Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/14 E. 2022/268 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/14 Esas
KARAR NO : 2022/268

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ürün ambalajlarında, davacı şirketin renk, şekil ve hitap ettiği sektörel kesim açısından belirlenen unsurlar ve bu unsurların oluşturduğu kompozisyonun taklit edildiğini, davacı şirketin ürünleri üzerindeki ayırt edici unsurların izinsiz kullanıldığını, davalı şirkete ait ürünlerin online satış kanallarında sergilenmekte olduğunu ve bu siteler üzerinden sergilenerek tanıtım yapılan ürünlerin satışa sunulduğunu, bu durumun Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ….. Karar Sayılı dosya nezdinde alınan bilirkişi raporunda da kabul edildiğini, bu nedenlerle haksız rekabetin men’i ve ref’ine, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan ürünlerin toplatılmasının ve yargılama sonunda imhasının sağlanabilmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, online sitelerde yapılan satışların durdurulması için erişimin engellenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin markasının davacı şirketin markasından farklı olduğunu, bu iki markanın yer aldığı hasta bezi ürünlerinin tüketici nezdinde karşılaştırılması ve haksız rekabete neden olmadığını, canped ile goodcore marka ambalajlarında kullanılan renkler ve diğer unsunlarda da benzerlik görülmediğini, renkler üzerinde kimsenin inhisari hakkı olmadığını, davalı 05/12/2019 tarihinde açtığı davada iddia ettiği hususlara dayanarak Kocaeli …… Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tespit talebinde bulunduğunu, Kocaeli ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin bu talebi reddettiğini, davacının bu karara rağmen yeniden Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde …… Değişik İş Dosyası kapsamında bir kez daha tespit talebinde bulunduğunu, bu nedenlerle işbu davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER : Kocaeli …… Asliye Hukuk Mahkemesi ….. D.iş Sayılı dosyası, Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi …… D. İş …… K. Sayılı dosyası, tarafların ürün numuneleri, bilirkişi raporu, müzekkere yanıtları, tüm dosya kapsamı toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava konusunun taraflar arasında haksız rekabetin tespiti meni, refi ile haksız rekabetle oluşan tecavüzün önlenmesi için ürünlerin toplatılması ve imhasına yönelik tedbir taleplerine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde ve ürün numuneleri incelenilmek suretiyle konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Kocaeli …… Asliye Hukuk Mahkemesi ……. D.iş Sayılı dosyasında; aleyhe tespit istenilen şirket ürününün satış bakımından arz olunan bir ürün olup talep eden dilekçesinde de buna dair fotoğraf olması nedeni ile ileride marka hakkına tecavüzün tespit edilememesi veya delillerin kaybolacağı tehlikesinin bulunmaması, aleyhe talep olunan şirketin halen faaliyette olan ve ürünleri bilinen bir şirket olup ticari defterleriyle adı geçen ürünlerin satışının kaydi durumu nedenleri ile HMK md 400-2, 402 kapsamında olmayan tedbir talebinin reddine, ihtiyati tedbir talebi ile ilgili olarak her ne kadar 6769 sayılı SMK md. 159/1’de “dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla” durdurma, elkonulma ve diğer şekillerde tedbire karar verilmesi mümkün ise de talep edenin markasının hükümsüzlüğü, karşı tarafın markasıyla olan benzerliği veya muhtemel hükümsüzlük iddiası gibi karşılıklı savunma ve iddialar alınmaksızın talep eden tarafça dosyaya sunulan TPE suret evrakları üzerinden, karşı taraf bakımından ölçülük ilkesine aykırı olacak şekilde etki doğuracak biçimde tedbir kararı verilmesinin hukuka uygun görülmemesi nedeniyle taleplerin reddine karar verilmiştir.
Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi …… D. İş …… K. Sayılı dosyasında; 19/12/2019 tarihli Marka Vekili Av. …… tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; tarafların tescilli markalarının birbiri ile SMK 6/1 anlamında benzer olmadığı, ……. com ve ……com sitelerine ait bildirilen url adreslerinde davacının iddia ettiği görselin davalı tarafından yoğun olarak kullanıldığı ve bunun sürdürüldüğü, aleyhine tespit talep edilene ait olduğu iddia edilen ilgili markasal kullanımlara konu ürünlerin; renk, yazı stili, yazı ve görsellerin ürün üzerindeki yerleşimi ve şeki) unsurları açısından tespit talep eden yanın ürünü ile yüksek düzeyde benzer olduğu, tespit talep eden tarafın ürün üzerinde kullandığı ambalaja ait herhangi bir tescil veya koruma belgesini dosyaya sunmadığı, bu nedenle ilgili ambalaj bakımından öncelikli hak sahibinin tespit olunamadığı, ancak aleyhine tespit talep edilen yanın, davacı yanın davaya mesnet ambalajlarını kullanmalarından sonra ilgili kullanımlara giriştiği tespit olunur ise haksız rekabetin varlığının koşullarının oluştuğu bildirilmiştir.
Muhasebe Hesap Denetim Uzmanı ……., Haksız Rekabet Uzmanı Öğretim Görevlisi ……, Kimya Mühendisi Patent ve Marka Vekili ……. ve Tasarımcı …….’dan müteşekkil Bilirkişi Heyeti 09/03/2022 havale tarihli raporunda; davacı ve davalı markaları farklı olmakla birlikte farklı renk kombinasyonları ile ambalaj üzerinde görsel olarak farklı görüntüler kullanmak mümkün iken aynı renk kompozisyonlarını yine aynı erkek ve kadın görüntüleri ile birlikte aynı ürün için kullanmanın iltibas ihtimalini doğurabileceği ve vaki durumun TTK 55/1-a- 4 bendinin ihlali sayılabileceğini belirtmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı yapmış oldukları beyan ve itirazların değerlendirilmesi için ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi Heyeti 26/10/2021 tarihli ek raporunda; davacı taraf adına Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından …… numaralı markanın 20/08/2019 tarihinde ve …… numaralı markanın 13/09/2021 tarihinde tescil edilmiş olduğu, davalı taraf adına Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından …… numaralı markanın 25/03/2021 tarihinde tescil edilmiş olduğu, dolayısıyla her iki tarafın markası tescil edilmiş olduğu için, her iki markanın kanunun himayesinde olduğu, bundan dolayı marka sahiplerinin serbestçe markalarını kullanabilecekleri, ancak bu kullanma şekil, renk, ebad ambalaj kompozisyonu bakımından iltibasa meydan vermeyecek şekilde olması gerektiği, ambalaj üzerindeki tanıtma vasıtalarının tüketicileri aldatacak şekilde, tüketicilerin algısında aynı tesiri yaratacak şekilde kullanımı, karıştırma ihtimalini ortaya çıkartacağı, burada en önemli olan hususun ürün ambalajının özellikle tüketicinin ürünle karşılaştığı yüzünde, bir bütün olarak uyandırdığı intiba olduğu, davalı taraf adına tescil edilen markanın şekil ibaresinin üzerinde kalp şekli bulunmamasına rağmen, davalı taraf ürünü üzerindeki kullanımda kalp şeklinin bulunduğu, davacı taraf logosunda ve ürünü üzerinde de kalp şeklinin bulunduğu, davalının ürünü üzerinde tescilli markasında bulunmayan kalp şeklini kullanmış olması hem ilişkilendirme ihtimalini arttırdığı, hem de davacının ürününe benzetme kastını ortaya koyduğu, herkes tarafından kullanılan ve harcı alem olmuş dış şekillerden kimsenin kişisel hak iddiasında bulunamayacağı, dolayısıyla mavi renk kullanımı ve yetişkin insanlara yönelik hasta bezlerinde yetişkin insan görselleri kullanılması vb.nin herkes için serbest olması gerektiği, dava konusu ürünler açısından önemli olanın, ambalajlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, renk, logo kullanımı, kadın – erkek modellerinin kullanımı ve bütün bu farklı unsurların ambalaj üzerindeki yerleşimlerinin, hiçbir zorunluluk olmadığı halde tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açacak derecede benzerlik arz etmesi olduğu, davacı ürünü ile davalı ürünü arasında sayılan unsurlar ve bunların ambalaj üzerindeki yerleşimleri, raporda detaylı olarak analiz edildiği üzere, ürünün ortalama tüketiciden daha düşük dikkat düzeyine sahip tüketicileri nezdinde karıştırma ihtimaline yol açacak düzeyde benzer olduğu, sektördeki diğer ürünler incelendiğinde bu unsurlardan bir veya birkaçı kullanılıyor olsa bile hiçbir tanesinde bu düzeyde bir benzerliğin söz konusu olmadığı, sektördeki diğer ürünler üzerindeki incelemelerinin, bütün bu unsurların bir arada ve ürünündeki şekili bunların herkes tarafından kullanılan harcı alem olmuş unsurlar olmadığını gösterdiği tespit edilerek, davalı ürün ambalajındaki renk, dizayn ve görsel unsurların birlikte yarattığı kompozisyon bir bütün olarak davacı ürünüyle karşılaştırıldığında, oldukça fazla kompozisyon, renk ve şekil serbestisi olduğu halde davalı taraf hasta bezi ambalajının bu ürünleri satın alacak alıcı grubu nezdinde karışıklığa yol açacağı, davalı ürünlerindeki benzetmenin, halkı aldatıcı düzeydeki benzerlik boyutuna ulaşması nedeniyle haksız rekabetin bulunduğu yönündeki kanaatlerini bildirmişlerdir.
Haksız rekabet, TTK m.54 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, dürüstlük kuralına aykırı olarak ekonomik düzeni bozan, ekonomik düzenin aktörleri aleyhine sonuçlar doğuran hareket ve fiillerin tümünü ifade eder. Haksız rekabet hukuku da haksız fiilin bir türü olarak, haksız rekabet faili ile mağduru arasında dürüstlük kuralına uyma şeklinde hukuk düzeni tarafından tahmil edilen vazifeye muhalefet sebebiyle doğan bir zararı veya zarar tehlikesini bertaraf etmeyi amaçlayan hukuki bir kurumdur. Haksız rekabette korunan hak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir hak olup bu hakkın mutlaka ticari bir işletme ile ilgili olmasına ve tarafların rakip olmasına da gerek yoktur.
TTK 55/1-a-4 bendine göre; “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” haksız rekabet sayılır. Karıştırılma (iltibas) ticari alandaki faaliyetlerde, şeyler arasında bir benzerliği veya karışımı ifade etmekte olup, satın alınan iki mal arasında veya kullanılan iki unvan arasında veya iş mahsullerinde birbirinden ayrılmayacak derecede benzerliğe istinat ettirilmesidir. Bu rekabet türünde fail başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işlerinden karışıklık yaratmak suretiyle haksız yarar sağlamaktadır. Bu haksız yararlanma başkasının emek harcayarak yarattığı beyan ürettiği malları, iş ürünleri, faaliyetlerin sahibi lehine oluşturduğu artı değerin bir kısmını veya tamamını ele geçirmeye yöneliktir. Bu bent kapsamında haksız rekabetin söz konusu olabilmesi için; aa. sahipleri farklı iki mal, iş ürünü, faaliyet, iş vb olmalı, bb. iki farklı mal, iş ürünü, faaliyet, iş vb. daha önce meydana getirilmeli, cc. sonradan meydana getirilen mal, iş ürünü, faaliyeti veya işlerin başkası tarafından önceden meydana getirilenler ile dış görünüş veya duyuruş yönünden aynı veya benzer olarak yaratılmalıdır. Karıştırılmanın (iltibasın) varlığının kabul edilebilmesi için, davacının tanıtma işaretini davalıdan önce “haklı olarak kullanmış” olması zorunludur. Karıştırılma (iltibas), aynen veya benzerini kullanma şeklinde gerçekleşebilir. Serbest yararlanma ve benzetmenin, taklit ve halkı aldatıcı düzeydeki benzerlik boyutuna ulaşması ve bir işletmenin yıllar süren yatırımı ve özenli çalışması sonucunda oluşturduğu imajı simgeleştiren bir ürünün taklidi halinde haksız rekabet vardır. Dürüstlük kurallarına aykırı olmamak koşulu ile herkes başkasının emeğinin sonuçlarından yararlanarak daha iyisini gerçekleştirmek ve rekabete katılmak hakkını haizdir. Ancak, dürüstlük kurallarının ihlal edildiği noktada koruma başlar. Haksız rekabet hukukunun konusu, dürüstlük ilkesine aykırı ticaret yönetim ve uygulamalarına karşı işletmesel çabayı, birikimi ve yatırımı kapsayan emeğin korunmasıdır.
Başkasının ürünlerinin dış takdim şekli ile ambalajlarını taklit etmek haksız rekabettir, ancak herkes tarafından kullanılan ve harcı alem olmuş dış şekillerden kimse kişisel hak iddiasında bulunamayacağından, dış şeklin bu özelliğinin olup olmadığının da irdelenmesi gerekirs. Başka bir deyişle eğer dış şekil teknik bir zorunluluktan kaynaklanıyorsa bir işletmenin bu dış şekil için tescil belgesi alması ona inhisari bir hak kazandırmaz. Bir tacirin piyasaya arz ettiği malın daha önce başkası tarafından piyasaya sürülen mal ile gerek ambalaj, renk ve şekil, gerekse etiketi üzerindeki isim bakımından benzerliği varsa iltibas da söz konusu olacaktır. Farklı markaların ambalajları arasında kullanılan renk, ebat, şekil, kompozisyon bakımından benzerlik de iltibasa mahal verebilir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki salt ebat aynılığı tek başına iltibasa yol açmaz. Salt ebat aynılığının iltibasa sebebiyet verebilmesi için ebatın emtianın zorunlu şeklinden kaynaklanmayıp harcıalem olmaması, emtianın diğer emtialardan ayırt edici bir şekilde söz konusu ebat ile özdeşleşmesi gerekir. Buna mukabil ürünün ambalajının renginin aynı olması tek başına yeterli değildir, zira bazen ilgili emtia grubunda belli bir renk yaygın biçimde kullanılıyorsa bu rengin tek bir kişinin tekeline verilmesi düşünülemez. Diğer taraftan bir işletmeye ait ürün ambalajının hiçbir zorunluluk olmadığı halde biçim, renk, tasarım, grafik düzeni, ebat veya oran yönlerinden başkasına ait aynı nitelikteki ürün ambalajı ile benzerlik yaratılması halinde ambalajda iltibas söz konusu olacaktır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacının ambalajının renk, dizayn ve üzerindeki görsel unsurlarının birlikte yarattığı kompozisyon bir bütün olarak karşılaştırıldığında oldukça fazla kompoziyon, renk ve şekil serbestisi olduğu halde hasta bezi ambalajının bu ürünleri satın alacak alıcı grubu nezdinde karışıklığa yol açacağı değerlendirilmiştir. Davacı ve davalı markaları farklı olmakla birlikte farklı renk kombinasyonları ile ambalaj üzerinde görsel olarak farklı görüntüler kullanmak mümkün iken aynı renk kompozisyonlarını yine aynı erkek ve kadın görüntüleri ile birlikte aynı ürün için kullanmanın iltibasa yol açtığı ve vaki durumun TTK 55/1-a- 4 bendinin ihlali sayıldığı tespit edilmiştir. Davacının dava dilekçesinin netice ve talep kısmının 3 nolu bendinde bildirmiş olduğu alışveriş sitelerine ait url adreslerinin her ne kadar tespit dosyasında incelenilmiş olsa da davanın açıldığı tarihte incelenilmemiş olması, karar tarihi itibari ile yapılan incelemelerde davalı şirket tarafından bildirilen görselde ürünlerin satılmadığının anlaşılması ve davalının ürün tasarımını değiştirdiği anlaşılması nedeniyle bu talep bakımından davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Dava açıldığı tarih itibariyle bu ürünlerin ilgili url adreslerinde davalı tarafından satılıp satılmadığı tespit edilememiş olmakla davacının bu talebinde hukuki yarar olmadığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının haksız rekabetinin hükmen tespitine , haksız rekabetin men’i ve ref’ine , iltibas teşkil eden dava dilekçesine konu tasarımdaki ürünlerin satışlarının durdurulmasına, iltibasa sebebiyet veren dava dilekçesine konu ve tasarımdaki ürünlerin toplatılmasına ve imhasına ,
2- Davacının netice-i talep kısmında 3 adet internet sitesinde davalının marka hakkında haksız bir şekilde yararlandığının tespiti ile erişimin engellenmesi talebinin davalının tasarımını değiştirmiş olması nedeni ile hukuki yarar yokluğundan reddine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 108,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça posta/ tebligat/ bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.307,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır