Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/951 E. 2023/507 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/951 Esas
KARAR NO : 2023/507

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2019
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ve …. A.Ş. firmasının müvekkili sigorta şirketinin … numaralı Nakliyat Emtia Abonman Alt Sigorta Poliçesi ile sigortalı firması olduğunu, Dava dışı sigortalı firması … ve …. A.Ş.’nin … ‘den ilaç ham maddesi aldığını, emtiaların …’den Türkiye’ye nakliyesini … Anonim Ortaklığı tarafından gerçekleştirildiğini, emtiaların bir kısmının nakliye esnasında hasara uğradığını, müvekkili ile dava dışı sigortalı firmanın arasında akdedilen sigorta poliçesi nedeniyle sigorta tazminatının ödendiğini, sigortalının hasar bedeli almış olması sebebiyle sigorta şirketini ibra ettiğini, sigortalının haklarına halef olduğunu, TTK 1472 uyarınca karşı taraftan rücu istemi içi dava açmaya ehil olduklarını, davalı tarafın fiili taşıyıcı sıfatı ile hasardan sorumlu olduğu için dava açıldığını, Hasarlı olan emtia için davalı firma tarafından Kargo Hasar Raporu düzenlenmiş olduğunu ve 3 parça varil cinsi emtianın kırılma/ sızıntı sebebiyle hasarlandığının tespit edildiğini, havayolu eşya taşımalarına ilişkin Konvansiyonun ilgili maddelerinde de belirtildiği üzere; zarara sebep olan olay hava taşıması esnasında meydana gelmiş ise taşıyıcı zarardan sorumlu olacağını, davaya konu hasarla ilgili olarak Ekspertiz Raporu düzenlendiğini, ekspertiz raporunda hasar oluş şekli, hasar hakkındaki saptamalar, hasarın niteliği ve miktarı konusunda ayrıntılı bilgiler içerdiğini, Sigortacılık Kanunu’nun 22. Maddesinin 17. fıkrasında; aynı maddenin 13. fıkrası uyarınca tarafsız olmak zorunda olan eksperlerin düzenlediği raporun “delil” niteliğinde olduğunu, Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile 11.12.2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, 90.729,25 TL ‘nin tahsil talebini içeren icra takibine davalı … 21.12.2018 tarihinde borca itiraz ettiğini, bu sebeple hukuki süreler korunmakta olup ve işbu davanın açılması gereği doğduğunu, davalıdan olan 90.729,25 TL alacağına ilişkin Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, dava dışı sigortalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, alacağın likit ve belirlenebilir olduğundan %20 den az olmayan oranda icra inkar tazminatı, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı taraf vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşımacılıkta 1999 Montreal Konvansiyonu hükümleri uygulanacağını, 1999 Montreal Konvansiyonu “Şikayetlerin Zamanına Uygun Olarak Yapılması” başlıklı 31. maddesinde uyarınca; kendilerine hasar ihbarı yapılmadığını, Konvansiyonun ilgili maddesi uyarınca kargo halinde alınan tarihten itibaren 14gün içinde taşıyıcıya ihbarda bulunulması gerekliliğini, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğunu, uyulmaması halinde taşıyıcı aleyhine dava açılamayacağını, davacının dilekçesine eklemiş olduğu Kargo Hasar Raporu’nun yazılı resmi başvuru yapılmaksızın tazminat talebi olarak dikkate alınmayacağını, bu nedenle; Montreal Konvansiyonu 31. maddesinde yer alan 14 günlük süre geçtikten sonra Müvekkil Ortaklığa ihbarda bulunulmuş olması sebebiyle …. davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Dava konusu emtianın kullanılamaz hale geldiği iddiası Davacı tarafça ispat edilemeyip bu hususa ilişkin iddialar yalnızca soyut beyanlardan ibaret olduğunu, ispat edilemeyen zararlara karşın Müvekkil Ortaklığın sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, Hasar Fark Tespit Tutanağında da, 3 varilin dış yüzeyinin kırık olduğunun ifade edildiğini, yalnızca ambalajının hasarlandığı tutanak altına alınan emtianın zayi olduğuna yönelik iddiayı başkaca hiçbir somut belge ve delillerle ispat edemeyen Davacı … yalnızca soyut beyanlardan ibaret olan bu iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, Davacı tarafından dava dilekçesinde Müvekkil Ortaklığın gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olması sebebiyle emtiaların hasara uğradığı iddia edilmişse de Montreal Konvansiyonu’nda kargo taşımacılığına ilişkin zararlardan ötürü her halükârda sınırlı sorumluluk ilkesi benimsendiğini, meydana gelen hasarın Montreal Konvansıyonu *Madde 22- Gecikme, Bagaj ve Kargoyla Bağlantılı Olarak Sorumluluk Sınırları” hükmüne göre hesaplanması gerektiğini, Davalı vekili yine somut olayda talep edilen alacağın likit olmadığını, bu miktarın ancak teknik inceleme ve değerlendirme neticesinde ortaya çıkarılabileceğini bu sebeple icra inkâr tazminatının koşullarından olan *alacağın likit olması “şartının mevcut olmadığını, bu – tazminata hükmedilemeyeceğini, Müvekkili Ortaklık aleyhine haksız ve kötü niyetle takibe girişen Davacı … İİK m. 67/2 uyarınca kötü niyet tazminatına mahküm edilmesi gerektiğini, Arz ve izah olunan nedenlerle, haksız ve mesnetsiz iddialara dayanılarak açılan işbu davanın süresinde ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi sebebiyle reddine, takibe yapılan itirazın kabulüne, Davacı … %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, bu talebimizin kabul edilmemesi halinde Montreal Konvansiyonu hükümleri uyarınca Müvekkil Ortaklığın sorumluluğunun sınırlı sorumluluk limitleri içerisinde kalmak kaydıyla belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin Davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmektedir.
DELİLLER : Bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, davacının sigortalısında gerçekleşen hasardan kaynaklı ödenen sigorta bedelinin taşıma ilişkisi kapsamında alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 84.576,32 TL asıl alacak, 6.152,93 TL işlemiş faiz ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ticari faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına karar verilmesi üzerine, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti 06/05/2021 havale tarihli raporunda; Davacının, sigortacı sıfatı ile yaptığı ödeme gözetilerek TTK m.1472 hükmü ve yine TBK m.183 ve devamı hükümlerine göre, 22.308 USD ödemesinde bulunan %10 bedel artış farkı düşüldüğünde; 20.280 USD tazminat bakımından sigortalısına halef olduğu ve bu miktarı rücu konusu edebileceği, sigortacı ödemesi olan zararın taşıma süreci sonunda Montreal Konvansiyonu m.31 tutulan hasar tutanağının üç şartlarına uygun bir şekilde bildiriminin yapılmadığı, tutulan hasar tutanağının (3) varil emtianın tamamının zayiini ortaya koymadığı, öte yandan, hasar tutanağının somut olaya uygun kadri marufunda zarar ve tazminat hesabına elverişli olduğu, bu hususun yüce mahkeme değerlendirmesi gerektirdiği, Montreal Konvansiyonunda düzenlenen kargo taşımalarında kati sınırlı sorumluluk ilkesi gözetilerek; davacının talep edebileceği azami tazminatın 1.422,72 SDR karşılığı 2.059,61 USD takip tarihi kur karşılığı olan 11.056,40 TL miktarında olabileceği, hükmedilecek tazminata icra takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanabileceği, kusur-zarar-sorumluluk ve tazminat hususlarında yargılamayı gerektiren dava konusu gözetilerek inkar tazminatı ve sair taleplerin sayın mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti 10/12/2021 havale tarihli ek raporunda; Davacı itirazlarından bildirim süresi ve sınırlı sorumluluk tespitinde SDR/USD/TL kur çeviriminde esas alınması gereken tarihler bakımından nihai takdirin yüce mahkemeye ait olduğu, tarihinde www…gov.tr adresinden 1.422,72 SDR karşılığı TL şeklinde tazminat hesaplamasının sayın mahkemece yapılabileceği, bilirkişi heyeti olarak rapor tanzim tarihi kurlarından yapılan değerlendirmede 27.439,72 TL tazminat üst sınırı hesaplandığı, sair hususlarda kök rapor değerlendirme ve kanaatlerimizin devam ettiği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti 14/09/2022 havale tarihli raporunda; Davaya konu hasarı havayolu ile taşımacılıktan kaynaklandığı için Varşova konvansiyonu(Montreal Konvansiyonu) kapsamında değerlendirilecek bir dava olduğu, Varşova konvansiyonu (Montreal Konvansiyonu) hükümleri gereği kayıp ihbarının süresi içinde ve usulüne uygun yapıldığı, Varşova konvansiyonu (Montreal Konvansiyonu) hükümleri gereği 3 kap ürünün hasarlanmasında davalı taşıyıcının sorumlu olduğuna, davacı ve davalının mutabık olmadıkları konunun hasarın oluşmasında davalı taşıyıcı firmanın ağır kusurlu olup olmadığı yönünde olduğu, davaya konu 3 kap ürünün hasar görmesinde davalı taşıyıcının ağır kusurlu olmayıp “kusur sorumluluğu” olduğu kanaatine varıldığını, davalı taşıyıcının sınırlı sorumluluk ilkesi içinde tazminat ödemesinin gerektiği kanaatine varıldığını, takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, davalı tarafın talep ettiği sınırlı sorumluluk tutarının 7.832,22 TL olduğu, davaya konu 07.02.2018 tarihinde meydana gelen Nakliyat Hasarı davacı sigorta şirketince tanzim edilen … nolu -Nakliyat Abonan Sigorta Poliçesine bağlı … nolu Alt Abonman sigorta poliçesi vadesinde ve teminat kapsamında meydana geldiği, Davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalı … olan 22.02.2018 tarihinde 22.308,00 USD ödendiği, ).TTK 1472 halefiyet prensibi koşullarının oluştuğu, ödediği 90.729,25 TL tazminatın havayolu ile taşımacılıktan kaynaklandığı için Varşova konvansiyonu hükümleri gereği sınırlı sorumluluk tutarı olan 7.832,22 TL rücuen talep edebileceği, Faiz ve sair diğer talepler Sayın Mahkemenin takdirinde olacağından tarafımızdan değerlendirme yapılmadığı,
Bilirkişi heyeti 25/01/2023 havale tarihli ek raporunda; Davacı … Sigorta A.Ş.’nin TTK m. 1472 hükmü çerçevesinde sigortalısının haklarına halef olduğu, Dava konusu emtianın 3 adet varil içinde davalı taşıyıcıya sağlam bir şekilde teslim edildiği, varillerde meydana gelen hasar neticesinde varillerin içinde bulunan emtianın tamamının zayi olduğu, söz konusu hasarın emtia taşıyıcının hakimiyetinde iken meydana geldiği, Taşıyıcıya karşı tazminat talebinin yöneltilebilmesi için dava konusu olay bakımından taşıyıcıya hasar ihbarında bulunulmasının gerekmediği, zira emtianın dava dışı sigortalıya teslim tarihi olan 09.02.2018 tarihinde taşıyıcının kargo hasar raporu düzenlediği, dolayısıyla teslim tarihi itibarıyla taşıyıcının hasardan haberdar olduğu, Taşıyıcının sorumluluğu Konvansiyonun 22. Maddesi uyarınca sınırlı olduğu, bu çerçevede sorumluluk üst sınırı (zayi olan varilin brüt ağırlığı) 74,77 kg X 19 SDR-1.420,63 SDR olduğu, 1.420,63 SDR’nin TL karşılığı hesaplanırken hüküm tarihindeki SDR/TL paritesinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve sigorta poliçesi içeriğine göre; dava dışı … ve …. A.Ş. tarafından satın alınan …’den Türkiye’ye taşınan ilaç ham maddesinin nakliyesinin … Anonim Ortaklığı tarafından gerçekleştirildiği, emtiaların bir kısmının nakliye esnasında hasara uğradığı, muhteviyatı ilaç ham maddesi olan emtiadan 3 kap ürünün hasarlandığı, varillerde meydana gelen hasar neticesinde varillerin içinde bulunan emtianın tamamının zayi olduğu, söz konusu hasarın emtia taşıyıcının hakimiyetinde iken meydana geldiği, tazminat talebinin yöneltilebilmesi için dava konusu olay bakımından taşıyıcıya hasar ihbarında bulunulmasının gerekmediği, zira emtianın dava dışı sigortalıya teslim tarihinde taşıyıcının kargo hasar raporu düzenlediği, dolayısıyla teslim tarihi itibarıyla taşıyıcının hasardan haberdar olduğu, taşıyıcının ağır kusurlu olmadığı, kusur sorumluluğu kapsamında sorumlu olduğu ve sınırlı sorumluluk ilkesi içinde tazminat ödemesinin gerektiği, davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalı … olan 22.02.2018 tarihinde 22.308,00 USD ödendiği, TTK 1472 halefiyet prensibi koşullarının oluştuğu, tazminatın havayolu ile taşımacılıktan kaynaklandığı için Varşova konvansiyonu hükümleri gereği sınırlı sorumluluk tutarını rücuen talep edebileceği, Konvansiyonunun 22.m. gereği davalının sorumluluğunun kg başına 19 SDR ile sınırlı olduğu, hasarlanan variller içindeki emtianın 74,77 kg miktarında olup, davalının sorumluluğunun üst sınırının 74,77 x 19 SDR = 1.420,63 SDR’nin olduğu, karar tarihi itibariyle 1 SDR’nin 26.2832 TL olduğu (1.420,63 x 26.2832 =37.338,70) anlaşılmakla, 37.338,70 TL’nin davalının dava tarihinden önce temerrüte düşürülmemesi nedeniyle dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın niteliği itibariyle belirlenebilir olmayıp, miktarının tespitinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemiş, reddedilen miktar yönünden davacının talebinde kötü niyetli bulunduğu hususu davalı tarafça ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 37.338,70-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İşlemiş faize ilişkin talebin reddine,
3-Koşulları olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebi ile davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 1.454,83 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.095,78-TL harcın mahsubuyla bakiye 359,05‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.095,78-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.140,18 -TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 8.304,50 -TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 3.417,63-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacının diğer davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin davadaki haklılık oranına göre 541,20-TL’nin davacıdan, 778,80-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
11-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
12-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/05/2023

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)