Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/305 E. 2020/364 K. 01.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/305
KARAR NO : 2020/364

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2020

Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili özetle; Müvekkilinin 2019 Aralık ayı içerisinde maddi sıkıntıya düştüğünden şirkete ait araçları, gayrimenkulleri, iş ekipmanlarını satılığa çıkardığını, daha sonra ….. ve …… isimli şahısların müvekkiline ait araç ve ekipmanları yüksek kârla bir an evvel satabileceklerini söylediklerini, müvekkilinin içinde bulunduğu zor durum sebebi ile ilgili şahıslarla araç, ev ve ekipmanlarının satılması hususunda sözlü olarak anlaşmaya vardıklarını, şahısların daha sonra müvekkilinden araçların satımı için vekaletname istediklerini ve müvekkilinin de aralarındaki sözlü anlaşmaya binaen vekaletleri çıkartarak …..’ın söylediği şahıslara ilgili vekaletleri ulaştırdığını, daha sonra müvekkili şirkete ait bir takım araçların satılmasına rağmen araç satım bedellerinin tam olarak ödenmediğini, …..’ın tahsilat sıkıntılarının olduğunu, kendilerinin de nakit paraya ihtiyaçları olduğu dolayısıyla müvekkilinin içinde bulunduğu ekonomik dar boğazdan biran evvel çıkarabilmeleri için tanıdıklarını kullanabileceklerini, kreditesi yüksek aile şirketlerinin bulunduğunu, banka müdürü tanıdıklarının olduğunu, eğer kendilerinin söylediği firmaya çek yazabilirse karşılığında nakit para-kredi alabileceklerini ifade ettiğini, müvekkilinin içinde bulunduğu durumdan bir an evvel kurtulacağı düşüncesiyle ….. ‘ın ailesinin şirketi olduğunu söylediği firma emrine yine …,… ‘ın direktifleri doğrultusunda sıralı olarak çek yazıp verdiğini, bu çeklerin toplamının 1.035,000,00 TL olduğunu, müvekkili ile bu firma arasında herhangi bir ticari iş ve ilişki bulunmadığını, ayrıca ilgili çekler karşılığında müvekkili şirketin herhangi bir gelir bir edim veya bir menfaat sağlayamadığını, çeklerin karşılıksız kaldığını, bu sebeplerle müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine, müvekkili ile davalı arasında ticari bir iş gerçekleştirmediği iş bu sebeple ilgili çeklerin tamamının karşılıksız olduğunun tespitine, bahsi geçen çeklerin topyekün iptaline ve ayrıca dava konusu senedin protestosunun, dava sonuna kadar T.C Merkez Bankasına bildirilmemesine, yazılıdır işlemi görmüş çeklerin icra takibine konu edilmemesine, vadesi gelmemiş çekler için ödemeden men yasağının teminatsız olarak verilmesine, aksi halde müvekkilinin ekonomik durumu göz önünde bulundurularak cüz-i bir teminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, menfi tespit talebinden ibarettir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale getirilmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.Kanunda davanın tarafları bakımından açılacak dava ile ilgili herhangi bir ayırım ve sınırlama da yer almamıştır.
Dava türü ne olursa olsun “dava konusu bir miktar para alacağı” olan tüm talepler hakkında, davacı ve davalı açısından bir ayırım yapılmadan ve bir sınırlama getirilmeden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Elbetteki menfi tespit talebi ile alacak talebi hukuken aynı kavramlar değildir ve bu davalar sonucunda verilecek hükümler de farklıdır. Ancak dava konusu bir miktar para alacağı ise, açılacak davanın ne olduğunun bir önemi yoktur. İster alacak, ister menfi tespit, ister istirdat, ister itirazın iptali, ister tazminat talebi olsun bu davaların ortak noktası “dava konusunun bir miktar para alacağı” olduğudur. Dava şartının sadece alacak ve tazminat davalarında getirildiğini kabul sınırlı bir uygulamaya yol açacak olup, bu sonucun da kanunun amaçsal yorumuna uzak olacağı ve menfi tesbit davalarının her zaman istirdada dönüşebileceği gözden uzak tutulmamalıdır.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi Başkanlığının 26/12/2019 gün ve 2019/2292 esas 2019/1643 karar sayılı ilamı)
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davanın 22/05/2020 tarihinde açıldığı, davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi dava dilekçe içeriğinde arabulucuya başvurulduğuna dair ifadenin de yer almadığı, 7155 Sayılı Kanun ile 6102 TTK.’nın 5. Maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesi uyarınca bu kanunun 4. Maddesinde belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın alacak ve tazminatları hakkında dava açılmadan önce arabuluculağa başvurmuş olması dava şartıdır. Davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi bu yönde de bir iddiası bulunmadığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usülden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın arabulucuk dava şartının yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 17.675,22 TL’nin mahsubu ile bakiye 17.620,82 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 01/06/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır