Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/131 E. 2020/387 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/131 Esas
KARAR NO : 2020/387

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirkete ileri vadeli avans çekleri verdiğini, davalının vadesi gelmeyen çeklere karşılık hileli olarak İstanbul ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. değişik iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talep ettiğini, bu talebin kabul edildiğini ve müvekkilinin haciz tehdidi ile 50.000,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, daha sonrasında bu karara itiraz edildiğini ve duruşmalı olarak değerlendirilmesi sonucunda bahse konu ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, müvekkili şirketin konkordato sürecinde olduğunu ve borcun muaccel olduğunu belirterek davalının malları kaçırma ihtimali olması nedeniyle borçlunun yeteri kadar miktardaki mallarına haciz konulmasını ve şimdilik 50.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 30/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ön inceleme duruşmasındaki imzalı beyanında davalı vekili tarafından dekontu sunulan çeke istinaden yapılan ödemeden dolayı yapılan haksız ihtiyati haciz nedeniyle ödeme yaptığını belirterek alacak talepli olarak bu davayı açtığını bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız olduğunu, müvekkili şirketin cari hesap alacağına ilişkin davacı aleyhinde ihtiyati haciz talep ettiğini, davacı tarafça yapılan ödemenin haciz tehdidi altında yapılmadığını, vadesi gelen çeke istinaden yapıldığını, ortada haksız bir ödeme olmadığını, davacının herhangi bir maddi manevi zararının doğmadığını, işbu davanın hukuki şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, haksız ihtiyati hacze istinaden ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkin olup, ihtiyati hacze konu olan İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. değişik iş sayılı dosyası celbedilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, ihtiyati haciz talep edenin dosyamız davalısı ……. Ayakkabı Giyim İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. olduğu, karşı tarafın …… Mağazacılık San. Ve Tic. A.Ş olduğu, e-faturalar ve mutabakat mektuplarına istinaden 246.967,53 TL alacak için ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, mahkemece mutabakat mektuplarında kabul edilen tutar dışında kalan 573.811,20 TL yönünden talebin reddine, mutabakat mektuplarında karşı tarafca kabul edilen 246.967,53 TL yönünden ise ihtiyati haciz talebinin kabulüne 04/10/2019 tarihinde karar verilmiş, ihtiyati hacze yapılan itiraz üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararından sonra sunulan tahsilat makbuzları ve mutabakat mektubuna göre taraflar arasındaki alacak borç durumunun yargılamayı gerektirdiği, vadesi gelmiş kesin bir alacağın varlığının ispatlanamadığı, ayrıca vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararına itirazın kabulüne 14/11/2019 tarihinde karar verilmiş olduğu, ihtiyati haciz talep eden tarafından, itirazın kabulüne dair verilen karardan önce 08/10/2019 tarihinde faturalardan kaynaklı alacağın tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, daha sonra mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının icra dosyasına ibraz edildiği, takibin ihtiyati haciz kararına istinaden başlatılmadığı görüldü.
Mahkememize açılan davada davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ve ekinde davacı tarafça talep edilen ödemenin taraflar arasındaki ……. no’lu çek kısmi ödemesine istinaden yapıldığı, haciz tehdidi altında yapılmadığı, çekin vadesi geldiği için çeke istinaden ödeme yapıldığı belirtilmiş olup, ekli dekontta da, davacı tarafından davalıya yapılan 30/10/2019 tarihli, 50.000,00 TL’lik eft’nin açıklama kısmında “……. no’lu çekin kısmi ödemesine istinaden” yazılı olduğu görüldü.
Davacı tarafça İstanbul ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. değişik iş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararının sonradan kaldırılmış olması ve davalı tarafça ihtiyati haciz kararının İstanbul ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı dosyası ile takibe konulması ve haksız ihtiyati haciz nedeniyle yapılan ödemenin istirdadı talebiyle eldeki dava açılmış ise de, davacı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki beyanında da açıklandığı üzere yapılan ödemenin davalı vekili tarafından ibraz edilen 30/10/2019 tarihli ödeme olduğu ve bu ödeme talebiyle alacak davası açıldığı, ödemenin dekontun açıklama kısmında da belirtildiği üzere ……. no’lu çeke istinaden yapıldığı, daha sonradan kaldırılmasına karar verilen ihtiyati haciz talebinin ise muhtelif faturalar ve mutabakat mektubu gereğince verildiği, yine davalı tarafça başlatılan takibin ihtiyati hacze istinaden değil, faturalardan kaynaklı olarak başlatıldığı, sonuç itibariyle yapılan ödemenin ihtiyati haciz ve icra dosyasına ilişkin olmadığı, kaldı ki, yapılan ödemenin 30/10/2019 tarihli dekontta da açıkça görüleceği üzere …….. no’lu çeke istinaden yapıldığı, davalının cari ekstresinde de kayıt altına alındığı üzere ……. bank’a ait 100.000,00 TL bedelli, 31/10/2019 tarihli çekin hesaba işlendiği, yapılan ödemenin de buna istinaden yapıldığı, anlaşılmakla davacının yerinde görülmeyen davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 853,88 TL harcın mahsubuyla bakiye 799,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 7.300,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2020

Katip ……

Hakim ……