Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/984 E. 2021/189 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/984 Esas
KARAR NO : 2021/189

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/02/2021
İstanbul ……… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ………. esas sayılı dosyasının mahkememizin ………. esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, daha sonra tefrik kararı verilerek dosyanın yukarıdaki esasa kaydı yapılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin istanbulda 3 adet çocuk oyun gereçleri ve çocuk kıyafetleri satan mağaza sahibi olduğunu, müvekkilinin dava dışı ………. Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. İsimli şirketten çocuk oyun gereçleri almak için sıralı çekler teslim ettiğini, bu çeklere istinaden bir kısım ürünün teslim edildiğini ancak en son beklediği partinin uzun süre teslim edilmediğini, müvekkili davacının son parti malların teslimi için 2-3 ay boyunca ………. Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. İle görüştüğünü ancak anlaştığı ürünlerin teslimini beklerken ………. Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin son görüşmede sözkonusu ürünlerin üretiminin ve tesliminin kısmen imkansız olduğunu öğrendiğini ve bunun üzerine bu şirketle bir protokol yaparak ürünlerin artık teslim edilemeyeceğini, 2 ay içerisinde de müvekkilinin ödeme için verdiği çeklerden dava konusu çeklerle beraber toplam 4 adet çekin müvekkiline iade edileceği, ancak bu süre içerisinde üretim yapılabilir ise ürünlerin teslim edileceği konusunda taahhüt alındığını, müvekkilinin bu protokol sonucunu beklerken ………. Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin konkordato talep ettiğini ve alım satıma konu oyuncak ve ürünlerin artık üretilip müvekkiline teslim imkanının olmadığını öğrendiğini, müvekkilinin talep etmesine rağmen bu ürünlerin ve çeklerin iade edilemeyeceğinin ortaya çıktığını, dava konusu 22/06/2019 vade, …….. bank-………. nolu çekin ……….. Factoring Hizmetleri A.ş.’ye fatura ve sözleşme olmadan vadesinden önce verildiğini, dava dışı ………. Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Aleyhine Bakırköy ……. ATM’de çeklerle ilgili menfi tespit davası açıldığını ve ödemeden men kararı alındığını, dava konusu çek ile ilgili haksız yapılan takipten dolayı müvekkilinin haciz tehdidi altında kaldığını, Bakırköy ………. Asliye Ticaret Mahkemesinin ………. E sayılı dosyası ile birleştirilmesinin talep edildiğini, bu nedenlerle; mahkememiz dosyası ile Bakırköy ……….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……….. E sayılı dosyasının birleştirilmesine, uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın arabuluculuğa başvurmadığını ve davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin davacının ikame ettiği istirdat davasının tarafı olmadığını ve ihtiyati tedbir kararı ile de bağlı olmadığını, ihtiyati tedbir kararının haksız verildiğini, menfi tespit davasına bakan mahkemelerin icra takibinin yapılmaması değil durdurulması hakkında tedbir kararı verebileceğini, mahkemece verilen tedbir kararının hak arama özgürlüğünü kısıtlamakta olduğunu ve sadece bu nedenle bile kaldırılması gerektiğini, davacının kendi haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiğini, tedbirin uygun görülecek teminat karşılığında kaldırımlasını, müvekkili firma ile dava dışı ………. İnternet Hizmetleri Bilişim Pazarlama San. Tic. Ltd. Şti. Arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını, bu müşterinin faktoring sözleşmesi uyarınca dava konusu çek dahil birçok çeki müvekkili firmaya ciro ettiğini, müvekkili şirketin çek üzerindeki tedbir kararı nedeni ile bu çeki tahsil edemediğini, müvekkili şirketin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, dosyanın birleştirilmesinin talep edildiği dosyada davanın konusuz kaldığını, bu nedenlerle; davanın önclikle dava şartı yokluğundan reddine, uygun görülecek teminat karşılığı tedbir kararının kaldırılmasına, tedbirin takip yapılmaması değil durdurulması şeklinde değiştirilmesine, davaya konu konu alacağın %20’si oranında davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, birleştirme talebinin reddine, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 22/06/2019 keşide tarihli, 20.000,00 TL bedelli, davacının keşidecisi olduğu, …….. bank’a ait çekten bedelsizlik iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İstanbul …….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……… esas sayılı dosyasında verilen birleştirme kararına istinaden dosyanın mahkememizin ………. esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, mahkememizin …….. esas sayılı dosyasının davacısının ………., davalısının ………. Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. olduğu ve davacı, davalıya avans olarak vermiş olduğu 4 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat talebinde bulunduğu, dava devam ederken dosyanın davalısı ………. Gereçlerinin Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……….. sayılı kararı ile iflasına karar verildiği ve ………. Gereçleri yönünden İİK 194.maddesi gereği davanın durdurulduğu, usul ekonomisi gereğince mahkememiz dosyasıyla birleşen İstanbul ………. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……… esas sayılı dosyası yönünden dosya tefrik edilerek dosyamız esasını aldığı görülmüştür.
Davacı ve dava dışı ………. Gereçleri arasında davacının davalıdan oyun gereçleri almak için 21/09/2019 tarihinde vermiş olduğu çeklerin ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle iadesine ilişkin 10/12/2018 tarihli protokol düzenlendiği, davacı tarafça ………. Gereçleri’ne verilen çeklerden birinin dava konumuz olan 22/06/2019 keşide tarihli, 20.000,00 TL bedelli çekte davacı keşideci, lehtar ………. Gereçleri Sanayi ve Tic. A.Ş, lehtardan ciro yoluyla devralan ………. İnternet Hizmetleri Bilişim Pazarlama San. Ve Tic. Şti. olduğu, bu şirkettende davalı ……….. Faktoring A.Ş.’ne ciro edildiği, dava dışı ………. İnternet Hizmetleri Bilişim Pazarlama San. Ve Tic. Şti. ile davalı ……….. Faktoring A.Ş arasında 27/09/2018 tarihli, Faktoring Sözleşmesi imzalandığı, dava konusu faktoring sözleşmesi ve bu sözleşmeler çerçevesinde temlik alınan çekin 2012 tarihi sonrasına ait olması nedeniyle uyuşmazlığa 13/12/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6361 sayılı Finansal, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Anılan kanunun 9/2 maddesine göre “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.” Kanunun 9/3 maddesinde ise “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmüne yer verilmiştir.
Faktoring sözleşmeleri temelinde alacağın temliki hükümlerini barındıran Borçlar Kanunundaki tip sözleşmeler arasında yer almayan ve birden fazla tip sözleşmeyi kapsamına alan atipik nitelikte karma sözleşmelerdir. Faktoring sözleşmeleri üç köşeli işlemlerdir. Faktoring işlemlerinin taraflarını alacağı temlik alan faktoring şirketi, temlik eden önceki alacaklı (faktoring şirketinin müşterisi) ve önceki alacaklıyla arasında temel hukuki ilişki bulunan borçlu olarak gösterebiliriz. Faktoring sözleşmesinin niteliği gereği kural olarak borçlu önceki alacaklısına karşı ileri sürebileceği şahsi defileri temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir (6098 sayılı TBK md. 188/1, 6361 sayılı yasanın 9/2 md.).
6361 sayılı yasanın 9/3 maddesi faktoring işleminin tarafları olan borçlu önceki alacaklı ve temlik alan faktoring şirketi dışındaki kambiyo senedinde ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından getirilmiş bir hükümdür. Kanunun 9/3 maddesi hükmünün faktoring işleminin tarafları arasında yer almayan kambiyo borçlularını ilgilendirdiği madde gerekçesinden de anlaşılabilmektedir. Zira gerekçenin son cümlesinde “Bu bağlamda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun defiler başlıklı 687. maddesi ile paralellik sağlanması hedeflenmiştir.” denmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 687/2 maddesinde “Alacağın temliki hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır. 6361 sayılı kanunun 9/2. maddesi hükmünden hareketle faktoring sözleşmelerinde de alacağın temliki hükümleri uygulanacağından gerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 687/2. maddesi, gerekse 6361 sayılı kanunun 9/2 maddesi karşısında faktoring işleminin taraflarından olan kambiyo borçluları hakkında alacağın temliki hükümlerinin uygulanacağı aynı kanunun 9/3 maddesi hükmünün ise faktoring işleminin tarafı olmayan ve ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Bu anlamda Kanun’un 9/3 maddesi hükmünün uygulama yeri bulunmamaktadır (Y19HD., 14.10.2015 tarih, 2015/1159 Esas, 2015/12752 Karar).
Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesinde, faktoring şirketine ciro yoluyla devredilen çeklerde keşideci davacı(borçlu), lehtar ………. Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş, lehtardan devralan ………. İnternet Hizmetleri Bilişim Pazarlama San. Ve Tic. Şti.(önceki alacaklı), faktoring şirketi ise önceki alacaklıdan çekleri ciro yoluyla temlik alan son hamil durumunda olup, 6361 sayılı yasanın 9/2.maddesi hükmü ve dolayısıyla 6098 sayılı TBK 188.maddenin somut olayda uygulama yeri olmadığından uygulanması gereken 6361 sayılı yasanın 9/3.maddesi hükmü uyarınca davacı şahsi defilerini lehtar ile ciranta arasında organik bağ olduğunu iddia ve ispat edemediği surette davalı faktoring şirketine karşı ileri süremeyecektir. Bu nedenle davacının, bedelsizlik iddiasına ilişkin şahsi defisinin davalı yönünden ileri sürülemeyecektir.
Ancak faktoring şirketinin müşterisinden temliken aldığı bir alacağı takip edebilmesi için alacak bir kambiyo senedinden kaynaklansa bile faktoring sözleşmesiyle beraber alacağı doğuran temel satım ilişkisine ait fatura ve benzeri belgeleri de ibraz etmek zorunda olduğundan davalı faktoring şirketinin çeki devralmasının mevzuat ile öngörülen şart ve koşulları taşıyıp taşımadığı yönünden teknik inceleme yaptırılmış olup, bilirkişi ibraz etmiş olduğu 18/11/2020 tarihli ek raporunda davalının, ilgili mevzuat ile öngörülen şart ve koşullara uygun olarak fatura temin edildiği, müşterisine ödemeleri faktoring yasasına uygun olarak yapıldığı bildirildiğinden rapora itibarla, tedbir kararı uygulanmamış olduğundan İİK 72/4 maddesi gereği tazminata hükmedilmeyerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2021

Katip ……….

Hakim …………