Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/959 E. 2021/270 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/959 Esas
KARAR NO : 2021/270

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2021
Mahkememizden verilen 08/02/2019 tarih ve …… Esas …… sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin 27/11/2019 tarih ve …… Esas, ……. Karar sayılı ilamıyla kaldırılmış olup, Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin satıp teslim ettiği mallardan kaynaklanan ticari alacağı nedeniyle davalıya Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile icra takibi yaparak örnek no:7 ödeme emri gönderdiğini ve gönderilen ödeme emrinin borçlu şirkete 07/05/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu şirketin tebliğ edilen ödeme emrine 14/05/2018 tarihindeki yetkiye, borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiş olup, itirazın iptaline, takibin devamına davalıya karşı %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; takibin yapıldığı yerin yetkili olmayıp, yetkili icra dairesi ve mahkemesinin Hatay/Antakya olduğunu ve faturanın tek başına delil mahiyetinde olmayıp sevk irsaliyelerine, malların teslim edildiğine dair beyan ve belgelere itiraz ederek böyle borcu olmadığını, malların teslim edildiğine dair davacı tarafın ispatta bulunmasını belirterek öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesini ve davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 13.866,58 TL asıl alacak, 214,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.081,42 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 07/08/2020 havale tarihli raporunda; davacının 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin incelemeye sunulan ticari defter ve belgelerin usulüne uygun olarak tutulduğu ve lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacının 2017 yılından kalan alacağının 12.772,20 TL olduğunu, 2018 yılında 05/03/2018 tarihli ve 09/01/2018 tarihli 2 adet faturadan kaynaklı alacak eklendiğinde ve davalı tarafından 2018 yılında yapılan 1.360,00 TL’lik 2 adet ödeme düşüldüğünde davacının defterlerine göre davalıdan 13.866,58 TL alacaklı olduğunu, davacının 2017 yılı BS bildirimi ile davalının 2017 yılı BA bildiriminin birbiriyle uyumlu olduğu, 2018 yılında taraflarca herhangi bir bildirimde bulunulmadığı belirtilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede 2018 yılına ait olup, BA / BS formu ile bildirimi yapılan faturalar tespit edilmiş ve bunların KDV hariç 39.504,00 TL bedelli 24 adet belge karşılığı olduğu, aynı miktar yönünden davalı tarafça da BA bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir.
BA formundaki fatura kayıtları ile ilgili araştırma ve inceleme yaptırılmış olup bu kayıtların bir bütün olarak davacı lehine ve davalı aleyhine sonuç doğurduğu kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 19. HD. 2011/8941 E. – 2012/969 K sayılı kararından hareket edilmiştir. )
Esasen VUK nun 381 seri nolu genel tebliği ve Ba formu içeriği ile vergi uygulaması gözetildiğinde aksini düşünmek mümkün değildir. Yine genel ispat kuralları çerçevesinde hiç bir kimsenin kendi aleyhine delil oluşturmayacağı düşünüldüğünde davalı tarafın resmi bir kuruma dava konusu malları teslim aldığına yönelik beyanı kendisini bağlayacağından davalı tarafça 2017 yılına ilişkin BA bildirimlerinin davacı ile uyumlu olduğu dikkate alındığında 2017 yılı carisinden kalan 12.772,20 TL yönünden davacının, davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. 2018 yılına ilişkin 09/01/2018 ve 05/03/2018 tarihlerine ilişkin faturalarla ilgili yasal sınır altında kaldığından BA – BS bildiriminde bulunulmamış olup, davacı tarafça faturaya konu malın teslim edildiğine ilişkin herhangi bir ispat vasıtası da getirilememiş, ayrıca yemin deliline de dayanılmamış olduğundan davanın 12.772,20 TL asıl alacak yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 12.772,20 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 2.554,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 872,46 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 236,81 TL harcın mahsubuyla bakiye 635,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 236,81 TL peşin harç olmak üzere toplam 272,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.026,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 945,02 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2021

Katip …

Hakim …