Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/204 E. 2020/467 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/204
KARAR NO : 2020/467

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2020
KARAR TARİHİ : 10/07/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 10/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında, davalı şirkete ait özel hastanede, Fizik ve Rehebilitasyon için gelen tüm hastaların, fizik tedavi ve Rehebilitasyon tedavi hizmetlerinin verilmesi konusunda 01.08.2017 tarihinde anlaştıklarını, sözleşme sonrası söz konusu tedavilerin yapılabilmesi için, davalı şirket, Dr. …… adına ruhsat alındığını, ve 2019 şubat ayına kadar aralıksız bir şekilde çalışıldığını, ancak davalı tarafın, kendisine ait hastanenin hemen yanına, Rehebilitasyon merkezi açarak davacı şirketi işlevsiz bıraktığını, yine davalı şirket, ruhsat sahibi Dr. …… ait ve her yıl yenilenen ruhsatın ücretini ödememesi sebebi ile ruhsatsız kalındığını ve davacı şirketin çalışamaz duruma getirildiğini, akabinde davalı tarafın 08.08.2019 tarihinde, Bakırköy …… Noterliği ….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile geçerli bir sebep olmaksızın davaya konu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, taraflarınca Bakırköy ….. Noterliği …… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 19.08.2019 tarihinde davalı tarafa gönderilen ihtarnamede, fesih içerikli ihtarnamenin kabul edilmediğini ve itiraz edildiğini, söz konusu ihtarda tek taraflı fesih sonucu oluşan tüm zararların davalıdan tahsil edileceği ihtar edildiğini, davaya konu sözleşme ediminin, davacı müvekkili tarafından yerine getirmesine rağmen, davalı tarafın, protokol 6. Maddesinde geçen ruhsat ve izinlerinin 2019 şubat ayından itibaren alınamadığını, davalı tarafın reklam çalışmalarında, fizik ve rehabilitasyon hizmetlerine yer verilmediği gibi, fizik tedavi görecek hastalara başkaca tedavi yöntemleri önerildiğini ve yönledirilme yaptığını, bu şekilde davacı müvekkilinin kazancının azalmasına sebebiyet verildiğini, davalı tarafın, sözleşme hizmet süresi 5 yıl olmasına rağmen, herhangi bir geçerli sebep olmadan sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin, sözleşme gereğince hastanede kendisine ayrılan kısımda büyük yatırımlar yaptığını, tedavi alet ekipmanlarını kurduğunu, ancak davalı tarafın sözleşmeyi tek taraflı feshetmesine rağmen, müvekkiline ait tedavi alet ve ekipmanları teslim etmediğini, öncellikle davacıya ait tedavi alet ve ekipmanların değerinin tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesi, sözleşmenin 10. Maddesinde geçtiği üzere, 5 yıl süre ile hizmet verileceği düşünülerek yatırım yapan davacı müvekkilinin, ruhsat alınmaması sebebi ile 1 yıla yakın süre ile hizmet verememesi veya eksik hizmet vermesi sebebi ile müşteri ve hasta (müşteri) kaybı yaşayarak büyük emekle biriktirilen müşteri çevresinin bittiğini, davalı tarafın sorunluluğunda olan ruhsatın alınmaması sebebi ile müvekkilinin gelirinde büyük bir düşüş yaşandığını, sözleşme bitim tarihi olan 01.08.2022 tarihine kadar olan hizmet bedelinin hesap edilerek davalıdan tahsilini beyanla şimdilik 20.000 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; protokolün 10. maddesi ile Yetki Sözleşmesi yapılmış olup yetkili mahkeme ve icra daireleri İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davacı ile davalı şirketin fizik tedavi hizmeti verilmesi üzerine anlaştığını, bu süreç boyunca Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünün tüm işletmesinin davacı tarafından yapılmış olup hekim ve uzmanlardan temizlik personeline kadar tüm çalışanların davacı tarafından işe alındığını, Fizik tedavi ve Rehabilitasyon bölümünün işletilmesi için önce Dr. ….. adına ruhsat alındığını, daha sonra Dr. …… ile anlaşma yapıldığını, Dr. ……’ın istifa etmesi sebebiyle fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümünün faaliyetinin durdurulduğunu, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünün faaliyetinin durdurulmasının tek sebebinin davacı tarafından uygun bir hekim ile anlaşılamaması ve davacının ekipmanlarını taşıyarak sözleşmenin devamını fiilen imkansız hale getirmesi olduğunu, müvekkilinin, davacının Dr. ……’e karşı hukuka aykırı eylemlerini sonlandırması için sürekli olarak görüşmüş ve bir uzlaşma zemini yaratmaya çalışmış ise de davacının, yeni bir hekim ile anlaşmanın zorluğunu ve hekimin istifasının ardından Fizik Tedavi bölümünün faaliyetinin duracağını bilerek hekimi ayrılmaya zorladıklarını, ruhsat alınamamasının tek sorumlusunun davacı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Yetki sözleşmesini düzenleyen HMK’nın 17. maddesinde “tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Taraflar aralarındaki sözleşmeyi her zaman değiştirebilir ve bazı hükümlerini de ortadan kaldırabilirler. Dava yetki sözleşmesinde belirtilenden başka yerde açılmış ve süresinde yetki itirazında bulunulmamış ise artık önceki yetki sözleşmesini ortadan kaldıran yeni bir yetki sözleşmesi kurulduğu ve dava açılan mahkemenin yetkili hale geldiğinin kabulü gerekir. HMK 17. maddesinde açıkça tarafların iradesine önem verirken yetki sözleşmesindeki mahkemenin kesin yetkili olduğu ve bu yetkisinin taraflarca ortadan kaldırılamayacağı şeklinde bir sonuca ulaşılması da mümkün değildir. Buna göre sözleşmedeki mahkemenin münhasır yetkisi davalının yetki itirazında bulunulması halinde mahkemece dikkate alınması gerekir ise de bulunulmamış ise veya bulunulmasına rağmen yetki itirazından vazgeçilmiş ise mahkemece kendiliğinden gözetilemez.(Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 21.03.2018 tarih ve 2016/5525 E-2018/1101 K sayılı emsal ilamı)
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler karşısında; taraflar arasında imzalanan prokokolün 10. maddesinde ihtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, taraflar tacir olup HMK 17. maddesi uyarınca huzurdaki davanın yetkili mahkemede açılmadığı, davalı vekilinin cevap dilekçesinde İstanbul Mahkemesinin yetkili olduğunu açıkça belirttiği ve yetki ilk itirazının süresinde, usulüne uygun olarak yaptığı anlaşılmakla, mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin dosyaya sunulan protokolde açıkca yetki sözleşmesinin sözleşmesinin yer aldığı tespit olunarak yetkili olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(ç) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE;
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır