarihinde ……… Kargo takip numarası ile gönderildiği ancak ürünü müşteri tarafından iade edildiğini, ürünün kargolama faaliyeti sırasında kaybolduğunu, teslim alındığına dair kayıt düşülse de ürünün teslim alınmadığını, ürün ifade edilerek davalı şirketin tazmin sürecine ilişkin tutanağa alındığı ancak geçen sürede ödeme yapılmadığını, hasarlı olduğu tespit edilen ürünlerin teslim sırasında tutanak tutulmak suretiyle şubeye teslim edildiğini, kayıp ürünlerin ise yalnız tutanak tutulmak suretiyle davalı şirket içi tazmin süreci başlatıldığını, iki farklı ürünün davalı şirket uhdesinde yer almasına rağmen 8 ayı aşkın süredir bedellerinin tazmin edilmediğini, müvekkilinin ……..com ile kargo firması arasında yapılan sözleşme gereğince ürünleri kargolamakta olup, bu sözleşme ya da sözleşmelerin ne tedarikçisi olduğu …….com tarafından ne de davalı şirket tarafından müvekkile sunulmadığını, İşbu nedenle sorumluluk – tutarının taraflarınca bilinmediğini, işbu nedenle müvekkilinin kargolama faaliyetlerine dayanak sözleşme veya sözleşmelerin hem …….com’dan hem de davalı şirketten celbini, temin edilen sözleşme gereğince de tazminat tutarının belirlenerek davalıdan tahsili ile müvekkile teslimini, talep edilen sözleşme kapsamında tazminat tutarının belirlenememesi halinde TTK’nın Taşıyıcının Sorumluluğu’ na ilişkin 875. madde ve devamı hükümleri gereğince belirlenmesi gerektiğini iddia ile davalı tarafından ödenecek tazminat miktarının HMK m.107 gereğince belirlenmesi ve tazminini, kaybolma veya hasar görme sebebiyle teslim alınamayan ürünlerin bedeline ve mahrum kalınan kara ilişkin ticari faizi ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 100,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yönetiminin İstanbul Anadolu ……. Sulh Ceza Hakimliği’nin 17.11.2015 tarih …….. D. İş sayılı kararı ile kayyumlara, sonrasında 677 sayılı KHK ile 22.11.2016 tarihinde TMSF’ ye devredildiğini, açıklanan nedenle huzurdaki davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davanın görevsiz asliye hukuk mahkemesinde açıldığını ve belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinde bahse konu kargoya ait alıcı ve gönderici bilgileri belirtilmediği gibi, monitorü teslim alanın kim olduğuna dair bir bilgi de sunulmadığını, ürünün alıcının uhdesindeyken hasarlı hale gelip gelmediği veya göndericinin hasarlı olarak taşınması için müvekkil şirkete teslim edilip edilmediğinin bilinmediğini, teslim edilecek ürünün monitor gibi doğası gereği kırılmaya elverişli bir ürün olması nedeniyle gerçekten alıcısına hasarlı olarak teslim edildi ise teslim anında tutanak tutulması ve bu hususun somut deliller ile ortaya konması gerektiğini, tazmin süreci başlatıldığına dair iddiada bulunulmuş olsa da, yapılan incelemelerde davacı yanın hasar tazmin başvurusuna dair bir kayda rastlanılmadığını, taşınan eşya bir monitor televizyon ise zaten doğal yapısı gereği kırılmaya elverişli nitelikte bir eşya olup, bu kapsamda ihtiva ettiği tehlike durumu uyarınca taşıyıcı Müvekkili şirketin sorumlu olmasının kabul edilemeyeceğini, bununla birlikte ürünün dış ambalajının paketlenmesinden hukuken göndericinin sorumlu olduğunu, bu nedenle ürünün hasara uğramasının