Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/141 E. 2022/441 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/141
KARAR NO : 2022/441

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2019
KARAR TARİHİ : 22/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlu ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş 16.10.2018 tarihli “Alt Yüklenici Sözleşmesi” ve 22.10.2018 tarihli “Özel Şartlar Sözleşmesi” Sözleşmeleri uyarınca belli bir bedel karşılığında müvekkili şirket tarafından malzemeli, işçilikli WC Kabin, Lavabo Tezgah, Soyunma Dolapları ve Oturma Bankosu işleri yapılmasını tedarik ettiğin ancak davalı tarafından bu yolda herhangi bir ödemede bulunulmadığını, İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile aleyhinde başlatılan takibe de kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı tarafın itirazı üzerine İcra Müdürlüğünce dosyanın takibinin durdurulmasına ve yetkisizlik nedeniyle Çatalca İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiğini, İşbu dosyanın Çatalca İcra Müdürlüğü’nde ……. Esas sayısı ile kaydı yapıldığını, davalı-borçlunun işbu takipte “borca, faize, yetkiye ve her türlü ferilerine” itiraz etmesi üzerine, aşağıda yer alan nedenlerle haksız bulunan itirazın iptali istemiyle huzura gelmek zorunluluğunun hâsıl olduğunu, asıl alacak ve faiz yönünden; müvekkili şirketin taraflarca imza altına alınmış 16.10.2018 tarihli Alt Yüklenici Sözleşmesi ve 22.10.2018 Özel Şartlar Sözleşmesi uyarınca davalı-borçluya belli bir bedel karşılığında malzemeli işçilikli WC Kabin, Lavabo Tezgah, Soyunma Dolapları ve Oturma Bankosu tedarik ettiğini, davalı – borçlunun müvekkili ile akdettiği Alt Yüklenici ve Özel Şartlar Sözleşmeleri ile kurulmuş ticari ilişkiye istinaden; müvekkili şirket tarafından faturalar kesildiğini, ekli cari hesap dökümlerinden de görüleceği üzere, anılan fatura bedellerinin tamamının müvekkiline ödenmemiş olduğunu, davalı borçlunun takip tarihi itibariyle müvekkiline 127.032,41-TL asıl alacak, 1.284,25-TL işlemiş faiz toplamı olarak 128.316,66-TL borç bakiyesi bulunduğunu, müvekkili şirketin alacağına halen kavuşamadığı hususunun, tarafların defter ve kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile de kolaylıkla anlaşılacağını, taraflar tacir olduğunu, aralarındaki ilişkinin ticari olduğunu, alacağında ticari bir alacak olduğunu bu minvalde, taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinde “ticari faiz” uygulanmasının gerekmekte olduğunu, davalı-borçlunun faize ilişkin itirazlarının da yerinde olmadığını, davalı borçlunun itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiklerini, bu nedenle borçlunun usul ve esas bakımından takibe yönelik itirazlarının (borca, faize, yetkiye ve her türlü ferilerine )iptalini, takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ……… Tıbbi Ürünler San. Ve Dış. Tic. A.Ş. ile davacı ……. Yapı Sistemleri San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında 16.10.2018 tarihinde İstanbul Çatalca; …… Mah. ….. Ada; …… Parsel sayılı yerde müvekkili şirketin …… Fabrikası WC kabin, Lavabo Tezgahı, Soyunma Dolapları ve Oturma Bankası işlerinin yapımı için Alt yüklenici sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 23 Ekim 2018 tarihli Özel Şartlar Sözleşmesini imzaladıklarını, taraflar sözleşme konusu işler bedelinin 285.000 TL olduğu konusunda mutabakata vardıklarını, her ne kadar davacı tarafından müvekkili şirketin sözleşmeye bağlı faturalarını ödemediğini iddia etmiş iseler de iş bu hususun müvekkil şirket tarafından kabulü mümkün olmadığını, Özel Şartlar Sözleşmesinin 6. Maddesinde;”İşin bitiş tarihi 15.11.2018” olarak belirtilmiş süre uzatım için geçerli sebepler :
Bulaşıcı Hastalıklar , Genel ve Kısmi Seferberlik , Kanuni Grev ve Lokavtlar, Terör Olayları, imalat metrajların attırılması olarak belirtildiğini, davacı tarafından süresinde yerine getirilmediğini, davaya cevap dilekçelerinde sundukları geçici kabul tutanağı ile de sabit olduğunu; her ne kadar davacının sözleşme konusu işi 31 takvim günü içerisinde bitireceğini ( 15.11.2018 ) kabul etmiş ise de; eksik ve kusurlu ifa etmesi nedeniyle ancak geçici kabul tutanakları ile de sabit olduğu üzere 31.12.2018 tarihinde ilk geçici kabul için ürünleri hazır edebildiğini, yine sayın mahkeme tarafından incelendiğinde müvekkili şirket tarafından 31.12.2018 tarihinde de geçici kabul tutanağında eksik ve ayıplı işler tespit edilmek suretiyle geçici kabul tutanağının tutulduğunu, Sözleşmenin 23. Maddesinde Kabuller ve Sorumluluklar bölümünde;“ Geçici Kabul tutanağında eksiklikler tespit edilecek ve bu eksiklikler geçici kabulden itibaren en geç 15 gün içerisinde tam ve eksiksiz olarak Alt Yüklenici tarafından giderilecektir.”şeklinde düzenleme ile de sabit olmasına rağmen; müvekkili tarafından ilk yapılan geçici kabul tarihi olan 31.12.2018 tarihinde geçici kabulde eksikliklerin belirtilmiş ve sözleşme uyarınca 15 gün içersinde ilgili eksiklikleri gidermesinin belirtilmiş olmasına rağmen; davacı ile müvekkil 2.kabul tarihi olan 07.03.2019 tarihinde dahi eksiklikler tespit ettiğini, davacı tarafından ancak sözleşme konusu işin kesin kabul tutanağı ile de sabit olduğu üzere ancak 27.08.2019 tarihinde yapıldığını, sayın mahkeme tarafından da ilgili evraklar incelendiğinde de görüleceği üzere; davacı tarafından sözleşme ile işin bitiş tarihi: 15.11.2018 olarak taahhüt edilmiş ise de; ancak kesin kabul tarihi olan 27.08.2019 tarihinde ifa edildiğini, müvekkil davacının eksik kusurlu ve geç teslimi sebebiyle zarara uğradığını ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 25 maddesinde;25.2 Süresi içinde, onaylı son iş programına uyulmadığı takdirde, fiilen işi geciktirdiği beher gün için, keşif bedelinin % 0.5 oranında, 25.3 Süresi sonunda iş tamamı ile ikmal edilmediği takdirde beher geciktirilen keşif bedelinin %0.5 oranında;25.5 verilen süre içinde kabul noktalarının tamamlanmaması halinde beher geciktirilen gün için keşif bedelinin % 0.5 oranında 25.6 Toplam ceza tutarı keşif bedelinin %10 geçemez ; şeklinde hükümler hasredildiğini davaya cevap dilekçelerinde ibraz ettikleri üzere geç teslim, eksik ve kusurlu işlerin süresinde yapılmamış olması sebebiyle de; yapılacak bilirkişi incelemesinde sözleşmedeki ceza maddelerinin de incelenmesi gerektiğini, müvekkili tarafından eksik, kusurlu işler nedeniyle müvekkili şirketin keşif bedelinden kesinti yapma hakkı olması sebebiyle dava konusu icra takibinde belirttiği tutara ilişkin bir alacağı bulunmadığını, bu sebeple de haksız mesnetsiz davanın reddinin gerektiğini, öncelikle faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediği gibi tebliğ edildiği varsayılsa dahi kim tarafından alındığının net ve açık olmadığını, müvekkiline ulaşmayan ve mutabakata varılmayan fatura alacağından dolayı huzurdaki davanın açılmasının mesnetsiz olduğunu, salt fatura alacağı olduğunu beyan etmesinin tek başına yeterli olmadığını, işbu faturaların müvekkiline tebliğ edilmemiş olması, fatura alacağına dayanak alacağın dayanağı eser sözleşmesine dayandığını hak kazanıp kazanmadığının ispatlanmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca başlatılan takipteki faiz oranında da itiraz ettiklerini, zira fahiş miktarda faiz işletilmesinin söz konusu olduğunu, davacı yanca da faturaların tebliğine dair hiçbir delil sunmadıklarını, haberdar olunmayan ve iddia edilen bir takım faturalara istinaden yapılan icra takibine itirazlarının kötü niyetli ve iddia edilen alacağın likit ve muaccel olmadığını, bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmayıp, reddine karar verilmesini talep ettiklerini, yine aynı zamanda taraflar arasındaki alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmış olması sebebiyle de; dava da icra inkar tazminatına hükmedilmesinin kanunun amir hükümlerine aykırı olduğunu, her türlü, karşı dava, talep, tazminat, cezai şart, alacak, faiz, şikayet ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, neticede esas yönünden işbu haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Bilirkişi heyeti 14/09/2021 havale tarihli raporunda; Davacı şirketin davalı şirket hakkında 127.032,41 TL tutarındaki alacağı için icra takip ve dava konusu 30.04.2019 tarihli olarak sunulan cari hesap ekstresine dayanak olarak gösterdikleri tutara rastlanmamış olup, tarafların incelenen 2018 ve 2019 yılı ticari defter kayıtlarına göre