Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/102 E. 2021/899 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/102 Esas
KARAR NO : 2021/899

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle; davalı, kendisine ait olan ……. plakalı araçla takip tarihi itibariyle müvekkili şirketin işlettiği otoyoldan 130 kez ihlalli geçiş yaptığını, bu ihlalli geçişler sonrasında her ne kadar ……… ücret toplama sisteminin araç plakasının bağlı bulunduğu hesaptan provizyon istemiş olmasına rağmen, provizyon istemleri OGS hesabında ödeme talimatı olmadığı için banka tarafından reddedildiğini ve tahsilât yapılamadığını, davalı şirkete, kendisine ait olan bu ihlalli geçişler neticesinde icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin, gerçekleştirdiği 130 ihlalli geçişin, geçiş ücretini kabul ettiğini, ilgili ücrete tekabül eden 2.158,00 TL olan bölümü ve 2.158,00 TL tutarında asıl alacağa tekabül eden vekalet ücreti ve icra masrafi olmak üzere 2.488,00 TL’yi ödediğini, kendisine tahakkuk eden 8.632,00 TL tutarındaki cezaya (asıl alacağın 8.632,00 TL’lik kısmına) itiraz ettiğini, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine davalıya ihlalli geçiş ihtarnameleri tebliğ edilmiş ancak yine de davalı tarafından bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı aleyhine İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün …… E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibin başlatılmasını mütcakip İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü tarafından davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafından 07.08.2018 tarihinde icra takibine, yetkiye, asıl alacağa ve tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, davalının gerçekleştirdiği yetki itirazına müteakip İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü ilgili dosyanın Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetki alanına girdiğini hükmedip, yetkisizlik kararı verdiğini, icra dosyasının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğüne gönderilip esas sayısı …….. E. olarak değiştiğini, davalının borca itirazı neticesinde takibin durduğunu, itirazın hukuki temelden yoksun olduğunu, söz konusu itirazın iptali ile takibin bakiye 8.632,00 TL üzerinden takipte istenen şartlarla devamına karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak uzlaşma sağlanamadığını, davalı tarafından müvekkili şirkete borçlanılan meblâğ 6001 sayılı “Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun” gereği zorunlu olarak verilmiş bir cezadan kaynaklandığını, uygulaması için bir ön bildirim veya ihtara gerek bulunmadığını, yasal zorunluluk gereği tünelden HGS/OGS sistemlerini kullanarak geçen araç sahiplerinin/işletenlerinin sistemlerinde yeterli bakiyeyi bulundurmaları, HGS/OGS etiketlerinin kara listeye alınmalarını engellemeleri ve HGS/OGS hesaplarına araç plakalarını tanımlatmaları gerektiğini, davalının OGS hesabında ödeme talimatı olmaması nedeniyle ödeme yapılmamasından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, ihlalli geçişlerin yapıldığı esnada Kanun’un 30. maddesi on kat tutarında ceza öngörmüşken, 7144 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle on katlık ceza dört kata indirildiğini ve bu kanun uyarınca 25.05.2018 tarihinden önce tahakkuk edip ancak tahsil edilmeyen on kat tutarındaki cezalar dört kat üzerinden tahsil edilmeye başlandığını, müvekkili şirketin ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine/işletenlerine geçiş ücretini ödemediklerinin bildirimine dair herhangi bir kanuni yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkili şirketin, ……… kullanıcılarının 13.07.2017 tarihinden önce yapmış oldukları ihlalli geçişlere ilişkin olarak; geçiş yaptıktan hemen sonra yapılan sorgulama sonucunda araç sahibinin OGS veya HGS hesabında yeterli bakiye bulunmuyorsa, geçiş yapılan gün sonunda gece 00.00 itibariyle araç sahibinin OGS veya HGS hesabındaki bakiyesini tekraren sorgulandığını, bu sorgulamada da yeterli bakiye çıkmaz ise, 15 gün boyunca her gece saat 00.00 itibariyle araç sahibinin OGS veya HGS hesabında yeterli bakiyesi olup olmadığı sorgulandığını, bakiye bulunduğu anda ücretin tahsil edildiğini, ……… kullanıcılarının 13.07.2017 tarihinden sonra yapmış oldukları ihlalli geçişlere ilişkin olarak ise, ihlalli geçiş yapan araç sahiplerinin OGS veya HGS hesabındaki bakiye miktarlarının ilgili banka tarafından verilen provizyon ret nedenleri ürün bakiyesi yetersiz veya talimat onayı verilmemiş olanlar hakkında her yarım saatte bir sorgulama yapıldığını, davalının müvekkili şirketten aldığı hizmette herhangi bir ayıp olmadığını, davalının ………’nden geçemediği, geçiş yaparken bir sorun ile karşılaştığı yönünde herhangi iddiasının da bulunmadığını, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bir tacirden ücrete tâbi olan tünel geçişi için OGS hesabına ödeme talimatı verilip verilmediğini kontrol etmesinin beklendiğini, somut olayda, davalının böyle bir kontrol veya denetim yapmadığı ortada olduğundan, ………’nden ihlalli olarak geçmesinin basiretli tacir gibi hareket etme ilkesine aykırı olduğunu, davalının, borca itiraz dilekçesinde müvekkil şirketin idari para cezası kesme yetkisi olmadığını ve bu yetkiyi Karayolları Genel Müdürlüğünün haiz olduğunu belirtildiğini, davalının bu itirazının da haksız olduğunu, müvekkil şirketin bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu için müvekkili şirket tarafından genel hükümlere göre tahsil edilmesi öngörülen “ihlalli geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza”, bir idari para cezası niteliğine sahip olmadığını, itirazın iptali ile birlikte takibin, takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari temerrüt faizi ile devamına karar verilmesi gerektiğini, işbu davada davalının kötüniyetli olarak hareket ederek icra sürecinin uzamasına sebebiyet vermesi dolayısıyla davalı tarafın takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etme zorunluluğu hâsıl olduğunu, fazlaya dair her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla arz ve izahına çalıştıkları ve Mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerle; davanın kabulüne, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin 8.632,00 TL üzerinden takip tarihinden itibaren takipte istenen şartlarla devamına, davalının, 8.632,00 T’nin *020’sinden aşağı az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, her halükârda yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap veren dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, Arabuluculuğun yetkisiz bölgede ifa edildiğini, davacı tarafın icra takibini Anadolu ……. İcra Müdürlüğü …… sayılı dosya üzerinden başlattığını, itirazları üzerine Anadolu Adliyesi Arabuluculuk bürosuna başvurduğunu daha sonra yetki itirazını kabul edip dosyayı yetkili Bakırköy icra müdürlüğüne getirmesine rağmen tekrardan yetkili Bakırköy Arabuluculuk Bürosundan başvuru yapmadığını, yetkili Arabulucu tarafından düzenlenmiş bir arabuluculuk tutanağı mevcut olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, huzurdaki itirazın iptali davasının | yıllık hak düşürücü süre sonrası açıldığını, davacı taraf Anadolu …… İcra Müdürlüğünün …… sayılı dosya icra dosyasına yaptıkları itirazdan 10.01.2019 tarihli “yetki itirazını kabul ediyoruz” beyanı ile haberdar olduğunu, davanın en geç 10.01.2019 da açılması gerektiğini, davada hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın bu nedenle de reddi gerektiğini, davayı asla kabul anlamına gelmemek üzere davacının talep ettiği miktar ve istemlerin hatalı olduğunu, davacının dava dilekçesinde 130 ihlalli geçiş den bahsetmesi kurumdan aldığımız listede 129 geçiş ihlalinin bulunması huzurdaki dava doyasına sunulan listede ise 40 ihlalli geçiş olmasının büyük çelişki olduğunu, öncelikle davalının bedeli ödenmeyen ihlali net geçiş sayısının tespiti gerektiğini, mükerrer geçiş ücreti talebinin mevcut olduğunu, fazla istemin mevcut olduğunu bu hususun davanın reddi talepleri sonrası değerlendirilmesini talep ettiklerini, huzurdaki davanın haksız açıldığını, davalının ihlali geçiş yaptığı iddia edilen 24.04.2017-19.09.2017 tarihleri arasında ……. plakalı aracın…… Bankası …… şubesinden sisteme kayıtlı OGS sistemi mevcut olduğunu, gerek iddia edilen ihlalli geçiş tarihinde öncesinde ve sonrasından davalının …… etiket no’lu OGS’ne sahip olduğu OGS hesabında ödeme talimatı bulunduğunun açık ve net olduğunu, dava dışı banka ile davacı şirket arasındaki sistemsel sorunun davalıdan telafisinin hukuken mümkün olmadığını, davalının…… Bankası OGS hesap ekstresi celp edildiğinde davalının sürekli şekilde OGS hesabından otomatik şekilde köprü ve otoyol geçiş ücreti ödemesi yapıldığının net şekilde görüleceğini, davacı şirket tarafından davalıya ihlalli geçiş sonrası cezanın tahakkuk etmesini önlemek maksadı ile zorunlu süre olan 15 gün içerisinde herhangi bir ihbar ve ihtar yapılmadığını, davalı geçiş ücretlerinin asıl kısımlarının icra dosyasına ödendiğini, talep edilen 4 katı cezanın davalıya ihtar ve tebliğ edilmediğinden istenebilir olmadığını, emsal davalarda da davacı şirket taleplerinin red edildiğini, izah edilen nedenlerle davanın evvela usulden mümkün olmazsa esastan reddini, davacının %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, köprü ve otoyoldan ihlalli geçiş nedeniyle talep edilen ceza bedelinin tahsili talebiyle başlatılan takibe itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce Mali …… ve Bilgisayar Yüksek Mühendisi …….’tan 09/09/2021 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Davalı vekilince sunulan 12/10/2020 tarihli dilekçe ile; taraflarca imzalanmış olan 28/09/2021 tarihli Sulh ve İbra Protokolü’nün dosyaya sunulduğu, taraflar arasında imzalanmış olan sulh protokolü gereği karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
HMK madde 313’te mahkeme içi sulh düzenlenmiş ve görülmekte olan bir davada tarafların arasındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları sözleşme olarak tanımlanmış, sulhun ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda şarta bağlı olarak da yapılabileceği belirtilmiş; devamı maddelerde de hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği ve ilgili bulunduğu davayı sona erdirip kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı hükme alınmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331. maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” denilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Taraflar arasında imzalanan 28/09/2021 tarihli Sulh ve İbra Protokolü gereği konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş, HMK’nın 331. maddesi uyarınca, somut uyuşmazlıkta davanın açıldığı tarihte davalı tarafın haksız olduğu kanaatine varılmakla Arabuluculuk ücreti davalıya yükletilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu 22. Maddesi gereğince sulh ilk celseden sonra gerçekleştiği için karar ve ilam harcının 2/3 alınması gerektiğinden, alınması gereken 55,64.-TL harcın peşin alınan 83,47.-TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 27,83.-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca imzalanan Sulh protokolü doğrultusunda taraf vekilleri lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 13/10/2021

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)