davacı yanın paketleme eksikliğinden mi yoksa alıcının ihdesinde mi hasarın gerçekleştiği veya tüm bunların ötesinde zaten halihazırda hasarlı bir inün taşınması için müvekkili şirkete teslim edilip edilmediğinin taraflarınca bilinmediğini, müvekkili şirketin üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmiş, kendisine teslim edilen kargoyu azami dikkat ve özen ile taşıma işini gerçekleştirerek alıcısına teslim ettiğini, ikinci olarak 1.549,00 TL bedelli ……. Telefonu 24.06.2019 tarihinde ……. kargo takip numaralı uyuşmazlığa konu kargo ile ilgili müvekkili şirketi tarafından dönüş yapıldığı ve ilgili ürün bedelinin ödeneceği ifade edilse de, şirket bünyesinde davacı yanın böyle bir başvuru ve şikayetine ulaşılamadığını, sistemleri kontrol edildiğinde davacı yanın kargonun göndericisi değil alıcısı konumunda olduğunun tespit edilmiş olup, göndericinin …….. olduğunu, ayrıca uyuşmazlığa konu kargonun davacı yana 26.06.2019 tarihinde teslim edildiğini, davacı yan ürünün alıcısı ise ürüne ait ve kendisi adına düzenlenmiş faturayı sunması gerektiğini, kabul etmemekle birlikte huzurdaki davada bir. tazmin yoluna gidilecekse TTK 882. maddesi uyarınca kaybolan kargonun ağırlığına göre SDR hesaplaması yapılarak tazmin yoluna gidilmesi gerektiğini beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, bilirkişi incelemeleri, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, e-ticaret yolu ile satışı yapılan ürünlerin taşıma ilişkisine istinaden birinin zarar görüp iade edilmesi diğerinin kaybolması iddiaları ile malların bedelinin ve mahrum kalınan karın tazmini talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi heyeti marifetiyle bilirkişi incelemeleri yapılmıştır.
Bilirkişi Mali Müşavir ……., Elektrik Mühendisi ……., Taşıma Uzmanı …… 20/04/2021 tarihli heyet raporunda; Tarafların ticari defter ve kayıtlarını ibraz ettiği, 2019-2020 yılı ticari defterlerin lehlerine delil vasfının bulunduğu, davaya konu iki adet gönderi olduğu, söz konusu gönderilerin e-ticaret sürecindeki satış sonrasında iade gönderilere dayandığının değerlendirildiği, bu değerlendirmenin sebebinin rapor içerisinde detayları ile anlatıldığı, ……… numaralı gönderiye ait hasar sebebiyle iade iddiası olduğu, davalı tarafa buna dair kayıt oluşturulduğu iddia edildiği, ancak dosya içeriğinde hasarın varlığına, hasarın mevcudiyetine, varsa hasarın miktarına veya hasar tutanağına ilişkin hiçbir bulgu mevcut olmadığı, dolayısıyla bu gönderiye dair iddiaların ispata muhtaç kaldığı, ispat edilene kadar davalı tarafa herhangi bir yansımasının olmayacağı, ……. numaralı gönderiye ilişkin ise davalı sistem görüntüleri üzerinden satış faturasındaki alıcının gönderilen olarak kayıtlı olduğu, davacının alıcı olduğu, davacı tarafından sunulan yazışmalarda bu gönderinin iade niteliğinin davalı yana bildirildiği, satış sözleşmesindeki gönderen-alıcı ile numarası belirtilen taşımadaki gönderen alıcının tam zıt kayıtlar olduğu, gözetilerek gönderinin satışı yapılan ancak herhangi bir sebep ile iade edilen gönderi niteliği taşıdığı, takdirin sayın mahkemede olduğu, …….. numaralı gönderinin iade sebebinin net olmadığı, davalı sisteminde davacıya telsim edildi notu yer almasına karşın davacı tarafın teslim almadığı itirazları olduğu, bu iddiasını davalı tarafa ……… üzerinden yazılı olarak bildirdiği ve teslim almadığını beyan ettiği, kargo teslim evrakı veya davacı imza/onayı ile telsim edildiğini gösterir herhangi bir verinin dosyada mevcut olmadığı, bu sebeple söz konusu teslimin ispatına kadar ………. numaralı gönderi içeriği olan cep telefonu emtiasının kaybedilmek suretiyle zayi olduğunun değerlendirildiği, takdirinin sayın mahkemede olduğu, TTK Md.875/1 uyarınca taşıyıcının sorumluluğu kapsamında davalı kargo işletmesinin teslim aldığı yükü aynı şekilde teslim yükümlülüğü olduğu, ………. gönderi için bu koşulun sağlanmaması sebebiyle zarardan sorumlu olduğu, TTK Md.882 uyarınca sınırlı sorumluluk hakkının tanımlandığı, ancak Yargıtay’ın sınırlı sorumluluk uygulamasına dair içtihatleri doğrultusunda zarara veya ürünün akıbetine dair kabul edilebilir açıklama olmadığı durumda bu haktan yararlanamayacağının değerlendirdiği, Sistemde Teslim edildi kaydı olmasına karşın, teslim edilmediği iddiası bulunan zarara ilişkin teslim tutanağı ile durumun ispat edilmediği, dolayısıyla içtihatler doğrultusunda davalı yanın zararın tamamından (1.549 TL) sorumlu olması gerektiğinin değerlendirildiği,
Bilirkişi Mali Müşavir …….., Elektrik Mühendisi …….., Taşıma Uzmanı ……… 01/09/2021 ve 16/03/2022 tarihli heyet ek raporlarında; kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin değişmediğini bildirmişlerdir.
Mahkememizin 07.06.2022 tarihli ve 6. celsesinde tarafların rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi için önceki bilirkişi heyetine taşıma bilirkişisi Makbule Gültekin’in eklenerek bilirkişi ……….’ün heyetten çıkartılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi Mali Müşavir ……., Elektrik Mühendisi …….. Taşıma Uzmanı ……… 20/04/2021 tarihli heyet raporunda; Davaya konu ülke içi gerçekleşen bu taşımacılığın ulusal karayolu ile eşya sözleşmesi kapsamında bir taşımacılık olduğuna, Dava dışı ……. Elektronik Hizmetler ve Ticaret A.Ş.’nin dava dosyasına 20.08.2020 tarihinde sunmuş olduğu bilgi ve belgelerden; davacı …….. ‘in davaya konu her iki satışını da ……. Elektronik Hizmetler ve Ticaret A.Ş. İsimli (Pazar yeri olarak ifade edilmektedir) şirketin aracılığı ile ……… Elektronik Hizmetler ve Ticaret A.Ş. üyelerine yaptığının tespit edildiği, Dava dışı ……. Elektronik Hizmetler ve Ticaret A.Ş.’nin davalı kargo şirketi ile 16.09.2019 tarihli “Kargo Dağıtım Hizmet Sözleşmesi” yaptığı ve sözleşmenin dava dosyasına sunulduğu, Dava dışı ……. Elektronik Hizmetler ve Ticaret A.Ş.’nin davalı kargo şirketi ile 16.09.2019 tarihli yaptığı “Kargo Dağıtım Hizmet Sözleşmesi” kurallarının dava dışı ……… Elektronik Hizmetler ve Ticaret A.Ş.’nin Pazar yerinde satış yapan (satıcı) kişi ve/veya firmalar için de geçerli olduğu, 16.09.2019 tarihli Kargo Dağıtım Hizmet Sözleşmesi: 3.1.2. maddesi gereği ürünlerin alıcılarına imza ve/veya kaşe karşılığı teslim edileceği şartı bulunduğu, davaya konu iki adet kargonun dava dosyasına ıslak imzalı teslim formunun sunulmadığının tespiti ile bu ürünlerin iade olarak davacı ……..’e teslim edilmediğini kanaatine varıldığı, TTK 875 hükmüne ve dava dışı ……… Elektronik Hizmetler ve Ticaret A.Ş.’nin davalı kargo şirketi ile yapmış olduğu 16.09.2019 tarihli “Kargo Dağıtım Hizmet Sözleşmesi” 3.12 maddesi gereği davalı kargo şirketi tam ve sağlam aldığı ürünü alıcısına veya göndericisine zamanında, tam ve hasarsız teslimat yapamadığı için oluşan hasar ve kayıptan kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, 16.09.2019 tarihli “Kargo Dağıtım Hizmet Sözleşmesi” 6.3 Kayıpların, Zararların Karşılanması maddesi 6.3.1.2 alt maddesinde davalı kargo şirketinde teslim evrakı talebi olduğunda bu evrağın 20 iş günü sonunda dönüş olmaması durumunda hizmet alan (dava dışı ……… Elektronik Hizmetler ve Ticaret A.Ş. veya Pazar yeri satıcısı kişi ve/veya şirket) tazmin faturası düzenler; maddesinin olduğu, 16.09.2019 tarihli “Kargo Dağıtım Hizmet Sözleşmesi” 6.3 Kayıpların, Zararların Karşılanması maddesinin 6.3.1 Kayıp ve Hasar Prosedürü maddesinin 6.3.1.1 alt maddesinde: “Hizmet veren tarafından taşınan ürünler Hizmet Veren’in sigorta güvencesi altındadır. Bu kamyon taşımacılığı ile ilgili tüm hükümleri, ademi teslim klozunu (Taşınan emtianın varış noktasına ulaştırılmaması) ve ürün tutarının tamamını kapsar.” maddesi nedeniyle davaya konu tazminat bedelinin ürün bedelleri kadar olacağı kanaatine ulaşıldığı, Davalı kargo şirketinin talebi ile taşıyıcının sınırlı sorumluluk üst limitinin 1.312,83 TL olduğu, sayın mahkemenin davaya konu ürünlerle ilgili tazmin ödenmesine karar vermesi durumunda tazmin tutarının ürünlerin fatura tutarları kadar mı taşıyıcının sınırlı sorumluluk üst limiti kadar mı olacağı konusunda taktirin Sayın Mahkemede olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme yurtiçi eşya taşımaya ilişkin olduğuna göre 6102 sayılı TTK’nın 850 vd. madde hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. TTK’nın 850 vd. maddelerine göre tarafların sorumluluklarının ve bu sorumluluklarının yerine getirilmemesi halinde doğacak hakları ile bunların sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Taşıma nedeni ile meydana gelen ziya ve hasar sonucu oluşan zararın tazmininden sözedilebilmesi için öncelikle taşıyıcının sorumluluğunun belirlenmesi, sorumluluğun doğması halinde ise tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.
TTK’nın 875. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
Taşıyıcının bu yükümlülüğüne karşın eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olması halinde gönderen veya gönderilene TTK’nın 889. maddesi gereğince bildirimde bulunma yükümlülüğü yüklenmiştir. Buna göre eşyanın açık zıyaı veya hasarının en geç teslim sırasında teslim edene bildirilmemesi halinde yani ihtirazi kayıtsız kabul edilmesi durumunda eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğinin varsayılacağı maddede karine olarak öngörülmüştür. Taşıyıcının sorumluluğu için karinenin aksi, eşyanın taşıyıcıya teslimden sonra gönderilene ulaşmasına kadar geçen süreçte hasara uğradığının ispat edilmesi gerekmektedir.
Taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasında genel sebepler ve özel sebepler ayrımı yapılmış olup taşıyıcı ancak TTK’nın 875/2, 876 ve 878. maddesinde gösterilen hallerin mevcudiyetini ispat etmek suretiyle mesuliyetten kurtulabilir.
6102 sayılı TTK’nın 878. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince hasarın gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlama sonucu oluşması halinde doğan zarardan taşıyıcı sorumlu tutulamayacaktır. Yine maddenin 2. fıkrasına göre her hangi bir zararın hal ve şartlara göre 1. fıkrada öngörülen bir sebebe bağlanmasının muhtemel bulunduğu durumlarda zararın bu sebepten ileri geldiği de kabul edilecektir.
Gerçekten TTK’nın 862. maddesi gereğince ambalaj ve işaretleme yükümü gönderene yüklenmiştir. Bu hükme göre eşyanın niteliği kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Bununla birlikte ambalajlama gönderene ait olsa bile taşıyıcının malın sağlam ve tam olarak teslimi sorumluluğu çerçevesinde gerek istifleme gerekse ambalaj itibariyle taşımaya uygunluğu noktasında denetleme görevi mevcuttur. Bir başka deyişle yetersiz ambalaja rağmen ihtirazi kayıt koymaksızın taşımayı kabul eden taşıyıcının meydana gelen zararda müterafik kusurunun (TBK m. 52) bulunduğunun kabulü gerekir.
Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen hasarından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda ise tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırları TTK’nın 880. maddesi gereğince belirlenecek olup bu tazminat, eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekmektedir. Maddenin 3. fıkrasında eşyanın değerinin piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edileceği belirlenmiştir. Eşya, taşınmak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.
Bu şekilde belirlenerek ödenecek tazminat ise 6102 sayılı TTK 882. maddesine göre, 880. ve 881. maddeleri uyarınca, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.
Ancak TTK’nın 886. maddesi uyarınca taşıyıcı veya TTK’nın 879. maddede belirtilen kişiler zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmalle sebebiyet verdiklerinin ispat edilmesi halinde sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaklardır.
Yapılan açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde, taraflar arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı, buna göre TTK’nın yukarıda anlatımı yapılan hükümleri dikkate alınarak uyuşmazlığın çözümüne yönelik araştırma ve inceleme yapılması gerekmekte olup, Uyuşmazlıkta; ……… numaralı gönderiye ait hasar sebebiyle iade iddiası olduğu, davalı tarafa buna dair kayıt oluşturulduğu iddia edildiği, hasarın varlığının dosya kapsamında ispat edilemediği, ispat edilene kadar davalı tarafa herhangi bir yansımasının olmayacağı, ………. numaralı gönderiye ilişkin ise davalı sistem görüntüleri üzerinden satış faturasındaki alıcının gönderilen olarak kayıtlı olduğu, davacının alıcı olduğu, davacı tarafından sunulan yazışmalarda bu gönderinin iade niteliğinin davalı yana bildirildiği, satış sözleşmesindeki gönderen-alıcı ile numarası belirtilen taşımadaki gönderen alıcının tam zıt kayıtlar olduğu, gözetilerek gönderinin satışı yapılan ancak herhangi bir sebep ile iade edilen gönderi niteliği taşıdığı, gönderinin iade sebebinin net olmadığı, davalı sisteminde davacıya teslim edildi notu yer almasına karşın davacı tarafın teslim almadığı itirazları olduğu, bu iddiasını davalı tarafa ……… üzerinden yazılı olarak bildirdiği ve teslim almadığını beyan ettiği, kargo teslim evrakı veya davacı imza/onayı ile teslim edildiğini gösterir herhangi bir verinin dosyada mevcut olmadığı, bu sebeple söz konusu ………. numaralı gönderi içeriği olan cep telefonu emtiasının kaybedilmek suretiyle zayi olduğunu, davalının tarafından zarara veya ürünün akıbetine dair kabul edilebilir açıklama getirilmediği, bu durumda davalının sınırlı sorumluluk hakkından yararlanamayacağı ve davalı yanın zararın tamamından 1.549,00 TL sorumlu olması gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 1.549,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 105,81 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 104,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 1,41 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 50,00 ıslah harcı olmak üzere toplam 158,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.856,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2.189,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 1.549,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 1.179,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/11/2022

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim ……..
e-imzalıdır