ettiği, davacı şirketin davalı şirketten icra takip tarihi itibari ile 98.294,20 TL tutarında alacaklı göründüğü, davalı şirketinde aynı tarih itibariyle davacı şirkete 98.294,20 TL tutarında borçlu göründüğü, davalı tarafın 6102 sayılı TTK 23/2 maddesi hükümlerine göre faturalara itiraz ettiğine dair bir belgeye rastlanmadığı, teknik inceleme sonucunda da davacı alacağında kesilebilecek gecikme cezası miktarı 28.500,00 TL olarak hesaplandığı ancak gecikme cezasının uygulanmasının şartlarının oluşmadığına kanaat edildiği, mahkemece gecikme cezası uygulanmasına kanaat edilmesi halinde bu miktar (28.500,00 TL)nin davacı alacağından düşüleceği sonuç ve kanaatini bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti 22/03/2022 havale tarihli ek raporunda; Davacı şirketin icra takibine dayanak olarak sunulan hesap ekstresi ticari defter kayıtları ile mukayese edildiğinde, icra takibine dayanak olarak sunulan hesap ekstresinin hatalı olmasından ötürü dikkate alınmamış olup kayıtların geçerliliği bakımından ticari defter kayıtları baz alınarak 30.04.2019 tarihi itibari davacı şirketin davalı şirketten alacağının 127.194,35 TL değil de 98.294,20TL olarak göründüğü, dosya ekinde sunulan 30.04.2019 tarihli ……… numaralı 28.900,15 TL’lık faturanın 03.05.2019 tarihine kaydedilmesinden ötürü (ihracat faturası – intaç tarihine göre ) bu tarihte davacının alacak tutarına ait iddiasının doğru olduğu, yani davalı şirketten 127.194,35 TL alacaklı göründükleri, 10.06.2019 İcra takip tarihine göre ise davacı şirketin davalıdan 127.194,35 TL alacaklı göründükleri, davalı şirketin kök raporda sunulan ve ticari defter kayıtlarından çıkarılan davacı şirkete ait hesap ekstresine göre 30.04.2019 tarihi itibariyle davacı şirkete 127.194,35 TL borçlu göründükleri, mahkemece 28.500,00 TL tutarındaki gecikme cezasının uygulanmasının takdiri halinde davacının alacağının 127.194,35 TL–28.500,00 TL = 98.694,35 TL olacağı, aksi halde davacının alacağının 127.194,35 TL olması gerektiği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, taraflar arasında imzalanan Alt Yüklenici Sözleşmesi ve Özel Şartlar Sözleşmesi uyarınca davacı tarafından düzenlenen faturadan kaynaklı alacağı tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Çatalca İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 127.032,41 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında davaya konu ticari ilişkinin var olduğu, tarafların 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, yine BS formuyla bildirimi yapılan faturaların davalı tarafça BA formuyla bildirimlerinin yapıldığı ve tarafların bildirimlerinin miktar ve adet olarak birbiriyle uyumlu olduğu ve davacının takibe dayanak olarak gösterdiği 30/04/2019 tarihli cari hesap ekstresine göre 98.294,20 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının 98.294,20 TL yönünden kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar davalı işin süresinde yapılmadığını ve gecikme cezası kesilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de; davalının, işin süresinin dolmasından itibaren davacıya uyarı veya ihtarda bulunmadığı, davacıya bu hususta herhangi bir gecikme cezası kesintisi yapmadığı ve gecikme yaşandı ise de bunu bildiği ve kabul ettiği anlaşılmakla davacının alacağından gecikme cezası kesilmemiştir. Davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 98.294,20 TL asıl alacak yönünden davalının Çatalca İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın kabul miktar yönüyle %20’si üzerinden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 6.714,47 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.549,75 TL harcın mahsubuyla bakiye 5.164,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.549,75 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.600,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.949,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.501,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 13.287,95 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranı üzerinden takdiren 308,84 TL’nin davacıdan, 1.011,16 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/04/2022

Katip …… Hakim ……
e-imzalıdır e-imzalıdır