Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/982 E. 2021/382 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/982 Esas
KARAR NO : 2021/382

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan cari hesap nedeniyle alacaklı olduğunu, alacağının tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün…… esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte müvekkili tarafından 05/06/2018 tarihinde 500,00 TL, 19/09/2018 tarihinde 500,00 TL davacı vekilinin hesabına gönderildiğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’ne yapılan yetki itirazı nedeniyle Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……sayılı dosyasında takibe devam edildiğini, davacı cari hesap bakiyesinde müvekkili şirketin vermiş olduğu 7.500,00 TL bedelli çekin ödenmediği iddiası ile cari hesaba işlendiğinin ancak bununla ilgili müvekkiline herhangi bir ihtarda bulunulmadığını, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… (yetki itirazı öncesi İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …….) esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 29.019,57 TL asıl alacak, 10.521,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.541,35 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 07/08/2020 havale tarihli raporunda; davacı ve davalı şirketin 2016 ve 2017 yıllarına ait defter ve belgelerinin lehlerine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı ve davalının 2016 yıllarına ait BS ve BA beyan formlarının birbirini teyit ettiği, 7 adet fatura karşılığı KDV hariç 26.526,00 TL tutarında mal ve hizmet satışına/alışına konu faturalar olduğu, davacının davalıdan 18.795,01 TL alacaklı olduğu, bu tutara karşılıksız çıktığı iddia olunan 7.500,00 TL’lik çekin karşılıksız olduğunun ispatı halinde davacının, davalıdan 26.295,01 TL alacaklı olacağını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve ticari ilişkiye istinaden cari hesap alacağının tahsili talebiyle açılan davada, tarafların BA ve BS formları celbedildiğinde BA ve BS formlarının birbiriyle uyumlu olduğu ve 7 adet fatura karşılığı KDV hariç 26.526,00 TL tutarında mal alım ve satımının bildirildiği görülmüştür.
BA formundaki fatura kayıtları ile ilgili araştırma ve inceleme yaptırılmış olup bu kayıtların bir bütün olarak davacı lehine ve davalı aleyhine sonuç doğurduğu kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 19. HD. 2011/8941 E. – 2012/969 K sayılı kararından hareket edilmiştir. )
Esasen VUK nun 381 seri nolu genel tebliği ve Ba formu içeriği ile vergi uygulaması gözetildiğinde aksini düşünmek mümkün değildir. Yine genel ispat kuralları çerçevesinde hiç bir kimsenin kendi aleyhine delil oluşturmayacağı düşünüldüğünde davalı tarafın resmi bir kuruma dava konusu malları teslim aldığına yönelik beyanı kendisini bağlayacağından ve davacının BS, davalının BA bildirimlerinin birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı, davalıdan cari hesaba istinaden aldığı 7.500,00 TL bedelli çekin karşılıksız olduğunu belirtilerek cari hesap alacağına karşılıksız çıkan çek bedelini eklemiş olup, bankaya yazılan müzekkere cevabında da çekin takas sistemi aracılığı ile sordurulduğu ve karşılıksız işlemi gördüğü bilgisi verildiğinden bu miktar da davacının alacağına dahil edilmiştir. Davacı, kendi defterlerine takibe konu cari hesap ekstresinden farklı olarak 2016 yılından 2017 yılına devredecek alacak tutarını 646,00 TL olarak kaydettiği, ekstrede bunun 3.370,56 TL olduğu, her ne kadar BA ve BS uyumlu ise de, davacının defterlerine göre delil değerlendirilmesi yapılarak karşılıksız çıkan çek bedeli de eklenmek suretiyle alacak hesaplanmıştır. Karşılıksız çıkan çekin, takasta karşılıksız çıktığı ve bu durumda bankaca ödeme yapılmadığı dikkate alındığında bilirkişi tarafından yapılan mahsuba itibar edilmemiştir. Ayrıca davalının yetki itirazından önce ödemiş olduğu 500,00 TL’lik 05/06/2018 ve 500,00 TL’lik 19/09/2018 tarihli dekontların açıklama bölümünde ödeme yapılan icra dosyası belirtilmiş olup, ödemenin icra dosyasına istinaden alacaklı vekiline yapıldığı anlaşılmakla bu miktarda davacı alacağından düşülerek bakiye 25.295,01 TL yönünden davacının davasının kısmen kabulüne ve davalının itirazının iptaline karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 25.295,01 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.059,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.727,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 297,88 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.430,02TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 297,88 TL peşin harç olmak üzere toplam 342,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 959,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 836,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 50,10 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 6,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 3.724,56 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2021

Katip …

Hakim …