Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/981 E. 2023/1066 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/981 Esas
KARAR NO : 2023/1066

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 24/10/2023
G. KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirkete alarm, otopark, yangın işleri gibi mekanik ve teknik konularda hizmet sunduğunu, bu hususlar için taraflar arasında taşeron sözleşmesinin mevcut olduğunu, davacı firmanın davalı/borçlu şirket ile arasındaki sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davacının alacağına kavuşamadığını, davalının borcu olmadığını iddia etmesine rağmen borcu ödediğine dair bir belge sunmadığını, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle, davalı şirketin davalı firma ile hiçbir ilişkisinin mevcut olmadığını, davalı şirketin davacının bahsettiği adreste hiçbir zaman faaliyet göstermediğini, bahse konu Taşeron Sözleşmesinde bulunan bilgiler ve imzaların davalı firma yetkilisine ya da çalışanlarına ait olmadığını, davacı ile davalı firma arasında herhangi bir ticari faaliyet bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ettiği görülmüştür.
Dava, taşeron sözleşmesinden kapsamında düzenlenen 191.844,10 TL bedelli faturadan kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılan Silivri İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerinin sübut ve miktarı, taşeron sözleşmesindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı ve taraflar arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti istemine ilişkindir.
Silivri İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 128.844,40-TL asıl alacak, 5.850,95-TL işlemiş faiz, 606,00-TL ihtiyati haciz tutarı olmak üzere toplam 135.301,35-TL üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğini takiben, davalı şirket vekilince yetkiye, ana paraya, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine, takibin durduğunu ve icra dairesince yetki itirazının kabul edilmesi üzerine, yetkisizlik kararı ile Silivri İcra Tevzi Bürosuna gönderilen takip dosyasının, … esas sayılı numarayı aldığı ve davacı tarafından eldeki itirazın iptali davasının ikame edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Grafolog bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 28/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda,
İnceleme konusu, “…. San. Ve Tic. LTD. ŞTİ. İle … İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Arasında düzenlenmiş 11/03/2019 tarihli Taşeron Sözleşmesinde … San. Tic. Ltd. Şti. Adına atılmış imzalar ile ilgili şirkette imza atmaya yetkili ….a ait mevcut mukayese imzalar arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, doğrultu, seyit, hız ve baskı derecesi bakımından da uygunluk ve benzerlikler saptanmadığında söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı kanaatini bildirdiği görüldü.
Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine bilirkişi incelemesi için yazılan … talimat sayılı dosya ile sunulan bilirkişi raporunda,
… grubu ve … malzemelerinin … Sistemleri Sanayi ve Ticaret LTD. ŞTİ. Tarafından davacıya satıldığı, davacı firmanın da bu malzemeleri davalının inşaat sahasına teslim ettiğinin anlaşıldığını,
Tesisatta kullanılan çelik borular, dosyadaki satın alma evraklarından, irsaliyelerden anlaşılacağı üzere davacı tarafından temin edilerek davalının inşaat sahasına indirildiğini,
Keşfe konu yangın tesisatında kullanılan tüm malzemelerin temininin ve montajının taraflar arasında dosyada mevcut olan iş sözleşmesine göre davacı firma … Elektrik İnşaat Tekstil San. Tic. LTD. Tarafından gerçekleştirildiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından 17/04/2023 tarihli sunulan raporda,
Davacı ile davalının ticari ilişkisinin tespitinin, tarafların ticari defterlerinden tam tespitinin yapılamadığı, davacının davalı ile olan ticari defter kayıtlarının dayanak evrakı olmadığı ve/veya sunulan dayanak evraklarının ispata muhtaç olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
24/10/2023 tarihinde davalı şirketin olayın meydana geldiği tarihteki yetkilisi …’ın yemin için hazır bulunduğu celsede “Yetkilisi olduğum şirketin, davacı şirkete 191.844,40-TL bedelli iş yapmadığıma, keza yetkilisi olduğum şirketin, davacı ile herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığına, buna bağlı olarak da davacı taraf ile yetkilisi olduğum davalı şirket arasında dava konusu icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğuna namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacı her ne kadar, davalı ile aralarında akdettikleri 11.03.2019 tarihli sözleşme gereği olarak kendi edimlerini eksiksiz yerine getirdiği ve ancak davalının edimlerimi yerine getirmediği ve işbu sözleşme kapsamında davalıdan alacaklı olduğu iddiaları ile eldeki davayı ikame etmiş ise de; davacı tarafından alacağın dayanağı olarak gösterilen sözleşmeyi ve sözleşmedeki imzayı davalının inkar ettiği, bu doğrultuda mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı hususunun tespit edildiği, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelendiği bilirkişi rapor ile de davacı ile davalının ticari ilişkisinin tespitinin, tarafların ticari defterlerinden tam tespitinin yapılamadığı, davacının davalı ile olan ticari defter kayıtlarının dayanak evrakı olmadığı ve sunulan dayanak evraklarının ispata muhtaç olduğu hususlarının tespit edildiği görülmüş olup, davacının davalıdan alacaklı olduğu iddialarını dosyaya sunulan deliller ile ispat edemediği anlaşılmış ve davacıya yemin delili hatırlatılmıştır.
Yemin delili 6100 Sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması sebebiyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için açıkça yemin deliline dayanılmış olması da gerekir. Davacı vekiline 06/06/2023 tarihli … nolu celsede yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda süre verilmiştir. Davacı vekilince yemin deliline dayanılacağı bildirilmiş olup yemin metni mahkemeyi ibraz edilmiştir. Yemin metni davalı şirket yetkilisine tebliğe çıkartılmıştır. Mahkememizce düzenlenen yemin metni yemin için belirlenen duruşmada davalı şirket yetkilisine açıkça okunarak yemini yaptırılmıştır.
Yemin 6100 Sayılı HMK gereğince iddiayı ispat eden kesin taraf delili olmakla, HMK 225. maddesi uyarınca yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca iddiasını HMK’da belirtilen usulle ve mevcut delillerle kanıtlayamayan taraf yemin delili ile iddiasını ispatlayabilir. Mevcut davada ispat külfeti davacı tarafta olduğundan ve yukarıda açıklandığı üzere davacının iddiasını ispat edemediği hususu sabit görüldüğünden yemin metnine göre de davacının davasını ispat edemediği sonuç ve kanaati ile davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 9.242,43 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.634,10-TL harcın mahsubuyla bakiye 7.608,33- TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 21.648,22 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan 700,00-TL bilirkişi ücretinden ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır