Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/155 E. 2022/956 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/155 Esas
KARAR NO : 2022/956

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete trafik sigortalı (ZMM) davalı-sigortalı … Tic. Ltd. Şti’ nin maliki bulunduğu ….. plaka nolu araç, alkollü sürücü … sevk ve idaresindeyken 06.01.2017 tarihinde yapmış olduğu kaza neticesinde …. plaka nolu araç nezdinde %100 kusurlu bir şekilde hasar meydana getirdiğini, kaza sırasında müvekkili şirkete trafik sigortalı bulunan … plaka nolu aracı sevk ve idare eden …. isimli şahsın 1,32 promil alkollü olduğunun anlaşıldığını, dava konusu trafik kazası esnasında sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunun tespiti ile “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının” B.4.-c maddesi ihlal edilmiş olup, ilgili maddenin ihlali ile müvekkili sigorta şirketinin sigortalı davalıya rücu hakkı doğduğunu, meydana gelen trafik kazası neticesinde … plaka nolu araçta kaza sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının sigortalı/davalının % 100’lük kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan 4.240,00-TL’nin müvekkili şirket tarafından karşı tarafa ödendiğini, müvekkili şirket tarafından dava konusu maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin hasar dosya örneği delil listesi ekinde ayrıca sayın mahkemenin dikkatine sunulduğunu, müvekkili şirket tarafından ilgilisine ödenen toplam 4.240,00 -TL’ nın sigortalı/davalıdan Türk Ticaret Kanununun halefiyet ilkeleri uyarınca rücuen tahsili amacıyla sigortalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yasal takip başlatılmış ise de davalının süresi içerisindeki yetki itirazı ile dosyanın yetkili Bakırköy … E. sayılı dosyasına gönderilmiş olduğu, ancak bu takibe de sigortalı/davalının itirazı ile takibin durduğunu ve huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğunu beyan ile, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalının itirazının iptalini, … plakalı araç kaydına işlenmek üzere Sayın Mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazada davalı müvekkil şirketin herhangi bir kusuru olmadığı gibi işleten sıfatı yokluğu sebebiyle kusursuz sorumluluğu da olmadığını, huzurdaki davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirket … plakalı aracın işleteni olmaktan çıkmış olup, kaza sebebiyle … plakalı araçta meydana geldiği iddia edilen hasardan ve her türlü zarardan sorumlu olmadığını, müvekkili şirket ile … Tic. Ltd. Şti. 28.09.2016 tarihinde …. plakalı araca ilişkin uzun süreli araç kiralama sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme ile … Tic. Ltd. Şti. … plaka nolu aracı bir yıl boyunca kullanmak üzere müvekkilinden teslim aldığını, aracın kiracı tarafından teslim alınmış olmasıyla müvekkili şirketin aracın işleteni olmaktan çıktığını, iş bu davanın müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirketin meydana gelen kazada kusuru bulunmadığını, mülkiyeti müvekkil şirkete ait olan …. plakalı araç ile …. plakalı araç arasında 06.01.2017 tarihinde meydana gelen kazada, kaza tarihi itibariyle müvekkili şirketin aracın işleteni sıfatı olmaması sebebiyle kaza sonrası hasara uğrayan… plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin rücuen tazminin müvekkili şirketten istenmesinin yasal olmadığını, davacı tarafın kusur ve kusur oranı hususunda yalnızca kaza tespit tutanağına dayanması hakkaniyete uygun olmayacağından yeniden tespit yapılması için kaza mahallinde keşif yapılması gerektiğini, kusur iddiasını kabul etmemekle beraber, yerinde keşif yapılarak uzman heyetçe alınacak rapor doğrultusunda kusur durumu ve oranı tespit edilmesi gerektiğini, kazanın sırf alkol etkisiyle meydana gelip gelmediğinin araştırılması gerektiğini, araçtaki hasar bedeli talebi ve miktarına itiraz ettiklerini, 4.240,00 TL’lik hasarın hangi verilere dayanılarak oluştuğunun açıklanmadığını beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik, rücu şartları var olmadığından rücu hakkının doğmadığı ve davalı müvekkili şirketin işleten sıfatının olmadığı göz önünde bulundurularak davacının rücu taleplerinin ve davasının reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy …. İcra Dairesi ’nün … esas sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtları, tramer ve trafik tescil kayıtları, bilirkişi incelemeleri, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 06/01/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazasından kaynaklı hasar bedelinin rücuen tahsiline yönelik başlatılan Bakırköy … İcra müdürlüğünün … sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy …. İcra Dairesi’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 4.240,00 TL asıl alacak, 193,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.433,41 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan konusunda uzaman bilirkişiler; Makine Yüksek Mühendisi …, Sigorta ve Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı …, Dr. … isimli bilirkişler marifetiyle bilirkişi incelemeleri yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 02/10/2020 tarihli raporunda; Dava konusu (… plaka sayılı … marka/tip, … model araç) park halindeki aracın olayda kusurunun-etketliğinin bulunmadığı, davalı tarafın maliki olduğu araç sürücüsü (… plaka sayılı araç …’in %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücüsü …’in karıştığı kazanın münhasıran sürücünün alkollü olması nedeniyle meydana geldiği 01/01/2017 tarihinde meydana gelen kaza sonucu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler dikkate alındığında … plakalı araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, söz konusu aracın toplam hasar tutarının KDV dahil 4.240,40TL olabileceği kusuruna isabet eden tutarın; sürücünün kusuruna isabet eden tutarın 4.240,40 TL x %100 kusur oranı=4.240,40 TL (KDV dahil) olabileceği davacı sigorta şirketinin, trafik sigorta sözleşmesinin tarafı olan davalı sigortalısına rücu edebileceği, davacı sigorta şirketinin dava dışı 3. şahısa 20.03.2017 tarihinde 4.240TL ödeme yaptığı ve ödeme yaptığı tarihten itibaren faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … 12/11/2021 tarihli raporunda; Davalı … Tic.Ltd.Şti. ile dava dışı “…- …- …” arasında 28.09.2016 başlangıç tarihli 12 ay süreli … Plakalı araç ile ilgili araç kiralama sözleşmesi hüküm altına alındı; Davalı şirket, dava dışı … Ltd.Şti’ne 2016 Ekim ayında faturada plakası yazılmayan ancak 8 adet aracın kira faturasını, Kasım 2016 döneminde 4 adet araç kira faturası, Aralık 2016 döneminde 5 adet araç kira faturası tanzim ettiği, Davaya konu aracın fiilen kiracısına teslim edildiğini gösteren belge ve araç kiralama sözleşmesine ilişkin vergi dairesine yapılan yegâne bildirimin kira sözleşmesi damga vergisi beyan bildirimi olduğu ve sözleşme tek nüsha düzenlendiği gibi sözleşmede damga vergisi yükümlülüğünün dava dışı kiracıya yüklenmiş olduğundan, davalı şirketin kiralanan araç için vergi dairesine herhangi bir bildirimde bulunmadığı, mahkemenin davacının talepleri doğrultusunda karar ittihazı halinde, davacının davalıdan; 4.240,00 asıl alacak, 111,87 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.351,87 TL toplam alacak hesaplandığı, davacı tarafın 4.240,00 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %9 yasal faiz uygulanması gerekeceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … 11/05/2022 tarihli ek raporunda; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabında Müdürlüğün Oto Hırsızlığı Büro Amirliği görevlilerince Kiralık Araç, Bildirim Sistemi | …. ) üzerinden yapılan tetkiklerde; somut davamızın kaza tarihinde ve 28.06.2016 tarihinde davalı şirketin … projesinde kayıtlı herhangi bir araç kiralama kaydının bulunmadığının beyan edildiğini bildirmiştir.
Davalı tarafça kazaya konu aracın uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti’ne kiraya verildiğinden bahisle husumet itirazında bulunulmuş ise de, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasında da belirtildiği üzere rücu muhatabı her zaman poliçede yer alan sigortalı olup, rücu hakkının bulunup bulunmadığı ve varsa rücu edebileceğinin miktarın belirlenmesi bakımından 2918 sayılı kanunun 95/2.maddesi ile ZMSS genel şartlar B.4.c maddesi ve taraflar arasındaki ZMSS poliçesine göre değerlendirme yapılması gerektiği davacının taraflar arasındaki poliçe gereği davalıdan rücuen tahsil isteminde bulunduğu, davalının sigorta sözleşmesinin tarafı olduğu, davalının maliki olduğu aracın işleteni olma sıfatının devam edip etmediğinin önem arzetmeyeceği dikkate alınarak davalının husumet itirazına itibar edilmemiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 29/12/2016 tarih ve …. Esas … Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 2918 sayılı KTK’nın 95.maddesine göre “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Somut olayda, yukarıda da vurgulandığı üzere, davacı ZMMS Sigortacısı, çift taraflı kazada hasar gören karşı araç için ödediği meblağı, dava dışı araç sürücüsünün alkollü olduğu iddiasıyla, sigortalı araç malikinden rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı ZMM Sigortacısı ile davalı Sigortalı arasında sigorta sözleşmesi mevcut olup, sözleşmesinin tarafı davalı maliktir. KTK 95/2. maddesine göre davacı Sigorta Şirketi zarar gören 3. kişiye ödediği bedeli akidine rücu edebilir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacıya ZMSS ile sigortalı araçta sürücünün münhasıran alkol etkisi altında ve %100 kusurlu olduğu kazada hasar gören …. plakalı araç için 20.03.2017 tarihinde 4.240,00 TL ödeme yapıldığı ve genel şartlar B.4 maddesi dikkate alındığında davacının rücuen tahsil talebinde haklı olduğu, dava dışı sigortalıya ödeme yapıldığı tarih ile takip tarihi arasında işleyecek yasal faiz talep edebileceği, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş, rücu talebinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davanın Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptali ile takibin aynı koşullar ile devamına,
2-Asıl alacağın %20 si üzerinden hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 296,02 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 75,72 TL harcın mahsubuyla bakiye 220,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 75,72 TL peşin harç olmak üzere toplam 220,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.497,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 4.333,41 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır