Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/197 E. 2022/981 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/197 Esas
KARAR NO : 2022/981

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili bankanın …. Şubesinin, kredi müşterisi olan davalı … lehine davalı/borçlu …. Şti.’nin müteselsil kefaleti ile krediler kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarını içerir Gebze … Noterliği’nin 04.12.2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi borçlulara ihtarname gönderildiğini, ancak anılan ihtarnamenin borçlulara tebliğ edilmiş olmasına rağmen borcun ödenmediğini, borcun ödenmemiş olması sebebiyle borçlular hakkında Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız haciz yoluyla takibine geçildiğini, ancak davalı borçluların haksız itirazı sonucu takibin durduğunu beyan ederek davalı borçluların Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptıkları vaki itirazların iptalini, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla devamını, davalı borçlular aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıların tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları, duruşmalara katılmadıkları görülmüştür.
DELİLLER: Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, ihtarname örnekleri, genel kredi ve teminat sözleşme suretleri, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi Sözleşmesine dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için teknik inceleme yapılması gerektiğinden dosyanın bilirkişiye tevdine dair 24/03/2022 tarihli celsede ara karar kurulmuş ve bilirkişi ücretinin davacı tarafça yatırılması için ihtaratlı kesin süre verilmiştir.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
Mahkememizin 24/03/2022 tarihli celsenin … ve … nolu ara kararları gereğince davacı vekiline verilen kesin süreye rağmen bilirkişi incelemesi için masraf yatırmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Delil ikamesi için avans” başlıklı 324. maddesinde “(1) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. (2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. (3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
03.04.2012 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45. maddesinde:
“(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Bakanlıkça çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Gider avansı, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade eder.
(2) Adli yardım talebiyle açılan dava ve işlerde adli yardım konusunda bir karar verilinceye kadar harç, gider ve delil avansı alınmaz. Kanunlardaki özel hükümler saklıdır.
(3) Gider avansının yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir. Dava şartı olan gider avansının yatırılmaması veya tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğundan reddedilir.
(4) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Delil avansı, tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade eder. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan biri avans yükümlülüğünü yerine getirmediğinde, diğer taraf bu avansı da yatırabilir. Delil avansını yatırmayan taraf, o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır. Tarafların üzerinde tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerle, kanunlardaki özel hükümler saklıdır…” düzenlemesi yer almaktadır.
Yönetmeliğin 45. maddesinde, gider avansı ve delil avansı birlikte düzenlenmiş olup gider avansının, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade ettiği, davacının, her yıl Bakanlıkça çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, delil avansının ise tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade ettiği vurgulanmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere, Yönetmelikte gider avansının içinde delil avansı için gerekli giderler de gösterilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 94. maddesinde “Kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.” hükmü düzenlenmiştir. Ayrıca verilen sürenin amaca uygun, yeterli ve elverişli olması, kesin süreye uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların açık olarak anlatılması ve anlatılanların tutanağa geçirilmesi, bunlara uyulmaması durumunda mevcut kanıtlara göre karar verilip ilgili tarafların uyarılması gerekir. Bu hüküm gereği mahkememizin 24/03/2022 tarihli celsesinin 8 numaralı bendinde davacı vekilinin yüzüne karşı ihtar yapılmıştır.
Yapılan açıklamalar ışığında, somut olayda, davacıdan kesin süre içinde yatırılması istenilen bilirkişi masrafının delil avansı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda, mahkememizin 24/03/2022 tarihli celsesinde delil avansı niteliğinde olan bilirkişi giderinin yatırılması hususunda davacı vekiline kesin süre verilmiş olup, kesin süreye uymamanın doğuracağı hukuki sonuçlar açık olarak anlatılmış ve anlatılanlar tutanağa geçirilmiştir. Bilirkişi giderinin davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı, 24/03/2022 tarihi itibariyle 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması gerekirken makul bir süre de olmayan 19/10/2022 tarihinde yatırıldığı, celse atılmasına sebebiyet verdiği, bu haliyle dosyadaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında davacının davasını ispatlayamadığı, HMK. 189/1 maddesi dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 26/11/2021 gün 2019/1785 esas 2021/1453 karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2022/1305 esas 2022/1267 karar sayılı ilamı )
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 14.234,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.154,15 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır