Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/143 E. 2022/675 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/143 Esas
KARAR NO : 2022/675

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/07/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin 26.12.2018 tarihinde araç sürücüsü ……’nın sevk ve idaresindeki …… plaka numaralı aracın, motosikletle seyir halinde bulunan müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, …… plaka numaralı araç sahibinin …… Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi olduğunu, meydana gelen kazı ile ilgili olarak Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesi ……. esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, müvekkilin yaralandığı kaza sonrasında hazırlanan kaza tespit tutanağında da müvekkilinin kusursuz olduğunu, …… plaka no’lu aracın sürücüsü davalı ……’nın asli kusurlu olduğunu, Müvekkilinin kaza sonrasında hayatını idame ettirecek faaliyetlerinde sürekli bir başka kimseye mecbur olarak yaşamak zorunda kaldığını beyan ederek yargılama sırasında talebini arttırmak ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik; Geçici İş Göremezlik Tazminat olarak 300,00 TL, Sürekli İş Göremezlik Tazminatı Olarak 300,00 TL, Tedavi ve Bakım Giderleri İçin 400,00 TL Maddi Tazminatı, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, sorumluluğun derecesine ve maddi zararın kapsamına göre 80.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …… ile …… San. Ve Tic. Ltd. Şti. alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, safahatta sunduğu 12/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, bilirkişi raporunda belirtilen rakamlar üzerinden, sınırlı olduğu limitler üzerinden Sigorta şirketleri ……. Sigorta A.Ş (360.000 TL) temerrüt tarihi 29.07.2019 tarihinden ve …… Sigorta A.Ş.(100.000 TL) ihbar edilip tebliğ edilmiş sayıldığı ve temerrüde düştüğü 14.07.2020 tarihinden diğer davalılar …… ve …… Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi için 778.468,02 TL ‘nin müvekkilimin mağdur olduğu kaza tarihinden (26.12.2018) itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı davalı …… vekili cevap dilekçesinde özetle: meydana gelen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davanın hak düşürücü süresinin geçtiğini, zamanaşımına uğradığını, arabulucuya başvuru yapılmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuş, ayrıca davanın …….Sigorta ve …… Sigortaya ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… San Ve Tic Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Olayda müvekkilimin kusurlu olduğu iddiasının doğru olmadığını, kesinlikle kabul etmemekle birlikte davacının eğer bir zararı olmuşsa bu zararının sigorta şirketince giderilmesi gerektiğini, müvekkiline ait olan ……. plakalı aracın …….SİGORTA A.Ş tarafından ” Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ile trafik sigortası yaptırıldığını, yine aynı aracın …… SİGORTA A.Ş tarafından kasko sigortasının yaptırıldığını, bu kapsamda davanın ilgili sigorta şirketi olan …….SİGORTA A.Ş VE …… SİGORTA A.Ş’ye İhbar edilmesini talep ederek davanın müvekkili yönünden reddini savunmuştur.
Davalı …….Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasında kusurlu olduğu iddia olunan …… plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde 25/10/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ….. numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Kaza tarihinde poliçe kapsamında müvekkili şirketin sorumlu olabileceği teminat limitinin 360.000.- TL olduğunu, davacının geçici iş göremezlik taleplerinin sigorta teminatı dışında olduğundan reddinin gerektiğini, davanın zaman aşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan …… Sigorta vekili özetle; …… plakalı kazaya karışan aracın müvekkili şirkette, 28.12.2017-28.12.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …. numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri talebine ilişkin müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesi …… E. Sayılı dosyası, hastane kayıtları, sigorta poliçesi, trafik kayıtları, kaza tespit tutanağı, arabulucu evrakları, hasar dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeni ile haksız fiil temeline dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Sorun: 26.12.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı araç sürücüsü, maliki ve sigortacısının olaydan dolayı sorumlu olup olmadığı, kusur oranları, davacının tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise hükmedilmesine ilişkin olan miktarların tespitine ilişkindir.
Çözüm: Kusur durumunun ve maluliyet oranının tespiti, sorumluların ve tazminat bedelinin tespiti,TBK. Sigorta Kanunun 2918 sayılı yasa bakımından tespit.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 28/04/2022 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesi …. esas sayılı dosyası, kazaya karışan aracın trafik kaydı, KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi, sigorta belgeleri, davacıya ait hastane raporları, SGK kayıtları, vs. deliller celp ve tetkik olunmuş, ATK Trafik İhtisas Dairesinden ve aktüerya bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Olay: 26.12.2018 tarihinde davalı sürücü ……’nın sevk ve idaresindeki ….. plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki ….. plakalı motosikletin çarpışması
neticesinde davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza meydana gelmiştir.
Kusur : Mahkememizce aldırılan Trafik İhtisas Dairesi’nin
07.01.2021 tarih ve ….. sayılı raporunda; davalı sürücü ……’nın % 80, davacı
…..’ın % 20 oranında kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul
….. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 31.05.2021 tarih ve ….. sayılı mütalaa yazılarında 30/03/2013
tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve
Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre engellilik oranının %27
olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği kanaati
belirtilmiştir.

Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul
… Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 29.11.2021 tarih ve ….. sayılı mütalaa yazılarında 1/10/2008
tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı
Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında %28.0 (yüzdeyirmisekiznoktasıfır)
oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin
olay tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği kanaati belirtilmiştir.
Dosya kapsamında davacının çalışmasına ve ücretine ilişkin bilgi ve belge
bulunmadığından Yargıtay kararları doğrultusunda aktif yaşam süresi için AGİ’nin dahil
edildiği pasif dönemde ise AGİ’siz net asgari ücret üzerinden hesaplama yaptırılmıştır.
Kazaya karışan …… plakalı araç davalı ……. Sigorta A.Ş.’nin 25.10.2018-
25.10.2019 başlangıç ve bitiş tarihli, 360.000,00 TL limitli, …. poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, …… Sigorta A.Ş.’nin 28.12.2017-28.12.2018 başlangıç ve
bitiş tarihli, 100.000,00 TL limitli, …… poliçe numaralı kasko sigortası ile
sigortalıdır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu md 97’de (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar
görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce
ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru
tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen
cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya
5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükümleri yer almaktadır.
2918 Karayolları Trafik Kanunu Tazminat ve giderlerin ödenmesi başlıklı md 99/1’de
“Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen
belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü
içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek
zorundadırlar.” hükmü yer almaktadır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.

Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).

2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.

Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
Sürekli maluliyet tazminatı, kişinin maruz kaldığı sakatlıktan dolayı, eski hayat seviyesini sağlamak amacıyla fazladan harcayacağı çabanın karşılığı olarak verilen tazminat niteliğinde olup, kişinin bulunduğu yaştan itibaren yaşayacağı tüm sürede maluliyet oranında alacağı aylık iratların peşin değeridir.
Davacı vekili tarafından davalı sigorta şirketine 13.07.2019 tarihli dilekçe ile başvurulmuş
olup dilekçe ekinde hesap bilgileri, trafik kaza tespit tutanağı, hastane raporu, savcılık dosya
fotokopisi, epikriz raporları, tedavi masraflarına ilişkin faturalar, hak sahibinin nüfus cüzdan örneği
ve vekaletnamenin listeli olduğu anlaşılmıştır.

Davacı vekilinin yaptığı başvurunun usulüne uygun olduğu, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 29.07.2019 olduğu, diğer davalılar araç maliki-işleten …… Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi
ve sürücü ……’nın kaza tarihinde (26.12.2018) temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.

MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Maddi zarar, kişinin isteği dışında malvarlığında meydana gelen eksilmesini ifade eder. Zarar miktarı malvarlığının hukuka aykırı eylemden önceki durumu ile eylemden sonra arz ettiği durum karşılaştırılarak belirlenir. Hukuka aykırı eylem malvarlığının aktifini azaltımda veya pasifini çoğaltımda yahut aktifin çoğalmasına veya pasifin azalmasına engel olmak suretiyle zararın oluşumuna sebebiyet verir. Diğer bir deyimle zarar, eylemli zarar veya kardan yoksunluk biçiminde gerçekleşir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, SGK ve sigorta şirketinden alınan yazı cevapları, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, sağlık kuruluşlarından celp edilen tıbbi bilgi ve belgeler, ATK raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; 26.12.2018 tarihinde davalı sürücü ……’nın sevk ve idaresindeki ……. plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki ….. plakalı motosikletin çarpışması
neticesinde davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza meydana geldiği, meydana gelen kazada davalı sürücü ……’nın % 80, davacı
…..’ın % 20 oranında kusurlu olduğu alınan kusur raporları ile tespit edilmiş olup, somut davada, davacının maruz kaldığı trafik kazasında yaralanarak belirli bir süre hastane ortamında tedavi gördüğü, Yargıtay örnek kararları doğrultusunda ve itibar edilen bilirkişi raporunda, meydana gelen yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasında yaralanıp beden gücü kaybına uğrayan davacının gelir kaybına uğradığı anlaşılmakla maddi tazminat bakımından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

Manevi zarar, hukuka aykırı eylem sonucu kişisel değerlerde meydana gelen eksilmedir. Kişisel değerlerin soyut niteliği nedeniyle meydana gelen eksilmenin rakamsal karşılığını parasal değerini ifade etmek mümkün değildir. Bununla birlikte kişisel değerlere yapılan saldırı neticesi ruhsal dengenin bozulması yaşama sevincinin eksilmesi kaçınılmaz olduğunda, hukuk manevi zararı giderim yükümlülüğü dışında tutmamış, genel değer ölçüsü olması nedeniyle, belli bir miktar paranın verilmesi suretiyle zarar görenin tatmin edilmesini amaçlamıştır. Olayın niteliği ve yaralanmanın boyutu, bilirkişi raporu, ATK raporları, hastane kayıtları, kaza tespit tutanağı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, manevi tazminatın zenginleşmeye veya yoksullaşmaya neden olamaması temel ilkesi de dikkate alınarak davacının olaydan dolayı çekmiş olduğu elem ve ızdırabın bir nebze de olsa telafisi için davacılar lehine aşağıdaki miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmüştür.
02/06/2018 tarihli …. sayılı resmi gazetede yayınlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 25. Maddesinin (9) numaralı bendinde, “…Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. Arabulucu tarafları ilk toplantıya her türlü iletişim aracıyla davet ettiğini belgelendirir. Arabulucunun düzenlediği belgeler geçerli mazeretin değerlendirilmesinde esas alınır…” hüküm gereği arabuluculuk görüşmesine katılmayan davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Davalı sigorta şirketi her ne kadar arabuluculuk görüşmesine katılmış ise de; maddi tazminat talebinin sigorta poliçe limiti ile sınırlı olarak talep edildiği (360.000 TL), kabul edilen miktarın sigorta poliçe limitinin üzerinde olduğu dikkate alınarak davalı sigorta lehine de vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-MADDİ TAZMİNAT BAKIMINDAN
Davanın kısmen kabulü ile;
-Geçici iş göremezlik zararı 20.781,96 TL,
-Sürekli iş göremezlik zararı 583.572,28 TL olmak üzere toplam 604.354,24 TL nin davalılar ……, …… San. Ve Tic. Ltd.Şti den kaza tarihi olan 26/12/2018 tarihinden, davalı …. Sigorta A.Ş den yönünden temerrüd tarihi olan 29/07/2019 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile (sigorta limiti olan 360.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
B-MANEVİ TAZMİNAT BAKIMINDAN
-Kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/12/2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar ……, …… San. Ve Tic. Ltd.Şti den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
-Alınması gerekli 44.698,94 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.383,28 TL peşin harcın mahsubu ile eksik 43.315,66 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yapılan 284,90 TL yargılama gideri ile, 1.445,48 TL. toplam harç masrafı ki toplam 1.730,38 TL. yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
-Davacının Adli Yardım Talebi kabul edilmekle suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.000,00 TL bilirkişi gideri, 820,00 TL, 1.070,00 TL ve 723,00 TL ATK rapor gideri olmak üzere toplam 3.613,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 47.267,71 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden 02/06/2018 tarihli 30439 sayılı resmi gazetede yayınlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 25. Maddesinin (9) numaralı bendi gereği davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, maddi tazminat talebinin davalı sigorta şirketi yönünden sigorta poliçe limiti ile sınırlı olarak talep edildiğinden (360.000 TL) davalı sigorta lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 7.300,00 TL ücreti vekaletin davalılar …… ve …… San. Ve Tic. Ltd.Şti den alınarak davacıya verilmesine,
-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden 02/06/2018 tarihli 30439 sayılı resmi gazetede yayınlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 25. Maddesinin (9) numaralı bendi gereği davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı ….. sigorta vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
30/06/2022

Başkan …… Üye ….. Üye ……. Katip ……
¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır)