Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/106 E. 2022/416 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/106 Esas
KARAR NO : 2022/416

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/07/2016 tarihinde davalı ……… sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikleti ile arkasında yolcu konumunda bulunan müteveffa …….. ile birlikte İstanbul Zeytinburnu’nda seyir halinde iken …… numaralı kontrolsüz kavşağa geldiğinde sola manevra yaptığı esnada …….’nun kullandığı ……… plakalı araçla çarpışması sonucu yolcu ……..’ün vefatı ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiğini, Bakırköy ……. Çocuk Mahkemesinin ….. E. -……. K. sayılı kararı ile motosiklet sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müteveffa ……..’ün desteğinden yoksun kalan anne ve babasının müvekkili ……. yapmış oldukları yazılı başvuru sonrasında tescilsiz ve ZMMS poliçesi bulunmayan motorla ilgili sürücü ………’nın tam kusuru ile meydana gelen trafik kazası nedeni ile 17/12/2019 tarihinde toplam 99.926,00-TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını, ……. ödemiş olduğu işbu zararı araç işleteni ve sürücüsüne rücu etme hakkının bulunduğunu belirterek Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……… E. sayılı dosyası ile ödeme emrinin davalıya gönderildiğini, ancak başlatılan icra takibine yapılan itiraz ile takibin durdurulduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tescilsiz motosikletin trafik poliçesi yaptırma zorunluluğunun bulunmadığını, bu nedenle …….. sorumlu olmadığı bir tazminatı ödediğini, bu nedenle müvekkiline rücu hakkının doğmadığını, ayrıca müvekkilinin kazanın oluşumunda tam kusurlu olmadığını, bu nedenle davacı kurumun sigortası bulunmayan araç sürücüsünün kusuru oranında tazminattan sorumlu olabileceğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını bu nedenle sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, müteveffanın da ayrıca davaya konu kazada kusurlu olduğunu, motosikletin kiralık olduğunu, kiralanan aracın ZMMS’sinin bulunup bulunmadığını kendilerinin bilmelerinin beklenemeyeceğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca ödenen tazminatın fahiş olduğunu, hatalı faiz talebine de itirazlarının bulunduğunu belirterek davanın reddine ve %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir
DELİLLER : Bakırköy ……. İcra Dairesi ’nün …… esas sayılı dosyası, Bakırköy ….. Çocuk Mahkemesi …… Esas -……. Karar Sayılı dosyası, savcılık ifadeleri, kaza tutanağı, ödeme belgeleri, ibraname, trafik sicil kayıtları, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü müzekkere yanıtı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi müzekkere yanıtı, ……. Sigorta A.Ş. müzekkere yanıtı, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 10/07/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazasından dolayı davacı …….. yapmış olduğu tazminat ödemesinin davalının kazada kusurlu olduğu iddiası ile davalıdan rücuen tazminine yönelik başlatılan Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Dairesi’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 99.926,00-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında; müvekkilinin alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun olmadığını, ödeme emrinde yazılı borç miktarını ve faizlerini kabul etmediklerini, düzenlenen ödeme emri ve açılan takibin tamamen yasalara ve usule aykırı olup, hiçbir yasal mesnedi de bulunmadığını, ödeme emrinde belirtilen borcun dayanağı olduğu iddia edilen kazadaki kusur oranlarının kabulünün mümkün olmadığını, bu konuda adli makamlarca alınmış bilirkişi raporlarıyla da sabit olduğunu, alacaklı şirketin tek taraflı ve tamamen haksız ve hukuka aykırı şekilde uygulamalarda bulunuğunu ve haksız olarak müvekkiline icra takibinde bulunulduğunu bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi listesinde yer alan Adli Bilimler ve Trafik Kazaları Kusur, Hasar, Değer Tespit Uzmanı (MSc) Makine Yüksek Mühendisi ……., Sigorta ve Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı Emekli Sigorta Baş Hukuk Müşaviri ……. ile Aktüerya Hesap Uzmanı …….. ‘tan müteşekkil bilirkişi heyeti tarafından bilirkişi incelemeleri yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi Heyeti 09/09/2020 tarihli raporunda; Davalı sürücü (tescilsiz motosiklet sürücüsü) ………’nın %85 oranında kusurlu olduğu, dava dışı kamyonet sürücüsü (……… plaka sayılı kamyonet sürücüsü) …….’nun %15 oranında kusurlu olduğu, maktul ……..’ün motosiklette yolcu konumunda bulunduğu anlaşılmakla olayın oluşumunda kusursuz olduğu, sürücü belgesiz davalı ……… ‘nın motosikletinde yolculuk yaptığından kendi yaralanmasında müterafik kusurlu olduğu, 17/12/2019 ödeme tarihi dikkate alındığında 16/07/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu hayatını kaybeden ……..’ün desteğinden yoksun kalan; dava dışı baba …… ‘ün toplam Destekten Yoksun Kalma zararının 75.424,91-TL olduğu, davalının kazanın oluşumunda %85 kusurunun bulunduğunun kabulü ile 64.111,17-TL’sinden sorumlu olacağı, kaza tarihi ile müteveffanın 18 yaşına kadar olan sürede babanın gelirlerinin %5’ lik kısmının yetiştirme gideri olarak müteveffaya ayrılacağının kabulü ile 1.806.04-TL yetiştirme gideri tenzili sonrası davacı …….. dava dışı babaya ödemesi gereken zararın 62.305,13-TL olduğu, dava dışı anne ……. ‘ün toplam Destekten Yoksun Kalma zararının 93.968,39-TL olduğu, davalının kazanın oluşumunda %85 kusurunun bulunduğunun kabulü ile 79.873,13-TL’sinden sorumlu olacağı, kaza tarihi ile müteveffanın 18 yaşına kadar olan sürede babanın gelirlerinin %5’lik kısmının yetiştirme gideri olarak müteveffaya ayrılacağının kabulü ile 1.747,93-TL yetiştirme gideri tenzili sonrası davacı …….. dava dışı anneye ödemesi gereken zararın 78.125.20-TL olduğu, dava dışı müteveffanın anne ve babasının toplam …….. talep edebileceği maddi zararlarının; 62.305,13-TL + 78.125,20-TL = 140.430,33-TL olduğu, davacı …….. 17/12/2019 tarihinde toplam anne ve babaya destekten yoksun kalma tazminatı olarak 99.926,00-TL ödeme yaptığı, başka bir deyişle anne ve babanın toplam zararının altında ödeme yapıldığı, davacı …….. kazaya sebebiyet veren tescilsiz motosiklet sürücüsü davalıya rücu edebilmesi için, tescilsiz motosikletin Trafik Poliçesi düzenlenmesi gereken motorlu araçlardan olduğuna ilişkin Mondial marka olduğu belirtilen motosikletin motor gücü, modeli ile ilgili belgeleri ibraz etmesi gerekeceği, dosya kapsamında ……… marka motosikletin modeli ve motor gücünün belirlenemediği, bu nedenle KTK’nın 3. Maddesinde açıklanan motosiklet tarifi içinde yer alan araçlardan olup olmadığının anlaşılamadığı, belgelerin ibrazından sonra trafik poliçesi yaptırma zorunluluğu olan araçlardan olup olmadığının belirlenebileceği, davaya konu kazaya sebebiyet veren motosikletin modeli ve motor gücünün belirlenememesi ve davacı tarafça belgelendirilememesi halinde davacının davalı tarafa rucü edemeyeceği, ancak mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı kanaatlerine ulaşıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti 21/03/2021 tarihli ek raporunda; Mevcut verilerin itirazlar yönünden yeniden değerlendirilmesi sonucu; kusur yönünden; davalı sürücü (tescilsiz motosiklet sürücüsü) ………’nın %85 oranında kusurlu olduğu, dava dışı kamyonet sürücüsü (……… plaka sayılı – kamyonet sürücüsü) …….’nun %15 oranında kusurlu olduğu, maktul ……..’ün motosiklette yolcu konumunda bulunduğu anlaşılmakla olayın oluşumunda kusursuz olduğu, maktul yolcunun sürücü belgesiz davalı ………’ın motosikletinde yolculuk yaptığından kendi yaralanmasında müterafik kusurlu olduğu, olay mahalli ve yol özellikleri, mevcut U dönüşü yapılmaz trafik işaret levhasının yeri, trafik yön levhasının konumu, her iki aracın hasar durumları, çarpışma noktasının yeri ve çarpışma noktasına göre araçların son konumları da dikkate alındığında, ceza mahkemesine hitaben hazırlanan 09/07/2018 tarihli Bilirkişi Raporundaki olayın oluşu yönünden sürücülerin kusur durumuna taraflarınca uyulduğu ( Bu raporda sürücü …….’nun 2. derecede TALİ kusurlu olduğu, tescilsiz motosiklet sürücüsü ………’nın I. Derecede ASLİ kusurlu olduğu, yolcu maktul ……..’ün KUSURSUZ olduğu kanaati belirtilmiştir.), 17/12/2019 ödeme tarihi dikkate alındığında; 16/07/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu hayatını kaybeden ……..’ün desteğinden yoksun kalan; dava dışı müteveffanın annesinin toplam destek zararının 74.057,12-TL, dava dışı müteveffanın babasının toplam destek zararının 58.237,05-TL olduğu, ayrıca davalı vekilinin müterafık kusur konusunda yapmış olduğu itirazlar dahilinde hesaplama yapıldığında; 58.237,05-TL baba + 74.057,12-TL anne = 132.294,17-TL’ye; %15 müterafık kusur indirimi uygulandığında; 112.450,04-TL veya %20 müterafik kusur indirimi uygulandığında; 132.294,17 x 0,80 = 105.835,31-TL olacağı, her şekilde davacı kurumun müteveffanın kendi ölümü ile sonuçlanan kazada müterafik kusurunun bulunduğunun mahkeme tarafından kabul edilmesi durumunda da davacı kurumun ödemiş olduğu 99.926,00-TL’ nin işbu toplam zarar miktarının içinde olduğu, sigorta yönünden; sonuç itibari ile KTK’nın 3. maddesi kapsamında davacı …….. başlangıçta motosikletin trafik sigortası yapılması zorunlu olan araçlardan olup olmadığını belirleyerek tazminat ödemesi yapması gerektiği ve motosikletin modeli ve motor gücünün davacı tarafça belirlenememesi halinde davalıya rücu edemeyeceği, ancak, mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı kanaatlerine ulaşıldığını bildirmişlerdir.

Bilirkişi heyeti 16/02/2022 tarihli ikinci ek raporunda; mevcut verilerin itirazlar yönünden yeniden değerlendirilmesi sonucu; kusur yönünden; kusur dağılımı bakımından görüşlerinin değişmediği, dava dışı müteveffanın annesinin toplam destek zararının 74.057,12-TL, dava dışı müteveffanın babasının toplam destek zararının 58.237,05-TL olduğu, davalı vekilinin müterafık kusur konusunda yapmış olduğu itirazlar dahilinde hesaplama yapıldığında; 58.237,05-TL baba + 74.057,12-TL anne = 132.294,17-TL’ye; % 15 müterafık kusur indirimi uygulandığında; 112.450,04-TL veya % 20 müterafik kusur indirimi uygulandığında; 132.294,17 x 0,80 = 105.835,31-TL olacağı, her şekilde davacı kurumun müteveffanın kendi ölümü ile sonuçlanan kazada müterafik kusurunun bulunduğunun mahkeme tarafından kabul edilmesi durumunda da davacı kurumun ödemiş olduğu 99.926,00-TL’ nin işbu toplam zarar miktarının içinde olduğu, sigorta yönünden; sonuç itibari ile KTK’nın 3. maddesi kapsamında davacı …….. başlangıçta motosikletin trafik sigortası yapılması zorunlu olan araçlardan olup olmadığını belirleyerek tazminat ödemesi yapması gerektiği dosyaya alınan müzekkere cevapları ile durumun netlik kazanmadığı ve motosikletin modeli ve motor gücünün davacı tarafça belirlenmemesi halinde davalıya rücu edemeyeceği, ancak sayın mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşıldığını bildirmişlerdir.
2918 sayılı KTK.nın 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, ……. Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …….. ’na başvurulabileceği, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı, 2918 sayılı KTK’nin 3. maddesinde de silindir hacmi 50 cm küpü geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50 km’den az olan bisiklet olduğu, 2918 Sayılı Yasanın 103. maddesinde de motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
……..’na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, …….. Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle …….. ‘na husumet yöneltilebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir.
Davalı ……..’na aracın trafik sigortasının bulunmayışı nedeniyle husumet yöneltildiğinden, öncelikle davalının idaresindeki motosikletin, trafik sigortası yaptırması zorunlu olan motorlu araçlardan olup olmadığı hususunun saptanması gerekmektedir. Mahkememizce Bakırköy …….. Çocuk Mahkemesi …… Esas – …… Karar Sayılı dosyası tetkik edilmiş ve dosyada motosikletle ilgili her hangi bir detay bulunamamış ve hatta kaza anına ait fotoğraf dahi bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine dava dışı ……… plaka sayılı – kamyonet sürücüsü …….’nun sigortacısına müzekkere yazılmış ve kaza ile ilgili hasar dosyası bulunmadığı tespit edilmiştir. Davaya konu motosikletle ilgili eldeki tek veri markası ……… olduğu gözetilerek Emniyet Müdürlüğüne bu konuda müzekkere yazılmış gelen yanıtta tespit yapabilmenin mümkün olmadığı anlaşılmıştır
ZMSS Genel Şartları’nın A.6-ı maddesi gereğince “Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar” teminat dışı hallerden olup, yukarıda değinildiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde motosiklet ve motorlu bisikletin tanımı yapılmıştır.
Anılan düzenlemeler gereği, davalının kullandığı motosikletin, KTK’nın 3. maddesindeki tanıma uyan 50 cc ve üzeri motor silindir hacmine sahip motosiklet olup olmadığının saptanması, kanun kapsamında motorlu araç olmadığı sonucuna ulaşıldığı takdirde davalı ……..’nın bu aracın neden olduğu zarardan sorumlu olmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekmiştir. Trafik sigortası bulunmayan araç nedeniyle zararın doğduğu ve davalı ……..’nın zarardan sorumlu olduğu davacı tarafça iddia edildiğine göre, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olduğunun ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu gözetilmek suretiyle davanın ispat edilemediği anlaşılmıştır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/3507 Karar No: 2021/5730)
Tarafların iddia ve savunmaları dosya kapsamında sunulan ve toplanan deliller ile hükme esas alınan bilirkişi raporu içeriğine göre; 10/07/2016 tarihinde sürücü belgesiz davalı sürücü ……… yönetimindeki tescilsiz motosiklet ile yerleşim yerinde gündüz vakti orta ayırıcı refüj ile bölünmüş …….. Caddesini takiben seyir halinde iken olay yeri kavşak mahalline geldiğinde kontrolsüz şekilde sola yönelerek 103. Sokak istikametine dönüş yapmak istediği sırada aracının sol yan kısımları ile sol şeritte …….. istikametine doğru seyir halinde olan dava dışı sürücü ……. yönetimindeki ……… plaka sayılı kamyonetin sağ ön kısımlarının çarpışması sonucu, motosiklette yolcu konumunda bulunan maktul ……..’ün ölümü ile neticelenen dava konusu olayın meydana geldiği, davacı …….. tarafından dava dışı müteveffa ……..’ün 16/07/2019 tarihinde vefatı nedeni ile 17/12/2019’da maktulün anne ve babasına toplam 99.926,00-TL maddi tazminat tutarında ödeme yaptığı, tescilsiz motosikletin mevcut trafik sigorta poliçesinin mevcut olmaması ve davalının kusurlu olduğu iddiası ile sürücü davalıdan rücuen tazminini talep ettiği tespit edilmiştir. 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu ve …….. Yönetmeliğinin 9. maddesinde de trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için ……. başvurulabileceğinin belirlendiği, 2918 sayılı KTK’nın 3. Maddesinde motosiklet ve motorlu bisikletin tanımının yapıldığı, bu özelliğe sahip motosikletlerin Trafik Sigorta Poliçesi yapmasının kanun gereği zorunluluk arz ettiği, …….. sorumluğu bulunduğu bir zararı ödeyip ödemediğinin tespiti için kazaya sebebiyet veren motosikletin motor gücünün, modelinin belirli olması gerektiği ancak davaya konu Trafik Kazası Tespit Tutanağı incelendiğinde kazaya sebebiyet veren motosikletin ……… marka olduğunun yazılı olduğu, ancak model ve motor gücü ve kapasitesinin yer almadığı, dosyada ……… marka olduğu belirtilen motosiklete ait fotoğrafların da gerek Çocuk Mahkemesi dosyasında gerekse de mahkememiz dosyasında mevcut olmadığı, Emniyet Müdürlüğünden ve Sigorta Bilgi Gözetim Merkezinden gelen müzekkere yanıtlarında tescil yapılması zorunlu araçlardan olup olmadığının tespit edilimediği, dava dışı şahsın sigorta şirketinden gelen yanıtta açılmış bir hasar dosyasının bulunmadığı, mahkememizce motora ulaşma imkanı bulunmadığı da anlaşılmakla yapılan araştırma neticesinde taşıta dair tespit yapılamadığı bu nedenlerle davacının iddiasını ispat edemediğinden davalıya rücu edemeyeceğine karar verilerek davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, davacı tarafından icra takibinin kötü niyetli olarak başlatıldığına dair davalı tarafça delil sunulmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin de reddi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin şartların oluşmaması nedeniyle reddine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL harcın davacı tarafça yatırılan 1.203,09-TL harçtan mahsubuyla hazineye irat kaydına, bakiye 1.122,39-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 13.442,97-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/04/2022
Katip ……..
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır