Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/289 E. 2022/61 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/289
KARAR NO : 2022/61

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2016
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/01/2015 tarihinde trafik kazası oluştuğunu, trafik kazası neticesinde tanzim edilen tutanaklara göre davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalanmış araçların %100 kusurlu olduğunun tesbit edildiğini, ……. plaka sayılı araçta oluşan hasar nedeniyle,davalı sigorta şirketi aleyhine İstanbul ……. İcra müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile ödenmiş olan tazminatın ve işlemiş faizin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını fakat borçlunun borca itiraz ettiğini, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …… plakalı aracın müvekkili tarafından 03.05.2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ……. no.lu Zorunlu Karayolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, sigortalı araca atfedilen kusurun kabulünün mümkün olmadığını, davacının az ileride gerçekleşen kazaya rağmen şeridinde yavaşlamadığını, kaza yerinde gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı, virajlı yol ve hız sınırı dikkate alındığında gereken dikkat ve tedbirin alınıp alınmadığının incelenmesi gerektiğini, sözü geçen kazada tarafların kusur durumunun incelenmesinin, bu inceleme sonucuna göre araç hasarının yine konusunda uzman bir bilirkişi tarafından değerlendirilmesinin talep edildiğini, müvekkil şirketin dava konusu olayda herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, bu nedenlerle kazanın gerçekleşmesinde kusurun davacı yanda olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kasko sigortasından kaynaklanan hasar bedeline yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin ….. esas …… karar sayılı dosyanını BAM …… Hukuk Dairesinin 20/02/2020 gün ……. esas …… karar sayılı ilamı ile kaldırılarak yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
İstanbul …… Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 21.000,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte tahsili için 27/01/2015 tarihli trafik kazasına dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 10/09/2021 tarihli raporunda; Sürücü ……. sevk ve idaresindeki otomobil ile gece vakti, aydınlatma bulunan otoyolda seyir halindeyken gerisinden aynı istikamette seyreden sürücü ……. idaresindeki yarı römork bağlı çekicinin çarpmasına maruz kaldığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır. Sürücü ……. sevk ve idaresindeki yarı römork bağlı çekici ile gece vakti, aydınlatma bulunan otoyolda seyir halindeyken önündeki otomobile arkadan çarpıp durduğu ve hareketli trafiğin seyrini kapatarak dava konusu kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği anlaşılmakla dava konusu kazada kusurludur. Sürücü ……. sevk ve idaresindeki kamyon ile seyir halindeyken olay mahallinde karıştığı kaza neticesinde dava konusu kazada atfı kabil kusuru bulunmamaktadır. Sürücü ……. sevk ve idaresindeki dorse bağlı çekici ile gece vakti, aydınlatma bulunan otoyolda seyir halindeyken görüş alanını kontrol altında bulundurarak seyrini sürdürmesi, ön ilerisinde meydana gelen kaza nedeniyle kendi şeridi içerisinde kalacak vaziyette zamanında etkin tedbirine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kontrolsüzce sola manevra yaparak sol şeritte seyreden otomobile çarparak karıştığı dava konusu kazada kusurludur. Sürücü ……. sevk ve idaresindeki otomobil ile gece vakti, aydınlatma bulunan otoyolda sol şeritte seyir halindeyken sağında seyir halindeyken ilerisinde meydana gelen kaza nedeniyle sola manevra yapan çekici sürücüsü idaresindeki aracın çarpmasına maruz kaldığı dava konusu kazada atfı kabil kusuru bulunmamaktadır. Sürücü …….’ın kusursuz olduğu, sürücü …….’in dava konusu kazada %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, sürücü …….’un dava konusu kazada kusursuz olduğu, sürücü …….’nun dava konusu kazada %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …….’nın dava konusu kazada kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek rapor sunulmuştur.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları ve Adli Tıp Raporu içeriğine göre; mahkememizce yapılan yargılama sonucunda verilen hükmün gerekçesinde açıklandığı üzere, 27/01/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı yan kusurun davacı şirket sigortalısında olduğunu iddia etmiştir. Alınan 15/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda davacı yan aracı ……. açısından tamamen kusursuz olduğu , davalı sigorta şirketine sigortalı …… VE …… plakalı araçlar yönünden tam kusur bulunduğu hasar durumunun 21.000 TL alacağı 1123,50 TL dönem faizi bulunduğu davacının rücu hakkının gerçekleştiği, davalı sigorta şirketinin sorumluluk limitinin 29.000 TL olduğu toplam 22.123,50 TL’nin davalıdan istenebileceği belirtilmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili bilirkişi raporuna itirazla kazanın zincirleme oluştuğu kusurun paylaştırılması gerektiği, alacağın likit olmadığı, tamirin ekonomik olup olmadığnın irdelenmediğini belirtmiştir. Dosya içeriğiyle kazanın teminat dahilinde bir riziko olduğu, zarar görenin dava hakkı bulunduğu ve 03/03/2015 tarihli makbuzla ödeme yapıldığı anlaşıldığından rücu hakkının varlığını kabul zorunludur. Alınan bilirkişi raporu hasarlı araç fotoğrafları da dahil ayrıntılı ve gerekçeli inceleme içerdiğinden rapora itibar edilmiştir. Buna göre araçtaki hasar toplam 21.000 TL olarak tesbit edilmiş, haksız fiilde temerrüt olay tarihi olarak alınacağından faiz hesabı yapılmıştır. Davalı yan ağır hasar halinde tamirin ekonomik olup olmadığının değerlendirilmediğinden bahisle itiraz etmiş ise de raporda aracın 2012 model olduğu 2. el piyasa değerinin 45000 TL olacağı açıkça yazılmış olduğu gözetilerek ek rapora gidilmesine gerek olmadan raporun tamirin ekonomik bulunarak düzenlendiğinin kabulü gerekmiştir. Davacı yan %20 icra inkar tazminatını talep etse de;eldeki dosyada kaza çok taraflı zincirli kaza olup likidite koşullarının gerçekleştiğinden söz etmek olanağı yoktur. Tüm dosya içeriği ile davacının rücu hakkının doğduğu toplam 21.000 TL hasar +1123,50 faiz olmak üzere 22.123,50 TL üzerinden davanın kabulü gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş olup, bozma ilamı doğrultusunda kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporu arasındaki çelişki 10/09/2021 tarihli ATK raporu ile giderilerek, davacının sigortacısı olduğu aracın kusursuz, davalının sigortacısı olduğu araçların ise müterafik kusurlu olduğu anlaşılmakla, eldeki davanın davalıların kendi arasındaki kusur oranları iç ilişkilerinde önem arz edip, eldeki dava yönüyle esası etkilemeyeceğinden usul ekonomisi ilkesi gereği yeniden kusur oranlarına ilişkin rapor almaya gerek görülemeyerek, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 21.000,00 TL asıl alacak 1.123,50 TL faiz olmak üzere toplam 22.123,50 TL üzerinden devamına,
2-Likidite koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 1.511,25 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 269,54 TL harcın mahsubuyla bakiye TL 1.241,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 269,54 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 303,04 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri / ATK faturası olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.100,75 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2.079,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 193,46 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/01/2022

Katip ……
(e-imzalıdır)

Hakim …….
(e-imzalıdır)