Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/242 E. 2022/707 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/242
KARAR NO : 2022/707

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin, davalı aleyhine Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü ….. Esas sayılı dosyasından fatura alacağına dair icra takibi yapıldığını, icra takibine davalı tarafın 27.03.2019 tarihinde haksız şekilde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davacının, davalı-borçlu işletmeye havalandırma tesisatı üretim ve montajını gerçekleştirdiğini, ticari defter ve kayıtlarında açık olduğu üzere alacaklı olduğunu, bu alacağının 6.000,00 TL’lik kısmı için icra takibi yaptığını, davalının itiraz ettiğini, itiraz gerekçesi olarak sistemin çalışmadığını/hatalı çalıştığını beyan ettiğini, davalı tarafın söz konusu sistemin çalışmadığı veya eksik çalıştığı iddiası ile ödeme yapmaktan kaçındığını, davalı tarafın bu iddiasıyla ilgili Küçükçekmece …… Sulh Hukuk Mahkemesinde …… D.İş dosyasından bilirkişi heyet raporu alındığını ve az bir bakımla sistemin sorunsuz
çalışabileceğinin belirtildiğini, davalının bu rapora rağmen ödeme yapmadığını ve icraya haksız itiraz ettiğini, yasal arabulucu sürecinden de sonuç çıkmamış olmakla huzurdaki davanın açıldığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; fatura alacaklarına dair Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosya ile yapmış oldukları icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamını ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekalete hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacıdan, kurulacak sistemin yağı ve zararlı parçacıkları temizleyeceği, bacadan yağ ve duman atığı olmayacağı
taahhüdü ile elektrostatik filtre sistemi satın aldığını, elektrostatik filtrelerin (ESP), yemek
pişirilirken oluşan dumanın içindeki yağı ve zararlı parçacıkları temizlemek için tasarlanmış bir ileri teknoloji ürünü olduğunu, ilave edilecek karbon ve ultraviyole filtreler ile %100 oranında temiz koku ve hava sağlayan ESP cihazları otel ve AVM gibi yerlerde bacasız davlumbaz olanağı sağladığını, müvekkili şirketin karşı tarafça verilen taahhütlere güvenilerek satın alınan mal ve hizmetin ayıplı çıktığını, sistemin randımansız çalıştığını, davacı yana, Beşiktaş ….. Noterliği’nin 16.08.2018 tarih …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, elektrostatik filtredeki ayıbın giderilmesi aksi taktirde kullanılmayan sistem için ödenen bedelin iadesinin sağlanması hususu ihtar edilmiş ise de davacı yan tarafından ihtara cevap verilmediğini, davacı tarafından ihtara cevap verilmemesi üzerine mevcut durumun tespiti için Küçükçekmece ….. Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde … Değişik İş numaralı dosya ile tespit yaptırılarak, rapor aldırıldığını, yapılan tespit ile davacı tarafından temin edilip kurulan elektrostatik filtrenin “filtre sisteminin kusurlu olmasından dolayı randımanlı çalışmaması sebebiyle yağ akmasına sebebiyet verdiği” kusurlu elektrostatik filtresinin yeniden montajı ya da tamir ve onarımı için 5 iş gününe ihtiyaç olduğu, müvekkili şirketin 5 iş günü elektrostatik filtreyi kullanamayacağının bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğini, davacı yana Beşiktaş …… Noterliği’nin 18.01.2019 tarih …… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bilirkişi raporunda tespit edilen 32.000,00 TL elektrostatik filtre bedeli, 2.000,00 TL montaj işçilik bedelinin ayrıca noter ihtar masrafı 188,03 TL ve mahkeme masrafı 1.530,00 TL’nin toplamda 35.718,30 TL’nin ödenmesinin ihtar edilmiş ise de davacı yan tarafından ihtara cevap verilmediğini, davacı tarafından ihtarnameye cevap verilmemesi ve ödeme yapılmaması üzerine 18.02.2019 tarihinde işlemiş faiz ile toplamda 36.522,85 TL’nin ödenmesi için İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin itirazsız kesinleşerek, takip alacağının icra dosyasına yapılan ödeme ile tahsil edildiğini, davacı tarafından 16.05.2019 tarihinde Küçükçekmece …… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…… Değişik İş dosyası ile tespit yapılması talep edilerek dosyanın bilirkişiye tevdii edildiğini, davacı yanın dava dilekçesinde değindiği Küçükçekmece ….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …… Değişik İş dosyası ile yapılan tespit neticesinde hazırlanan bilirkişi raporuna taraflarınca itiraz edildiğini, taraflarınca itiraz edilen Küçükçekmece ….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …… Değişik İş dosyası ile yapılan tespit neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda; “ESP sistemiyle ilgili tespit isteyen davacı firmanın
Elektrostatik Filtre Temizlik Talimatnamesi hazırlayarak davalı firmaya vermediği, bu sebeple de yapılan filtre temizlik işleminde hata ve eksiklik olabileceği ancak keşif
esnasında her iki tarafça da sözlü olarak beyan edildiğine göre filtrelerin temizliği ve sistemin çalıştırılması ile ilgili davalı firmanın belirlediği personellere eğitim verildiğine…” ifadelerine yer verildiğini, tespite konu elektrostatik filtreli aspiratörün filtreleri müvekkili şirket çalışanları tarafından her hafta çıkarılıp temizlendikten sonra yerine monte edildiğini, davlumbazların yanındaki duvara filtrelerin temizlik tarihleri listelenerek asıldığını, bilirkişinin de değerlendirmesinde belirttiği üzere davacı şirket tarafından Elektrostatik Filtre Temizlik Talimatnamesi hazırlanmadığını, müvekkil şirketin aspiratörün temizliği için gerekli her türlü özeni gösterdiğini, personeline bu yönde gereken eğitimi verdiğini, davalı tarafından, müvekkili şirketin ilk kullandığı sistem sökülerek yeni elektrostatik filtre sistemi uygulaması yapıldığını, yeni uygulamanın da taahhüt edilenin aksine sorun yarattığını, sistemin devamlı olarak “yağ damlatmış”, randımanlı çalışmadığını, ayıplı olması sebebi ile bacadan çıkan dumanda yoğunlaşma olduğunu, çatıdan yağ akmasına sebebiyet verdiğini, hem müvekkili şirketin iş yerine hem de müvekkili şirketin iş yerinin bulunduğu siteye zarar verdiğini, bu hususta site yönetimi tarafından müvekkiline ihtar çekildiğini, davacı taraftan satın alınan filtre sisteminin yaydığı pis kokunun yanında sürekli olarak yağ damlattığını ayıplı olan bu
sistemin çıkardığı sıkıntıların %5’lik verimli çalışmama payını çoktan aştığını, müvekkili şirketin restoran olarak faaliyet gösterdiğini, filtrenin alım amacının ızgara işlemi sebebiyle meydana gelen pis koku ve yağın havadan ayrıştırılması olduğunu, değiştirilen ilk filtre sisteminde de ikinci filtre sisteminde de sürecin en başından itibaren söz konusu bu arızalara rastlandığını, önlem alınabilmesi için davacı tarafla irtibata geçildiğini, davacı yanın işbu davayı haksız ve kötüniyetli olarak ikame ettiğini, davacı yandan satın alınan elektrostatik filtre sisteminin ayıplı olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete borcu bulunmadığını, davacı şirketin müvekkili şirkette borç çıkarma gayreti içinde olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının haksız ve mesnetsiz açmış olduğu davanın ve taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi 31/05/2022 havale tarihli raporunda; Davalının 2019 yılı mal ve/veya hizmet satışlarına ilişkin bildirim formu Form Bs ile davacı unvanına 1 adet belge karşılığında K.D.V. Hariç 42.100,00 TL bildirimde bulunduğu, karşılığında davacının 2019 yılı mal ve/veya hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu Form Ba ile davalı unvanına bildirimde bulunmadığı, davalının Form Bs davalının ise Form Ba bildirimleri yönünden birbirlerini teyit etmediği, aralarında 1 adet belge karşılığında K.D.V.
