Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/254 E. 2020/355 K. 23.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/254
KARAR NO : 2020/355

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; Müvekkili şirketin, davalının faaliyet alanı olan inşaat işlerine ilişkin 01.01.2020 – 30.01.2020 döneminde hizmet almak adına davalı ile anlaştığını, hizmet bedeli olarak 3 adet çeki davalı lehine keşide ettiğini, davalının, müvekkili şirket ile anlaşmış olduğu dönemde hizmet vermediğini, hizmet vermesi gereken dönem üzerinden yaklaşık 2 ay geçmesine karşın halen herhangi bir faaliyette bulunmadığını, bu sebeple, müvekkili şirket tarafından hizmet bedeli olarak davalı lehine keşide edilen dava konusu, 1- …… Bankası A.Ş.’nin, …… numaralı, 22.03.2020 keşide tarihli, 108.000,00 TL bedelli çek, Bankası A.Ş.’nin, ….. numaralı, 22.04.2020 keşide tarihli, 108.000,00 TL bedelli çek, ….. Bankası A.Ş.’nin, ……. numaralı, 22.05.2020 keşide tarihli, 108.000,00 TL bedelli çeklerin iadesi talep edilmişse de; davalı tarafından bu talep yerine getirilmediğini, bu nedenle, iş bu dava ile müvekkili şirketin dava konusu çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin müvekkili şirkete iadesini, çeklerin davalı tarafından icra takibine konu edilmemesi adına icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini, İhtiyati tedbir kararının, icra takibinin durdurulması ile birlikte; dava konusu çeklerin muhatap bankalara ibraz edilmemesi, çeklerin ibrazı halinde ilgili bankalar tarafından karşılıksızdır işlemi yapılmaması ve bu hususta çeklere şerh verilmemesi yönünde verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, borçlu olmadığının tespiti ve davacı tarafından keşide edilerek davalıya verilen çeklerin iadesi taleplerine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale getirilmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.Kanunda davanın tarafları bakımından açılacak dava ile ilgili herhangi bir ayırım ve sınırlama da yer almamıştır.
Dava türü ne olursa olsun “dava konusu bir miktar para alacağı” olan tüm talepler hakkında, davacı ve davalı açısından bir ayırım yapılmadan ve bir sınırlama getirilmeden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Elbetteki menfi tespit talebi ile alacak talebi hukuken aynı kavramlar değildir ve bu davalar sonucunda verilecek hükümler de farklıdır. Ancak dava konusu bir miktar para alacağı ise, açılacak davanın ne olduğunun bir önemi yoktur. İster alacak, ister menfi tespit, ister istirdat, ister itirazın iptali, ister tazminat talebi olsun bu davaların ortak noktası “dava konusunun bir miktar para alacağı” olduğudur. Dava şartının sadece alacak ve tazminat davalarında getirildiğini kabul sınırlı bir uygulamaya yol açacak olup, bu sonucun da kanunun amaçsal yorumuna uzak olacağı ve menfi tesbit davalarının her zaman istirdada dönüşebileceği gözden uzak tutulmamalıdır.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi Başkanlığının 26/12/2019 gün ve 2019/2292 esas 2019/1643 karar sayılı ilamı)
İşbu davada verilen çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebi olduğu, 6102 Sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereğince menfi tespit talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin açtığı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harç için peşin alınan 5.533,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.478,71 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 23/03/2020

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)