Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/129 E. 2021/811 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/129
KARAR NO : 2021/811

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2020
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında nominal değeri 630.000 TL olan İstanbul, Silivri, …… Mah……. Cad. No: ….. de kurulu bulunan…… İto Sicil nolu …… Tütün ve Tütün Mamulleri Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. ne ait 150.000 TL nominal bedelli hissesini satın aldığını bedelini ise gerçek miktar üzerinden ödediğini, davalı …’nun, …… Tütün ve Tütün Mamulleri Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti’ye ait 150.000.-TL nominal bedelli hisseyi devrine rağmen, şirket hissesi nisabına düşen kısmı teslim etmediği gibi, bunu sürekli olarak ertelediğini, hisse devrinin ortaklar defterine kaydedeceklerini beyana rağmen, bu güne değin bu taahhüdü yerine getirmediği gibi aldığı bedelin karşılığını da ödemediğini, …… Tütün ve Tütün Mamulleri Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin değerinin, halihazırdaki şirketin yapısı, müşteri portföyü, pazar payı, potansiyeli, organizasyonu ve yönetim kadrosu ile gelecekte şirketin ortaya çıkarması beklenen nakit akışlarının analizi sonucu elde edilecek miktarın değerli olması karşısında kasten davalıca devir işlemi yapılmayıp, şirketin tüm aktiflerinin eksiltilerek tasfiye haline sokulduğunun öğrenildiğini, davalıdan şirket hissesinin müvekkili adına tescili ve/veya hissesinin güncel değerinin ödenmesi taleplerine sürekli zaman isteyerek ötelenmesi sağlanırken, arka planda şirket içindeki ve tamamı ithal çok değerli makine ekipmanı ve parkurları ile diğer mal varlıklarının muvazaalı olarak başka şirkete aktarıldığının haber alındığını, yapılan araştırmada bu devirlerin büyük bir ekseriyeti ise …… Global Dış Ticaret Ltd. Şti’ye yapıldığının öğrenildiğini, ürünlerin muvazaalı devri ve fiili ortaklık yapılan …… şirketine temliklerde gerçek fiyatların aksine düşük miktarlar gösterilerek işlem tesisi edilmiş görünürse satış yaptıklarını, halen iki tarafın birlikte hareket ettiklerini, müvekkiline satılıp hominal bedel gösterilmesine rağmen gerçek değeri ödenen hissenin değerinin tespiti kaydı ve resmi belgeler ve tanık anlatımları ile sübuta erecek olup, o taktirde tam alacağın tespiti mümkün olacağından, davamızın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesi gerektiğini, şirket güncel değerinin tespiti ile şimdilik 150.000 TL’nin sözleşme tarihi itibarı ile reeskont faizi ile birlikte belirsiz alacak davası olarak tespiti ve ticari reeskont faizi ile tahsili ve müvekkiline ödenmesine avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddinin gerektiğini zira davacının, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını, davacının noter sözleşmesi ile üstlendiği hisse devrini şirkete bizzat kendisinin bildirmesi şeklindeki şahsi sorumluluğunu yerine getirmediğini, davacı … ile akdedilen, Bakırköy ……. Noterliğinin, 06.03.2017 tarihli ve ….. yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesinde, davacı …’ın “devir aldığım şirket paylarını devraldığımı devir sözleşmesini şirkete ibraz ederek ticaret sicil müd ürlüğünde ve ilgili diğer kurumlarda kayıt ve tescil ettirmeyi sağlayacağımı kabul ve setan ederim.” şeklinde beyanda bulunduğunu ancak davacı …’ın 06.03.2017 tarihinden dava açtığı 12.02.2020 tarihine kadar bu sorumluluklarından hiçbirini yerine getirmediğini, davacı …’ın, limited şirket nezdinde, şirket hisse devrinin bildirilmesi için hiçbir resmi başvurusu olmadığını, davacı …’ın, noter hisse devir sözleşmesi ile üstlendiği gibi limited şirket müdürlerine başvurması gerektiğini ve bu yönde ortaklar genel kurulunun hisse devri hususunda olumlu olumsuz bir karar alınmasını sağlaması gerektiğini, davada zamanaşımı olduğunu, davacıdan hisse devir bedeli olarak herhangi bir bedeli de fiilen almadığını, Noter sözleşmesinde her ne kadar devralandan 150 bin TL.’yi elden ve nakden aldığı beyan edilmişse de; devralanın bu bedeli ödeyeceğine olan inancı ile ve iyiniyetle bu beyanda bulunduğunu, ancak, davacının bu sözleşme akdedildikten önce bu bedeli vereceğini şahsen beyan etmesine rağmen akdin yapılmasından sonra bu beyanını asla yerine getirmediğini, ayrıca, 2003 senesinde getirilen yasal düzenleme ile belirli bir meblağın üstü ticari alım satımlarda yapılacak ödemelerin, bankalar ve finans kurumları aracılığıyla yapılması hükmünün getirildiğini, dava şartı olmadan açılan davanın usulden reddini, kanuna ve sözleşmeye aykırı açılan davanın esastan da reddini, zamanaşımına uğrayan davanın reddini, davacının hukuka aykırı olarak elde ettiği ve ibraz ettiği 2 adet faturanın ve 10 adet fotoğrafın hukuka aykırı deliller olduklarının tespiti ve yargılamada dikkate alınmadıklarının karar altına alınmasını, vekalet ücretinin ve bütün mahkeme masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER: İTSM kayıtları, İstanbul Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü evrakı, Bakırköy ……. Noterliğine ait 06/03/2017 tarih …… yevmiye sayılı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi fotokopisi, Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı evrakı, Silivri Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen BA-BS formları, Ticaret Bakanlığı İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü Hukuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü evrakı, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü evrakı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar, davacı ile davalı arasında, Bakırköy …… Noterliğinin, 06.03.2017 tarihli ve …… yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi akdedilmiş ve bu devir sözleşmesi sonucunda payını devreden davalı tarafından dava konusu edilen payın davacıya devrini gerçekleştirmediğinden bahisle iş bu dava açılmış ise de, limited şirketlerde pay devri usulü mülga 6762 sayılı TTK’nın 520 nci maddesinde emredici mahiyette düzenlenmiş olup, anılan hükümde “Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır” denilmektedir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, pay devrinin hüküm ifade edebilmesi için sözleşmenin noterde tasdiki, ortaklar kurulunun devre muvafakat etmesi ve bu devrin şirketin pay defterine işlenmiş olması gerekir. Bu şartlardan birinin bulunmaması halinde, limited şirket pay devirlerinde bölünme kuralı geçerli olmadığından pay devri, şirkete karşı hüküm ifade etmeyeceği gibi ilgililer arasında da hüküm ifade etmez. Buradan hareketle tarafların noterde gerçekleştirdiği pay devri sözleşmesi ile davalının, sözleşme hükümleri çerçevesinde söz konusu pay devrini ortaklığa bildirme yükümlülüğünü üstlendiği ancak dosya kapsamına bu yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair delil sunmadığı ve yukarıdaki açıklamalar da göz önüne alındığında taraflar arasında geçerli bir pay devrinin gerçekleşmediği, yine davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılmadığı, pay devrinden kaynaklı alacak davası olarak açıldığı bu haliyle ise iş bu davanın mesnetsiz kaldığı anlaşılmış olup davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 22. Maddesi gereğince alınması gerekli 59,30-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.561,63-TL harçtan mahsup edilerek hazineye irat kaydına, bakiye 2.502,33-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT 6. maddesi gereğince hesap edilen 18.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı 24/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır