Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/180 E. 2020/448 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/180 Esas
KARAR NO : 2020/448

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı site yönetimi ile müvekkilinin 01/03/2018 tarihli güvenlik sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeyi tarafların 26/09/2018 tarihli fesih protokolü ile 30/09/2018 tarihinde feshettiğini, bu sözleşme çerçevesinde çalışan 3 işçinin iş sözleşmesinin sona ermesi neticesinde hak emiş oldukları alacak kalemlerinin arabuluculuk vasıtasıyla anlaşılarak ödendiğini, ödenen tazminatların rücu ilişkisi kapsamında fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, ödemenin yapılmaması üzerine Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davada HMK gereğince Ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, görevli mahkemenin Tüketici mahkemeleri olduğunu, usul ekonomisi ve zaman kaybı olmaması için öncelikle görev yönünden karar verilmesini, icra dosyasına yapılan itirazda yetki itirazında bulunduklarını, fakat icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmediğini geçersiz icra takibine dayanılarak itirazın iptali davacı açılamayacağından davanın reddi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan güvenlik sözleşmesi kapsamında dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının davalıdan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki esasa ilişkin uyuşmazlığın çözümünden önce, davada HMK’nın 355. maddesi gereğince kamu düzeni nedeniyle re’sen dikkate alınması gereken usule ilişkin aykırılıkların mevcut olup olmadığının tespiti gereklidir. Usule ilişkin aykırılıklar konusunda da öncelikli olarak ve mahkemece re’sen dikkate alınması gereken husus ise, mahkemenin görevli olup olmadığı sorunudur. Zira görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınabileceği gibi, taraflarca da davanın her aşamasında ileri sürülebilir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın satıcı, sağlayıcı ya da müteşebbis olması, yapılan işlemin de tüketici işlemi niteliğinde bulunması gereklidir.
Somut olayda, davalı site yönetimi ile davacı arasında güvenlik hizmeti alım sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 25.02.2016 tarih, 2016/2053 Esas, 2016/5865 Karar sayılı ilamı, 10.05.2017 tarih, 2016/779 Esas, 2017/5751 Karar sayılı ilamı, 02.05.2014 tarih, 2013/32630 Esas, 2014/14235 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Açıklanan tüm bu nedenlerle, somut uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3- HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2020
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır