Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/250 E. 2021/476 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/250
KARAR NO : 2021/476

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; kurum sigortalılarından ……..’un Tasfiye Halinde ……. San. Ve Tic. Ltd.Şti işyerinde çalışırken 30.04.2000 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu vefat ettiğini, vefatı sebebiyle hak sahiplerine ilk peşin değerli gelir ve SYZ bağlandığını, yapılan bu ödemelerden doğan kurum zararının tahsili için Bakırköy …….. İş Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası ile açılan rücu davasında dosyaya İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen şirkete ait sicil dosyasından Tasfiye Halinde ……. San. Ve Tic. Ltd.Şti’nin tasfiye sürecine girdiği ve tasfiye sürecinin tamamlanarak sicilden terkin edildiği bilgisine ulaşıldığını, müvekkil kurumun alacağının tasfiye ve terkinden önce doğmuş olup; bu sebeple de sicilden silinme kurucu değil açıklayıcı nitelikte olduğunu, tasfiye memurlarının görevi alacaklıların haklarını korumak olup; müvekkili kurumun tasfiyeden önce doğmuş bir alacağı bulunduğundan bu aşamada yapılan terkinin usulsüz olduğunu, müvekkili kurumun davalıdan alacağı bulunması sebebiyle mağduriyetinin giderilmesi ve Bakırköy ……. İş Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası ile kendilerine davalı şirkete karşı ihya davası açmak üzere süre verildiğinden bahisle Tasfiye Halinde ……. San. Ve Tic. Ltd.Şti’nin İhyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir.
Dosya içerisinde bulunan Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısında; ihyası istenen şirketin son tescilini 30/12/2011 tarihinde yaptırdığı, şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususunun 30/12/2011 tarihinde tescil edildiğinden kaydının terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı kararı).
Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Bakırköy …… İş Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası, Ticaret sicil kaydı ve tüm dosya kapsamına binaen; SSK İstanbul sigorta müdürlüğünün …….. sicil sayılı davalı işyeri işçilerinden …….. sigorta sicil numaralı ……..’un 30.04.2000 tarihinde maruz kaldığı iş kazası sonucu vefat ettiği, olayın iş yerinde gece bekçisi olarak çalışan sigortalının 30.4.2000 tarihinde işyerinin teras katındaki mutfak olarak kullanılan bölümünde elleri, kolları bağlanmış ve yaralamalı biçimde ölü bulunması şeklinde meydana geldiği, kaza olayına ilişkin olarak müfettiş incelemeleri yapıldığını, gerekli iş güvenliği tedbirlerinin almayan ve işçilerin can güvenliğini tahkileye atan işverenin kusurlu olduğunu, yine işverence sigortalının işe giriş bildirgesinin sürisinde kuruma verilmediğinin tespit edildiğini, olaya ilişkin olarak Büyükçekmece C.Savcılığının ……… Hazırlık dosyasında tahkikatın olduğunu, kaza sonrası hak sahiplerine 59.457.555.587.-TL PSD+SYZ geliri bağlandığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakk saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.972.877.779.- TL’nin gelirlerin onay tarihinden itibarin işleyecek kanuni faizi ile davalıdan tahsili istemli dava açtıklarını, davanın Bakırköy ……. İş Mahkemesi …….. esas numaralı dosyasında görüldüğünü ve bu dosyada Tasfiye Halinde ……. San. Ve Tic. Ltd.Şti’nin davalı konumunda olduğunu, söz konusu şirketin 07/06/2010 tarihinde tasfiyeye girdiğini ve 30/12/2011 tarihinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususunun tescil edildiği, davalı şirketin terkin edildiğinden alacak davasında taraf teşkilinin sağlanamadığını, oysa ki bu davanın varlığı karşısında tasfiyenin gerçek anlamda tamamlandığı ve tasfiyenin hukuken sonuçlandırıldığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla haklı olan davanın kabulüne karar verilmiş, davada davalı ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ……. sicil nolu TASFİYE HALİNDE ……. SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin TTK nın 547.maddesi gereğince Bakırköy ……. İş Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyasına özgü olarak İHYASINA, kararın bir örneğinin İstabul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tevdiine,
2-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına, ilan masraflarının davacı vekili tarafından karşılanmasına,
3-Tasfiye memuru olarak şirket yetkilisi olan ……. T.C kimlik numaralı ……..’ın görevlendirilmesine, kendisinin şirket yetkilisi olduğu dikkate alınarak ücret takdirine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harcı davalı ……..’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 61,50 TL yargılama giderinin davalı ……..’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (işbu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı ……..’dan alınarak davacıya verilmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere HMK. 320/1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 20/04/2021

Başkan……
¸(e-imzalıdır)
Üye …….
¸(e-imzalıdır)
Üye …….
¸(e-imzalıdır)
Katip…….
¸(e-imzalıdır)