hariç 42.100,00 TL farklılık bulunduğu, davacının 2020 yılı mal ve/veya hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu Form Ba veya mal ve/veya hizmet satışlarına ilişkin bildirim formu Form Bs ile davalı unvanına bildirimde bulunmadığı, karşılığında davalının 2020 yılı mal ve/veya hizmet satışlarına ilişkin bildirim formu Form Bs veya mal ve/veya hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu Form Ba ile davacı unvanına bildirimde bulunmadığı, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine verdikleri 2020 yılı Form Ba Form Bs bildirimleri yönünden birbirlerini teyit ettiği, keşideci/davalı tarafından muhatap/davacıya 16.08.2018 tarihinde Beşiktaş …… Noterliği
aracılığıyla ihtarname keşide edildiği, söz konusu ihtarname ile keşideci/davalı, muhatap/davacı tarafından temin edilip monte edilen elektrostatik filtre sistemindeki ayıbın derhal giderilmesini, aksi taktirde kullanılamayan sistem için ödenen bedelin iade edilmesini talep ettiği, keşideci/davalı tarafından muhatap/davacıya 18.01.2019 tarihinde Beşiktaş …..Noterliği aracılığıyla ihtarname keşide edildiği, söz konusu ihtarname ile keşideci/davalı, muhatap/davacının kurduğu filtre sisteminin hatalı olduğunu, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde, elektrostatik filtredeki ayıp sebebiyle zarar gördüğünün tespit edildiğini, zararının tazmin edilmesini talep ettiği, ihtarnamenin 23.01.2019 tarihinde adreste mukim muhatap/davacının daimi çalışanına tebliğ edildiği, davaya esas takip talebinde öngörülen faiz istemi gözetilerek Mahkeme’ce alacağın kabulü halinde, davacının icra takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep
edebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, takdirinin ise Mahkeme’ye ait olduğu,
davacının icra inkâr tazminatı talebinin takdirinin ise Mahkeme’ye ait olduğu sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 6.000,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davalı usulune uygun meşruhatlı davetiyeye rağmen ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
6102 sayılı TTK’da fatura tanımlanmamıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK)’nun 229. maddesinde yer alan tanımlama ise: “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesikadır.” Şeklindedir.
Ticaret Kanunu’nda ve Vergi Usul Kanunu’nda fatura ile ilgili başkaca düzenlemeler de bulunmaktadır.
Nitekim, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 232. maddesinde; fatura düzenlenmesinin hangi hallerde ve kimler için mecburi olduğu hususunda düzenleme yapılmıştır.
Diğer taraftan, 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesinin birinci fıkrasında; “Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” Denilmekte; ikinci fıkrasında da; “Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Bu yasal düzenlemelerden çıkan sonuç; fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunmasının gerekli olduğu olgusudur.
Ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir ve elbette bu belgeye itiraz edilmemesinin TTK’nun 21/2. maddesi anlamında sonuç doğurması da beklenemez.
Kısacası; TTK’nun 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca gönderilen faturaya sekiz gün içinde itiraz olunmaması halinde fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılması için, faturayı düzenleyen kişinin aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ticari işletmesi icabı mal satmış, imal etmiş yada iş görmüş bir tacir olması gerekir.
TTK’nun 21. maddesinin 2. fıkrası hükmü ile, fatura özellikle tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı olarak kabul edilip; süresinde itiraz edilmemekle mündericatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenenin aleyhine, bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır.
Eş söyleyişle, faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nun 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır.
Buna göre; fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin varlığı şarttır.
TTK’nun 21. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. İkinci fıkra gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura münderecatının doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerekir.( Bkz 27.06.2003 gün ve 2001/1 Esas, 2003/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/15-472 E.,2011/608 K sayılı kararı)
Takip dosyası, Bilirkişi Raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; davacı tarafça davalıya havalandırma tesisatı üretim ve montaj hizmeti verildiğinden düzenlenen fatura alacağının tahsili talebiyle takip yapıldığı, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi arar kararının tek taraflı olarak yalnızca davacı defterlerinin sunulması ile yerine getirildiği ve davalının defterlerini incelemeye sunmadığı, uyuşmazlık konusu faturanın bildirildiğinin BA ile tespiti mümkün olmadığı ve tek başına ispat yönünden BA formuyla da sonuca gidilemediği, ve dosya kapsamında ispat yükü üzerinde bulunan davacı tarafından dava dilekçesinde başkaca delil bildirilmediği, davacının sözleşme ilişkisi ve hizmet teslimine ilişkin ispat vasıtası getiremediği, delilleri arasında açıkça yemin delilinin de bulunmadığı, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 72,47 TL harcın mahsubuyla bakiye 8,23 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır