Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/168 E. 2021/1156 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/168
KARAR NO : 2021/1156

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya ait emtianın İstanbul’dan Almanya’ya ihraç edilmesi için dava dışı fiili taşıyıcı ……. Nakliyat ve Lojistik Hizmetleri Tic. Ltd. Şti ile anlaştığını, davalı tarafından ihraç edilen emtianın 12.03.2019 tarihinde ……. plakalı araç ile İstanbul’dan Almanya’ya götürülmek üzere yola çıktığını, Gümrük işlemleri esnasında davalıya ait emtia hakkında düzenlenen gümrük beyannamesinde emtianın ağırlığına ilişkin bilginin hatalı olması sebebiyle aracın gümrükte beklemek zorunda kaldığını, yükleme talimatında ve çeki listesinde davalıya ait emtianın brüt ağırlığının 5045 kilogram olarak belirtildiğini, fakat Dolaşım Belgesi ve Transit Refakat Belgesinde görüleceği üzere davalıya ait emtianın brüt ağırlığının 3068 kilogram olarak çıktığını, müvekkili tarafından davalıya taşımanın yapıldığı aracın yükün tartım sonucu eksik çıkması nedeniyle gümrükte beklediği, emtiaya ilişkin Gümrük Beyannamesinin 2 ton fazla açıldığı, doğru ağırlığa ilişkin yeniden belgelerin düzenlenmesi gerektiği bu hatanın davalı taraftan kaynaklanması halinde masraflara davalı tarafça katlanacağı, araçta başkalarına ait ekspres yüklerin mevcut olduğu bu nedenle hızlı bir aksiyon alınarak gümrük beyannamesinin düzeltilmesi gerektiği hususunu bildirildiğini, araçta başka müşterilere ait yüklerin de olması sebebiyle diğer müşterilere karşı gecikme nedeniyle sorumlu olacağını defalarca bildirdiğini, ayrıca fiili taşıyan ……. Nakliyat gümrükte davalı hatasından kaynaklı olarak beklediği için fiili taşıyanın müvekkili şirketten herhangi bir bekleme ücreti talebi olursa davalı tarafın oluşan bu bekleme ücretine ilişkin de sorumlu olacağı hususu kendilerine bildirdiklerini, fakat davalı tarafın kendisine müteaddit ihtarlara rağmen hemen aksiyon almak yerine kendisinin beyannamesinin doğru olduğunu iddia etmeye devam ettiğini, Gümrükte yapılan bekleme ve parsiyel yükün araçtan indirilmesi nedeniyle masraf kalemlerinin oluştuğunu, fiili taşıyıcı tarafından müvekkili şirkete bildirilen masraf kalemleri araç ekspres olduğu için ekspres farkı olarak 450,00 EUR, 2 günlük bekleme tutarı 300,00 EUR , Elleçleme, gümrük çıkış, indi- bindi masrafı 400,00 EUR toplamda 1150,00 EUR tutarında bir masraf kalemi meydana geldiğini, müvekkili şirketin fiili taşıyıcı ……. ile masraf kalemlerinde indirim talep etmiş ve görüşmeler sonucu toplam 800,00 EUR tutarında masraf kaleminde mutabık kalındığını, fiili taşıyan ……. Nakliyat ve Lojistik Hizmetleri 1000,00 EUR tutarında masrafı fiili taşıyan ……. Nakliyat ve Lojistik Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. müvekkilinden istediğini, 16.03.2019 tarihinde ……. tarafından düzenlenen faturada Navlun Ücret Fark Tutarı kalemi adı altında 1000,00 EUR müvekkiline fatura edildiğini, müvekkilinin fiili taşıyan ile fatura edilen masraflara ilişkin indirim talep etmiş ve 800,00 EUR tutarında mutabık kalınarak 200,00 EUR’luk kısım için fiili taşıyan dava dışı ……. Nakliyat ve Lojistik Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’ne iade faturası kesildiğini, müvekkilinin fiilli taşıyandan indirim talep ettiğini ve neticesinde 800,00 EUR mutabık kalınarak ilgili bedelin müvekkili tarafından dava dışı ……. ‘ye ödendiğini beyanla davanın kabulüne, haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. numaralı dosyasında yapılan takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak takibe itiraz edilmesi nedeniyle, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı firma ile arasındaki asıl taşıma sözleşmesinden ayrı olarak fiili taşıyan ……. Nakliyat ile ayrı bir alt taşıma sözleşmesi kurduğu ve taşıma usule ve uluslararası karayolu taşımalarına ilişkin uyuşmazlıklara uygulanacak olan CMR Konvansiyonu’na uygun olarak fiili taşıyan tarafından yerine getirildiğini, karşı tarafın iddia ettiği gibi taşımanın üçüncü bir firma tarafından yerine getirilmesinde hukuken hiçbir sakınca bulunmadığını, zira zaten taşımanın üçüncü bir firma tarafından yerine getirileceği taşımanın başından itibaren karşı tarafça bilindiğini, davalı tarafın, 08.03.2019 tarihli dosyada mübrez yükleme talimatında 5.045 brüt kg, 4.416 net kg şeklinde belirtmiş olduğu yükünün ağırlığı Gümrük işlemleri esnasında gönderici talimatından farklı şekilde ortaya çıktığını ve gümrük beyannamesinde emtianın ağırlığına ilişkin bilginin hatalı olması sebebiyle aracın gümrükte beklemek zorunda kaldığını, bu durumun göndericinin hatasından ve kusurundan kaynaklandığını, davalıya ait emtianın brüt ağırlığının 3068 kilogram olarak çıktığını, gümrükte yapılan bekleme ve parsiyel yükün araçtan indirilmesi nedeniyle masraf kalemleri meydana geldiğini, taraflar arasındaki anlaşmaya göre, teslim edilecek yükün 50 metreküp alanda taşınacağı ancak sonrasında yükün 40 metreküplük alanda taşındığı ve 10 metreküp için taraflarınca fazladan ödeme yapıldığının iddia edildiğini, ancak daha önce 500 Euro tutarındaki iade taleplerine ilişkin olarak, davalı tarafın fiili taşıyan ……. ile direkt olarak kendisi iletişime geçmiş ve …….’dan 1.800,00 Euro fiyat teklifi aldıklarını belirtmişler, bu nedenle müvekkili şirket tarafından kendilerine kesilen 2.300,00 Euro tutarındaki navlun ücretinden 500 Euro tutarındaki farkı geri istediklerini belirttiklerini, ancak bu iddianın taşıma hukukunun mantığı ile taban tabana zıt olduğunu davalı tarafın fiili taşıyan ile direkt irtibata geçerek fiili taşıyan tarafından kendilerine daha az bir ücret teklifi verilmesi Müvekkili Şirketi bağlamayacağı gibi, Müvekkili Şirketin 500,00 Euro tutarındaki tahsil etmiş olduğu navlun komisyonuna halel de getirmeyeceğini, ayrıca karşı tarafın yükünün daha küçük bir hacim kaplaması nedeniyle ödemiş olduğu meblağın bir kısmının iadesini istemesinin haksız olduğunu beyanla davanın kabulüne, davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilen karşı davanın reddine, davalı tarafça haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. numaralı dosyasında yapılan takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak takibe itiraz edilmesi nedeniyle, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, karşı davaya konu icra takibinin açılması nedeniyle ve işbu icra takibi haksız ve kötü niyetli olarak açıldığından takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
08/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
Davacı/karşı davalı şirketin 2019 yılında e-defter mükellefi oldukları, 213 sayılı V.U.K. İlgili hükümleri ve Genel Tebliğleri doğrultusunda dava konusu yıllara ait ticari defter e-beratlarını kanuni süresinde onayladıkları, fiziki ortamda tutulması gereken 2019 yılına ait Envanter Defterinin 6102 sayılı T.T.K.’nın ilgili hükümleri gereği yapılması zorunlu açılış tasdiklerini kanuni süresinde yaptırdıkları, davacı şirkete ait 2019 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı T.T.K. hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu (H.M.K. md.222/2) Davalı/karşı davacı şirketin 2019 yılında e-defter mükellefi oldukları, 213 sayılı V.U.K. İlgili hükümleri ve Genel Tebliğleri doğrultusunda dava konusu yıllara ait ticari defter e-beratlarını kanuni süresinde onayladıkları, fiziki ortamda tutulması gereken 2019 yılına ait Envanter Defterinin 6102 sayılı T.T.K.’nın ilgili hükümleri gereği yapılması zorunlu açılış tasdiklerini kanuni süresinde yaptırdıkları, davacı şirkete ait 2019 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı T.T.K. hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu (H.M.K, md.222/2) taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı / karşı davalı şirket ticari defter kayıtlarına göre yukarıda tespit edilen gerekçeler ile davalı/karşı davalı şirketten 2019 dönem sonu itibari ile 800 Eur karşılığı olarak 5.004,64 TL tutarında alacaklı göründüğü, Davalı/karşı davacı şirketinde incelenen ticari defter kayıtlarına göre ise davacı/karşı davalı şirketten 12.510,32 TL alacaklı göründüğü, taraflarca Bs-Ba formu ibraz edilmediğinden bu konu hakkında incelemenin gerçekleştirilemediği, davacının davasında talep konusu ettiği ve ticari defterlerine işlediği 800 EURO alacak mesnedinin taşıma sürecinde oluşan alt taşıyıcı masraflarının yansıtması olduğu; söz konusu masrafların davacının sorumluluk alanında gerçekleştiğinin değerlendirildiği; zira davalının verdiği miktar bilgilerinin alt taşıyıcı CMR taşıma senedine tam ve doğru bir şekilde yansıtılmamasının davacı sorumluluğunda olduğu; sair sevk evrakının bilgilerinde hata olmadığı gibi davalı yükleme talimatının da hatalı olmadığı gözetilerek; alt taşıyıcının akdi taşıyıcı davacıya yansıttığı zararları davalı gönderene rücu edemeyeceği, karşı dava açısından ise, davalının dava dışı firmadan aldığı fiyat teklifine göre davacı ile akdettiği taşıma sözleşmesi navlun bedelinden indirim talep edemeyeceği, tek taraflı iade fatura ile alacaklanmasının söz konusu olamayacağı, İade fatura konusunda mutabakat olmadığı sürece tek başına alacaklanma sebebi kabul edilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
07/06/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
Asıl dava bakımından, davacının 800 EURO katlandığı zararı davalı-karşı davacıya yansıtabilmek için; gerçekten taşınan yükün taşıması için bildirilen yükten 2 ton eksik olduğunu, çeki listesi-kantar fişi gibi bir belge ile ispat etmesi gerektiği, aksi takdirde sonradan taşıma sürecinde sırf araçtaki grupaj yük ile örtüşmesi için taşıyıcı kontrolünde düzenlenen CMR taşıma senedi ve transit evrakında brüt kg ile bildirilen ve gümrük beyannamesi ile faturadakinden farklı olmasının sonuçlarına davacının katlanması gerektiği, Karşı dava bakımından, davalı-karşı davacının kararlaştırılan navlunu ödemekten kaçınması veya indirim talep etmesinin taraflar arası sözleşmeye uygun olmadığı, karşı dava konusu talebin kusur veya sorumluluk konusu iddialar ile ilgisinin de tesis edilemediği görüş ve kanaatine varılmıştır.

DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı-karşı davalının, fatura alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü ……. esas sayılı icra takibine vâki davalı-karşı davacının itirazının İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ve davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalı aleyhine giriştiği yine faturaya dayalı Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü ……. esas sayılı takibe davacı-karşı davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı-karşı davalı şirketin davalı-karşı davacı aleyhinde dayanak 800,00 Euro tutarında (takip tarihindeki karşılığı 1Euro=6,2558 TL) toplam 5.004,64 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, yine Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı-karşı davacı şirketin davacı-karşı davalı aleyhinde dayanak 500,00 Euro tutarında asıl alacak, işlemiş faiz olmak üzere toplam 545,70 Euro takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 2019 yılı ve öncesine dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğu, bu ticari ilişki kapsamında davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacının dava konusu emtialarını taşımak üzere tarafların anlaştığı, asıl dava davacısının üstlendiği taşınmayı, dava dışı ……. firması aracılığı ile gerçekleştireceği ve aralarında alt taşıyıcı- CMR taşıyıcısı ilişkisinin bulunduğu, taraflar arasında özel bir düzenleme olmadığı takdirde taşıyıcıların bizzat ifa zorunluluklarının bulunmadığı ve üstlendikleri işi dava dışı taşıyıcı aracılığı ile yerine getirebileceği, buna ilişkin CMR veya sair taşıma mevzuatında herhangi bir kısıtlama bulunmadığı anlaşılmıştır. Taşıma sırasında, gerçek yük bilgileri ve evrakı ile taşıma senedi arasındaki uyumsuzluktan kaynaklı dava konusu faturanın dayanağı zarar meydana gelmiştir. Ancak burada davacı-karşı davalının, 800 Euro katlandığı zararı, davalı-karşı davacıya rücu edebilmesi için, taşınan yükün taşınması için bildirilen yükten eksik olduğunu ispat etmesi gerektiği, buna ilişkin ispat yükü bulunan davacı-karşı davalının iddiasını ispata yarar bir delili yasal süresi içerisinde sunmadığı, sonradan sunulan belgelere ilişkin ise davalı- karşı davacının muvaffakatinin bulunmadığı bu sebeple hükme esas alınmadığı anlaşılmakla, asıl dava davacısının davasının reddine karar vermek gerekmiş,
Yine karşı dava bakımından ise; takip konusu edilen faturanın dayanağı olarak navlun ödemesine ilişkin taraflar arasındaki sözleşmeye göre, davalı-karşı davacının kararlaştırılan navlunu ödemekten kaçınması veya indirim talep etmesine yönelik bir hüküm bulunmadığı anlaşılmakla, takip dayanağı faturanın haksız düzenlendiği görüş ve kanaati ile, karşı dava davacısının davasının reddine karar vermek gerekmiş olup, asıl ve karşı davanın reddine dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve karşı dava bakımından davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı karşı davalı tarafça yatırılan 64,98 TL harcın mahsubuyla bakiye 5,68 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı karşı davalıya iadesine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davalı karşı davacı tarafça yatırılan 54,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 4,90 TL bakiye harcın davalı karşı davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı karşı davalı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.052,00 TL yargılama giderinin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
5-Davalı karşı davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.000,00TL yargılama giderinin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 3.640,00 TL ücreti vekaletin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacı karşı davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davalı karşı davacıdan tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalı karşı davacıya iadesine,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı karşı davalı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı karşı davalıya iadesine,
Asıl ve karşı dava yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2021

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim ……
e-imzalıdır