Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/121 E. 2020/162 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/121
KARAR NO : 2020/162

DAVA : Menfi Tespit ve Tapu İptali Tescil
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/02/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalı ……. İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den bedelini tamamen ödeyerek müvekkili şirket tarafından satın alınan İstanbul İli, …….. İlçesi, …… Mahallesi, …… Ada, ……. Parselde kayıtlı, …… Projesinde yer alan (A) Blok, Zemin Kat, …… no.lu dükkan nitelikli bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkil adına tescil ve teslimi ile bu tapu kaydı üzerinde yer alan davalı finans kuruluşları ……. bank A. Ş ve …….. Kiralama A.Ş tarafından konulan ipoteklerden dolayı Davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesi ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar …….. bank T.A.Ş ve …….. Kiralama A.Ş. tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile varsa haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalılardan ……. bank A. Ş. ve …….. Kiralama A.Ş tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu İstanbul İli, ……. İlçesi, ……. Mahallesi, …… Ada, …… Parselde kayıtlı, ….. Projesinde yer alan (…….) Blok, Zemin Kat, ……. no.lu dükkan nitelikli bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili ve teslimi talebinden ibarettir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale getirilmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.Kanunda davanın tarafları bakımından açılacak dava ile ilgili herhangi bir ayırım ve sınırlama da yer almamıştır.
Dava türü ne olursa olsun “dava konusu bir miktar para alacağı” olan tüm talepler hakkında, davacı ve davalı açısından bir ayırım yapılmadan ve bir sınırlama getirilmeden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Elbetteki menfi tespit talebi ile alacak talebi hukuken aynı kavramlar değildir ve bu davalar sonucunda verilecek hükümler de farklıdır. Ancak dava konusu bir miktar para alacağı ise, açılacak davanın ne olduğunun bir önemi yoktur. İster alacak, ister menfi tespit, ister istirdat, ister itirazın iptali, ister tazminat talebi olsun bu davaların ortak noktası “dava konusunun bir miktar para alacağı” olduğudur. Dava şartının sadece alacak ve tazminat davalarında getirildiğini kabul sınırlı bir uygulamaya yol açacak olup, bu sonucun da kanunun amaçsal yorumuna uzak olacağı ve menfi tesbit davalarının her zaman istirdada dönüşebileceği gözden uzak tutulmamalıdır.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi Başkanlığının 26/12/2019 gün ve 2019/2292 esas 2019/1643 karar sayılı ilamı)
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davanın 10/02/2020 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinin içeriğinde arabulucuya başvurulduğuna dair ifadenin yer almadığı, talebin öncelikle borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu, diğer talebinin tespitten sonra tapu iptali olduğu, bu durumda paraya ilişkin sorunun çözümlenmesi gerektiği, 7155 Sayılı Kanun ile 6102 TTK.’nın 5. Maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesi uyarınca bu kanunun 4. Maddesinde belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın alacak ve tazminatları hakkında dava açılmadan önce arabuluculağa başvurmuş olması dava şartıdır. Davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi bu yönde de bir iddiası bulunmadığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usülden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın arabulucuk dava şartının yokluğu nedeni usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harç için peşin alınan 21.278,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 21.224,17 TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dosya kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.11/02/2020
Başkan …….
¸(e-imzalıdır)
Üye ……….
¸(e-imzalıdır)
Üye ……..
¸(e-imzalıdır)
Katip ……
¸(e-imzalıdır)